Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Makale ve Köşe Yazıları (https://www.forum.medineweb.net/516-makale-ve-kose-yazilari)
-   -   Davet ve davetçi olmak (https://www.forum.medineweb.net/makale-ve-kose-yazilari/34904-davet-ve-davetci-olmak.html)

Nebevi Sevda 05Haziran 2018 22:30

Davet ve davetçi olmak
 
Müminim diyen her kul davetçi olmak zorundadır. Kulluğun vecibesi bildiğini en güzel lisanla aktarmaktır. Şayet bildiğinizi ortam ve zemin gözeterek, doğru zamanda doğru anlatımla yaparsanız; muhatabınıza en güzel şekilde yaklaşmış olursunuz. Tebliğ ve davet arasında ki en belirgin fark ilan edildikten sonra Nereye? Kime? sorusuna cevap verebilmektir. Tebliği kendi içinde ayırabiliriz.

1- Ferdi Tebliğ

Ferdi Tebliğ: Meşru olan her zemini iyi değerlendirip birebir markajla kişiye en güzel şekilde anlatma usuludur. Toplu taşıma araçlarında, evde, yolda, komşuda, arkadaş ortamlarında nerede olursanız olun. Gözünüze kestirdiğiniz birine mutlaka bir bahaneyle iletişim kurarak hakkı anlatın. Asla muhatabınızı hedef tahtasına oturtmayın. Onu yargılamayın. Son yıllarda Müslümanların en büyük zaafiyeti tebliğde zihinsel yorgunluktur. Kişi heyecanını yetirince etrafındaki olumsuzluklara dahi duyarsız kalabiliyor. Bizlerin zihinsel hicrete ihtiyacı var. Şuayb(a.s) gibi dosdoğru namazı, Nuh(a.s) gibi uzun soluklu tebliği, Hz. MUHAMMED(a.s) gibi fetih nişanelerini tarihe hapsetmemeliyiz. O nişaneleri kaybettiğimiz müddetçe sendelemeye mahkumuz.

Dernek,vakıf vb. çalışma içerisinde hangi kademede yer alırsak alalım bu bizi sınıfsal farkındalığa asla götürmemeli. Başkandan tutunda komisyon sorumluları dahi sokak ve evlerini şeytanın pisliklerinden arındırmakla yükümlüdür. Kurumdaki görevleri o şahsı eziyorsa; o kurumun zaafiyetidir. İş tutuş biçimdeki noksanlıklardandır. Çevremizde ki her insan ahirette potansiyel bir davacıdır. ''YA Rabbi! komşu olduğumuz halde bize anlatmadı. Bizler sadece sokaktan geçerken ona imrendik.'' sualine muhatap olabiliriz. Gelin hep birlikte yeniden bilgi azığımızı kuşanarak, tebliğ gömleğimizi üzerimize giyinelim.

“İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa eren onlardır." ( Âl-i İmran:104)
(İbrahim Gadban)

Devam edecek inşallah

Abdulkadir Seven 10Haziran 2018 11:33

1) Tebliğ edeceğimiz şahsı tanıma;
Muhatabın seviye ve konumunu bilmeden tebliğ yapmak davetçinin tüm çabasını boşa çıkarabilir. Davamızı anlatacağımız adamları önceden tespit etmek, bizler için birçok faydayı da beraberinde getirecektir. Böylesi bir durumda kaliteli adamlar kazanmanın yanı sıra, vaktimizi de zayi etmemiş olacağız. Davamızı önceden tespit ettiğimiz insanlara anlattığımızda onların seviye ve bilgi düzeylerini bildiğimiz için usulüne uygun bir anlatım ortaya koymamız mümkündür.
Her insana konumuna göre muamele etmek nebevî bir sünnettir. Eğer muhatabımız bedevi birisi ise sade bir dille, basit örnek ve cümlelerle davetimizi sunmalıyız. Ama muhatabımız halk nezdinde değerli, önemli ve mütemayiz bir şahsiyet ise, böylesi birisine karşı daha dikkatli olmalı, cümle ve örneklerimizi daha itinalı seçmeliyiz. Eğer bu ayırıma dikkat etmez isek, o zaman okuma yazma bilmeyen insanlara üst düzey bir konuşma yapma veya üst düzey insanlara basit bir konuşma yapma gibi ciddi bir hatanın içerisine düşeriz ki, bunun sonu davetimiz açısından hiç de hayırlı olmaz. Tebliğ götüreceğimiz insanı öncelikle tanımalı; sonrada onu konumuna göre değerlendirmeliyiz.

2) Bıkkınlık Vermekten Sakınılmalı
İslam davetçisinin dikkat etmesi gereken diğer bir husus da budur. Yani insanları bıktırmamak, anlattığı şeyleri öz bir şekilde ifade etmek, meseleleri fazla dallandırıp budaklandırmamak… Davetçi bunlara dikkat edip muhatabını sıkmazsa, muhatabı onunla tekrar bir araya geldiğinde onu dinlemekten imtina etmez, bıkkınlık duymaz; ama buna dikkat etmediğinde, karşıdaki insan bir daha kendisi ile bir araya geldiğinde hemen oradan kaybolmanın ve en kısa zamanda o mekândan uzaklaşmanın yollarını arar. İşte bu nedenle davetçinin insanları sıkmaktan ve onlara kaldıramayacağı yük yüklemekten uzak durması gerekmektedir. Yine davetçi kendisi konuşurken, karşısındakinin sıkılma ihtimalini göz önünde bulundurmalı, kalbin derinliklerinden gelen bir dinleme yoksa konuşmasının faydası olmayacağını hatırından çıkarmamalıdır. Az ama öz konuşmalı, sözlerini itina ile seçmeli, kırıcı ve gereksiz tartışmalara yol açıcı ifadelerden kaçınmalıdır.

Ebû Vâil’in şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Abdullah İbn-i Mesud radıyallâhu anhinsanlara her Perşembe vaaz verirdi. Bir adam ona: “Keşke bize her gün vaaz versen†dedi. Bunun üzerine Abdullah İbn-i Mesud radıyallâhu anh şöyle dedi: “Sizi usandırma korkusundan dolayı bunu yapmıyorum. Hz. Pey*gamber sallallâhu aleyhi ve sellem bizi usandırmamak maksadıyla vaaz vermek için uy*gun zamanlarımızı kolladığı gibi, ben de sizin istekli olduğunuz zamanlan kolluyorum.â€[1]


SAAT: 06:53

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320