Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Makale ve Köşe Yazıları (https://www.forum.medineweb.net/516-makale-ve-kose-yazilari)
-   -   Doğru, Allah'a Gider (https://www.forum.medineweb.net/makale-ve-kose-yazilari/7046-dogru-allaha-gider.html)

A.LEVENT 19 Ekim 2008 14:27

Doğru, Allah'a Gider
 
MERHABA !!..
Güle, gülşene...
Cana, Cana...
Yare, yarene...
MERHABA !!..
Sevgiye, sevgililere...
Dosta, dostluğa....
Acıya, acı çekene...
Hastaya, emeğe, emekçiye...
Alın terine...
MERHABA !!...
Güne, güneşe...
Aya, yıldıza...
Gökyüzüne, yeryüzüne...
İnsana, eşyaya...
MERHABA !!!...
Yaratılanı yaratandan dolayı seviyoruz...
Tüm dostlara, can kardeşlere MERHABA !!...


Yıllar öncesinde, bir radyo programında, sunucu, programını yukarıdaki sözlerle açıyordu…. O zamanlar çok hoşuma gitmişti….
Bugün de ben açılışı böyle yapayım istedim…..

YENİDEN MERHABALAR EFENDİM !....

Notlarımı karıştırırken Ahmet Turan Alkan'dan okuduğum bir hikaye (bir fabl) önüme çıkageldi…. Ancak ne zaman bu hikayeyi okusam aklıma hemen köyümdeki bir Pir-i fani gelir…. Dar-ı Bekaya intikal etmiş olan bu muhterem zata Allahtan rahmet diliyorum…. Mekanı cennet olsun İnşaallah…. Ve sizlerden de bir Fatiha istirham ediyorum….

Ufak-tefek bu nur yüzlü pir-i fani; sohbet ederken gözlerini karşısındakinin gözlerine diker ve işaret parmağını birkaç kez sallayarak arada bir şöyle derdi:


“DOĞRU, ALLAH’A GİDER !!!...”

Söyleyişi hala gözümün önündedir….

Şimdi dönelim hikayemize….

Günün birinde hayvanlar bir araya gelerek aralarındaki hır-gürü sona erdirmek maksadıyla yeni bir kanun yapmaya karar vermişler. Demişler ki, "Bundan böyle hiçbir hayvan bir diğerine 'Sana inanmıyorum; yalan söylüyorsun!' demeyecek ve bu suçu işleyen öldürülecek."
Her hayvan kendi lisanınca ses çıkararak bu ahdi bozmayacağına ve itaat edeceğine söz vermiş.
Bir zaman sonra hayvanlar büyük bir ağacın gölgesi altında sohbet ediyorlarmış. Söz kıtlığından bunalan kaplan esneyerek söze başlamış: "Biliyor musunuz dostlar; geçenlerde yukarı doğru sıçradım. O kadar yükseğe eriştim ki, pençelerimle gökyüzüne dokundum!"
Bütün hayvanlar birbirlerinin yüzüne bakmışlar. Kimsede çıt yok tabii. Kaplan, ortalığı kaplayan manidar sükuneti tasvip manasında kabul ederek öğünmesini sürdürmüş.
- Evet, o kadar yükseğe sıçradım, o kadar yukarılara yükseldim ki gökyüzünü pençelerimle yırttım ve sonra tekrar yere indim.
Yeni bir sessizlik dalgası içinde bütün hayvanat bir kere daha birbirini kolaçan etmeye başlamış, lakin yine kimsede çıt yok. Kaplan bu insafsız palavranın hoşnutluğuyla gerinirken arkalardan zayıf bir ses yükselmiş,
- Sana inanmıyorum; yalan söylüyorsun!...
Ortalığı aniden bir ölüm sessizliği bürümüş. Kaplumbağa buruşuk kafasını iki yana sallayarak sözlerine devam etmiş:
- Hiçbir hayvan o kadar yükseğe çıkamaz; hatta kuşlar bile. Kaplan yalan söylüyor; ona inanmıyorum! …
Kaplan, "Ne diyor bu be!" makamında homurdanarak doğrulmuş,
- Yanlış duymadım değil mi, beni yalanlamaya kalkıştın ve sana inanmıyorum dedin?...
Kaplumbağa hırstan titreyen bir sesle sözünü ikrar etmiş:
- Doğru duydun, sana inanmıyorum ve yeni kanun gereği başıma geleceği de biliyorum!..
Gizlice tasvip etseler de diğer hayvanlar, kaplumbağanın itirazını en azından "formel" açıdan bir müddet önce oybirliği ile kabul ettikleri yeni kanuna aykırı bulduklarını belirtmişler. Kısa bir görüşmeden sonra "infaz"ın ilginç bir tarzda icrasına karar verilmiş. Kaplumbağa, ormanın ucundaki bir uçuruma götürülecek ve oradan fırlatılacakmış.
Kaplumbağanın hızıyla oraya ulaşmaları günler boyu süreceğinden onu zürafanın başına yerleştirmişler ve hep birlikte infaz mahalline doğru yürüyüşe geçmişler. Derken karşılarına bir nehir çıkmış; nehrin üstünde iri bir ağaç gövdesinden ibaret bir köprü varmış. Sırayla geçmeye başlamışlar. Zürafa tam köprünün ortasında iken kaplumbağa var gücüyle çığlık atmış:
- İmdat!... Kurtarın beni, nehirden sıçrayan bir balık beni fena halde ısırıyor, imdat! ..
Bütün hayvanat birbirine bakmış, lakin kaplumbağa feryatta berdevam...
- Can kurtaran yok mu, bir balık beni ısırıyor, imdat!...
Hayvanlar hep bir ağızdan:
- Sana inanmıyoruz; yalan söylüyorsun; hiçbir balık o kadar yükseğe sıçrayamaz ve velev ki sana erişse bile o kalın kabuğunu ısıramaz. Üstelik biz ortada balık filan görmüyoruz. Gerçek şu ki sen yalan söylüyorsun!…
Sözlerini tamamlar tamamlamaz ortalığı yeniden derin bir sessizlik kaplamış…
Kaplumbağa demiş ki:
- Galiba anlıyorsunuz, benimle birlikte hepinizin ölmesi gerekiyor!…
- .........!
Zürafa boynunu sessizce yere uzatmış. Kaplumbağa yere inmiş ve bütün hayvanlar sessizce evlerinin yolunu tutmuşlar…
……………..

Ne demişti bizim nur yüzlü Pir-i fani ?....

“DOĞRU, ALLAH’A GİDER !!!...”

Evet, hem de her zaman….

ALLAH’a GİDEN DOĞRULARDAN OLMAMIZ DİLEĞİ İLE….

AŞKINIZ CEMAL, CEMALİNİZ NUR, NURUNUZ AYN OLSUN !…

Dr. Ahmet Levent, 19.10.2008, Ankara


SAAT: 08:00

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306