Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Makale ve Köşe Yazıları (https://www.forum.medineweb.net/516-makale-ve-kose-yazilari)
-   -   filistinli yaserin gözyaşları (https://www.forum.medineweb.net/makale-ve-kose-yazilari/7411-filistinli-yaserin-gozyaslari.html)

Seyyid 07 Kasım 2008 12:35

filistinli yaserin gözyaşları
 
  • Sabahın ayazında üşüyor ellerim, buz kesmiş yırtık ayakkabılarımın deliklerinden fırlayan parmaklarım… Güneş bulutların arasından kısık aydınlığını gösterse de değmiyor zamana yenilen ve zamanla ezilen bedenime sıcaklığı… Güneş aydınlatamıyor biriken karanlıklarımı. Ben gözlerimi dünyaya açalı beri gönül heybemde karanlıklar biriktiriyorum. Bu benim tercihim olmasa da hayattan payıma düşen karanlıklardan gayrisi değil
  • Herkes anne ve babasının gölgesinde saadet şarkıları söylerken, sımsıcak yuvalarında özgürlüğün doyumsuz lezzetini tadarken ben bir yetim, bir öksüz ve bir zavallı olarak bu kara kışın ortasında kaderime ağlıyorum. Âhlarım göklere yükseliyor. Göklerden yere kurşun gibi dökülüyor karlar... O kurşunlar altında buz kesiyor soluklarım. Ben kurşundan, bombadan başka bir şey görmedim bu kutsal ve kanlı topraklarda. Bu yüzdendir ki teşbihlerim kurşunlara endeksli… Zira göğümüzde kurşunlardan başka ne gördük ki
  • Haysiyet çoktandır uğramıyor bizi bu hayata mahkûm edenlerin mahallesine. Onlarla aramızda birkaç yüz metre mesafe olsa da onlar baharı, bizler ağır kışı yaşıyoruz gönül coğrafyamızda. Nedense bize zulmedenlerin çocuklarının canı yanmıyor. Onlar bizim âhlarımızı, ağlamaklarımızı ninni sayıp mışıl mışıl uyuyorlar kuştüyü yataklarında. Çocukların milliyeti olmaz. Onlar bizim kardeşlerimiz. Fakat onların ruhlarını da taş kesmek için gece gündüz çalışıyorlar. Onlar da yarın karşımıza bombalarla çıkacaklar. Bizse onlara sadece sapanlarla ebabil kuşlarının ağızlarında taşıdığı pişmiş taşlardan atabileceğiz.
  • Gül bahçeleri yanıyor bu topraklarda… Sığınaklarda geçiyor zamanlarımız. Karanlığın insafına sığınıyoruz gün ışığında. Işığımızı çaldı zamanın efendileri… Ellerimize geçirdikleri kelepçeleri şimdi de ruhlarımıza geçirmek istiyorlar. Mum ışığıyla karanlık geceleri aydınlatmaya çalışsak da zalimlerin sert rüzgârları mumlarımıza yanma fırsatı tanımıyor. Mumun kısık alevi ısıtmıyor buz kesen bedenimizi. Uzaktan gelen ışığın huzmeleri yetişmiyor gözbebeklerimize. Çekilin bulutlar, çekilin ki güneş bize de gülümsesin. Dünyayı parselleyen zalimler şimdi de güneşi parsellemenin savaşını veriyorlar. Fakat ne eylerse eylesinler içimize doğan, ruhlardaki karanlıkları boğan iman güneşini söndürmeye güçleri yetmeyecek. Canımızı alsalar da imanımızı alamayacaklar. Zira zafere adanmışlar yürek kalelerini muhkem tutuyorlar. Başımızda boza pişirseler de bu kale hiçbir zaman düşmeyecek
  • Şimdi mumlar pervanenin rüyasını görüyorlar. Gerçek özgürlük için sözde esareti seçenler büyüdükçe büyüyor yürek semalarında. Yoksa esaret bizim alnımıza yazılmış bir yafta mıydı? Hissiyatım alev ateş yanıyor. Belleğim fetret devrini yaşıyor besbelli… Uyku girmiyor kan çanağı gözlerimize. Derman inmiyor şarapnellerle parçalanan dizlerimize.
  • Birileri moda gereği yarı çıplak yaşarken bizler yoksulluğun pençesinde bu hâl üzere yaşama mecburiyetinde kalıyoruz. Yarı giyinikler, soyunukların âhını ve günahını taşıyor omuzlarında. On yıllardır sabır memesinin acı sütüyle besleniyoruz. O kara sütü ak kaşıkla içsek de içimizdeki karanlıklar dağılmıyor. Seherler tebessüm etmiyor sabahlarımıza
  • Siyonizm’in gölgesinde bile olsa onurla yaşamak içindir bu ölümler… Daha doğrusu ölümler kutlu diriliş için atılan mukaddes adımlardır bizim için… Bizlere hayat hakkı tanımayanlar gül bahçelerimize zakkumlar diktiler. Mermilerin merhametine mahkûmuz şimdi… Barutlar tomurcuklara açma fırsatı tanımıyor. Her gün kırılıyor dallarımız… Feryadımızın kurşundan ağırlığını taşıyamıyor gökler… Zulmün saltanatı mazlumların bedenlerini çiğneyerek yükseliyor. Artık taşıyamıyor bu cılız ayaklar sırtımıza yüklenen kurşundan ağır acıları… Kalleşlik boy veriyor haram topraklarda. Ağlamaktan kan çanağına dönen yaşlı gözlerimizi silecek bir merhametli el bekliyoruz. Anneler evlatlarına, evlatlar annelerine doyamadan kara toprağa giriyor. Acılar filizleniyor toprağın kara bağrında. Âh annemin sureti düşüyor her gece rüyalarıma… Babamla el ele dolaşıyorlar cennetin doyumsuz bahçelerinde. Özlüyorum özgürlüğü, kendim olmayı, kendim kalmayı özlüyorum…


  • nihat malkoç


SAAT: 22:52

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306