Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Makale ve Köşe Yazıları (https://www.forum.medineweb.net/516-makale-ve-kose-yazilari)
-   -   Sitem-i İhtar (https://www.forum.medineweb.net/makale-ve-kose-yazilari/9307-sitem-i-ihtar.html)

BANU AKSOY 24 Ocak 2009 10:14

Sitem-i İhtar
 
Ey Kardeşlerim!


Solmuş güneşlerin yenilgilerle
büyüyen ,adı zafer tarlalarına şayan olan kahramanların evlatlarından sizlere
selam olsun !
Dünya vadisinde kıyama durmuş yüreklerimizle kurşundan bilyeler oynanan
sokakların kirli yüzlü, çakır gözlü evlatlarından selam olsun !
Savaşın anavatanından, acının anavatanından, kanın anavatanından, şehadetin
anavatanından ruhları hanzalalardan selam olsun !
Virane bakışlı çocukların bıçakları ile ağaçlara kazıdıkları sitemleri
aktarıyorum bu bildiri de sizlere !
Onlar ki yürekli tankların ucunda namluda çarpan mazlumlar. Kazıdıkları
ağaçlardan hala kan sızarken geç kalmamış olmak adına, yetişmeniz adına bu
sitem-i ihtar !
Bir bedene koşan kurşun çarpmadan tutmanız, kömür karası bulutlara vahdetin
beyaz güvercinlerini biz yanmadan uçurmanız adına bu sitem-i ihtar !
Bizler baharları kabirden sonralara bıraktık , ama size diyeceklerimiz var !
Bu dünyada bahar gören ve bize bir çiçek getirmeyi unutan kardeşlerim. Ateşin
ortasında yanan ellerimize sorarız biz..
Neden sapanlar tutar onları , sizin yerinize?.
Yaramız kan revan dökülürken neden yine yaramız deva olur bizlere?.
Zalim küfrü yağarken başımıza zindanlarda..
Neden zindan duvarları şefkat gösterir bize sizin yerinize?.
Sizin yanı başımızda olacak yüreklendirmeleriniz olacakken,
Neden bir çocuğun ağzında ki tarihler öncesi marşlarla medet arar
hüzünleniriz?.
Zalimin adresi belli iken,
Neden bu adrese bir türlü uğramayanların aymazlığı ile öldürülürüz?.
Kudüs naralar atarken şafaklarda,
Afganistan da gaip olurken bir elçi,
ve şehadet yudumlarken Çeçenya’da bir cihad eri,
Neden sizler sıcak sofralarınızda bizden hiç bahsetmezdiniz?.
Sorularımızın cevaplarını kabirlerimize, yüreklerimize, yaralarımıza,
gözyaşlarımıza, e-mail olarak yollarsanız seviniriz. Zira halimizin anı anını
tutmamakta,bir bakmışsınız şehadet şerbeti, bir bakmışsınız ölüme ramak
kalmanın kolda bacakta gözde nişanesi,birde bakmışsınız ateşin gelip iki
göğsünüzün arasına bir çocuk çığlığına bezenerek düşüvermesi.
Biz ki… Asırlardır söylenen türkülerin en hazini en kutlusu en güzeli

Biz ki;
Adres vermiyoruz ,siz zaten biliyorsunuz, Filistin, Çeçenya, Afganistan, Irak,
Lübnan… mazlum toprağının kokusunu izleyin bulursunuz.
Ey kara defterlere batının figüranı olarak geçecek olma yolunda yürüyen
Kardeşlerim !
Çok bekledik sizleri, hala da bekliyoruz, bekleyeceğiz.
Gelmediniz..
En mazlum anlarımızda, en yitik, en keşmekeş, en kutlu, en gözyaşı sel anlarımızda
gelmediniz,gelemediniz…
Bekliyoruz gelirsiniz diye..
Bakanın umut görmediği Ortadoğu’nun, Kafkasya’nın gül bitmez topraklarına umut
adında güller ekerek.
Ve bekleyeceğiz de öyle değil mi. Çünkü biz biliyoruz sınanmanın mübarek tadını
ve gelecek olan, sınanmayanın sınanacağı anları. !
Ey kapitalizmin hamuruna el bulamış çarkın tam ortasında dönüp duran kalbi gark
etmemiş Kardeşim !
Yıkımın tarihçesini gözyaşı ile yazan halkların kardeşliğini bekletmek kolay
olmasa gerek. Bilin ki, en isyankar zamanlarımızda isyanımız zalime değildi
aslında,
Sizin bu pervasızlığınızaydı.
Nasıl kapıldığınızaydı isyanımız, kapitalist arzuların menziline.
Benim zulüm mevzilenen cephelerime düşen bombaların sahiplerinin ellerini
gülümseyerek sıkan ellerinizeydi isyanımız en çok.
Onlarla kadeh tokuşturduğunuz beyaz masa örtülerineydi.
Dişlerinizde ki parıltılaraydı
isyanımız,yangınımız, ağıdımız.
Bir Endülüs vardı bir zamanlar,
İslam’ın binbir yıldızı,destanların destan olup aktığı diyar.
Bu diyarların kitaplarını okuyan evlatların bu diyarları yıkana olan
muhabbetineydi bizim isyanımız acımız !
Ey Kuranın yeryüzünde emanet edildiği zihni gaflette olsa da mübarek
bilinen mübarek elçi, ey kalbi cihadı, tebligatı terk eden uykuda kardeşlerim !

Zalimin görevi zalimlik değil miydi ?
Ya sizin göreviniz neydi ? meydanlarda vahdet naraları atan diliniz bize şaka
mı yapıyordu yoksa ?
Endülüs’te parlayan İslam yıldızını nişane gibi takıp yakasına,
Şamilin ruhunu nakşedip içindeki cihad ruhuna,
Mescid-i Aksa’nın hüznünü yerleştirip narına koşacak Müslüman nerede?.
Televizyonlardan izlediğiniz anlık sızılar mı sadece bize beslediğiniz
muhabbet!
Bin bir kalem oynatılıyor ülkelerinizde bizler adına, sadece okuduğunuz kadar
bize sevginiz. Taklidi bir müslümanı anlamalıyız..
biz virane evlerin kalaşnikof kelamlı çocukları.
Sizler bizim ağır beyinlerimize artık yetmiyorsunuz.
Her geçen gün yiten bir inanç süzüyoruz bu savaşlardan, darplardan sizlere.
Ve hüzün biriktiriyoruz avucumuzun bir kenarına yaptığımız havuzlarda sizler
adına.
Karabulutların dolaştığı bu İslam coğrafyaları güneş bekliyor artık !
Biz biliyorduk bizden öncekilerin başına gelenler bizimde başımıza gelecekti..
Biz biliyorduk dünya Müslüman için gül bahçesi değildi.
Biz biliyorduk hüda için hevayı terk etmek gerekti,
biz biliyorduk inanırsak sapanla tank yenilirdi,biz biliyorduk alnımız secdede
aşındıkça zalimin kahrı olurdu,biz biliyorduk Rabbimizin kahhar adı vardı,biz
biliyorduk ‘La tehzen ! İnnellahe meena ‘(1) tesellisi geceye düşen
yıldızlardandı, biz biliyorduk intifada bu topraklarda yeşeren bir çiçekti ve
biz biliyorduk kardeşlerimiz bizi yara bellemişti. Biz biliyorduk ‘Allah’a ve
O’nun Resulü’ne iman edersiniz mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihad
edersiniz. Bu sizin için daha hayırlıdır; eğer bilirseniz. (61/11) ‘ ayeti
hasbihal için inmemişti. Biz biliyorduk ki vahdet ebter bırakılmamıştı, bir
sahibi vardı.

Bizim bildiğimize bilen kardeşlerimize, bilmenin suskunluğunadır bizim
sitemimiz.

Ve gecikmiş bir kardeşliğin acısıdır sitemimiz. Evlerinizde başınızı rahatça
koyduğunuz yastıklara değil, başınızadır sitemimiz. Bizi unutturmaya çalışan
korkak sistemleredir sitemimiz. Yönünü batıya dönen güneşlere
karanlığımız. Mazlum kanı üzere ortaklık düşünen zihniyetlere sitemimiz.
Bizimle santranç oynayan figüranlara sitemimiz.

Ey çöl kumu gibi yumuşak
hayatlarında muhakemeden uzaklaşmış,

aczi adımlayan Müslümanlar !

Ey siyasetlerini en olunmadık mecralara kullanan , ekonomilerini salt para
döngüsü üzerine kuran Müslümanlar !
Ey zihnini dünya masalları ile örmüş, gerçeklik ekseninden uzakta düşünen
Müslüman !
Ey Gal-u Belada söz veren ve bizi unutan Müslüman !
Ey kıblesini bilen ama yüz çeviren Müslüman !
Ey açıktan gizliden vahdet halkasına bilerek bilmeyerek kırbaç vuran Müslüman !
Ey cihadı sadece söz zanneden Müslüman !
Ey kardeşinin kanı dökülürken sıcak sıcak çay yudumlayan Müslüman !
Ey erkekleri dövülerek evinden alınırken ağıdı duası birbirine nakşeden kadınlardan
bihaber Müslüman !
Artık biliyorsunuz ki vahşeti izlemeye para vermeye luzüm yok !
Silkinmesini, sızlamasını,dua etmesini,koşmasını,elimizden tutmasını,cihad
etmesini,yaramızı sarmasını,ağlamasını,bize tebessüm etmesini,yanımıza
gelmesini,bizi savunmasını,bizimle mücadele etmesini,bizimle bağırmasını,
beklediğimiz Kardeşlerimiz !

Şimdi düşünün !
Düşünceyi eyleme dökmeye niyet ederek, kalkın orucunuza.
Bu coğrafyalardaki fırtına bir gün size de patlayacak, ya o zaman. ?
Ya o zaman, sizin sınavınız geldiğinde cevabınız ne olacak.
Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler, sizin de başınıza gelmeden
cennete gireceğinizi mi sandınız? Peygamber ve onunla beraber mü’minler,
“Allah’ın yardımı ne zaman?” diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve
sarsılmışlardı. İyi bilin ki Allah’ın yardımı pek yakındır. (3)

Bu toz bulutu halkasına dahil olmadan vahdet halkasından selam ediyorum size Ey
kardeşlerim. Yaratanın sana sınavı ulaştığında elin kime dokunuyor olacak
mizanda ölçtünüz mü hiç. Terazi kimden yana olacak . Yoksa siz hala orada
olanlardan mı olacaksınız.
İnna fetahna diyen diliniz kalbinizi mi yalanlayacak size bizi gösterip.

Kalbiniz LA ! dediğinde toz bulutunda yönünüz bitaraf mı kalacak?.


(1) Üzülme, Allah bizimle beraberdir. (Al-i İmran Suresi, 40, Ayetten)
(3)Bakara Sûresinin 214 . Ayetinde

Medine-web 24 Ocak 2009 13:53

Cvp: Sitem-i İhtar
 
siteminede,
mateminede,
serzenişinede,
kızgınlığıneda,
şefkat tokadınada,
kardeşliğine de,
kanına da,
imanına da,
sapanına da,
şehidine de,
şehadetine de,
figanına da,
feryadına da,
gazzene de,
halepçene de,
çeçeniyanada,
ebu gureybine de...
selam olsun...
selam olsun ensarada ensar olmak duasıyla..uyanmasak uyandırırlar..
ensar olabilmek için,ensar denen ihve yi sindirmek gerek..
bu din bir laf değil,peynir gemisi hiç değil..
peynir gemisi sandık ki,hep ağladık,ağlatıldık,
niye yürümüyor diye sorgulayamadık..
sorgulayın ki sorgulanma vakti gelmeden..!
selam sana kudusum...
kalemin dinmesin kardeşim..


SAAT: 07:04

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306