Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   MALATYA İNÖNÜ İlitam (https://www.forum.medineweb.net/802-malatya-inonu-ilitam)
-   -   İnönü İlitam (Abdullah Hoca) Notları (https://www.forum.medineweb.net/malatya-inonu-ilitam/33416-inonu-ilitam-abdullah-hoca-notlari.html)

Hâdimul İslam 15 Aralık 2016 19:32

İnönü İlitam (Abdullah Hoca) Notları
 
5.HAFTA
** Fasid Şartlar

Akdi ifsad eden şartlar şunlardır:
1) Akdi de beraberinde ifsad eden şartlar. Taraflara veya mahalle özel
faydası dokunan şartlar: Buğdayı bâyiin öğütmesi, kumaşı terzinin dikmesi, mebii
bâyi’a tamir ettirmek şartıyla satın almak gibi. Bu şartlarda karşılıksız bir menfaat
olduğu için akit ribaya benzetilmiş ve fasit sayılmıştır

**Cali şartlarda dardan genişe doğru mezheblerin görüş
Zâhiriyye mezhebi (İbn Hazm):
Hanefi mezhebi:
Şâfiî Mezhebi:
Şâfiî mezhebi ca’li şartlar konusunda Hanefî mezhebine çok yakın bir görüşe sahiptir.
Mâlikî Mez
hebi Şartları göz önüne aldığımız zaman Mâlikî mezhebinin diğer iki mezhebi aşıp ca’li şartların alanını genişlettiğini açıkça görürüz39.

Hanbelî Mezhebi (İbn Teymiyye Hariç)
Hanbelîler ca’li şartların sahasını Mâlikîlerden daha da geniş tutmuşlardır
-İbn Şübrüme ve İbn Teymiye
Ca’li şartları en geniş tutan ve bu konuda maksimum noktaya ulaşan, İbn
Şübrüme ve İbn Teymiye’dir49.


Bu üçmüçtehit arasında mezhepler dardan genişe doğru Hanefî, Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî
şeklinde sıralanır. Şartlar konusunda Zahiriyye mezhebi, mezhebin ismi de durumu
ifade ettiği gibi, nasların zahirine bağlı kalmakta, kıyas ve illeti tespite karşı çıkmakta
oldukça şiddetli davranmış ve dolayısıyla onlarca ca’li şartlar sadece birkaç taneden
ibaret kalmıştır. Hanefî ve Şâfiî mezhepleri, şartlar konusunda birbirine çok yakındır.
Mâlikîler de İbn Teymiye’nin dışındaki Hanbelîlere çok yaklaşmış, farkları iki hususa
münhasır kalmıştır. Fakat İbn Şübrüme ve İbn Teymiye, ca’li şartların alanını
genişletmede diğer bütün müçtehitlerden ileri gitmiştir.

****Şart Muhayyerliği
Şart muhayyerliği aşağıdaki şartları muhtevî bütün akitlerde bulunabilir:
1) Tek taraftan da olsa lazım,
2) Feshi kâbil,
3) Akit meclisinde mahalli kabzetmenin şart olmadığı akitlerdir.

***Görme Muhayyerliği
Cumhur şu rivayeti delil gösterir:
“Hz. Osman Kufe’deki görmediği bir arazisini Talha b. Ubeydullah’a sattı.
--(Çevreden) Hz. Osman’a, aldandın denildi. Hz. Osman’da cevaben: Ben muhayyerim,
çünkü ben görmediğim bir malı sattım, dedi. Talha’ya (aynı şekilde) aldandın, denilince
Talha şöyle cevap verdi: Ben görmediğim bir malı satın aldığım için muhayyerim.
Bunun üzerine Cübeyr b. Mut’im’i hakem tayin ettiler. Cübeyr de Talha’ya muhayyerlik
hakkı verdi. Bu olay sahabenin huzurunda oldu ve onlardan kimsenin itirazı olmadı.”79
--Görme muhayyerliğini sona erdiren durumlar şöyle özetlenebilir
2) Görmeden satın aldığı mebii bir başkasına satma, hibe etme gibi bir fiille
sarahaten veya delâleten rızasını ortaya koyması
--Görme muhayyerliği sadece müşteri içindir bayi için geçerli değildir

****Ayıp Muhayyerliği
--Ayıp muhayyerliği şu durumlarda sâkıt olur
2) Mebidekii ayıbı öğrenince akdi iptal etmesi; Şâfiîlere göre bunu derhal
yapması gerekir, aksi halde muhayyerlik hakkı düşer.

***(Muamelât)


6.HAFTA
**BEY’ AKDİNİN İN’İKAD ŞARTLARI

--Faside yürürlüğe konduğunda
bazı hukuki sonuçlar bağlandığı gibi fesad sebebinin ortadan kaldırılmasıyla geçerli
hale getirilebilir. Müşterinin satıcının izniyle malı teslim aldığında malda müşterinin bir
çeşit mülkiyet hakkı sabit olur. Belirsizliğin giderilmesiyle akit sahih hale gelir.1
Hanefilerin bu anlayışı şu şekilde izah edilmektedir: “Hanefi fıkıh usulünde, bir
şeyin zatından dolayı yasaklanması batıllığı, vasfından dolayı yasaklanması fâsidliği,
bir şeye yakınlığından dolayı yasaklanması da keraheti gerektirir

**Temyiz Çağından Önce (Çocukluk Devresi
--Bey’, icâre, kefâlet, rehin gibi akitlerde akdin
mün’akid olması için tarafların akit yapmaya ehil; âkil ve mümeyyiz olması şarttır

-**-Bulûğ Çağı
--Bu 7 şartı kendisinde
bulunduran akit mün’akiddir, batıl olmaktan kurtulmuştur. Ancak sahih olabilmesi için
bazı vasıfları kendisinde bulundurması gerekir. Bu vasıflardan birinin eksikliği akdin
sıhhatine mani olup, onu “fasid” kılar. Demek oluyor ki mün’akid akit fesadla karşı
karşıyadır; fasid olabileceği gibi sahih de olabilir.

**İkrah
--İkrah söylenen
sözlere; dolayısıyla icab ve kabule etki ettiği için rızayı zedelemekte ve akdi ifsat
etmektedir.

***Hanefî mezhebi iki yerde ğararı söz konusu yapmıştır:
1- Mahallin aslında ğarar. Bu tip ğarar akdi ifsat etmekle kalmaz, bilakis iptal
eder. Çünkü bu kumara benzer. Ana karnındaki yavruyu, ağa takılacak balıkları satmak
buna örnek olarak verilebilir. Yavrunun sağ salim doğup doğmayacağı, ağa balığın
takılıp takılmayacağı kesin değildir, şüpheli ve ihtimallidir. Bu bakımdan adı geçen
satışlar batıldır.


2- Evsaf ve miktarda ğarar. Bu tür ğarar mebide de semende de olabilir.
Satılacak malın evsaf ve miktarı ile ilgili şüphe ve ihtimaller akdi ifsat eder. Fasit akitte
söz konusu olan ğarar budur. Bir ineğin günde 20 litre süt vermesi şartıyla satılması,
sütlüdür diye satılan bu ineğin gerçekte sütlü çıkmaması, veresiye satılan bir malın
fiyatının veya ödeme zamanının önceden belirlenmeyip, ödemenin yapılacağı tarihte o
malın piyasa değeri ne ise onun üzerinden ödemenin yapılması şartıyla satılması gibi
akdi ifsat eden durumlar ğarar örneklerindendir

*** Geçerlilik Açısından Akitler

Mevkûf
-- Mevkûf hak sahibinin serbest olarak irade ve rızasının alınamadığı akitlerdir


--Mevkuf akit, akit olarak bir vücut ve iskelete sahip olmakla mün’akid akittir,
ancak nafiz olmadığı için hükmü dondurulmuş ve olduğu yerde bırakılmıştır. Bu açıdan
mevkûfiyet nefâzın zıddıdır. Mevkuf akde gayri nâfiz de denir

**Fuzûli’nin Tasarrufu/Akdi (Yetkisiz Temsil

Fuzulînin akit yapma ehliyeti bulunmakla birlikte başkası adına hukuki işlem
yapma yetkisi bulunmadığı için yapmış olduğu işlem işlerlik şartı açısından eksiktir

***Yapılan Muâmeleye Göre Diğer Akitler

Bey’ bi’l-ecel (Vadeli satış


--İslâm hukukçularının kâhir ekseriyeti vâdeli
(taksitli) bedel karşılığında mal satışını onaylamışlardır. Hatta İbn Battal el-Kurtubî
(449/1057) veresiye satışının caiz olduğu konusunda icma bulunduğunu söylemiştir.
--Vadeli satışın ikinci bir yöntemi, bir malın taksitle alınıp, satıcıdan bir başkasına
peşin satılmasıdır (bey’u’t-teverruk / commodity murâbaha). Teverruk satışı Ömer b.
Abdülaziz (101/719), bazı Medineliler ve bir rivayete göre Ahmed b. Hanbel’e göre
mekruhtur.
Bey’ bi’l-vefâ ( البَيْعُ بُِبلوَفبءَُِ : Geri alma şartlı satım)


--Hicrî dördüncü asırdan itibaren Belh ve Buhârâ bölgelerinde halk
bu usûlü yaygın olarak kullanmaya başlamışlardır
--Vefâen bey’in, gayrimenkullerde cereyan edeceğinde Hanefîler ittifak
halindedirler. Ancak menkul malların bu nevi satım akdine konu olup olmayacağı
tartışılmış, birçok şeyhülislâm olmayacağı istikametinde fetva vermişlerdir
---bey’ bi’l-vefâ halkın kredi ihtiyaçlarını karşılamak
üzere fukahanın bulup tespit ettiği bir alışveriş çeşididir. Kendisine “muâmele” de
denilen bu alışveriş çeşidinin fasid bir akit olduğunu görülmektedir.
---Bey’ bi’l-istiğlâl, bey’ bi’l-vefâ ve kiralama akdinin karışımından ibarettir.
Örneğin bir şahıs, mülk evini diğer bir şahsa semeni iade edildiğinde geri vermek ve
kendisine kiraya vermek üzere 50 000 TL karşılığında satıp, teslim ve tesellümden
sonra o haneye bayi bir sene müddetle 1 000 TL gibi üzerinde anlaştıkları bir fiyatla kiralarsa bu alışveriş bey’ bi’l-vefâ bi tarîkı’l-istiğlâl olur. İşte böyle bir alışverişte
müşteri 1 000 TL. kâr etmiş oluyor124.
Bu çeşit alışverişte yukarıda da belirtildiği gibi açıktan kâr diye söylenmese de
alışveriş sırasında taraflardan birine özel menfaat, aynı zamanda hem satım akdi hem
de kiralama akdi bir akitte gerçekleştirildiği için safkateyn olmaktadır ki Hanefîler
bunu fasid bir akit olarak nitelendirmektedirl
***Bedellerin Durumuna Göre Akitler
--Selem
Selem, para peşin mal veresiye şeklinde yapılan alış veriştir

7.HAFTA
**RİBÂ/FAİZ
--Sonuç olarak riba, yalnız ölçülüp tartılan mallarda veya saklansın veya
saklanmasın, yalnız gıda maddelerinde değil, insanların ihtiyaç duyduğu ve değer
verdiği bu sebeple de mübadelede bulunduğu bütün misli mallarda cereyan eder. Ölçü,
artı, sayı ve uzunluk ölçüsü sadece bu malların miktarlarının belirlenmesinde va

***Karz
--Hükmü: Pek çok ayet ve hadislerdeki ifadelerden hareketle fakihler borç
vermenin mendup olduğunda hemfikir olmuşlardır

11.HAFTA
**İCÂRE


*---. İcâre Akdinin Bey’ Akdine Benzeyen ve Ayrılan Yönleri
İcare genellikle bey’a benzer. Dolayısıyla pek çok yerde bey’in hükümlerine tabi
olurlar.İcare akdi, bey’de olduğu gibi şarta ta’liki kabul etmemektedir. Örneğin icare’nin
in’ikadı, ileride vukuu muhtemel olan bir şarta bağlansa bu icare batıl olur. Bu yönüyle icare
ve bey’ birbirine benzer. Fakat istikbale izafe konusunda birbirinden ayrılırlar. İcarenin
istikbale izafesi sahihtir.
*---Bir otobüse binilirken yolcunun bilet parasını vermesi, görevlinin ise
bunu alması teati şeklinde bir icap-kabuldür ve bu bir kiralama akdidir. Yerine göre icarede
sükut, rıza ve kabul sayılır. Evini bir yıllığına aylığı 500 TL den kiraya veren bir kimse sene
dolunca kiracıya “evin kirası 550 TL oldu kabul edersen otur” der, o da ses çıkarmazsa
denilen fiyata kiralamış olur. Çünkü ma’razı beyanda sükut rızadır.

**İcâre Akdinin Şartları
1- Taraflar (mûcir, müste’cir, ecîr) akit yapmaya ehil olacak
2- Mahal malum olacak.
3- 3. Menfaat belli olacak.
Eğer icâre bir işin yapılması üzerine yapılıyorsa o zaman yapılacak olan işi tespit
etmek gerekecektir. “Bir ton kömürü ikinci kata çıkar” veya “şu eşyayı filan yere naklet”
“500 kişilik düğün yemeği hazırlamak”, “şu kadar derinlikte ve şu kadar genişlikte bir kuyu
kazmak” gibi yapılacak işinönceden belirlenmesi gerekir29.
Bir toprağı kiralayan, ne maksatla kiraladığını, orada ne yapacağını açıklamak
durumundadır; çünkü arazinin menfaati kullanılış maksadına göre farklılık arz eder

----Tarladaki ekin vb. icarenin müddeti bittiği halde henüz hasadı yapacak derecede
yetmese, hatta ekin yetişmedn kiralayan vefat etse yetecek kadar bir müddetle icâre uzatılır
ve uzatma müddetine karşılık ecr-i misil ödenir
---Belli bir insanın kullanılması için kiralanan eşya başkası tarafından kullanılamaz.
Çünkü her insanın kullanması farklıdır1. Bazıları eşyayı kötü kullanır, aşırı şekilde yıpratır ve
eşyayı bozar. Bazıları da vardır ki onun elinde eski eşya adeta yenilenir. Fakat akit sırasında
mal sahibi, malı kimin kullanacağına dair umumi izin verse o takdirde müste’cir, kendisi
kullanabileceği gibi dilediği birisine o eşyayı kullandırabilir, kiraya verebilir52
Dahilde giyilmek üzere kiralanan elbise dışarıda giyilemez. Ancak dışarıda giyilmek
üzere kiralanan elbise ev içerisinde giyilebilir
--- örneğin bir yere gitmek üzere yol
kenarında beklerken yanımızdan geçen bir otomobile el kaldırsak, o da bizi alıp götürse,
ineceğinizde bu özel bir otomobil ise ücret isteyemez. Ancak taksicilik yapan bir otomobil
ise ücret isteyebilir. Ücretle çalışmakta olan şeye “muaddun li’l-istiğlâl “ denir
--Akit sırasında başlama vakti tayin edilmemişse icare, akdedildiği andan itibaren
başlar.Müşteri bu evi 500tlye kiralıyorum fakat 1 hafta düşünme süresi ver der ve 4. Gün olumlu cevap verirse icare 4. Günden itibaren başlar
**İcârede Muhayyerlikler
---Bey’de nasıl ki müşteri için görme muhayyerliği varsa icarede de müste’cir ve işçi
(amele-ecir) için görme muhayyerliği vardır. Müste’cir henüz görmediği bir evi tarif üzerine
kiralasa o evi gördüğü zaman muhayyer olup isterse akdi feshedebilir
---ayıbın, semende olduğu gibi ücretten hissesi
Yoktur
---İcarede vasıf muhayyerliği de geçerlidir. Bazı vasıfları vardır diye rağbet edilerek
kiralanan bir me’curda o vasıfların gerçekte bulunmadığı görülse müste’cir muhayyer olur.
Örneğin dört odalıdır diye tutulan ev üç odalı; banyosu, mutfağı, kileri, tuvaleti vardır diye
kiralanan ev örneğin kilersiz çıksa, on dönüm diye kiralanan tarlanın sekiz dönüm olduğu
anlaşılsa, müste’cir vasıf muhayyerliği ile muhayyer olur
----bir kimse bir yıllığına kiraladığı bir dükkanısene dolmasına rağmen dükkan sahibi kiracıdan çıkmasını talep etmez ve aradan bir kaç güngeçtikten sonra kirada artış yaptığını söyleyerek “kabul edersen bu fiyattan oturmayadevam et” dese, kiracı da itiraz etmeyip dükkanda kiracı olarak kalmaya devam etse; yenikira bedeli bir sonraki ay için geçerli olur, o ay için önceki kira bedelinden başkası gerekmez

HİBE 12.hafta
--Bir kimseye hibe olarak
verilen mal, o kimse tarafından kabzedilmedikçe ondan rücu edebilir ve o mal bir
başkasına hibe edilebilir. Çünkü mal vâhibin mülkünden çıkmış olmaz1
--İnsanın deli, bunak olsa bile sadece hayatta olması mevhûbun
leh olması için yeterlidir.

--- Hibe, mahrem olacak derecede yakın akrabaya ve fakire yapılmışsa.
Fakire yapılan hibe sadakadır. Bu mahremlerden süt ve sıhrî mahremler hariçtir.
Dolayısıyla insan kendi usul ve furûuna, kardeş, kardeş çocuklarına, hala, teyze, amca
ve dayısına yaptığı hibeden dönemez. Çünkü bu sılayı rahmin kesilmesine neden olur36.
Ancak kaynanasına veya sütanne yahut sütkardeşine yaptığı hibeden dönebilir37.
Hibe evlilik sırasında karı-koca arasında yapılmışsa.
Evlenmeden önce veya evlilik sona erdikten sonra eski karı-kocalar arasında yapılan hibeler de bu
hükümde değildir. Bunlardan dönülebilir. Fakat evlilik sırasında hibe yapılmış sonra da
evlilik son bulmuşsa artık o eski hibeden dönülemez38.

İâre (Âriyet, Ödünç
Lügatte âriyet, iki kişinin kendi aralarında ödünç alıp vermesi manalarına gelir.
Bu malı, kullanmak ve tekrar iade etmek üzere başkasına verme şeklinde bir akittir


alıntı


SAAT: 09:54

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320