|
Kadınlarda "Kölelik" Kader mi ?/Muhsin Arslan Orta çağda ailesinin şerefini kurtarmak için, diri diri mezara gömülmeyi normal karşılayan "mahkûm köle!" Modern çağda, birilerinin mutluluğu için harcanacak, kullanılacak, cezirlenecek "gönüllü özgür köle!" Kapitalist düzende, cazibesi ölçüsünde alınıp satılan, ekonomik olarak kullanılan, "sanatçı köle!" Eğlence mekanlarında, ekâbirlerin boş zamanı doldurmak için kullandıkları "eğlence aracı, ucuz köle!" Bir tarafta Yezid zalimlerine tek başına dişi arslan gibi mücadele eden "Zeyneb", diğer tarafta fareden korkan "bacılar!" Bir tarafta cenneti ayağının altında tutan "Fatıma", diğer tarafta cehenneme zebani yetiştiren "çöp kadın!" Hurafeden arınmış İslam dışında, kadına insan gözüyle bakan tek din, kurum, ideoloji yok. Kadının kendisini insan olarak gördüğü tek sığınak İslam. Onu da erkek egemen fıkıhla ellerinden aldılar. Kadının gözyaşı hiç dinmedi. Nasıl mı? Kadını her şeyden mahrum ettiler; evrensel İslam’dan bile! Onu kendi dinini tanımaktan mahrum etti dindar erkek. Saçı uzun, aklı kısaydı; “danış ama dediğini yapma(!)”ydı; kazansa da malıyla, etiyle, buduyla, ruhuyla, hayaliyle erkeğin idi. Aklı kıt idi. Erkeğinin vücudu irinde olsa, yalaması ibadet idi; kocasına secde caiz olsaydı yapması gerekirdi. O ne anlar idi? İlim oda ne? Kendisini yetiştirmek mi? Haram! Kim demiş?! SUSSS! Gümmmm! Ona okuma yazma bile yasak; maazallah ya davulcuya ya zurnacıya aşk mektubu yazar! Erkek âlim, ilim meclisinde, camiide, konferansta muttaki(!) olurken, Zeynebler evde dedikodu yapsın, pirinç çorbası yapsın, parti yapsın, günlere gitsin ancak. Evde kuluçkaya yatsın, neyine yetmez. Hala ben varım derse, direnirse? Çözüm buyurun; Problemler, hurafeler, cahillikler, gericilikler, töreler, erkek egemen fıkıh, kölelik, bedevilik adetleri, uydurma hadisler, hepsi ele ele versin, öldürsün şu kadını! Haddini bildirsin şu ukalaların! Din adına(!) mahkûm edilmiştir perde arkasına... Ne adına? “İffet adına, namus adına, çocuklara baksın adına.” Saklıyarak namuslu yapacak?! Allah aşkına, eğitimsiz, bilgisiz, ilimden uzak bıraktığınız bu tahtası eksik kadın mı eğitecek çocuğu? Bu kadının yetiştireceği çocuk ondan farksız mı olacak? Eğitimsiz kadının çocuğa vereceği, “yetiştirmek” değil “semirtmektir.” Yalan mı? Süt verebilir, yıkayıp kurulayabilir. Eğitimsiz kadının çocuğa; küfür, ağlama, bağırma, çağırma, ağıt, beddua etme dışında ne verebilir? Olmazsa çocuğu döver, kendini döver. Olmazsa? Baba, ağabey ile korkutulur. Olmazsa? Cin ile peri ile korkutulur... Olmazsa? Geberesi çocuk, lanet çocuk, yetim kalası çocuk için alternatifler hâlâ bitmedi. Devler, yılanlar, gülyabaniler, gaybî yaratıklar, ölüler ile korkut, adam olsun! Kızmayın kadına sakın! Bu kadının elinden bir şey gelmez. O bizim eserimiz... Eski sahip (baba) bu kızı evde on sekiz yıl saklıyarak semirtti. Baliğ olduğu an, alıcı-satıcı usulüyle bir fiyat biçti: “Al, etide senin, kemiğin de senin, ruhun da senin, hayalin de senin.” Bu köleyi yeni sahibe sattı (gülmeyin sakın, doğuya gelin görün). Alıcı 60 yaşında olsun, sorun değil; bedelini öderse yeter. Hem ölümü yakındır, bir başkasına satmak için ümit! Bundan sonraki hayatı yeni sahibinin merhametine kalmış bir olay. Bundan sonraki hayatı bedelsiz ömür boyu hizmetçilik: dedeye, babaya, amcaya, teyzeye, aşirete hizmetçi. Sadece kocasıyla mı evli sandınız yoksa? Bu kadın tipi daha şanslı aslında. O en azından bir ev hanımıdır, çocuklarının anasıdır, sıcak bir yuvası, iffet kalesi gibi evi vardır. Özgürlüğünü çocuklarına, kocasına, ailesine feda eder, cahil de olsa! Ama hayatı özgürlükle geçirmiş, her deneyimi görmüş, denemiş, yaşamış, okumuş kadın tipinin durumu daha vahim. Biraz önceki kadın cehalet, tutsaklık kurbanı; bu tip ise ilim(!), özgürlük(!) kurbanı. Bu kadın tipi “hiç ve anlamsız” tiptir. Hayatı gezmek, özgürleşmekle(!) geçtiğinden; yemek bilmez, çocuğa yabancı, sıcak yuva ona zindan. Sabah evden çıkar, akşam gelir. Evi oteldir. Hele hele maddi sorunu yoksa, bakıcı tutar. Çocuğuna mama, kocasına ekmek arası… Bu tipler “okey partisi ve gün kadınıdır.” Tüm işleri “tüketmek!” Çok yoğundurlar... Nasıl mı? Dedikodu, kıskançlık, makyaj, gösteriş, kuaför, berber, iddialaşma, iftira, erkek arkadaş(!), rekabet, şamata, naz, tavır, cilve, işve ve yalan! Ona ne yuvası; bir “berzah alemi” olmuş. Çok da tınnn... Dindar(!) ailede yetişen kadın ise Kur’an dışında her türlü donatılır. Öğrendikleri: “Yapma!, gitme!, etme!, deme!, görme!, okuma!, tanıma!, yazma!, isteme!” yasak koleksiyonundan ibaret bir eğitim alır. İçeriği boş, kafası boş, hayatı boş... “Tam olarak ne anlatıyorsun bize!” diyen fısıltılar, bıkkınlar duyuyor gibiyim okurdan... Bilmiyorum! Bilinçsiz dindar ailelerden yetişen kızı bekleyen ilk sürpriz, ilk fırsatta “özgürleşmek”. Nasıl mı? Makasla şu çarşafı, mantoyu, eteğinin boyunu! Eline makası alan kadın hemen özgürleşiveriyor! Peki çözüm ne, hep sorun hep sorun...? Çözüm; Kadını erkek egemen fıkıhtan, mevzu hadisten, gelenekten, töreden, cehaletten uzak bir eğitimden geçirmek lazım. Bu adres “Kur’an Sokağı”dır. Muhsin Arslan [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
Okurken yoruldum çok güzel kelimelerle samimi yansıtmışsınız hocam düşüncelerinizi doğudaki hanım kardeşlerimizi bazen çok düşünüyorum kendi sahip olduğumuz imkanları tersi durumda imkansızlıklar içinde olan hanım kardeşlerimizi düşünüp içlendiğim olmuştur ama her yerde ve çoğu zaman kadınlar hor ve hakir görülüyor erkek ne yaparsa normal ama kadın yaparsa aaaa asla olurmu sakın düşünme dahi !! Yada düşündüğün doğruluğunda emine yakın bir olayımı yapacaksın adımmı atacaksın "kadın başına avukatmı kesildin başımıza otur oturduğun yere" !!! Ne adına ? "İffet adına,namus adına,çocuklara baksın adına." saklıyarak namuslu yapacak?! Allah aşkına eğitimsiz,bilgisiz,ilimden uzak bıraktığınız bu tahtası eksik kadın mı eğitecek çocuğu ? bu kadının yetiştireceği çocuk ondan farksızmı olacak? eğitimsiz kadının çocuğa vereceği,"yetiştirmek" değil "semirtmektir." Yalan mı ? süt verebilir,yıkayıp kurulayabilir. eğitimsiz kadının çocuğa,küfür,ağlama,bağırma,çağırma,ağıt,beddua etme dışında ne verebilir? olmazsa çocuğu döver kendini döver. Olmazsa ? Baba,Ağabey ile korkutulur.. Kelimeler kifayetsiz çok güzel bir sunum olmuş Allah c.c. razı ve hoşnut olsun hocam....evet000 |
RABBİM kadını erkeğin kaburga kemiğinden yarattı neden ayakkemiğinden veya çene kemiğinden değilde kaburga kemiğinden Eşit olsunlar die onu kalbinden sevsin die onu kollarının arasına alıp muhafaza etsin die . RABBUL ALEMİN cümlemize hidayet versin uzgn |
kardeşim sen nasıl bir böyle sonuç çıkardın bu sözlerden ben kesinlikle senın dediğin biçimde yazmadım tabikide erkeler ve kadınlar yaratılış itibarı ile byinden tırnağa kdr farklıdır ben bunları gayet iiiiiiiii biliyorum bilinçli bir müslüman kadın ve erkek sorumluluklarını tabikide bilir kimsenın koplekse girdiği fln yok ben yalnızca hocamın yazdıklarına karşılık ALLAH insanlar merhamet versin anlşamında hatırlatmak istedim senın bu yazdıklarını ztn burdaki herkes bilir. aslında o kısacık yazımda kısa ve net anlattığımı sanıyorum anlamak için arif olmak gerekmez ( bu arada kimsenın komaya fln girdiği yok ) gülümseyen000en guzel yere emanetsiniz |
Sayın Esma nur nikli kardeşim. Dikkatimi çeken şu cümleniz üzerine isterseniz düşünelim. ( RABBİM kadını erkeğin kaburga kemiğinden yarattı...) Bu bilgiyi kur'an dan mı aldınız desem herhalde evet demeyeceksiniz. Peki nereden alıntıdır bu bilgi? Elbette günümüzdeki Tevrat’ta yazar. Bizler tüm kitaplara iman ederiz ve bunu da söyleriz. Fakat kabul edeceğimiz, inanacağımız ve iman edeceğimiz bilgiler kur'anın onay verdikleridir. Peki, kur'an ne söyler bu konuda? (O, sizi tek bir nefisten yarattı ve kendisiyle durulup-yatışması için ondan eşini var etti.) Allah kur’an da bu şekilde izah ettiği halde, acaba hala bizler niçin emin olmadığımız bilgiler den istifade etmeye çalışıyoruz, işte burası büyük bir soru işareti. Allah detay vermediyse bizlere düşen başka kaynaklardan aldığımız bilgilerle konuşmak olmamalı bana göre. Çünkü en emin kaynak kur’andır. Bu ve buna benzer o kadar çok bilgileri ve inançları Tevrat’tan almışız ki, inanın farkında bile değiliz. SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK |
kardeşime selamun aleykum, bu yazı sizin değilmi ve sırayla abakalım... 1.siz hangi erkeğin KABURGA KEMİĞİNDEN YARATILDINIZ .. 2.EŞİT OLSUNLAR DİYE ne demek,burda eşittir demişsiniz,aşağıdaki yazınızda tam tersini söylüyorsunuz. 3.erkeksiz, kadınlar kendini muhafaza edemezler mi... 4. bu şekil bile sizi anlatmaya yet miş... not.kardeşim Ben ümmetin yitiği olan ve en çok ihtiyacı olan EMRİ BİN MARUF NEHYİ ANİ MÜNKERİNİ Kendime ilke edinmişim nefsime hoş gelmeyen durumlarlada karşılaşsam ama inanın kimseden TEŞEKKÜR BEKLENTİSİNDENDE DEĞİLİM.. HA ARİFLİĞE GELİNCE EVET BEN BU SİTEDEKİ ÇOĞU İNSANDAN DAHA BİLGİSİZİM AMA BU BİLGİSİZLİĞİMİDE KURANA ARZ EDENLERDENİM CEHD EDİYORUM RABBİM MUAFFAK VE BAŞARILI KILACAĞINA İNANIYORUM.. HOCASINA ARZ EDENLERE NE DİYEYEİM O ZAMANDA HOCALARI ONLARI ULAŞTIRSIN... YUKARDAKİ İLK SORUNUN CEVABINI UMARIM VEREBİLİRSİNİZ BUNU ÖYLE DÜŞÜNMEK Bİ ZAAFİYETTİR...HZ HAVADAN SONRAKİ BAYANLAR İÇİN Kİ BÖYLE YARATILDIKLARINA İNANIYORLARSA... (((ALINTI))) Aleykümselam Hz.Havva'nın kaburga kemiğinden yaratıldığına dair bilgiler var cennette yaratıldığına dair bilgiler var tam anlamıyla bu konuyla ilgili açıklama yok evet ama siz nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?? eşitlıkle ilgilide; KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ Kadın ve erkek bir bütünün (nefsin) çiftleştirerek yaratılmış iki parçasıdır. Bu bakımdan insanlık hak ve değerleri açısından birbirlerine eşittirler. Yüce Yaratıcı'larına karşı kul olmanın bütün sorumluluklarını (sevap ve günahları) ayni yükümlülükle paylaşırlar. İnsanlar doğuştan Cenâb-ı Allah'a değer olarak ayni mesafededir. Ancak yaptığı işler neticesinde değeri artar veya eksilir. Allah katında kadın veya erkek olsun en değerli insan, hangi cinsten olursa olsun ancak takva sıfatlarına sahip olandır. Ne kadın erkeğin hakimiyeti için yaratılmış ve ne de erkek kadının hakimiyeti için var edilmiştir. Onlar, sosyal hayatta birbirlerini tamamlamak için görevlendirilmişlerdir. Her iki cinsinde, yaratılıştan kaynaklanan farklılıkları ve üstünlükleri vardır. Bu farklılıklar, hukuk açısından birinin diğerine hükmetmesi demek değildir. Erkeksiz kadın kendini muhaza edemez mi demişsiniz bu duruma göre değişir.ama yukarıda da belirttiğim gibi kadın ve erkek birbirini tamamlamak için yaratılmıştır... herşeyi tersinde anladığınız gibi bunuda uzgn yanlış anlamışsınız siz beni nerden tanıyosunuz kaç kere sohbetimiz oldu bay muhalefet ne yazarsanız yazın asla size cevap yazmıcam... evet dediğiniz gbi arif olamazsınız arif olanlar karşısındakini böyle rencide etmezler selametle... |
Muhsin abime teşekkür ederim. Cahiliye asrında kızlarını diri diri toprağa gömenlerin amacı ilerde ''Ebu leheb'in'' Mekkenin arka sokaklarında oluşturmuş olduğu,tefecilik,zorbalık neticesindeki Malikanelerine meze olmamaları için idi... Günümüz dünyasında İzzet Namus ve Onurun yapı taşları Hasanları Hüseyinleri Zeynepleri yetiştirecek olan Fatımalar cahiliye asrında varolan zalim anlayışların ötesinde zulme uğramaktadırlar...Erkek egemenliğinin hakim kılındığı ''FIKIH'' anlayışları Kur'anın belirlemiş olduğu sınırların üzerine yüzlerce ekleme yaparak kadını tüm İnsani faaliyetlerden alıkoymuştur... İslam kadına en büyük onuru şerefi ve hakettiği konumu vermiştir. Buna engel olan İnsandır Kur'an'i bir bilinç ile hareket edildiğinde Kadının hakkını gaspeden anlayışların kimler ve neler olduğunu anlamayacak kimse yoktur... İslami hareket alanında Kadını ''Tarikat'' anlayışının esir aldığını hepimiz bilmekteyiz.Allah'ın Kelamı Resulünün tebliği ve yaşamında olmayan Bidat ve Hurafelerin ana merkezi Tarikat yuvaları... Menzil'e bölgemizden giden bayanlar ile ara sıra sohbet ettiğimde hemen ŞEYH'lerini İlahlaştırmaya ve dokunulmaz kılmaya başlamaktalar. Peygamber soyu imiş aman ha seni çarpar vb Uyuşturucu din anlayışlarını hemen sunmaktalar...Samimi bir arkadaşımın Annesi bu Tarikata bağlı ve bazen evlerine gittiğimde Kendisine teyze Şeyhinin Ruhu buralardamı aman ha beni çarpabilir diye söylediğimde hemen sen ve senin gibiler sapkın der yaşlı olduğu için saygıdan taviz vermeden İslam anlayışının ne hallere düştüğünü onun dilinden anlamaya çalışırım... Erkek egemenliği Kadını çocuk doğurma eve hapsetme anlayışını sunarken Başka yerde ise Özgürlük adı altında yuvaların dağılmasına Erkeklerin sorumsuzluğu ve ailevi görevlerini yerine getirmemeleri neticesinde kadınları başka arayışlara sevketmektedir... (Sözlerim yanlış anlaşılmasın Müslüman Bacı ve Kardeşlerim Başımın Tacıdır) Sözlerim bu fiilleri işleyen ve meyledenleredir.. |
Yukarıdaki yazıyı okuyanlar ''Kadınları, erkeklerin tahakkümü altında olduğuna ve mutlaka kurtarmak gerektiğini, onlara sadece bir kuluçka makinası gibi davranıldığı'' kanaatine varacaklardır.. Konuyu, ezen ve ezilen diyalektiği içinde ele alarak, bir kadın-erkek çatışması ihdas edip, böylece aileyi teşkil eden iki temel birim arasına ''fitne'' sokarak, eşlerin birbirlerine olan niyet,tavır ve davranışlarını bozmanın mantığı nedir acaba? |
Alıntı:
Kimse kimseyi kurtarmaz herkes kendinden mesuldur! Her yerde susulsun her yerdemi örtülsün üzeri bu konunun !! ezen ve ezilen varken yok gibimi algılansın bırakında ciddi mekanlarda bari ele alınsın susumakda çözüm ve çare değil !!! Fitneyide çıkaranlar çıkarıyorlar ne bu yazıyı yazan nede okuyup yorum yazan çıkaran fitnenin sahipleri ah okusa okusada içinden alıcakları payı alsada selamet bulsa yürekler ....... |
Konuyu, ezen ve ezilen diyalektiği içinde ele alarak, bir kadın-erkek çatışması ihdas edip, böylece aileyi teşkil eden iki temel birim arasına ''fitne'' sokarak, eşlerin birbirlerine olan niyet,tavır ve davranışlarını bozmanın mantığı nedir acaba? (Eşrefoğlu) Değerli kardeşim Ailevi temelin arasına kimse fitne sokmamaktadır.Varolan yanlış anlayışlar üzere ele alınmış bir makaledir Aile çatısının ne hallere geldiği hakikatlerini sunmadır... Kadının fiziki yönü üzerinden tahakküm kuran egemen erkek anlayışına Kur'ani prensipler ile hareket etmeleri gerektiğini bir daha hatırlmatmaktır...Kadınlar köle değildir İnsan olarak Allah Katında Yaradılışta eşittirler Takva ise üstünlüğü belirler ... Allah resulünün savaşlarında yeralan Annelerimizi hatırlayalım eğer Kadın erkek ayrımı olsa idi o savaşlarda yer almazlardı...İmam Hüseyin (a.s) şahadetine tanıklık edip bizlere aktaran Kadın değilmidir Milyonlarca yüreğe bedel Zeynebin haykırışı Onursuz Milyonlarca Erkeğin ve Kadının yaşamından üstündür... |
Eşrefoğlu, 1-cahiliye devrinde kadın diri diri gömülerek öldürülüyordu.asrımızda ise cehaletle,töre ile,ezilmekle,yetiştirilmemekle öldürülüyor.sence hangisi şanslı ? ebu lehebin öldürdüğü kadın mı? Hz.Müslümanın öldürdüğü mü ? hangisi ? ve öldürülmeleri kader mi ? 2-İnsanlara tebliğ etmek,Allahın yasalarını hatırlatmak,görev ve sorumluluklarını bildirmek,hak ve hadlerini bildirmek fitne mi dir? zalim erkeğe ZÜLMÜNDEN VAZ GEÇ sen hz ali adayısın, mazlum kadına MAZLUMLUKTAN VAZGEÇ,sen hz fatıma adayısın.KENDİNİZE GELİN demek ne zamandan beri fitne oldu ? yahu bizi aile düşmanımı sandınız...? 3-ey erkek,ey kadın siz yarıştırılmak için değil,birbirinizi tamamlamak için varsınız.elma ile armut meyvedir.ama ikisi yarıştırılmaz.elma elmadır armut armuttur.ikisi meyve noktasında eşittir.alanları farklıdır. 4-kadının zalim tarafından ezilmesini bi şekilde anlarım da,islam adına ezilmesi haddini bilmemek değilmidir?Allah aşkına uydurulan hadis denilen saçmalığa bakın;"erkeğin vucudu yara irin olsa kadın bunu yalasa ibadettir", "kadının aklı kısa" ,"onlara danışın dediklerini yapmayın" vs...düşünün evrensel bir ilahi dinin peygamberine atılan iftiraya bak.bir peygamber ümmetinin yarısını geri zekalı ilan eder mi ? 5-kadını ne göğe nede yerin dibine sokun.kadın kadındır hakkı neyse verin başka ihsan istemez.o savunduğum kadının avukatımıyım ? EVET. çünkü o kadın anamdır,bacımdır,teyzemdir,halamdır,nenemdir beni doğurandır.ve HAKK Allahın adıdır.ve HAKKI gizlemek dilsiz şeytanlıktır. not:müslümanlar kardeşim,sırf muhalefet olsun diye,bazen insanda psikoloji bırakmıyorsun ki. |
Alıntı:
İmam-ı Azam Ebu hanife hazretlerinin Kur'an ve hadisler ışığında çıkardığı hükümler: Kadınları kimse istemedikleri biri ile evlendiremez, onların rızası hilafına kimse nikah kıyamaz Kadınlar ana ve babasının mirasından pay alırlar Kadınlar ''meşru'' olan bütün meslekleri kendi adlarına icra edebilirler İslamda kadınlar evlerinde veya dışarıda bütün meşru iş ve meslekleri yapabilirler Eğer kadın işin ''ehli'' ise ve isterse müftü olabilir, Ordulara kumandan olabilir İslamda kadın, kocalarından bağımsız olarak kendi malları ve mülkleri üzerinde yönetim ve tasarruf hakkına sahiptirler. Kocaları,kadınların izni ve rızasını almadan onların mallarına, mülküne,parasına ve kazancına asla el süremezler, Dilerse kadın kendi rızası ile ailesini geçimine katkı sağlayabilir..Koca kadını rızası dışında cebren kadının malını alamaz alırsa dinen zulmetmiş ve gasp durumuna düşer..İslam hukukuna göre bu hem suç hem günahtır.. İslamda kadın, ilim yapmak,dinini öğrenmek, maddi ve manevi huzurunu temin etmek konusunda erkeklerle aynı haklara sahip olduğundan kocası tarafından ''ev işlerini'' yapmaya dahi zorlanamaz.. .......... Ve..Uzayıp giden bir kadın hakkı listesi.. |
Maksat kadınların maduriyetini dile getirmek mi, yoksa kadınlar (kullanılarak) üzerinden fıkıh ve tarikat düşmanlığı yapmakmı? Bu durumda kadınları ezen, hor gören, iten ,kakan köle muamelesi yapan kesimin sadece müslümanlar olduğu anlamı çıkıyor..(Eşrefoğlu) Değerli Kardeşim biz konuyu İslam bazında ele aldığımızda karşımızda zulmedici güce sahip olanlar Müslümanlar olarak çıkıyor fıkha karşı olmak için aklı devre dışı bırakmak gereki Fıkıh insanların fikrinden ziyade Kuran sünnet ve icma ile belirlenmiş hukui siyasi vb kavramların toplamıdır kim bunları reddedebilir benim karşı durduğum nokta Fıkhi kurallar olarak nakledilip bu kuralları Kuran ve Sünnet ışığında ele almış olanlara karşı yapılan haksız aktarımlar ve yakıştırmalar ve eklemelerdir... Tarikata gelince bugün Müslümanların beynini allak bullak eden anlayışların hakim olduğu bir çok tarikat mevcuttur benim için çok önemli değildir tarikat ve benzeri gruplaşma ve cemaatler ama yaşadığım yörede varolan tarikat anlayışının kadınlar üzerinde hiçte islami olmayan söylem ve eylemleridir..Taşları çörekleri şahışları putlaştıranlaradır... Rabıta tevessül Zikir ve vesile gibi kavramların yozlaştırılmış şekilleridir... Günde 40 defa Fatihayı okuyup halen Yaradılandan medet uman ve onları ilahlaştıran anlayışlaradır ... ''Yalnız sana ibadet eder yalnız senden isteriz'' Ayetini her gün okumakta olanların ayeti anlamayıp Şeyhlerinden medet ummalarınadır beşer olan şahıslara İlahi güçleri yükleyenleredir inşaAllah kardeşime izah edebilmişimdir... Tarikatların ve benzeri yapılaşmaların günümüzde dönüştüğü dünyevi yapılaşmalaradır... Değerli Kardeşim Tarikat ve benzeri yapılanmalar hakkında istişare yapmak istiyorsanız ayrı bir başlık altında istediğiniz konuda Kur'an ve Sünneti hakem kılarak konuşabilir fikirlerimizi beyan edebiliriz sizden öneri beklemekteyin Allah'a emanet olun... |
ben hurafeden arındırılmış islam dışında,kadına hakkını veren hiç bir sistem yok demiştim yukarıda..sende aynısını örneklerle vermişsin zaten. biz ne tasavuf düşmanıyız nede fıkıh.biz uydurulan hurafelerle süslenen ,kuranla sahih sünnetle alakası olmayan,uçuk kaçık kesimlerin ipliğini pazara çıkardık. müslümanlar zalim değildir,zülüm etmez.kendini müslüman sananlar cehalet zülüm batağından hiç çıkmaz. bak örnek vereyım ; kendini müslüman sanan bir müslüman,yan odada filistini kurtarma provasını yapar ama diğer odada hakkına hukukuna tecavuz edilen aldatılan dövülen sövülen gözü yaşlı bir eşi çocuğu var.. |
................. |
SELAMUNALEYKUM..... Hocam ellerinize ve kaleminize sağlık çok güzel bir paylaşım RAHMAN razı olsun inşallah.... Allah'a kul ve köle olmanın dışında, her insan hür olarak yaratılmıştır. Hürriyet insanın vazgeçilmez bir hakkı, ayrılmaz bir hususiyetidir. Bununla beraber, insanın, insan olma itibariyle haysiyet ve şerefinden gelen bir hürriyet hakkı, hemen hemen tarihin bütün devirlerinde elinden alınmıştır. Çeşitli harp ve baskınlar neticesinde insanlar hürriyetlerinden mahrum edilmiş, bir mal gibi alınıp satılır hale getirilmiştir. Bilhassa Roma hukuku ve Yunan felsefesi köleliği zarurî bir ihtiyaç haline getirmiş, insanları bir eşya gibi pazara dökmüştür. Dinimizde, hürriyet nimetinden mahrum kalanlara karşı büyük bir şefkat ve himaye gösterilmiş, hürriyetlerini kaybetmiş insanların tekrar hürriyetlerine kavuşabilmeleri için bazı hükümler getirilmiştir. Meselâ mü'mi-nin bir hata ve kusuru sonunda, günahını affettirebilmek için keffaret ödemesi gerekmektedir. Ramazan orucunu bozan, yanlışlıkla adam öldüren, yeminini bozan kimseler bu hatalarının affı için keffaret öderler. İşte bu keffaretlerin başında köle ve cariye azat etmek ilk sırayı almaktadır. Bu hususta birçok âyet-i kerime mevcuttur. (Aranızdaki bekarları, kölelerinizden ve cariyelerinizden iyi davranışta olanları evlendirin. Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah, (lütfu) geniş olan ve (her şeyi) bilendir.)24:32 Kölelerinizden mukâtebe olmak isteyenleri de, eğer kendilerinde bir hayır biliyorsanız, hemen kitabete bağlayın ve onlara Allah'ın size verdiği maldan verin, size olan borçlarından düşürün."3 Ayrıca böyle bir kölenin hürriyetine kavuşması için Müslümanların verecekleri en sevaplı sadakaların böyle bir köleye verilen sadaka olduğu belirtilmiştir. Bu açıklamalar göz önüne alınırsa, İslâmın köle ve cariyeleri ne kadar himaye ettiği, onların haklarını koruduğu açıkça görülecektir. Cariye sadece "kadınlığından" istifade edilen bir insan olarak da görülmemektedir. O aynı zamanda evin bir ferdi, ailenin bir parçasıdır. Ailenin, hanımından sonra evin en sorumlu kadınıdır. SELAM VE DUA İLE.... |
Alıntı:
|
Eyvallah kardeşim sizde Allah'a emanet olun bencede gereksiz tartışmalar ...Herkes düşüncesinde özgürdür beyan edebilir lakin Kuran ve Sünnete uymadığı zaman Kuran ve Sünneti benimseyenler fikirlerin çarpıklığını veyahut doğruluğunu izah edeceklerdir selametle kalın... |
Kadının Gözyaşı, Erkeğin İlacı Olacak Yanlış okumadınız.. Kadınlar ağlayacak, erkekler şifa bulacak.. İşte tıbbın yeni buluşu.. Kadınların gözyaşı, prostat kanseri tedavisinde umut olacak. İsrail'deki Weizmann Enstitüsü ve Wolfson Hastanesi'nin araştırmasına göre, kadınların gözyaşındaki bir kimyasal, erkeklerde testosteron hormonunu düşürüyor. Gözyaşının erkekte cinsel isteği de azalttığı, bu bulgunun prostat kanseri tedavisinde kullanılabileceği açıklandı. Yan etkisi de yok Prof. Noam Sobel, “Testosteron hormonu seviyesinin azaltılmasıyla önlenebilecek ya da tedavi edilebilecek birçok hastalık var. Bunların başında da prostat kanseri geliyor. Şu anki metodların birçok yan etkisi var ancak gözyaşıyla bu yan etkilerden kurtulmak mümkün” dedi. hürriyet not:kadınlarınızı ağlatmaya devam |
Cevap: Kadınlarda "Kölelik" Kader mi ?/Muhsin Arslan çok güzel yazı emeğinize sağlık hocam arkadaşlar okunmaya değer bir yazı siz de okuyun |
Cevap: Kadınlarda "Kölelik" Kader mi ?/Muhsin Arslan Alıntı:
|
Cevap: Kadınlarda "Kölelik" Kader mi ?/Muhsin Arslan ArO* çok güzel bir paylaşım kadın; erkeğe emanet , hem de rabbinin emaneti , hiç emanete hıyanet edilir mi? hem de; böyle bir durumda karşı karşıya geleceğimiz, bir beşer değil alemlerin rabbi, yüce yaratıcı... |
Cevap: Kadınlarda "Kölelik" Kader mi ?/Muhsin Arslan Kisa ve oz bilgilerArO*kadinlara bakiyorumda moda diye uydurulan seyler evet bastan sona yazilanlarin eeksigi var fazlasi yok kaleminize saglik |
| SAAT: 16:17 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.