Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Muhsin Arslan (https://www.forum.medineweb.net/21-muhsin-arslan)
-   -   "Benim Malım" mı? "Ben Malım" Mı? /Muhsin Arslan (https://www.forum.medineweb.net/muhsin-arslan/22110-vequotbenim-malimvequot-mi-vequotben-malimvequot-mi-muhsin-arslan.html)

Muhsin Arslan 01Haziran 2012 21:19

"Benim Malım" mı? "Ben Malım" Mı? /Muhsin Arslan
 
İslam insana "Eşrefi Mahluk" der. Dinini sırtladığında "eşref", dinine bindiğinde "esfel" olur.
malını sırtladığında "esfel",malına bindiğinde "eşref" olur. Dinine uyduğunda "dindar", dinini kendisine uydurduğunda "dinidar "olur.
Malını kullandığında "Ebubekir", malı kendisini kullandığında "Mal" olur.

İslam İnsanı, vahy İnsanı ;
"Onurunu,şerefini,haysiyetini,kişiliğini,konuşmasın ı,yazmasını,yaşantısını,sosyal muamelesini,
malını, fakrını, makamını, acizliğini Kuran terazisinden geçirendir."

Bizlere "Numune" olarak gösterilen Resulullah'ın; "Ahlakıyla, muamelesi ile, takvasıyla, emin sıfatıyla çağrıştırmayan her bir Müslüman tedaviye muhtaçtır." Bunun tedavisi ilk ve vazgeçilmez emir "oku" ve "tövbedir".

Numune-i İmtisal terazisini atlatamayan her alim "belam",
her zengin "mal",
her yazar "ukala",
her abid "sofiyi ker",
her anne baba "çiftleşen hayvan",
her amir "zalim",
her erkek "kabil",
her kadın "çerez" olmaya adaydır.

Men Arefe nefsehu Fekad arefe Rabbehu - Kendini bilen Rabbini bilir! Kendini kaybeden neyı kazanabilir ki?

Ey Müslüman!
Allah'ın gör dediği yerden gör.Bak dediği yerden Gör...................

Günde kırk kez "ihdina sıratel mustakim" seni dosdoğru yola getirmiyorsa;
ya yolun yol değildir,
yada sen yolcu değilsindir.
yada yola yatan bir "sefilsindir".
değilse yolda oturup gelip geçenlere çelme atmak, eşkıyalık yapmak, yolculara eziyet etmek ekmek kapın olmuştur, yani sen bir "mal" olmuşsundur.

Kendisini bilen Rabbini bilir. Ama önce kendisini bilmesi gerekiyor.

şerefine düşkün olmalı ki davasına düşkün olabilsin.
Şahsiyetli olmalı ki, şahsiyetli bir kişilik sergileyebilsin.
Dinini yaşamalı ki, Yaşatabilsin.
Emin olmalı ki, Mü'min olabilsin.
Kendisine istediğini/istemediğini başkasına aynen gönülden isteyebilsin ki, Allah'ın isimlendirdiği "Müslümanlardan" olabilsin.
Şah damarından daha yakın olan "Allah'ı" unutan, bir gün şah damarını "Azrail'e" kaptırmayı da unutmuş demektir.

Müslümanı eğiten vahy, Müslümanı eşref makamına ulaştırır. kılavuzu vahy olmayanın, burnu hiç pislikten kurtulmaz!
Vahyi konuştur be Müslüman. Vahyi susturmaya çalışma, vahyi susturamazsın ama kendine susturursun ve seni "esfel,zelil,rezil" eder.

Oturduğumuz yerde konuşmak, yazmak, kitlelere nutuk çekmek çok kolay, bedeli yok nasılsa. kendin yaşamadıktan sonra..
Bir gün O Bedelin ödenmesi yok mu sence!

hayatın "üretmek" , "tüketmek" ve "boşaltmak" arasında bitti bitecek...Moda deyimiyle dünyaya "sofra ile wc arasında" mekik dokumaya mı geldin?

"Ey yatan Kişi, kalk ve Uyar" ayeti ninni mi sence? Uyar ama önce "kendini!"

Kalk ve silkin. Rabbinin karşısında esas duruş zamanı! O duruşa "namaz" derler.

Hani o insanı tüm kötülüklerden, fuhşiyatan, pisliklerden, günahlardan koruyan namaz var ya!
İşte O.
hem namaz kılıyor hem de isyan yüklü isen, ya namaz namaz değildir ya da sen Müslüman değilsin!

O halde haydi bakalım : "Bismillah..." Azrail gelmeden...

Muhsin Arslan
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
1 haziran 2012

FECR 02Haziran 2012 11:52

Cevap: "Benim Malım" mı? "Ben Malım" Mı?
 
Alıntı:

Muhsin Arslan Üyemizden Alıntı (Mesaj 179728)
Günde kırk kez "ihdina sıratel mustakim" seni dostdoğru yola getirmiyorsa;
ya yolun yol değildir,
yada sen yolcu değilsindir.
yada yola yatan bir "sefilsindir".
değilse yolda oturup gelip geçenlere çelme atmak,eşkiyalık yapmak,yolculara eziyet etmek ekmek kapın olmuştur,yani sen bir "mal" olmuşsundur.

ArO*

f_kryln 02Haziran 2012 18:01

Cevap: "Benim Malım" mı? "Ben Malım" Mı?
 
manzaramız ancak bu kadar güzel anlatılır kaleme alınırdı.Allah Razı olsun Muhsin Abi'm uzgn

dua dilencisi 02Haziran 2012 22:35

Cevap: "Benim Malım" mı? "Ben Malım" Mı?
 
Kendisini bilen Rabbini bilir.Ama önce kendisini bilmesi gerekiyor.

şerefine düşkün olmalı ki davasına düşkün olabilsin.
Şahsiyetli olmalı ki,şahsiyetli bir kişilik sergileyebilsin.
Dinini yaşamalı ki,Yaşatabilsin.
Emin olmalı ki,Mü'min olabilsin.
Kendisine istediğini,istemediğini başkasına aynen gönülden isteyebilsin ki,Allahın isimlendirdiği "müslümanlardan" olabilsin.
Şah damarından daha yakın olan "Allahı" unutan,bir gün şah damarını "azraile" kaptırmayıda unutmuş demektir..


Müslüman kişinin ziynetleri çok , vakarlı ve aklı başında yaşamalı..Rabbim cümlemize şuur versin ..Bir insana hastasın desen kabul etmez tedavi ipuçlarını ve bu yazıyı değerlendireceğim inşallah ..Hocam Allah c.c. düşünme merkezlerine kuvvet versin..:)

KürtOğlu 04Haziran 2012 18:59

Cevap: "Benim Malım" mı? "Ben Malım" Mı?
 
malımızın malı olduk çıktık.
imanımızın nutukçusu olduk ama hadimi olmadık çıktık.
dostlarına dalaşanlar,düşmanlarıyla savaşamazlar.

MERVE DEMİR 06Haziran 2012 22:31

Cevap: "Benim Malım" mı? "Ben Malım" Mı?
 
mal çok ne yapalım çay-kahve000
Kaleminize sağlık hocam. bizim hastaneye gelinde bi cheuk up yaptıralım..

Kürt_Mücahide 12Haziran 2012 23:38

Cevap: "Benim Malım" mı? "Ben Malım" Mı?
 
Alıntı:

Muhsin Arslan Üyemizden Alıntı (Mesaj 179728)


Numune-i İmtisal terazisini atlatamayan her alim "belam",
her zengin "mal",
her yazar "ukala",
her abid "sofiyi ker",
her anne baba "çiftleşen hayvan",
her amir "zalim",
her erkek "kabil",
her kadın "çerez" olmaya adaydır.

Men Arefe nefsehu kad arefe Rabbehu - Kendini bilen Rabbini bilir! Kendini kaybeden neyı kazanabilir ki?

Ey müslüman!
Allahın gör dediği yerden gör.Bak dediği yerden Gör.


Muhsin Arslan
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
1 haziran 2012


ArO*ArO*ArO*ArO*ArO*

meryem gamze 12 Ocak 2013 23:15

Cevap: "Benim Malım" mı? "Ben Malım" Mı?
 
yazınızı yeni okudum eyvallah kendini bilen rabbini bilir ya kendini bilen kalbini bilir allah mekandan münezzehtir amenna ama dünyada Allah'ın evi kabeyse kalp kırmak Kabeyi yıkmaksa biz aciz kulların kalbinin ev sahibide ALLAH tır HANİ su dünyada gerçek sandığımız evlerimize misafir gelecek oldumu günler öncesinden temizliğimizi yapıyor birbirinden güzel ikramlar hazırlıyoruz peki su kalplerimizin sahibi olan yüce rabbimiz için temizliğimizi yapıyormuyuz kalbi hasetten fesattan kibirden kinden nefretten GÜNAH İŞLEME İSTEĞİNDEN HAİNLİKTEN TEMİZLEDİK Mİ peki içinde bu kadar pislik olan bir eve rabbimizi nasıl buyur edebiliriz YA İKRAMLARIMIZ? O' na bu kıldığım beş vakit namaz... bunlar da nafilelerim... sunlarda sadakalarım.... bugün yaptığım iyililikler..örttüğüm kusurlar...sevindirdiğim insallar...........diyerek sunabilecek nelerimiz var? ALLAH'IN bizim şükrümüze ihtiyacı mı var? HAŞA AMA BİZİM ONUN RIZASINA MEMNUNİYETİNE İHTİYACIMIZ VAR BU YÜZDEN KALPLERİMİZİ BÜTÜN KİRLERDEN ARINDIRMALI BU KALBİN SAHİBİNE HAKKIYLA GEL EY SEVGİLİM BU KALPLE SENİN HUZURUNA GELDİM BİRDAHA HİÇ AYRILMAMAK ÜZERE SENİNİM DİYEREK BUYUR EDEBİLELİM SAHİBİMİZE EMANET OLUN

akanakan 13 Şubat 2013 21:28

Cevap: "Benim Malım" mı? "Ben Malım" Mı?
 
"VAHDET" Mİ İSTİYORUZ "?

Bir" Vahdet "bir'leşmek ;kendisi gibi başka bir'lerin beraberliğinden oluşan çokluk ile anlam kazanmaktadır.Tek değil,tek bölünme kabul etmeyendir.Bir ise bölünebilen,bölünmesiyle de çoğalabilen sayıdır.Bir'i böldükçe çoğalmaktadır.Tek ancak bölünmeyen ,çoğalmayan,çoğaltmanın imkanı dahilinde olmayanıdır.Birlik te bu çoklukların küsurat veya kesirlerin bir araya gelmesi ,toplanması ile oluşan toplamın sonucudur.
Yalnız başına bir ler toplumda değer ifade etmemektedirler: ferdi hareketler hiç bir zaman sarsıcı, kuşatıcı, etkileyici olmamıştır. Olamamıştır. Bir" yalnız kendi başına ağırlık ifade etmemektedir, milyonlarca bir, sosyolojide etkileyen olmaktan ziyade edilgen,güdül gen olmak durumundadır.
Birleşme önce ruhta ve gönülde olur, zihinde ve idrakte olur, ortak hareket edebilme şuurunda olur, ilim ve irfan ile olur, çalışma ve özveriyle olur. Küresel zulmü ortadan kaldıracak olan ancak birlik, vahdettir.

Kur'an da vahdet olmayınca; Diğerlerinin neredeyse hepsi, bu sisteme gönülden entegre olmuşlar, zalimlere yardakçı olmuşlardır. Yalnız ve ancak Kur'an Müslümanlarıdır ki küresel zulüm sistemini asla kabul etmeyip karşı durmaktadırlar.

Henüz yeterince istenilen anlamda seslerini tam olarak yükseltememektedirler belki ama, zulme karşı çıkıp engelleyebilecek ve hatta durdurabilecek olanlar yalnızca Müslümanlardır. Evet, birleşmek zordur, zahmetlidir, büyük bir çaba ve enerji harcatır; sabır ve özveri gerektirir; büyük düşünmeye ve büyük planlar yapmaya ihtiyaç duyar. Lakin başka çare yoktur.


Müslüman olmak bir iddia sahibi olmaktır. İddiasını ispat eden, etmek isteyen müddei, duruşu ile bu iddiasını ispat zorunluluğundadır. Tevhit her bir bireyin, söz ve fiilleri, iman ve ameli, eylemi davranışı ile ispat edilmelidir. Vahdet birlik birleşilecek şey üzerinde olmak zorunluluğunu beraberinde getirir. İman sadece söz ve kalp ile ispat edilemez, fiili olarak ispat edilmelidir, edilmek zorunluluğu getirmekte değil midir, Peygamberimiz, Kur'an ile bütünleşen ona inananlarında bu bütünde yerini alan insanlarla tek vücut olmakla,bu söylemi ispat etmiş değil midir.?
Vahyin inzali ile başlayan vahdet düşüncede birliktelikler oluşturmaya, siyasi duruşu netleştirmeye, tevhidi içselleştirmeye, düşünmenin kodlarını, akletmenin, fikretmenin yön ve yöntemini, kainat kitabını okumakla başlayan gönül birlikleri, düşünce birlikleri kalben ve aklen Allah ve elçisinden yana olmak durmak mecburiyetini gerekli kılmıştır.

Hep birlikte Allah'ın ipine (İslâm'a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O'nun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız. (Al-i İmran / 103)

“ Allah’ın ipine sımsıkı sarılın”, Kim bu ipe sarılır yani dine, Resulullah’a ve Kur’an’a uyarsa kesinlikle Allah’a ulaşacak ve kurtuluşa erecektir.


“ Hep birden Allah’ın ipine sımsıkı sarılın”, Herkes kendisine bir kapı açıp, değişik iplere sarılarak ilerlemeye çalışmasın," Hem bir ipe sarılın, hem de beraber sımsıkı sarılın." Yani Allah yolunda beraber ilerleyin, beraber düşünün birbirinizle yardımlaşarak hareket edin. Birbirinizin elinden tutarak hak yolda ilerleyin, işlerinizde istişare ederek aynı hedef doğrultusunda beraber yürüyün.



“ bölük bölük olmayın”, şiddetle tefrikaya düşmekten nehiy ediyor. Bizimle aynı dine inanan, aynı kitabı kabul eden, aynı kıbleye yönelen ve aynı peygamberin ümmeti olduğunu söyleyen ama birbiri ile anlaşamayan arada tefrika olan kimseler."bölük bölük olmayın"


Müslümanlar arasındaki vahdet ve kardeşliği yalnız Allah sağlayabilir: “Onların gönüllerini birleştirmiştir. Yeryüzünde ne varsa hepsini harcasaydın gene de onların gönüllerini birleştiremezdin. Fakat Allah aralarını uzlaştırdı..” Enfal / 63.

”.....O’nunla (Resulullah ) beraber bulunanlar kafirlere karşı şiddetlidirler, kendi aralarında merhametlidirler..” Feth / 24. Müslümanlar bu vahdeti sağladılar mı artık hiçbir güç onları yenemez , onların birlik ve beraberliğini bozamaz aralarına tefrika sokamaz.

“ Allah’a ve Resulüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin, sonra zayıflarsınız ve kuvvetiniz kalmaz ve sabredin, şüphe yok ki Allah sabredenlerle beraberdir.”Enfal / 47” Ey inananlar Allah’a ve Resulüne ve içinizden emredecek kudret ve liyakate sahip olanlara itaat edin. Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız bir şeyde ihtilafa düştünüz mü o hususta Allah’ ve Resulüne müracaat edin; bu hareket, hem hayırlıdır hem de sonu pek güzeldir.” Nisa / 59

İtikatta Vahdet
Müslüman'ın hayatına değer veren, yaşamına önem kazandıran ve ferdi ve toplumsal hayatını yönlendiren onun itikat ve inancıdır. itikat insanın düşüncesinin özünü oluşturur. Allah-u Teala, Kur’an-ı Kerim’de vahdet için nazil etmiş olduğu ayetlerde İtikat ve imanda" bir "olmaya davet ediyor. Tek olan Allah’a iman etmeye, ilahi hükümleri getirip beyan eden Resulüllah’a (s.a.v) iman etmeye ve kıyamet gününe imana ... Allah’a kulluk etmeye, göndermiş olduğu dine tabi olmaya çağırıyor. Diğer taraftan Allah’tan başka bir şeye ilah diye tapmaktan, Ondan başkasına kulluk etmekten nehy ediyor. Hem vahdete davet ettiği ayetlerde hem de tefrikadan nehy ettiği ayetlerde “ Tevhide” davet ediyor. Ayetler Müslümanları inanç ve itikatta Tevhidi bir imana sahip olmaya davet ediyor.


Biz Müslümanlardan itikat ve inancının temellerini oluşturan ve bütün Müslümanların ortak oldukları Tevhit, Nübüvvet ve Ahiret ve dinin diğer değişmezlerine imanda vahdet, diğeri ise bu imanın temellerinin pratik de ameli göstergesi olan İbadî ve Allah’ın amelde Müslümanlardan beraberce yapmalarını istediği işlerde vahdet.

Fikirde Vahdet;
Müslümanların fikri, vahyin oluşturduğu fikirdir. O vahye müstenit olan bu fikrin üstünlüğüne inanır, çünkü buna Kur'an ve Peygamber ile ulaşmıştır. toplamı da vahiydir.
Siyasette vahdet;

Kur'an ın öngördüğü Peygamberimizin hayatında yaşayarak topluma önder, lider, yönetici, komutan, hakim, müftü olduğu geniş bir sahası var, bu sahada ondan yeterince istifade etmenin zaruretini düşünerek insanların bu konuda Peygamberin örnekliğine uygun fiiller ortaya koymalarının zaruri olduğu gerçeği ile Allah ve resulüne tabii olmalılar.


Kimlerle Vahdet;
Gerçekten vahdet istediğini söylem ve eylemleriyle göstermesi gerekir. Vahdet yapılmak istenen kişi ve fırkaların aynı hedefi paylaşması gerekir; Vahdete davet eden özverili ve fedakar olmalıdır. İslami vahdetin sağlanması için önce kendisinin fedakarlık yapması gerekir, kişisel çıkarlarından, şahsi görüş ve diretmelerinden vahdet ve kardeşlik için vazgeçebilmelidir. Vahdeti kendisi oluşturmuş ve herkesi kendi bünyesinde toplamış imajı verilmemelidir.

Vahdet için bedenlerin ve gönüllerin bir olması gerekiyor. Kur’an, Müslümanlardan vahdetin özünü ve hakikatini istiyor, yapmacık ve zahiri bir birliktelik değil. Bunu gerçekleştirmek için de gerçekten büyük çaba ve fedakarlık yapmak gerekir.
Hamdi Akan.
Ve dualarımızda rabbimizden istediğimiz şey o ki "Katından bize sahip gönder, zihinlerimizi,kalplerimizi birleştir ve katından bizlere mazlum ve mustazafların hakkını ve senin dinini hakkıyla temsil etmek nasip et ....


De ki: «Rabbim! Beni dahil edeceğin yere hoşnutluk ve esenlikle dahil et; çıkaracağın yerden de hoşnutluk ve esenlikle çıkar. Katından beni destekleyecek bir kuvvet ver.»(İsra 17/80) Hamdi Akan"

Dimaze 18 Ocak 2014 01:16

Cevap: "Benim Malım" mı? "Ben Malım" Mı? /Muhsin Arslan
 
Yazan Yazarin yuregine saglik..bukadar nefse dem vuran makale hic okumamistm...okuyunca hi ne guzelmis diyenlerden degil ..urperen bedenlerden..titreyen yurektrn olmak dilegi ile..


SAAT: 00:10

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306