![]() |
Onurlu İnsanın Özü "Hicrettir"/Muhsin Arslan Az tefekkür edilirse, insan hayatının her döneminde hicret zorunludur. Ana rahmine düşüş, ana rahminden dünyaya; çocukluktan gençliğe, gençlikten yaşlılığa; hayattan kabre, kabirden hesaplaşmaya; hicretlerimizle yüzleşir, hesaba çekiliriz. Kötülükten-günahtan, marufa-iyiliğe… Nefsi emareden mutmainneye… Şeytandan Allah’a… Cehennemden cennete… Esfelden eşrefe… Hepsi hicretle mümkündür. Kardelenin kar dağlarını yırtıp dışarı çıkması, Çekirdeğin patlayıp gün yüzüne gelmesi, İnancı uğruna kariyerini feda etmesi… Hepsi hicretle gerçekleşir. Bir insan hayatında hicreti reddetmesi, onun fıtratını, kişiliğini, onurlu duruşunu, inancını ve tüm değerlerini eksilere doğru uçurumdan yuvarlatması anlamına gelir. Resulullah’ın hicreti olmasa, Medine “Yesrib” olarak kalacaktı. Yusuf’un köleliğe hicreti olmasaydı, Mısır’ın onun dönemindeki “Asr-ı Saadeti” belki de tarih olacaktı. Yusuf’un Züleyha’dan hicreti olmasaydı, tarihe “peygamber” olarak değil “zani” olarak geçecekti. Hudeybiye’de ashab “canından hicret” etmeseydi, Mekke’nin fethi tarihe geçmeyecek; Bilal, Kabe’nin tepesinde ezan okuyamayacaktı. İsmail ile Hacer ıssız, bucaksız, susuz, insansız Mekke’ye hicret etmeseydi, İbrahim’in zaferi kolay olmayacaktı. Hatice, Resulullah’a hicret etmeseydi; Resulullah’ın yoksulluğu, yetimliği, zor dönemleri, boykotları ve çektiği eziyetleri hafifleten sıcak bir kucağı olmayacaktı. Ali, ölümü göze alıp o yatağa yatmasaydı, nebinin hicreti Ebu Cehil’i sevindirecekti. Hayatımızın her anı hicrettir. Hayatımızın her başarısı hicrete mahkûmdur. Başarılı insanlar, tüm başarılarını hicretlerine borçludurlar. Hicretin başarısı kalitesi ile orantılıdır. Bizlerin tembellikten, ilimsizlikten, şuursuzluktan, onursuz yaşamdan; en önemlisi Rabbimizi unutup heva heveslerimize kapılmaktan kurtuluşumuzun yegâne çaresi “Kur’ân’a hicret” etmektir. Ahlaksızlıktan Nebi ahlakına hicret; Sorumsuzluktan, sorunlu olmaktan “sorumlu ve sorunsuz” olmaya hicret; Hurafeden, bidatten, uydurmalardan, atalarının dininden İslam’a hicret; Kula kulluktan Rahman’a kulluğa hicret; Şeytana, nefse “merkep olmaktan”, onları kendimize “merkep yapmaya” hicret; Paraya, maddiyata kölelikten, onları kendimize köle etmeye hicret; Esfeli safilinden, aslımız olan eşrefi mahluka hicret. İbrahim (AS)’ın Kur’ân’a giren şu sözü, parola olmaya yeter mi? “Ben Rabbime doğru yürüyen bir Muhacirim” (Ankebut, 26). Ne dersiniz? Muhsin Arslan [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] 14.04.2013 |
Cevap: Onurlu İnsanın Özü "Hicrettir" "Ben Rabbime doğru yürüyen bir Muhacirim"(ankebut26). alkış000alkış000alkış000 ArO* |
Cevap: Onurlu İnsanın Özü "Hicrettir" Varız inşALLAH yüreğinize sağlık.Hicrete zihnimizden ve kalbimizden başlamak duası ile |
SAAT: 09:24 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.