Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Muhtelif Konular (https://www.forum.medineweb.net/657-muhtelif-konular)
-   -   Mü’min, İçin Dünya Zindandır (https://www.forum.medineweb.net/muhtelif-konular/19452-muve8217min-icin-dunya-zindandir.html)

YaŞuHa 08Haziran 2011 00:04

Mü’min, İçin Dünya Zindandır
 
Mü’min, İçin Dünya Zindandır
Ebu Hureyre radiyallahu anh’den, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:
"Dünya mü’minin zindanı, kafirin cennetidir." (Müslim, Tirmizi, İbn Hibban, İbn Mace, Ahmed)
Dünya, kendisi için zindan olmayan, mü’min değildir. Zindan; bir şeyin belli bir sınır içinde tutulduğu yerdir. Allah-u Teâlâ da mü’min için sınırlar çizmiştir. Bu sınırlar şunlardır:

Birinci sınır:
Kalpte sadece Allah-u Teâlâ'nın sevgisini ve rızasını bulundurmak ve sürekli olarak Allah-u Teâlâ'nın rızasını gözetmektir. Mü’min kul, kalbini işte bu şekilde Allah-u Teâlâ'nın sınırları içine hapsetmiştir. Kafir ise böyle değildir. Çünkü kafir, Allah-u Teâlâ'nın razı olmadığı insanları sever ve onların rızasını elde etmek için çalışır. Böylece kalbini, insanların çizdiği sınırlara açık tutar. İnsanların sunduğu şeyleri, Allah-u Teâlâ'nın razı olup olmadığına bakmaksızın hemen kabullenir. Hiçbir kaygı duymadan rahatlıkla günah işler ve oldukça rahat yaşar.

İkinci sınır:
Mü’minin dili, ancak Allah-u Teâlâ'nın razı olduğu ve sevdiği şeyleri konuşur. Bu sebeple mü’minin dili, Allah-u Teâlâ'nın sınırları içine hapsedilmiştir. Zira mü’min, konuştuğunda hep Allah-u Teâlâ için konuşur, Allah-u Teâlâ'yı zikretmekten bir an geri kalmaz. Kafir ise böyle değildir. Kafir dilini, ancak dünyalık için, insanların hoşnutluğunu kazanmak için ve Allah-u Teâlâ'ya isyan olan sözleri sarfetmek için kullanır. Böylece kendince güzel bir yaşam sürer.

Üçüncü sınır:
Mü’minin bütün uzuvları Allah-u Teâlâ’nın razı olduğu ve sevdiği işleri yaparlar ve böyle işlere koşarlar. Çünkü mü’minin bütün uzuvları Allah-u Teâlâ'nın sınırları içine hapsedilmiştir. Kafir ise böyle değildir. Onlar uzuvlarını, Allah-u Teâlâ'nın haram kıldığı fiilleri yapmaktan engellemezler. Zira onlar, hayatlarını Allah-u Teâlâ'nın sınırları dahilinde şekillendirmemektedirler. Nefislerinin, heva ve heveslerinin istedikleri şekilde hayatlarını sürdürürler. Böylece güzel bir hayat yaşadıklarını sanırlar. Oysa bu hayatta her türlü pislik, çirkeflik vardır. Buna rağmen kendilerini, güzel yaşadıklarına inandırırlar. Ama hayat, sadece dünyadaki hayat değildir. Bir de ahiret hayatı vardır. Kafirler, ahiret hayatını hiç mi hiç akıllarına getirmezler. Fakat onların dünyada rahat yaşamaları ve Allah-u Teâlâ'nın koyduğu sınırları tanımamaları, maalesef onları cehenneme sürükleyecektir.
Fakat mü’min böyle değildir. Mü’min sürekli olarak ahireti hatırlar. Zira mü’min bilir ki, kendisini Allah-u Teâlâ'nın sınırları içine hapsetmezse ahiret mutluluğunu elde edemez. Bu sebeple kendisini dünyada hapsederek ahiret mutluluğunu elde etmek ister.

İbni Kayyım şöyle dedi:
"Allah-u Teâlâ'nın rızasını ve ahiret mükafatını isteyen kimse, kendisini şu iki hapse sokmalıdır:
Birincisi; kalbini sadece Allah-u Teâlâ'ya yönelterek hapseder. Böylece sadece Allah-u Teâlâ'nın rızasını elde etmeye çalışır. O’ndan başkasının rızasını istemez ve O’ndan başkasının rızasını önemsemez.
İkincisi; dilini, Allah-u Teâlâ'yı çokça zikretmek, imanını ve bilgisini artıracak şeyleri söylemek gibi faydalı şeyler için hapseder. Yine bütün uzuvlarını, her türlü günahı işlemekten alıkoyarak sadece Allah-u Teâlâ'nın farz kıldığı ve mendup olan ameller için hapseder.
Mü’min kul, Allah-u Teâlâ'ya kavuşuncaya kadar böyle yapar. Böyle yaptığı içindir ki, Allah-u Teâlâ onu bu hapis hayatından kurtarır, ona çok geniş ve çok güzel bir hürriyet verir. Kul, ne zaman bu iki hapse sabretmez, ondan kaçar ve şehvetinin esiri olursa, bu dünyadan ayrıldığı zaman en dar ve en korkunç hapse girer.
Bu sebeple, dünyadan ayrılan her bir insan ya hapis-ten çıkıp mutlak hürriyete kavuşur ya da hürriyetini kaybedip hapse girer. Muvaffak kılan Allah-u Teâlâ’dır." (El-Fevaid s: 54)

El Menavi Feth’ul Kadir kitabında şöyle bir rivayet zikretti:
"Hafız İbni Hacer, kadılar kadısı olduğu zaman çok gösterişli ve heybetli konvoyla çarşıya girdi. Bu sırada sıcak yağ satan bir yahudi koşarak onun yanına geldi. Yahudinin elbisesi, yağla kirlenmiş, pis ve çirkin bir elbiseydi. Yahudi, İbni Hacer’in katırının gemini tuttu ve ona şöyle dedi:
"Ey İslam şeyhi! Sizin nebinizin:
"Dünya; mü’minin zindanı, kafirin cennetidir."dediğini iddia ediyorsunuz. Sen bu durumdayken hangi hapiste, ben ise hangi cennetteyim, bana haber verir misin?"
Hafız ibni Hacer ona şöyle cevap verdi:
"Allah-u Teâlâ'nın kıyamet gününde bana hazırlayacağına nazaran ben şimdi bir hapisteyim. Sen ise Allah-u Teâlâ'nın ahirette senin için hazırladığı azaba nazaran cennettesin."
Bunu duyan yahudi müslüman oldu." (Fethül Kadir c: 2 s: 546)




SAAT: 07:02

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320