Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Muhtelif Konular (https://www.forum.medineweb.net/657-muhtelif-konular)
-   -   Küsme Müslümanın Sakınması Gereken Bir Cahiliye Ahlakıdır (https://www.forum.medineweb.net/muhtelif-konular/19465-kusme-muslumanin-sakinmasi-gereken-bir-cahiliye-ahlakidir.html)

YaŞuHa 08Haziran 2011 12:40

Küsme Müslümanın Sakınması Gereken Bir Cahiliye Ahlakıdır
 
Küsme Müslümanın Sakınması Gereken Bir Cahiliye Ahlakıdır
Kuran’dan uzak insanların ahlakının en belirgin özelliklerinden birisi “küsme”dir. Küsme, insanların birçoğunun hoşlanmadıkları durumlarla karşılaştıklarında, öfkelendiklerinde, sinirlendiklerinde, karşı taraftan bekledikleri tavrı görmediklerinde geliştirdikleri bir ‘karşı tavır’ türüdür. Kuran ahlakında yeri olmayan bu tavır, insanların çocuklukta öğrenip geliştirdikleri bir kötü ahlak özelliğidir. Ailelerinden, arkadaşlarından, çevrelerinden bu özelliği görerek büyüyen çocuklar, bir süre sonra bu tavrı daha da geliştirerek karakterlerinin bir parçası haline getirirler. İstediği oyuncak alınmadığında ya da istediği yere gezmeye götürülmediğinde bir çocuk anne-babasına küser. Bir arkadaşına öfkelendiğinde arkadaşına, haksızlık yaptığını düşündüğünde kardeşine, çok ödev verdiğini düşündügünde öğretmenine ve bunun gibi hayatında yer alan bir çok kişiye karşı küsme eylemini geliştirerek büyür. Cahiliyenin bu ahlakıyla büyüyen insanlar yetişkinliklerinde de bu ahlakı göstermeye, kendi iş arkadaşlarına, çocuklarına veya komşularına küserek yaşamaya devam ederler.


İnsanların birçoğu küsmeyi bir yaşam şekli haline getirirler. Konuşmak, soru sormak, dinlemek gibi, küsme de günlük hayatın içinde yer alan bir tavır haline gelir. Böyle insanlar ölürken de birçok kişiyle küs olarak ölürler.


Çocukken şuur sahibi olmamanın ve dünyayı, insanları tanımamanın sonucunda oluşan bu tavrı, yetişkin, olgun ve aklıbaşında her insanın mutlaka terk etmesi gerekmektedir. Bu da ancak Kuran’da Allah’ın bizden istediği ahlakı göstermekle, olaylara Kuran’ın gösterdiği bakış açısıyla bakmakla mümkündür.


Müslüman böyle bir ahlaktan neden kaçınmalıdır?

Müslümanın cahiliye ahlakına ait bu özelliğe karşı hem çok dikkatli olması hem de böyle bir ahlak göstermekten şiddetle kaçınması gerekmektedir. Çünkü herşeyden önce küsme dine uygun bir tavır değildir. Allah’ın Kuran’da bizlerden göstermemizi istediği ve Kuran’da tarif edilen üstün ahlaktan çok uzak bir tavırdır. Allah’ın beğenmediği ve razı olmayacağını bildirdiği bir karakter bozukluğudur. Ancak elbette küsme dendiğinde yalnızca çocuklukta olduğu gibi hiç konuşmama, birşey sorulduğunda başını diğer yöne çevirme gibi davranışlar algılanmamalıdır. İnsan küstügünde karşı tarafla konuşmak, sorulara cevap vermek, zorunlu durumlarda gereken diyaloğu kurmak durumunda kalabilir. Küsme, insanın karşısındakiyle olan samimi, içten insani bağlantısını koparmasıdır. Sevgisini, saygısını, şefkatini, merhametini ifade etmesini, birinci dereceden bir ruh bağlantısı kurmasını engelleyen, insanı karşısındakinden uzaklaştıran bir ruh halidir. Küsme, insanın küstüğü kişiyle arasında manevi bir boşluk oluşturur; şefkat, merhamet hissini yok eder. Kişinin üzerinde negatif bir elektrik meydana getirir. Ruhta oluşan bu manevi boşluk insanın yüzüne, konuşmalarına, bakışlarına etki eder. İnsan küstüğü kişiye güzel, anlamlı bakamaz, vicdanı rahat olmadığı için bakışlarını kaçırır, samimi konuşamaz, karşısındakini övemez, onun güzel özelliklerinden dolayı mutlu olamaz.

Küsme her yönüyle insana zarar veren bir tavırdır. Allah Kuran’da insanlardan nasıl bir ahlak göstermelerini istediğini bildirmiştir. Küsme Kuran’ı yaşamayan ve Allah’ın istediği ahlaktan uzak insanların gösterdiği bir tavır bozukluğudur. Müslüman Allah’ın razı olmayacağı bu ahlaktan şiddetle sakınmalıdır. En başta Allah’ın razı olmayacağını bilmek, kişinin sakınmasını sağlayacak en önemli sebeptir.

İnsanın böyle bir tavır içerisine girdiği anlar, Kuran ahlakından uzaklaştığını gösterir. 1 saat, 1 gün, 1 hafta veya 1 dakika ne kadar sürerse sürsün, insan bu ahlakı gösterdiği zaman süresince Allah’ın istemediği bir tavrı yapmakta ve o zaman dilimini kayıp içerisinde geçirmektedir. İnsanın Allah’ı düşünürken, Allah’ın kendisine şahdamarından bile daha yakın olduğunu bilirken böyle bir tavra girmesi mümkün değildir. Böyle zamanlar insanın büyük olasılıkla Allah’ın yakınlığını, Allah’a hesap vereceğini unuttuğu ve vicdanının sesini gözardı ettiği anlardır. Örneğin insan Müslüman kardeşine küserek geçirdiği 1 saati, Allah’ın ahirette karşısına kendisinden hoşnut olmadığı bir an olarak çıkaracağını bilse, böyle bir tavra cesaret edemez. Allah’ın Enam Suresi’nin 162. ayetinde, “De ki: "Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, dirimim ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah'ındır." sözleriyle bildirdiği gibi, Müslüman hayatının her anını Allah için yaşar ve Allah’ın istemediği bir tavrı göstererek tek bir saniye bile geçirmekten kaçınır. Bu yüzden Müslümanın Allah’ın istemediği her tavırdan uzak durması, dikkatini açması ve iradesini, gücünün yettiği ölçüde kullanması gerekir.

Küsmenin insana getirdiği zararlardan birisi de, kişinin neşesini, sevincini yok etmesidir. Oysa sevinç ve iş neşesi Allah’ın Müslümana hem dünyada hem de asıl hayatları olan ahirette verdiği en büyük nimetlerdendir. Müslümanın dünyada da kesintisiz olarak ahiret neşesi içinde olması gerekir. Küsme insanın neşesini, sevincini ve coşkusunu ortadan kaldırır; içine kapanmasına, sürekli bir öfke haline ve gerginliğe sebep olur. İnsan bu şekilde kendisine zulmetmiş ve kendisini mutsuz edecek, neşesini engelleyecek bir ahlaka kendi kendisini itmiş olur. Müslümanın böyle bir tehlikeye karşı uyanık ve temkinli olması, cahiliyeden getirilen bu ahlakı üzerinden tamamen atması gerekmektedir.

Müslümanı bu ahlakı göstermekten alıkoyacak en önemli sebeplerden birisi de, insanın dünyadaki vaktinin küsmeye ayrılamayacak kadar kısa ve geçici olmasıdır. Müslümanın dünyada geçirdiği zamanın her dakikası, her saniyesi çok değerlidir. Bu geçirilen son derece kısa zaman diliminin her saniyesi, Allah’ın hoşnut olmasıyla sonsuz bir cennet hayatına veya Allah’ın razı olmaması sonucu ebedi bir cehennem hayatına dönüşebilir. Bu yüzden Müslüman, her an bitebilecek olan dünya hayatının her anında Allah’ı razı etmeye, Allah’ın beğendiği ahlakı göstermeye çalışmalıdır. Küsmenin Allah’ın beğenmediği bir tavır olduğunu bilerek, bir an dahi olsa Allah korkusunun gücüyle bu tavra cesaret etmemelidir.


SONUÇ

Küsme Kuran’dan uzak insanların yaşadığı cahileye ahlakının bir parçasıdır ve Allah’ın beğenmediği bir ahlak özelliğidir. Allah’tan korkan ve samimi iman eden Müslümanlar ahlaklarında bu özelliğin en ufak bir parçasına bile yer vermekten kaçınırlar. Müslüman bu tavrın hiçbir şeye bir çözüm olmadığının, insana manevi olarak büyük kayıplar verdiğinin, kişinin dini samimi olarak yaşamasının önünde engel oluşturduğunun bilincindedir. Samimi ve yalnızca Allah rızasına dayalı bir sevgi ve dostlukta küsmeye yer olmadığının; ihlasla iman eden bir kişinin küsmeye güç bulamayacağının farkındadır. Müslüman herşeyin çözümünü, her sorunun cevabını Kuran’da bulur. Kuran dışında cahiliye kurallarına, cahiliye ahlakına yönelmekten sakınır. Allah Maide Suresi’nde hükmü en güzel olanın Rabbimiz olduğunu bizlere şöyle bildirmektedir:

Onlar hala cahiliye hükmünü mü arıyorlar? Kesin bilgiyle inanan bir topluluk için hükmü, Allah'tan daha güzel olan kimdir? (Maide Suresi, 50)


Esma_Nur 08Haziran 2011 14:57

Cevap: Küsme Müslümanın Sakınması Gereken Bir Cahiliye Ahlakıdır
 
yaşuha çok güzel anlatmıssın cnm bir de küsmek aciz insanların huyudur. buNuda eklemek istedim emeğine sağlık ALLAH RAZI OLSUN :)

YaŞuHa 08Haziran 2011 16:37

Cevap: Küsme Müslümanın Sakınması Gereken Bir Cahiliye Ahlakıdır
 
Amin cümlemizden Allah razı olsun güsel insan :)

Esma_Nur 22Haziran 2011 12:50

Cevap: Küsme Müslümanın Sakınması Gereken Bir Cahiliye Ahlakıdır
 
Ebu Hureyre(r.a)'dan rivayet edildiğine göre, Peygamber(sav) şöyle buyurmuştur:

"Pazartesi ve Perşembe günleri cennet kapıları açılır. Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayan her bir mü'minin lehine günahları bağışlanır. Yalnız kendisi ile din kardeşi arasında kin ve düşmanlık bulunan kimse bu mağfiretten yararlanamaz. O iki kişi hakkında:
-"Birbirleriyle barışana kadar bu iki kişiyi mağfiretten uzak tutun! Birbirleriyle barışana kadar bu iki kişiyi mağfiretten uzak tutun! Birbirleriyle barışana kadar bu iki kişiyi mağfiretten uzak tutun!" denilir."
BUHARİ, EBU DAVUD, TİRMİZİ, İBN MACE,


SAAT: 11:21

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306