Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Muhtelif Konular (https://www.forum.medineweb.net/657-muhtelif-konular)
-   -   Acizliğin Mânası (https://www.forum.medineweb.net/muhtelif-konular/20104-acizligin-manasi.html)

YaŞuHa 17 Kasım 2011 12:01

Acizliğin Mânası
 
Acizliğin Mânası
Bismillahi Teala
Allahu Teâlâ sonra şu âyetiyle diriltilme konusuna dönüş yapmaktadır:
"Biz ilk yaratmada acizlik mi gösterdik?"(Kaf, 15)
Her şeyde acizlik gösteren kimseye:
"Ayiye bihi / Ayiye fulanun bi hazel emri" denilir. Şairin dediği gibi:
Güvercinin yumurtasına acizlik gösterdiği gibi
Onların emirlerine acizlik gösterdiler
Gelen âyet-i kerime de bu yöndedir:
"Onlar gökleri ve yeri yaratan ve onları yaratmakta aciz olmayan Allah'ın..."(Ahkaf, 33)
İbn Abbas der ki:
"Ayet-i kerimede Allahu Teâlâ aciz olmayan" kastedilmektedir.
Mukatilde aynı görüşü benimsemektedir.
Ben de derim ki:
Böyle tefsir etmek lafıza göre gereklidir, gerçekte ise, bu mânadan daha genellik ifade etmektedir. Çünkü Araplar kendisi için durmayıp da geçip gittiğin bir konu da:
"Âyani devâuke" derler. İşte bu mânanın gereksiniminde ondan acziyet anlaşılır.
Az önce delil getirilen şiir de bu mânada anlaşılır. Çünkü güvercin kuşu yumurtasını yumurtlamaktan aciz değildir. Ancak yumurtlayacağı vakit yumurtasını nereye bırakacağından acizdir. Güvercin dönüp dolaşır, arar, bakar yumurtasını korumak için didinir. Yumurtladığı zaman da nasıl ve ne şekilde koruyup muhafaza edeceğinden acizdir ve ona ulaşılamaması için mekan değiştirir, iyi bir yer bulduğu zaman da oraya yerleştirir, işte bunun bu hâli, tıpkı Allah'ın emrine acizlik gösteren kimsenin hâli gibidir. Bu kimse tehlikenin nereden geleceğini bilemez. Dolayısıyla âyet-i kerimede geçen "İ'ya" dan maksat, tefsir etmesini bilmeyenlerin sandığı gibi "yorgunluk" değildir. Hatta bu mânayı ilerideki âyetlerde Allahu Teâlâ kendisinden uzak tutmuş ve şöyle buyurmuştur:
"Bize hiçbir yorgunluk da dokunmadı."(Kaf, 38)
Sonra Allah (c.c), onların "yeni bir yaratılıştan şüphe içinde..." (Kaf, 15) olduklarını haber vermiştir. Yani yaratılmışların tekrar yaratılıp yeni bir yaratılışın olmasından dolayı bu durum onlara oldukça karışık ve şüpheli gelmiştir.
Allahu Teâlâ sonra âyetlerinin ve kudretinin en yücesi olan, rububiyetine şahitlik edenlerin en büyüğü ve diriltilme konusunun en yücesi olan insanı yaratma konusu olduğuna dikkatleri çekmektedir. Çünkü bu, tevhid ve öldükten sonra dirilme konularına delalet eden en yüce konudur.
Öyleyse azalarıyla, sıfatlarıyla, kendisinde bulunan et ve kemiğiyle, damar ve sinirleriyle, eklem ve kaslarıyla, bilgileriyle, iradeleri ve sanatlarıyla...
İnsanoğlunun bu yaratılış şeklinden Allah'ın kudretine delalet eden daha açık bir delil var mı ki?
Şüphesiz ki bunların hepsi bir su parçasından meydana gelmiştir. Şayet kul, Rabbine karşı insaf gösterip tefekkür edecek olursa, bunlar mutlaka ona yeterli gelecektir. İsim ve sıfatlarıyla Allah'ı haber veren bütün peygamberlerin söylediklerinin hepsini yüce yaratan kendi varlığına delil getirmiştir. Bundan sonra Allah (c.c.) kendi ilminin her şeyi kuşattığını, ta ki kişiye gelen vesveseye dek her şeyi bildiğini haber vermiştir. Sonra da kuluna ilmi ve kuşatıcılığı ile çok yakın olduğunu hatta kendisine, vücudunda bulunan şah damarından daha yakın olduğunu haber vermiştir.
Hocamız şöyle demiştir:
"Âyet-i kerimede geçen "Biz"den maksat; "meleklerimiz"dir. Şu âyette olduğu gibi:
"O hâlde biz onu okuduğumuz zaman sen onun okunuşunu takip et." (Kıyamet, 18)
Yani "elçimiz Cebrail onu sana okuduğu zaman" demek istemektedir.
Yine hocamız dedi ki:
"Buna şu âyet-i kerime de işaret eder:
"O'nun sağında ve solunda oturmuş iki melek zabıt tutarken" (Kaf, 17)
Zikri geçen bu yakınlığı iki meleğin zabitliği ile belirtmiştir. Şayet buradan maksat, Allah'ın bizzat kendi zatının yakınlığı olmuş olsaydı, o zaman iki meleğin zabitliği ile ilgili kayıtlayıcı âyet gelmezdi. Görüldüğü gibi bu âyette; hulul ve muattile fırkalarının görüşlerini destekleyecek hiçbir delil de yoktur."
(Hulul fırkası: Bunlar güya Allah'ın herhangi bir şeye girdiğini, mahlukatla bütünleştiğini, onun gibi bir hâle girdiğini söyleyen sapık bir fırkadır. Öncüleri daha çok Muhyiddin İbn Arabi olmuş ve bu fikirler birçok yere yayılmıştır. Muattile ise; Allah'ın sıfatlarını iptal edip onları yok sayan yine sapık bir fırkadır. (Mütercim)


SAAT: 13:06

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306