![]() |
Bu Dinle Amel Etmenin Meyveleri [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Herkim sadık olarak bu dinle amel ederse o, müminlerdendir. Allah-u Teâlâ’da dünya ve ahirette müminlere birçok vaatlerde bulunmuştur. Onlardan bazıları: 1) Güzel Rızık Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: “Şayet belde ahalisi iman etmiş olsaydı, onlara sema ve arzın bereketlerini açırdık.” Araf 96 2) Güzel Yaşam Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: “Erkek olsun kadın olsun, kim salih amel işlerse, ona güzel bir hayat yaşatırız.” Nahl 97 3) Azizlik Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: “İzzet, Allah’ın, Rasulünün ve müminlerindir.” Munafikun 8 4) Hidayet Olunmaları Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: “Şüphesiz Allah, iman edenleri doğru yola iletecektir.” Hac 54 5) Velayet Olunmaları Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: “Allah iman edenlerin velisidir.” Bakara 257 6) Müdafaa Edilmeleri Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: “Şüphesiz Allah, iman edenleri müdafaa eder.” Hac 38 7) Kâfirlerin Musallat Edilmemeleri Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: “Allah, müminler üzerine kâfirler için bir yol yapacak değildir.” Nisa 141 8) Muktedir Kılınmaları ve İdareci Yapılmaları Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: “Allah sizden iman edip salih amel işleyenlere, kendilerinden öncekileri sahip ve hakim kıldığı gibi kendilerini de sahip ve hakim kılacağını, onlar için razı olduğu dini onların iyiliğine koruyacağını ve geçirdikleri korku döneminden sonra bunun yerine emniyet sağlayacağını vaat etti. Çünkü onlar bana kulluk ederler. Bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar.” Nur 55 9) Düşmanları Aleyhinde Yardım Olunmaları Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: “Müminlere yardım etmek bizin üzerimize haktır.” Rum 47 10) Ahiretteki Sevap Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: “İman edenler ve salih amel işleyenler var ya, firdevs cennetleri onların meskenlerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır. Oradan hiç ayrılmak istemezler.” Kehf 107, 108 Kim bugün Müslümanların hallerini düşünürse, Allah’ın dünyada müminlere vaat ettiği şeylerin imanlarının zayıflığı yahut onlar iman şubelerinin birçoğunu kaybetmeleri sebebiyle Tahakkuk etmediğini görür. Allah’ın onlara dünya hayatında vaat ettiği güzel rızık, güzel hayat, izzet, hidayet ve vilayet, müdafaa, kâfirlerin onlara musallat edilmemeleri, dünyada muktedir olmaları gibi şeyler kaybolup gitmiştir. Müslüman tevbe edip, durumunu değiştirmezse, dünyasını kaybettiği gibi, Allah’ın ahirette kendi için hazırladığı şeyleri de kaybedecektir. Bundan dolayı imanın kuvvetlendirilmesi, sabitleştirilmesi ve şaibelerden arındırılması gerekir. Bu da akide bilgisinin Müslümanlar arasında yayılması ve dini hükümlerinin tatbikiyle mümkündür. |
Cevap: Bu Dinle Amel Etmenin Meyveleri peki nasıl düzelecek bu durum ? herkesin yorumu çok farklı bir kader konusunda bile kaç çeşit görüş var. nasıl inanacağız. ALLÂH (c.c.)'A iman konusunda zaten kalbimizde şüphe yok. Peygamberler, kitaplar, melekler, ahiret hepsine Eyvallah ama kader de öyle değil dikkat ediyorum da herkesin farklı bir kader anlayışı var. Yoldan geçen birine kaderi sor alacağın cevabı yaz bir yere, sonra fetva mercilerine sor mesala sorularlaislamiyet alacağın cevaplar uçurumlar gibi olacak. Bize küçük görünse bile Maturidi ve Eş'ari arasında bile hiçde küçümsenmeyecek korkunç bir ihtilaf var isteyen istediği kadar teferrüatta desin bu teferrüat değil. Anlatabiliyormuyum hocam... İnsanlar neye nasıl inanacaklarını bilmiyor. Akaid kitaplarını baz alalım, selefi akaidi ile ehli sünnet akaidi , şia akaidi dahi farklılık arz edebiliyor. Ümmet birlik anlayışını kaybetmiş, bugün bir alevi kendisini İSLAMIN dışında görebiliyorsa, suçluyuz... Ona Aleviliğin sadece Siyasi bir mezhep olduğunu öğretmediğimiz için emevi ve abbasi saltanatına karşı Hz. Ali ve evlatlarının hakkını savunmak diye tabir ettiğim ALEVİLİK inancından günümüz rafizileri nekadar uzak değil mi? Ümmet içerisinde mezhepsel taassup devam ettiği müddetçe bela eksik olmaz emin olun. Bugün suriyede öldürülen masum bir Sunni vatandaşı... Öldüren şii nusayri esed olduğu için bir şii savunuyorsa bu ümmet ümmet anlayışını yitirmiştir. bugün bir şii sunni eliyle öldürülüp ve sunniler buna sessiz kalıyorsa bu ümmet ümmet anlayışını yitirmiştir demektir. Eğer dünyanın bir ucunda ölen bir müslüman çocuğu için gece ağlayıp göz yaşı dökebiliyorsak tamam, ama bir kaç dakika sonra unutup o acıyı hissedemiyorsak biz ümmet olamamışızdır. Arakanda müslümanlar katledilirken biz burda iftar eğlencelerine katılabiliyorsak ümmet olamamışızdır. Yastayım matemdeyim kardeşlerim öldürülüyor deyip de siyahlara bürünemediysek ümmet olamamışız demektir. Aç olan komşumuzdan haberimiz yoksa ümmet olamamışızdır. Kur'ânı hayatımızın merkezine alamamışsak hem ümmet hemde şuurlu bir Müslüman olamamışızdır... Bunlar benim kişisel görüşüm kimseyle tartışmak veya polemik için yazmadım. Beni rahatsız eden içime batan ruhuma dokunanlar yazdım sadece... Vesselam ALLÂH'A EMANET OLUN. |
ArO* c* |
SAAT: 20:42 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.