Deve İdrarı Üzerinden Nereye Varılabilir???
 

Canlı yayında 'deve idrarı' ikramı

Yalova Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ebubekir Sifil, canlı yayında deve sidiği içmenin şifalı olduğunu belirten hadisin güvenilir olduğunu söyledi. Bunun üzerine Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Caner Taslaman kendisine deve idrarı ikram etti. Sifil, sadece damızlığa çekilen deve idrarının tüketilmesi gerektiğini söyleyerek ikramı reddetti.

Canlı yayında deve idrarı ikramı

Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Caner Taslaman ile Yalova Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ebubekir Sifil, Habertürk TV'de Veyis Ateş'in konuğu oldu. Canlı yayında "Hadisler İslam'da hüküm çıkarmak için referans kaynağı mıdır, değil midir?" sorusu tartışıldı. Taslaman ile Sifil arasındaki 'Hadislerin kaynağı nedir?' tartışmasında 'deve sidiği' hadisi konuşulurken ilginç anlar yaşandı.

DEVE SİDİĞİ HADİSİ GÜVENİLİR'

İlahiyatçı Sifil ise, deve sidiği içmenin şifalı olduğunu belirten hadisin sahih (doğru-güvenilir) olduğunu savundu ve deve idrarının şifa olduğunu iddia etti. Ancak, sadece damızlığa çekilen deve idrarının tüketilmesi gerektiğini söyleyerek Taslaman'ın kendisine sunduğu deve idrarını içmeyi kabul etmedi.

Herkesin taraf seçme derdine düştüğü, kim haklı hastaglarıyla birbirini bol bol itham ettiği, kimsenin yine bir gram fikrinin değişmediği kısır bir muzarekeydi...


Deve sidigi içmeyi sahih hadis dairesinde görenlerle, necis görenler yine ikna olmadılar..Kuran pislikten sakınmayı emrederken nasıl.oluyor da deve sidiği tavsiye edilebiliyor...Evet deve sidiği uzerinden nereye varıldı ya da nereye varilabilir forumun kıymetli hocalarına ve üyelerine sormak isterim...Bu konudaki fikriniz nedir..
Selametle...

Diyanet İşleri Basın Halkla İlişkiler Müşavirliği yetkilileri, birçok hastalığa iyi geldiği yolunda hadis bulunduğu gerekçesiyle, umrede deve sütü ve idrarı içen iki kişinin, Türkiye dönüşlerinde rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldığı iddiasıyla ilgili olarak, “Deve idrarının birçok hastalığa iyi geldiğine dair ne bir hadis, ne de başka bir dini bilgi yoktur. Böyle bir şey olmuşsa da o hadisten değil cehalettendir” dedi.
Bu da diyanetin açıklaması...

Ebu Davud, hadiste geçen ve develerin sidiklerinden içmeyiâ ifade eden cümlenin doğru olmadığını, bunu yalnız Basra hadisçilerinin Enesâten yaptığı rivayetlerde yer aldığını ifade etmiştir.

Nesaîânin yaptığı bir rivayette de (Humeydâin Enesâden yaptığı rivayette)yalnız süt içilmesi tavsiye edilmiştir.(bk. İbn Hanbel; III/107; Nesaî, Tahrimu, 8)

Hadis-i Şerif Camius-Sağîrâde ¬olan devenin bevl ve sütünü tavsiye ederim� diye geçiyor. Münâvî bunu: temiz, tabiî kırlarda otlayan deve olarak açıklıyor.

Deve sidiğinin ağır necaset değil de hafif necaset hükmünde olduğunu savunanlarda var.

Geçmişte olduğu gibi halen Müslümanları İslamiyetin dışına çıkararak istedikleri gibi şekillendirmeye çalışıyorlar. Başarılı oluyorlar mı evet yıllarca da başarmışlardır.
Arap Laurens'ları unutmayalım. İçimizdeki Müslüman gibi görünen Yahudi ve Siyonistleri unutmayalım..
Müslümanlar dinine düşkün olduğu için bidatlerle dinimizi kıvama getirmişlerdir.
Yüzyıllardır, ulemaların, kadıların, ilahiyatçıların birbiriyle tezat konuları ortaya atarak ''benim ilmim senden üstün'' kavgasına girmişlerdir. İslamiyeti temsil edenlerin bu kavgalarla Müslümanlığa ne kadar zarar verdiklerinin farkında bile değiller.
Hep bir tuzak içindeydik. Herzaman ki gibi yine bir oyun bu ..Birbirimizle uğraşalım, biz hiç gerçeğin farkında olmayalım diye hazırladıkları tuzaklardır..
Din adamlarının da artık bunlara rest çekmesini , doğru olan Ehl-i Sünnet yolundan ilerlersek ümmet olduğumuzun farkına varacağımızı haykırmaları gerekir.
Tefsirlerimize kadar uzanmış Yahudi meallerini hepimiz biliyoruz..Sahih hadis, zayıf hadis artık bunları bilmemiz ve aldatılmamalıyız.
Sahabiler Peygamber Efendimiz'in öğrettiği yoldan yürümüşler. Efendimiz ne buyurmuştu.'' Size Kur'anı Kerim'i ve de sünnetlerimi bırakıyorum '' demiştir.
Bizim egosu yüksek din kisvesine bürünmüş sözde din adamlarının bu tartışmalarını anlamsız buluyorum.
Eğer bir gün ümmet olmayı başarabilirsek işte gerçek Müslüman olmayı da başarmışız demektir.
Bende acizane düşüncemi paylaşmak istedim, Emine hocam biraz konunun dışına çıktım biliyorum fakat Müslüman zeki ve akıllı olmalı ,Peygamber Efendimiz'in (sav) yolundan ilerlemeli İnşaAllah

Aklima africada fil idrari ile banyo yapan insanlar geldi belgesellerde bulabilirsiniz drtttd/us//un

ezik silik kişilikler gündemde kalmak yada gündeme gelmek için her hezeyan mubahtır.onların derdi ne hezeyanlardır nede abuk subuk saçmalıklarıdır.dikkat çekiyormu tamamdır.özellikle reeilde bir baltaya sap olamayan sefih ve rezil medyakoliklerin bu yollara başvurduğu görülmektedir.
bu hezeyanlarına çanak tutmamak için yazamıyacağım o kadar saçmalıkları var ki...aklıma descartes'in "düşünüyorum öyleyse varım" sözü geldi.
bunlarında o hesap.

Dünya Müslümanların hali perişan
Kudüs'te Müslümanlar Cuma namazı kılamıyor
Gazze'ye İsrail tarafından günde 2 saat elektrik veriliyor, Gazze abluka altında
Suriye'de yıllardır süren savaş, kaos , katliamlar
Batılı ülkelerin ve İslam düşmanlarının Müslümanlar üzerinde oynadığı oyunlar
Müslümanlar arasında şia-sünni savaşı çıkarmak için her yol ve yöntemin arenaya sürüldüğü bir ortamda
Dünyanın değişik yerlerinde Müslümanlara onca zulüm yapılırken
Müslümanların izzet ve onuru ayaklar altına alınırken
İki kişi çıkıyor ve Müslümanların gündemine "deve sidiği" gibi necaset konuyu gündeme getirerek , gündemi meşgul etmesi ne kadar da acı bir durum
Birisi gelenek karşıtı , diğeri aşırı/fanatik bir gelenekçi
Birisi modernist , diğeri diğeri mutaassıp
Birisi Kur'an dışı kaynakları dikkate almayan, diğeri Kur'an dışı kaynakları bile vahiy derecesine çıkartan
Birisi Kur'anı tek kaynak görürken, diğeri ise Kur'andan çok diğer kaynakları temel kaynak gören
Birisi Arapça bilmeden Kur'an konusunda ahkam keserken, diğeri de Kur'anı anlamak için onlarca ilim gerektiğini düşünen

Böyle iki kişi milyonların önünde din adına devenin sidiğini tartışıyor, kendi taraftarlarına şov yapmanın peşinde ve birbirlerinin açıklarını yakalama sevdasıyla münazara/münakaşa ediyorlar ve İslam düşmanları sevinçten ellerini ovuşturarak seyrediyorlar.
Yazar , çizer, alim denilen insanlar keşke medya önünde tartışmasalar, kendi aralarında ne yaparlarsa , neyi tartışırlarsa tartışsınlar.
Eskiden yazılarını okuduğumuz yazarların bizde bir saygısı vardı, ama bu tür tartışmaların içinde alim/yazar denilen insanların bulunması bizim onlara olan saygımızı , sevgimizi tüketiyor.
Müslüman alimlerin/yazarların içler acısını durumu gördükçe Allah'ın yardımının Müslümanlar üzerinde günümüzde niçin olmadığını başka yerlerde aramaya ve suçu kafirlere /yahudilere atmaya hiç gerek yok. Bu ümmet demek ki yaptıklarıyla bu zillet durumunu hak ediyor. Vahdet dualarımız işte bu yüzden kabul edilmiyor. Öncelikle alim/yazar denilen kimselerin kendilerine bir çeki düzen vermeleri lazım ki ümmet düzelsin. Alimlerin bozuk olduğu bir toplumda , ümmetin vahdeti sağlaması imkansızdır.İslam düşmanlarına karşı vahdeti de oluşturması zordur.

Tartışmaya katılan iki hocayı da tanımam. Ama o olay sahneyi youtube dan gördüm. Caner hocanın, deve idrarını ortaya koyup hadi buyrun için diyerek yaptığı hiç yakışmadı koskoca profesöre. İdrar içmeyi teklif etmesi Ebu Bekir Sifil hocaya da, programı izleyen milyonlara da saygısızlık.

Konuya gelirsek:
Hadisin sahihliğini bilmiyorum. Bu konu hadis profesörlerinin konusu. Diyanet açıklama yaptı böyle bir hadis yok diye.

Ben olduğuna inanıyorum.
- ki kaynak olarak da pek çok sahih kitaplarda belirtilmiş. Yine de olay saptırılıyor. Bir hastalığa deva olarak deve sidiği içilmesi tavsiye edildiyse, bardak bardak için dendiğini de sanmıyorum. Nihayetinde ilaç içinde süt de var. Muhtemelen süt içine bir kaç damla damlatılarak içilecektir.

Zaten bu hastalık için deve sidiği içme durumu, sadece peygamberimiz ile başlamış değil. Çölde Arapların eskiden beri devamlı yapa geldikleri bir ilaç. Yani bir çeşit Arapların koca-karı ilacı...

Tıp fakültelerinin, eczacıların ve dahi sağlıkçıların amblemlerine bakın. Yılan vardır. Neden yılan?
Çünkü pek çok ilaç yapımında yılan zehiri çok etkilidir. Eczacılar, yılan avcıları olarak bilinir. Adamlar manyak mı yılan avlasınlar. Zehirden ilaç yapıyorlar.

Ha keza akrep zehiri de sağlıkçılar için çok değerli paha biçilmez bir zehir. Akrep zehirinden ilaç yapılıyor. Tanıdığım pek çok arıcılık yapan arkadaşım var. Faydalı diye ara ara kendilerini arılara sokturuyorlar. Tanıdığım 95-100 yaşlarında bir Said amca var. Bir gün dağ başında ayağını yılan soktuğunu ve ilaç olmadığı için yılanın soktuğu yere işediğini anlatmıştı. Hatta bizim buralarda, hiç bir işe yaramayan, insanlara hiç yardımı dokunmayan insanlar için ''yaralı parmağa işemez'' tabiri vardır.

Girin herhangi bir eczaneye, raflardaki ilaçların %90'ı zehirdir. İlaç diye zehir içiyoruz biz aslında.

Caner Taslaman hoca, Ebu Bekir Sifil hocaya deve sidiği ikram ettiğinde ''Al iç'' diye, Ebu Bekir Sifil hocadan da şeyi beklerdim. 2 kutu şeker hapını veya kalp hapını uzatıp, ''Al sen de bunu iç, bak şifalı şekere iyi gelir'' demesini beklerdim.
O zaman Caner hoca diyecekti ki ben şeker hastası değilim. Ebu Bekir hoca da diyecekti ki, ben de çöl hastalığına yakalanmadım.

Deve sidiği meyve suyu değil ki lıkır lıkır içilsin. Arapların koca karı ilacı. İster onu iç, ister git eczaneden ilaç al onu iç. Deve sidiği üzerinden peygamber efendimize saldırıyorlar.

Onların tek bir amacı var: ''Kur'an bize yeter diyerek, önce hadislerden uzaklaştıracaklar bizleri. Sonra bunu başarabilirlerse, Kur'an'a dil uzatacaklar yalan diye.''

Hatta internette bir yerde gördüm. Adam diyor ki; Güya, ''Kur'an sayfalarından birini keçi yemiş. Hz. Ömer de Kur'an'dan mı değil mi tereddüt ettiği için Kur'an'a eklememiş. Böylelikle de Kur'an eksik.'' diyor.

Yani adamlar alttan alttan vuruyor ve milletin kafasını yavaş yavaş bulandırıyorlar. Bakalım sonumuz ne olacak. Allah düşmanları boş durmuyor.

Allah bizi Dininden, Kitabından ve Resulünden ayırmasın. Amin

Fecr hocamın da dediği gibi saygı duydugumuz yazilarini okudugumuz hocaları bu sekilde tartişma içinde görmek, onlara karşı duyulan saygiyı zedeliyor..ve bizim nazarimizda; benim hocam senin hocan diyen çok çogunluk şoyle dursun bizler icin showmenlikten öteye gitmiyor...Bunu besleyen ve körükleyen hangi medya, program kişi olursa olsun; alimlerin, hocaların bunlara alet olmamaları gerektiği ortak noktasindayız...

Evet idrar mevzusunu halledebilirse Kudüs ićin, Gazze için, Filistin için...Ayağa kalkacak bütün müslumanlar.

Bu mevzu üzerinden vardigımiz nokta müslumanların, alimlerin, hocaların umursamazliğı malesef. Kendimize güldürmekten öteye gidemiyoruz...Allah razı olsun kiymetli yorumlariniz için...