Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Namaz-Abdest-Teyemmüm (https://www.forum.medineweb.net/210-namaz-abdest-teyemmum)
-   -   İmam Ali'nin (a.s) Buyruklarında Namaz (https://www.forum.medineweb.net/namaz-abdest-teyemmum/13971-imam-alinin-buyruklarinda-namaz.html)

İmamHüseyin 14 Nisan 2009 20:45

İmam Ali'nin (a.s) Buyruklarında Namaz
 
İmam Ali'nin (a.s) Buyruklarında Namaz
İmam Ali (a.s) Nehc'ül-Belâğa'da defalarca namaz ve Allah'ı anmaktan bahsetmiştir. Onun bu buyrukları "Nehc'ül-Belâğa'da Namaz" adlı bir kitapta toplanmıştır. Biz burada en bariz örneği namaz olan, zikir ve Allah'ı anmanın felsefesi hakkında ondan birkaç cümle nakle*deceğiz:

Buyuruyor ki:

"Allah, zikri kalplerin cilası kıldı ki kulaklar Allah'ın zikriyle işitsin ve kör gözler görür ol*sun."[31]

Sonra namazın bereketleri hakkında buyuruyor ki: "Onları melekler kuşatır, üzerlerine huzur iner, onlar için göklerin kapıları açılır ve güzel yerler hazırlanır."

Başka bir hutbede şöyle buyuruyor:

"Namaz, günahları ağaçların yaprakları gibi döker ve insanın boynunu günah ipinden kurta*rır."[32]

Sonra devamında, Resul-i Ekrem'den güzel bir ben*zetme nakletmektedir:

"Namaz insanın kendisini günde beş defa yı*kadığı bir su arkı gibidir; acaba artık bundan sonra insanda kir kalır mı?"

196. hutbede kibir, azgınlık ve zulüm gibi ahlâkî çir*kinliklerin bir bölümünü sıraladıktan sonra buyuruyor ki:

"Bu kötülüklerin tedavisi namaz, oruç ve ze*kâttır."

Ardından da namazın etkileri hakkında şöyle buyu*ruyor:

"İnsanların bütün vücuduna huzur ve teskinlik verir, gözlerine huzu, huşu verir, nefislerini titretir, uysallaştırır, kalplerini yumuşatır ve kib*ri giderir. Vahşetler onları dehşete düşürünce se*nin zikrin onlara üns ve ülfet verir."

Elbette bütün insanların namazdan bu yararlan sağlayamadığı, sadece bir gurubun namaza ve Allah'ı an*maya gönül verdiği ve onu bütün dünyayla değişmeye*cekleri açıktır.

Kulluk ve UbudiyetinEtki ve Bereketleri
1- Gurur ve Övünç Kaynağı

İmam Zeynelabidin (a. s) münacatında şöyle buyuru*yor:

"Allah'ım! İzzet olarak senin kulun olmak ye*ter bana."[33]

İnsanın, yaratıcısıyla konuşması ve O'nun insanın söylediklerini duyup kabul etmesinden daha büyük bir iftihar ve övünç kaynağı var mıdır?!

Bu değersiz dünyada, insanın muhatabı büyük ve bilgin bir kişi olursa insan onunla övünür, onunla birlik*te olmaktan gurur duyar ve bir zamanlar falan hocanın öğrencisi olduğundan dolayı kıvanç duyar.

2- Güç ve Kudret Kaynağı

Çocuğun eli güçlü ve şefkatli babasının elinde oldu*ğu sürece kendini güçlü hisseder, fakat yalnız olunca, her an diğerlerinin kendisine bir zarar ulaştırmasından korkar, endişelenir.

Allah Tealâ'yla bağlantı içerisinde olan bir kişi, sü*per güçler, zorbalar ve müstekbirler karşısında kendini güçlü hisseder.

3- İzzet Duygusu

İzzet, etkilenmeme anlamındadır. Peygamberler mek*tebinde bütün izzetler Allah'a mahsustur; nitekim bütün güçler de O'nundur. Dolayısıyla, Kur'ân-ı Kerim, Allah'*tan başkasının kapısını çalanları, "Allah'tan başkasın*dan mı izzet istiyorsunuz." diye kınamaktadır.[34]

Tabi ki mutlak Aziz'e ve sonsuz güce bağlanmak in*sana izzet verir. Nitekim "Allah-u Ekber" gibi kelimeler zorbaları insanın yanında alçaltır ve ona zorbalar kar*şısında onur kazandırır.

İşte bu nedenledir ki Kur'ân-ı Kerim, zorluklarda ve sıkıntı anlarında namaz ve ibadetlerden güç ve kuvvet almamızı emrediyor.

"Sabır ve namazla yardım talep edin."[35]

Allah'ın velileri de hassas durumlarda, namazdan güç alırlardı. Kerbelâ'da dokuzuncu günün ikindi vakti, Yezit ordusu İmam Hüseyin'in (a. s) çadırlarına hücum etti. İmam (a.s), "Savaşı bir gece geciktirin; çünkü ben namazı seviyorum ve bu geceyi sabaha kadar ibadetle ge*çirmek istiyorum." buyurdu.[36]

Allah'ın salih kulları, sadece farz namazları değil, sünnet namazları da severler. Nafile namazı, Allah'a aş*kın nişanesidir. Farz namazı insanlar genellikle Allah'ın azabından korktukları için kılabilirler; fakat müstehap namazda korku değil, aşk söz konusudur.

Evet, birini seven birisi onunla daha fazla konuşmak ister; onu bırakmaz. Allah'ı sevdiğini iddia eden birisi O'nunla konuşmayı nasıl istemez ki?!

Elbette namaz ve nafilelere karşı bu ilgisizlik sebep*siz değildir, rivayetlere göre gün boyu işlenen günahlar insanın gece namazı ve sabahın nafilesini yerine getir*mesine engel olur ve ondan bu nimetin alınmasına sebep olur.[37]

Her halükârda nafile namazlarını kılmayan bir kişi*nin bir fazileti olmadığı için Allah Tealâ'dan kendisine bir lütuf ve bağışta bulunmasını bekleyemez.

Nafile namazlar, farz namazların eksik ve noksan*lıklarını telafi eder.[38] Birisi İmam'a, "Ben namazlarda kal*ben huzur bulamıyorum ve namazın bereketlerinden bir nasip edinemiyorum; ne yapmamı önerirsiniz?" diye sorunca buyurdu ki:

"Farz namazların peşinden nafile namazı kıl; çünkü nafile namazı farz namazların eksiklikle*rini giderir ve farz namazın kabul olmasına ne*den olur."

İşte bu etki ve bereketlerden dolayıdır ki Allah'ın ve*lileri sadece farz namazlara değil, müstehap namazlara da çok fazla önem verirler; aşırı yemek, çok konuşmak, çok uyumak, haram lokma, boş işlerle uğraşmak, dün*yayla meşgul olmak gibi bu manevî seyre ve ruhî uçuşa engel olan şeylerden uzak dururlar. Çünkü bu gibi şeyler insandan ibadet hâlini alır ve namazı onun gözünde ağır gösterirler.

Nitekim Kur'ân-ı Kerim şöyle buyuruyor:

"Doğrusu o (namaz) -Allah'a- saygı göste*renlerden başkasına ağır gelir."[39]

4- Terbiye Edici Bir Etken

Her ne kadar namaz ruhî ve manevî bir bağlantı olup hedefi Allah'ı anmaksa da, ancak İslâm bu ruhun is*teğini bir takım terbiye programları çerçevesinde uygu*lamıştır, dolayısıyla bunun için birçok şartlar koşmuş*tur; namazın sahih olmasının şartları, namazın kabulü*nün şartları ve namazın mükemmelliğinin şartları gibi.

Namazın sıhhat şartlarından olan örneğin beden ve elbisenin pak olması, kıbleye doğru durmak, kelimeleri doğru telaffuz etmek, namaz kılman yerin ve giyilen el*bisenin mubah oluşu gibi şartlar, namaz kılan kişinin ruhuyla değil, cismiyle ilgilidir.

Fakat İslâm dini ibadetin bu şekilde yapılmasını is*teyerek Müslümanlara nezaket ve temizlik, istiklal ve diğerlerinin haklarını gözetme dersi vermeyi hedeflemiş*tir.

Nitekim, yöneliş ve kalp huzuru, humus ve zekât gibi malî farzları yerine getirmek namazın kabu*lünün şartlarındandır. Namazı ilk vaktinde camide kıl*mak, güzel koku sürüp dişleri fırçaladıktan sonra safla*rın düzenini gözeterek namaza durmak vb. şeyler de namazın mükemmelliğinin şartlarındandır.

Bu şartlara dikkat ettiğimizde bunlardan her birinin insanları terbiye etmede önemli bir rolü olduğunu görü*rüz.

Namazda hangi tarafa duracak olursak Allah'a doğ*ru durmuş oluruz; çünkü Kur'ân-ı Kerim buyuruyor ki: "Nereye dönseniz Allah'ın veçhi oradadır."[40] Fakat İslâm toplumunun bir tek yönü olması gerektiğini anlatmak, insanlara vahdet ve birlik dersi vermek için herkesin bir yöne doğru durmasını emrediyor. Ancak neden bu yön Kabe olsun ki? Çünkü Kabe insanların ibadet etmesi için kılman ilk yerdir: "Doğrusu insanlara ilk kurulan ev, mübarek Mekke'de olandır."[41] Ayrıca, temelini atan ve tarih boyunca tamir edenler peygamberlerdir. Kaldı ki, Kabe bağımsızlık simgesidir; çünkü Müs*lümanlar Yahudilerle Hıristiyanların kıblesi olan Bey-t'ul-Mukaddes'e doğru yönelince onlar, "Bizim kıblemize doğru namaz kılıyorsunuz, o hâlde müstakil ve bağımsız değilsiniz." diyerek onları küçümsüyorlardı. Kur'ân-ı Ke*rim apaçık bir şekilde buyuruyor ki:

"Yüzünüzü o yana -Kabe'ye- çevirin ki in*sanların aleyhinizde bir delili olmasın."[42]

Kısacası, kıble istiklâl, vahdet ve birlik sembolüdür ve tüm bunlar namazın terbiye edici dersleridir.


SAAT: 12:16

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320