Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Namaz-Abdest-Teyemmüm (https://www.forum.medineweb.net/210-namaz-abdest-teyemmum)
-   -   Namaz Hikayeleri (https://www.forum.medineweb.net/namaz-abdest-teyemmum/2138-namaz-hikayeleri.html)

Seleme 19 Şubat 2008 00:19

Namaz Hikayeleri
 
(1)

AMERİKALI PROFESÖRÜN İLK NAMAZI...


[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]Amerika'nın muhtelif üniversitelerinde görev yapan matematik Prof. Jefri Lang İslam’a giriş hikayesini yazmış olduğu “Melekler Soruncaya Kadar” isimli eserinde derin felsefi düşüncelerle, ruhani duygular arasında ilk namazını şöyle dile getiriyor:
Müslüman olduğum gün cami imamı, bana namazın kılınışını açıklayan bir kitap verdi. Ancak Müslüman talebelerin buna endişelendiklerini gördüm, bana:
— Acele etme, rahat ol, zamanla yavaş yavaş yaparsın, dediler.
Ben de kendi kendime, namaz bu kadar zor mu, dedim ve talebeleri duymamazlıktan gelerek, hemen vaktinde beş vakit namaz kılmaya karar verdim. O gece, loş ve küçük odama çekilerek kitaptan abdest ve namaz hareketleri egzersizlerini yaptım, namazda okunacak bazı surelerin Arapça okunuşlarıyla İngilizce anlamlarını ezberlemeye çalıştım.
İlk namaz denemesi için kendime güven gelince yatsı namazını kılmaya karar verdim. Vakit gece yarısıydı, kitabı alıp banyoya girdim, kitabı açarak, mutfaktaki ilk yemek denemesi yapan aşçı gibi kitaptaki talimatları dikkat ve incelikle bir bir uyguladım.
Abdest bitince odanın ortasında durup, kapı ve pencerelerin kilitli ve kapalı olmasından emin olduktan sonra kıble olarak bildiğim tarafa yöneldim, derin bir nefes aldım ve elimi kaldırarak alçak bir sesle Allahu Ekber dedim.
Kimsenin beni işitmemesini ve görmemesini umuyordum, yavaş yavaş Fatiha suresi ile kısa bir sureyi Arapça olarak okudum. İkinci bir tekbir alarak Rükua gittim, rükuda biraz tedirginlik hissettim, çünkü hayatımda hiç kimseye eğilmemiştim. Odada yalnız olduğumu hatırlayınca sevindim. Sübhane Rabbiyel Azim dediğimde kalbimin hızla çarptığını hissettim.
[COLOR=#0070c0][SIZE=3]Tekrar tekbir getirerek doğruldum ve artık secdeye varma zamanı gelmişti. Secdeye varmak üzere ellerimi ve dizlerimi yere koyunca donakaldım, secdeye gidemiyordum, efendisinin önünde başını yere koyan köle gibi yüzümü, burnumu yere koyup kendimi zillet sandığım bir duruma düşüremiyordum, üstelik bacaklarım da katlanamıyordu,
utandım gülünç duruma düştüm zannettim. Bu durumda beni gören, arkadaş ve tanıdıklarımın önünde acınacak ve alay edilecek halimi düşündüm, arkadaşlarımın kahkahalarını duyar gibi oluyordum.

Bir müddet tereddüt ettikten sonra derin bir nefes aldım, başımı seccadeye koydum, dikkatimi dağıtacak düşüncelere yer vermeden ikinci secdeye de vardım. Bu esnada kendi kendime “Daha önümde üç tur daha var” diye düşündüm ve kararlıydım: Neye mal olursa olsun bu namazı tamamlayacağım. Son secdede tam bir sükûnet hissettim. Nihayet teşehhütten sonra selam verdim.
Selamdan sonra bulunduğum yerde olduğum gibi kaldım, geriye dönüp nefsimle giriştiğim savaşı aklımdan geçirdim, bir savaştan çıktığımı hissettim, sonra başımı önüme eğerek mahcup bir şekilde
— Allah'ım geri zekalılığımdan ve tekebbürümden dolayı beni bağışla, uzak bir yerden geldim ve daha önümde kat edilecek uzun bir yol var, diye dua ettim.
Bu esnada daha önce hiç yaşamadığım bir şeyi hissettim. Bunu kelimelerle ifade etmek mümkün değil. Vücudumu, kalbimin bir noktasından çıktığını hissettiğim ve anlatmaktan aciz kaldığım bir dalga kapladı, soğuk gibiydi, ilk etapta irkildim, vücuduma olan etkisinden ziyade garip bir şekilde duygularımı etkiledi ve görünür bir rahmetin varlığını hissettim. Bu rahmet sonra içime nüfuz ederek içimde kaynamaya başladı.
Sonra sebebini bilmeden ağlamaya başladım, ağlamam artıp gözyaşlarım aktıkça, rahmet ve lütuftan harika bir gücün beni kucakladığını hissettim. Günahkâr olmama rağmen, günahlarımdan veya utanç ve sevinçten dolayı ağlamıyordum. Sanki büyük bir set açılmış ve içimdeki korku ve keder sel olup gidiyor. Bu satırları yazarken kendi kendime diyordum:
— Allah’ın rahmet ve mağfireti, sadece günahları affetmiyor, o aynı zamanda bir şifa ve bir sekinedir.
Uzun bir süre başım eğik bir şekilde öylece diz üstü kaldım. Ağlamam durunca, yaşadığım deneyi akıl ile izah etmenin mümkün olmadığını anladım. Bu esnada idrak ettiğim en önemli husus ise, benim Allah’a ve namaza şiddetle muhtaç olduğum gerçeği oldu. Yerimden kalkmadan önce de şu duayı yaptım:
— Allah’ım bir daha küfre girmeye cüret edersem beni, o küfre girmeden önce öldür ve bu hayattan kurtar, hata ve eksiksiz yaşamanın çok zor olduğunu biliyorum, ancak şunu yakînen biliyorum ki, bir tek gün dahi olsa Sensiz yaşamak, Senin varlığını inkâr etmem mümkün değildir.

Emekdar Üye 19 Şubat 2008 00:24

Cvp: Namaz Hikayeleri
 

EyvAllah CAN


Rabbim bu namazı bush'a da nasip et:)

Seleme 19 Şubat 2008 00:29

Cvp: Namaz Hikayeleri
 
Alıntı:

Ecrin Üyemizden Alıntı

EyvAllah CAN


Rabbim bu namazı bush'a da nasip et:)


Sayın Ecrin Editörüm öyle uzaklara gitmeyelim ülke sınırları içindekilere olsun bu dua...Öncelik onlara ve tabiki bizlere...

Emekdar Üye 19 Şubat 2008 00:30

Cvp: Namaz Hikayeleri
 
Alıntı:

Seleme Üyemizden Alıntı
Alıntı:

Ecrin Üyemizden Alıntı

EyvAllah CAN


Rabbim bu namazı bush'a da nasip et:)


Sayın Ecrin Editörüm öyle uzaklara gitmeyelim ülke sınırları içindekilere olsun bu dua...Öncelik onlara ve tabiki bizlere...



Amin amin ecmain (bushta dahil) :)

Emekdar Üye 19 Şubat 2008 01:20

Cvp: Namaz Hikayeleri
 
İşin içine önder sav dengir mir mehmet fıratta girse tamamdır:))))

tüli 19 Şubat 2008 13:51

Cvp: Namaz Hikayeleri
 

semacım çok güzel bir konu seçmişsin.Nedendir bilmiyorum ama bana istasyon mahallesindeki günlerimizde yaptıklarımızı hatırlattı.Bak çok hüzünlendim şimdi.

Seleme 20 Şubat 2008 00:42

Cvp: Namaz Hikayeleri
 
(2)
"Gece uykuda parmağımı sivrisinek ısırmış ve kaşınmaya başlamıştı. Gözüm kapalı bir şekilde parmağımı kaşımış ve uyumaya devam etmiştim. Bir taraftan da:
— Nereden çıktı bu sivrisinek, ne güzel uyuyordum, diye düşünüyordum.
Biraz zaman geçtikten sonra sivrisinek vızıltısı kulağımı iyiden iyiye rahatsız etmeye başlamıştı. Artık bu şekilde uyumam mümkün değildi. Elimle kovalayıp dursam da tekrar geliyordu. Sinirlenip sivrisineği yakalamak için gözlerimi açtım.
Bir de ne göreyim? İrkilerek ve şaşkınlıkla sabah namazı vaktinin girdiğini fark ettim. Saatimin namaz vaktine ayarlı olduğunu sanarak büyük bir gönül rahatlığı içinde uykuya dalmıştım. Meğerse kurmayı unutmuşum.
Demek Rabbim o sivrisineği beni namaza kaldırmakla görevlendirmişti. Bense onun canını alacaktım. O benim namazımı kurtardı."

Seleme 20 Şubat 2008 23:01

Cvp: Namaz Hikayeleri
 
Gözyaşlarıyla Namaz Kıldım

[/B][Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Yorgun olduğum günlerin birinde, yatsı namazını kılmadan yatmıştım. Birkaç saat sonra bazı sesler nedeniyle uyanmıştım. Annem ve babamın bazı problemler hakkında konuştuklarını duydum. Konuşulanları ister istemez dinlerken yüreğimde büyük bir ağırlık olduğunu hissettim. Her ne kadar yeniden uykuya dalmak istesem de bu mümkün olmuyor, kalbimdeki ağırlık sıktıkça sıkıyordu. Bir anda, namaz kılmam gerek diye yataktan fırladım.
Hemen abdestimi aldım ve namaza başladım. Benim bile anlam veremediğim bir şekilde ayetler yüreğimden tane tane dökülüyor ve beni tefekküre sürüklüyordu. Gözyaşlarım bu tefekkürün etkisiyle yağmur gibi akıyordu. Bu his yoğunluğu içinde namazımı kılmış ve tesbihata geçmiştim. Aynı yoğunluğu tesbihatı yaparken de yaşadım. İçimi bir huzur, bir mutluluk kaplamıştı. İçimdeki kasvet yok olmuştu. Rabbimden diliyorum ki her namazım o yoğunluk içinde geçsin. Âmin."



martin 20 Şubat 2008 23:13

Cvp: Namaz Hikayeleri
 
Allah razı olsun...İlkinin okudum sadece ama nasipse diğerlerinin de okurum (:: ::)

Seleme 22 Şubat 2008 00:28

Cvp: Namaz Hikayeleri
 
Peygamberimizin (s.a.v.) Arkasında Namaz Kıldım

Namazla ilgili o kadar çok hatıram var ki! Hepsi bana “Namaz kıl! Artık uyan! Ahmaklık yapma!” diyorlar. Buna rağmen maalesef benim gibi biri, cahil birçok kişinin yaptığı gibi, bin dereden su getirip, kendini kandırarak, namazı hakkıyla kılamıyor.
Ben Ukrayna’da yaşıyorum. Malum burada ezan sesinden de yoksunuz. Hoş Türkiye’de yaşarken çok mu koşuyorduk camiye ezanı duyunca? O da başka bir mesele.
Her akşam eve gittiğimde dört yaşlarında ikiz oğullarım ve iki yaşındaki kızım kapıya hücum edip, büyük bir sevinçle beni içeri çekerler. Ardından biri seccadeyi getirir. Küçük kızım babaannesinin hatıra bıraktığı o mis kokan namaz başörtüsünü başına dolar, hep beraber çocuksu bir edayla:
— Baba haydi, Allah diyelim, âmin yapalım, derler.
Daha ben üstümdekileri çıkartmadan hemen oracıkta namaz kılmaya başlarız. Anneleri Ukraynalı, yeni Müslüman oldu.
Çevremizden, televizyondan ya da yakınlarından örnek alacakları hiç kimse yokken, bu masum bebelerin gönlüne namaz sevgisini kim kazıdı?
İnanın, bu sorunun cevabını ben veremiyorum. Nereden öğrendiklerini bilmiyorum.
Beni çok duygulandıran, âdeta titreten bir namaz hatıram daha var.
Amerika’da New York’ta, bir Türk camii vardır. Yıllar evvel, uzun bir aramadan sonra, Cuma namazı için o camiye gittim. Aklımda hep şu vardı: Burası İslam ülkesi değil, insanlar belki de Cuma namazı için yeterli sayıyı bulamayabilir. Sokaktaki insanların günlük yaşantılarında ve iş hayatlarında İslam’ın neredeyse “i”sini bile mumla aradığı New York’ta, Cuma’dan kaytarılabileceğine kendimce hüküm vermiştim
Neyse… Bu düşüncelerle camiye geldim ve Cuma’nın sünnetini kıldım. Derken hutbeyi dinledik ve farza kalktık. Ben imam efendinin arkasında, ikinci sırada saf tutmuştum. Birinci rekâta kadar her şey normaldi. Secdeden ikinci rekâta kalktığımda, etrafımdakileri hayalî bir şekilde görebiliyordum. Sanki bir sis bulutu arkasındaydılar. Sonra önüme baktığımda, Kâbe-i Şerifi gördüm. Namazı Resulullah (s.a.v.) kıldırıyormuş. Ben en arka safta olduğumu fark ettim. İleri gitmek istiyordum, ancak namazda olduğum için hareket etmemem gerekiyordu.

Sonra olayın ciddiyeti içimi doldurdu. Boğazım düğümlendi, hareket edemiyordum. Heyecandan burnumdan ve ağzımdan akan sularla, gözlerimden dolu dolu akan yaşlarla, ayakta iki büklüm çakıldığımı hatırlıyorum. Az sonra bayılmış olmalıyım ki, sonrasını hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde namaz bitmişti. Herkes başıma toplanmıştı. Beni yere yatırmışlar ve yüzümü gözümü temizliyorlardı.



SAAT: 09:33

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321