|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Nebevi Sevda,Açılış Tarihi: 03 Ocak 2025 (11:31), Konuya Son Cevap : 07Haziran 2025 (18:14). Konuya 3 Mesaj yazıldı |
![]() ![]() |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
![]() | Mesaj No:1 |
Durumu: ![]() Medine No : 59388 Üyelik T.:
05 Nisan 2018 | ![]() Gassal ile meyyit -1- jpg.gif semahat-ozyurek_220_1.jpg (12.1 KB (Kilobyte)) Semahat Özyürek Semahat hocamız GASSAL, Hatip ve derneğimizin yazarlarindandir. 2021 de önüne gelen mevtalar üzerine derin duygu ve düşüncelerini kaleme aldı. İnşallah yazı dizisini burada yayınlayacağız. Ricam yazıyı sabitler misiniz? |
![]() |
![]() | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
![]() | Nebevi Sevda/Kişisel | Nebevi Sevda | 2 | 121 | 27 Nisan 2025 10:34 |
![]() | Nebevi Sevda/Kişisel | Nebevi Sevda | 0 | 89 | 24 Mart 2025 23:09 |
![]() | Nebevi Sevda/Kişisel | Nebevi Sevda | 0 | 77 | 18 Mart 2025 17:13 |
![]() | Nebevi Sevda/Kişisel | Nebevi Sevda | 0 | 92 | 06 Mart 2025 20:50 |
![]() | Nebevi Sevda/Kişisel | Nebevi Sevda | 0 | 97 | 25 Şubat 2025 23:43 |
![]() | Mesaj No:2 |
Durumu: ![]() Medine No : 59388 Üyelik T.:
05 Nisan 2018 | ![]()
SEMAHAT ÖZYÜREK GASSAL İLE MEYYİT 1 SON MUHATAP İnsanı en çok ürküten sorulardan biri de “Sen Kimsin?..” suali olsa gerek. Bu sorunun muhatabı olduğum an, beynimde şimşekler çakar, ayaklarım olduğu yere mıhlanır kalır. Kimim ben?.. Zahiren bakışlarda, hal-i lisanda görüldüğü vakit ölümün soğuk rengini yansıtan bir Gassal.. Ben de halen-i ruhaniyeme soruyorum. Sen kimsin?.. Ve teneşirin başında buluyorum kendimi. Dünya yolculuğu bitmiş, kitabını kapatmış, dünyayı elinin tersiyle itmiş ve dünyadan bıkkınlığı her haliyle belli olan; son ayrılığa, son pişmanlığa dahi fırsatı olmamış, İRCİĞ (BANA DÖN) emrine tabii olmuş din kardeşim ile dünyadaki son muhatabı olarak baş başayım. Zahiri gözler kör olur, kulaklar işitmez, mantık fransız kalır. O bana ne söyler, ben neler dinlerim?.. İKİ ÂLEM ARASINDA Derken; “NEREDESİN?” diye bir sual dondurur benliğimi. Buranın neresi olduğunun, yeryüzünde varılacak en son yer, en son kapı olduğunun idrakine vardırıyor insanı. Kimilerine göre son durak, kimilerine göre elveda mekânı… Lakin tek taraflı bir elveda… Son bakış veya el sallama yok. Öyle bir gidiş ki kimsenin gözyaşı fayda etmiyor. Dünyada böyle bir yer var mı? İşte ben oradayım. Diğer ucu âlem-i kubur, oradan berzaha dayansın. İki âlemin birleştiği yer. Tuzlu suyla tatlı suyun karışmadığı gibi. Ne o âlem bu âleme, ne bu âlem o âleme müdahil olamaz. Tam teslimiyet halinde her iki âlemin, insan ve meleklerden oluşan görevlileri, ilahi emre itaat çerçevesinde üzerine düşeni yapmaktalar. Kan donduruyor din kardeşini hazırlayıp meleklere devr-i teslim yapmak. Acabalar düşüyor gönül iklimine, havf ve reca arasında. Ve bir ümit ile iman nişanesi aramaktayız. Bazen haykırır gibi kaldırılmış bir şehadet parmağı, bazen abdestten sonra abdest azalarının parıldaması gibi. Ve yine bir endişe; acaba nereye gidiyor?.. Öyle bir yer ki basiret bağlı, gözler farklı görüyor, hatta görmüyor. Uyuyanlar uyanmakta, buraya gelen silkelenip kendine geliyor. Bir anlığına da olsa yüreğine korku düşüyor. Fakat İNSAN UNUTANDIR. Son pişmanlık feryatlarının yürekten ayyuka ulaştığı yerdir burası. Şaşkınlık ifadesi gözbebeklerini büyütüyor. Dünya yolculuğunun son durağında her gelen benliğini bırakıyor. Âlemler arasındaki ayrılığın hicranı can yakıyor. Bir daha görememek, bir dahası olmamak ve nice birdahakilere ölüm gidişi damga vuruyor. Ve ‘ah keşkelere’ sessiz bir çığlık bırakıyor. Keşke hep sevgi dili konuşsaydı. Çünkü hoş bir sada idi kalan. Keşke gözler hiç kem bakmasaydı. Çünkü bakışlardı en son giden. Keşke tamamlayabilseydik birbirimizi, ya da tam anlayabilseydik. Dünya ile ukba arasında bir yer burası. Ve ben bu dünyada da, ukbada da buranın muhatabı. Çünkü ölsen de buraya geleceksin kalsan da.. jpg.gif gassal 2.jpg (93.6 KB (Kilobyte)) |
![]() |
![]() | Mesaj No:3 |
Durumu: ![]() Medine No : 59388 Üyelik T.:
05 Nisan 2018 | ![]()
Ana Sayfa/ Yazarlar/ SEMAHAT ÖZYÜREK SEMAHAT ÖZYÜREK GASSAL İLE MEYYİT 1 GASSAL İLE MEYYİT SON MUHATAP İnsanı en çok ürküten sorulardan biri de “Sen Kimsin?..” suali olsa gerek. Bu sorunun muhatabı olduğum an, beynimde şimşekler çakar, ayaklarım olduğu yere mıhlanır kalır. Kimim ben?.. Zahiren bakışlarda, hal-i lisanda görüldüğü vakit ölümün soğuk rengini yansıtan bir Gassal.. Ben de halen-i ruhaniyeme soruyorum. Sen kimsin?.. Ve teneşirin başında buluyorum kendimi. Dünya yolculuğu bitmiş, kitabını kapatmış, dünyayı elinin tersiyle itmiş ve dünyadan bıkkınlığı her haliyle belli olan; son ayrılığa, son pişmanlığa dahi fırsatı olmamış, İRCİĞ (BANA DÖN) emrine tabii olmuş din kardeşim ile dünyadaki son muhatabı olarak baş başayım. Zahiri gözler kör olur, kulaklar işitmez, mantık fransız kalır. O bana ne söyler, ben neler dinlerim?.. İKİ ÂLEM ARASINDA Derken; “NEREDESİN?” diye bir sual dondurur benliğimi. Buranın neresi olduğunun, yeryüzünde varılacak en son yer, en son kapı olduğunun idrakine vardırıyor insanı. Kimilerine göre son durak, kimilerine göre elveda mekânı… Lakin tek taraflı bir elveda… Son bakış veya el sallama yok. Öyle bir gidiş ki kimsenin gözyaşı fayda etmiyor. Dünyada böyle bir yer var mı? İşte ben oradayım. Diğer ucu âlem-i kubur, oradan berzaha dayansın. İki âlemin birleştiği yer. Tuzlu suyla tatlı suyun karışmadığı gibi. Ne o âlem bu âleme, ne bu âlem o âleme müdahil olamaz. Tam teslimiyet halinde her iki âlemin, insan ve meleklerden oluşan görevlileri, ilahi emre itaat çerçevesinde üzerine düşeni yapmaktalar. Kan donduruyor din kardeşini hazırlayıp meleklere devr-i teslim yapmak. Acabalar düşüyor gönül iklimine, havf ve reca arasında. Ve bir ümit ile iman nişanesi aramaktayız. Bazen haykırır gibi kaldırılmış bir şehadet parmağı, bazen abdestten sonra abdest azalarının parıldaması gibi. Ve yine bir endişe; acaba nereye gidiyor?.. Öyle bir yer ki basiret bağlı, gözler farklı görüyor, hatta görmüyor. Uyuyanlar uyanmakta, buraya gelen silkelenip kendine geliyor. Bir anlığına da olsa yüreğine korku düşüyor. Fakat İNSAN UNUTANDIR. Son pişmanlık feryatlarının yürekten ayyuka ulaştığı yerdir burası. Şaşkınlık ifadesi gözbebeklerini büyütüyor. Dünya yolculuğunun son durağında her gelen benliğini bırakıyor. Âlemler arasındaki ayrılığın hicranı can yakıyor. Bir daha görememek, bir dahası olmamak ve nice birdahakilere ölüm gidişi damga vuruyor. Ve ‘ah keşkelere’ sessiz bir çığlık bırakıyor. Keşke hep sevgi dili konuşsaydı. Çünkü hoş bir sada idi kalan. Keşke gözler hiç kem bakmasaydı. Çünkü bakışlardı en son giden. Keşke tamamlayabilseydik birbirimizi, ya da tam anlayabilseydik. Dünya ile ukba arasında bir yer burası. Ve ben bu dünyada da, ukbada da buranın muhatabı. Çünkü ölsen de buraya geleceksin kalsan da.. BUZUN BİLE TERLEDİĞİ YER Hayatın viraneye döndüğü gök kubbenin üzerine çöktüğü, bazen feryadı figanın yerleri delip göklere ulaştığı, bazen gözyaşlarının içe ılık ılık süzüldüğünü, süzüldükçe yürekteki yangını harladığı, en büyük ses; ıssız feryatların kulakları deldiği yerdeyim. En sevdiğini, en sevdiklerini meçhul âleme terk edip, toprağın, çamurun, börtü böceğin içine koyup, üzerine bir hararetle toprağa attığımız yer burası. Lugat hazinesinin tükendiği, kelimelerin kifayetsiz kaldığı, nutkun son haddinde buz tuttuğu, lakin buzun bile terlediği yer burası. Her bir ah bir başka çıkar dilden. Yürüyüşler mecalsiz, nefesler kesik, insanın insana nefes olduğunun idrakine varıldığı yer burası. Çaresizlik ağının çaresizleridir, bu kapının hem içindekiler hem dışındakiler. Ve gitmek mecburidir. Sanki dünyanın en ucunda, uçurumun kenarında, sonrası herkes için başka bir muamma olan yerdeyim. Sadece hoş sadaların ve iman nişanelerinin hatırlandığında, yüreklere su serpilen yerdeyim. Halis gülüşlerin merhamet bakışlarının, hasen sözlerin, şahitle takdire şayan tutulduğu yerdeyim. Zaman serveti hızla tükenmekte. Ömür takviminden her gün bir yaprak düşmekte. Bilmem akıp giden hayatı telafi eder miyiz?.. Allah’a giden yolda yürümek değil, koşmak elzemdi. Ümit varız, belki dokunur GAYRETULLAHA.. LÜTFULLAHA.. MAĞFİRETULLAHA.. RAHMETULLAHA… Yetmez arttırsın Allah’ım azmimizi, ziyan etmeyinceye dek hiçbir nefesi. Azametinin, yüceliğinin ve Habibinin hürmetine affetsin bizi.. Bizden razı oluncaya dek, sarmasın toprak bizi.. |
![]() |
![]() | Mesaj No:4 |
Durumu: ![]() Medine No : 59388 Üyelik T.:
05 Nisan 2018 | ![]()
GASSAL İLE MEYYİT 2 İşit En Büyük Sesi Dünya ile ukba nasıl ki birbirleri ile muhatap ise, gassal ile meyyit de hem fiziki hem manevi aynı şekilde muhataptırlar. Kavramak, icra etmek, nasihat dile getirmek, ibret almak ve yansıtmak gassalın görevi iken; nasihat etmek, ibret bırakmak meyyite düşüyor. Öyle yaşa ki, ölümün bile nasihat etsin. Tabi biz bunun tecellilerini görmüyor değiliz. Görev gereği, ölümün soğuk yüzünü hatırlattığımdan olsa gerek ve insanın en ürktüğü şeylerden biri cansız beden olduğundan olsa gerek, gassal denince insan dışı bir yabancı görülür gibi olur. Neydi gassal? Acaba sadece ölü yıkayan mıydı? Neden yıkar, neyi yıkar, nasibi nedir? Kimdi gassal? Berzah yolculuğunun son misafir perverleri… Her uğurladıklarının ardından âlemi kubûrun med cezirleri… Hayreti artarken aklı beynine, kalbi göğsüne sığmayanlar… İbretin en alasını alanlar… Akıbeti unutup, dünyaya dalma şansı olmayanlar… Melekler şahitliğinde, hakkın huzuruna kulunu hazırlayanlar… Her mevta ile bir kez daha ölüp, âlemler arasındaki ölümü öldürendir gassal… Ben kelimesinin insana ne kadar tezat düştüğünün utancında benliğini silendir gassal… Empati halinde bu devre-i mülkü temaşe edendir gassal… Zira insan iken meyyit oluşun en canlı şahididir gassal… |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
![]() | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Gassal | Kara Kartal | Film Kutusu | 12 | 21 Ocak 2025 23:04 |
Şarlatan Şeyhiniz Bilir Yapar. Gassal Önünde Meyyitseniz | Hâdimul İslam | Gündem/ Manşetler | 10 | 13 Eylül 2020 19:14 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|