www.medineweb.net, yükleniyor... 'den beri Kesintisiz Yayında.... |
01 Temmuz 2008 23:36 | |
KEVİR | Cvp: Dertsizseniz dert sizsiniz! bu zamanda çok fazla tanıdığının olması iyi değildir. çünkü her açıdan ilkesizlikle karşı karşıya gelirsin. Bu zamanda az dostun olsun daha iyi, herkesle uzaktan hoş beş edip geçmeli; ama bu durum müslümana yardımı köreltmemeli |
01 Temmuz 2008 23:28 | |
Huzurİslam | Cvp: Dertsizseniz dert sizsiniz! Allah’ın Resulü “Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir.” demiş Komşunuz açken, sokağınız yoksulken, mahalleniz muhtaçken, kasabanız, şehriniz sosyal ihtiyaçlarını karşılayamazken, toplumsal problemlerini çözememişken sizin mal para servet biriktirip üzerine bir sene yatarak zekat mevsimini beklemenizin hiçbir değeri, hiçbir anlamı yoktur.İllede zekat zamanınımı bekleyelim yardıma muhtaç olanlara yapabildiğimiz kadar maddi ve manevi yardımda bulunalım derim.. |
01 Temmuz 2008 23:17 | |
Seher Yeli | Dertsizseniz dert sizsiniz! [CENTER]Büyük zatlardan biri, evinde otururken birden kapı çalınır. İnip bakar. Bir de ne görsün eski tanıdıklarından biri. Allah rızası için sadaka istemeye gelen bu eski dostu mahcup etmemek için kendisine görünmez. Hemen içeri koşup eline sandıktan ne geçerse hepsini getirip, kapı aralığından uzatır. Adam dua ederek gittikten sonra o zat hüngür hüngür ağlamaya başlar... Hanımı, “Verdiklerin gözüne çok göründü, yaptığın cömertliğe pişman oldun da ondan dolayı mı ağlıyorsun?” diye sordu. Adam şöyle cevap verdi: “Hayır! Aklına gelen yanlış. Ben verdiğim para için değil, uzun zamandan beri görmediğim bir dostumun halini sorup araştırmadığım için, onu dilenmeye zorlanacak duruma getirişime ağlıyorum!..” Gelin büyük zata eşlik edip biz de ağlayalım! Teselli bekleyen komşumuza çare olamayışımıza, cevabını unuttuğumuz mektuplara, aramadığımız dostlarımıza, ziyaret etmediğimiz hastalara ağlayalım. Belki en kötüsü de, bu hissimizi yitirişimize ve ağlamayı unutuşumuza ağlayalım. Çoğu şeyin farkına varmadan yaşıyoruz. Sokakta telaşla ilerlerken hayattan ümidini yitirmiş birisi geçiverir yanımızdan. Alaca karanlıkta pazar artıklarını toplayan yoksulları görürüz. Çöp bidonunu karıştıran adamın parmakları yırtık pabucunun içinde donarken, basit bir boya kutusu ile yaşam savaşı veren minik bir çocuk görürüz. İyilik yapmayı uzaklarda aramayalım. Aslında o yanıbaşımızda bizi beklemektedir. Öyle insanlar vardır ki, parasızlıktan veya maddi yetersizliklerden dolayı değil, sadece sevgi sözcüğüne hasret olarak ilgisizlikten ölür giderler. Bazen, kedinin ayak tıkırtısı veya rüzgarın sürüklediği kağıdın hışırtısı, ümit uyandırmak için insanın yerini alabiliyor... Bir aile “Acaba hangi lokantaya gitsek?” diye düşünürken, yan komşusunun elektrik borcunu ödeyemediği için kullandığı mum devriliyor ve yangın çıkıyor. Yetimler akşama ne yiyecek? İyilik, hayata anlam kazandırır. İyilik öyle bir dildir ki hem dilsizler konuşabilir onunla, hem de sağırlar işitir onu... Hayat bir iyilik yarışıdır ve sevmektir. Sevmek ise boş sözle olmaz. Sevmek ilgilenmektir. Zaman ayırmaktır. Paylaşmaktır. |
![]() |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|