Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Edebiyat > Makale ve Köşe Yazıları > Bir Müslüman olarak Kur’an’la aramız nasıl?

Konu Başlıkları: Bir Müslüman olarak Kur’an’la aramız nasıl? Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Aşağıdaki Kutuya Sorunun cevabını Yaz ( Bakara )
Başlık:
  
Mesajınız:
Trackback:
Kaynak olarak Ekle
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:

Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
06 Temmuz 2013 22:28
tevhid_
Cevap: Bir Müslüman olarak Kur’an’la aramız nasıl?

06 Temmuz 2013 22:22
bilinmez
Cevap: Bir Müslüman olarak Kur’an’la aramız nasıl?

Kurtuluş savaşı denen savaşta aslında,ataları bu toplumu islamdan kurtarmaNın savaşını vermiş,sonunda 700 yıllık tarihlerini yok edip,yok ettiği günüde BAYRAM OLARAK HER YIL KUTLATTIRMIŞ VE HAlENDE KUTLUYOR BU TOPLUM,HEMDE ÇOLUK ÇOCUKLA BİRLİKTE,ki uydurma bi kahramanlık furyasıdırya,hiç bir kurşun atmayan adam nasıl halk kahramanı oluyor..

Bir gün bu topraklarda,eğitimalanlarıyla ve kamusal,meclislerinde halen ululanan kişilerin ve putları yapılanların, aslında bu topraklara,bu toprakların insanına karşı EN BÜYÜK İHANETİ yaptkları ortaya çıkacaktır inşaallah...

işte kuran penceresinden bakınca bu tağutların geçmiştede,bu günde aynı ilke ve inkılaplarla kuranı bi dönem okutulmasına dahi tahammül edemezken,bu günde ölü kitabı ve kıraat yarışmalarında sadece gösterime izin verilmiştir,halbuki ne güzel söylemiş,Rasulullah as mın ashabından İBNİ MESUT ra,KURAN KENDİSİNE UYULSUN DİYE İNDİRİLDİ,İNSANLAR OKUMASINI İBADET TUTTURDULAR SADECE....
06 Temmuz 2013 20:16
EyMeN&TaLhA
Bir Müslüman olarak Kur’an’la aramız nasıl?

Hekimoğlu İsmail'in yazısı:

Bir Müslüman olarak Kur’an’la aramız nasıl?
3 Mart 1924 tarihinde çıkarılan bir kanuna göre, Arap harfleriyle yazılan kitaplar yasaklanmıştı.
Kimin evinde Kur’an veya eskimez yazı kitap varsa bunlar resmi makamlara teslim edildi veya toplatıldı. Memurlar halka örnek olmak için kitaplarını kucak kucak jandarmalara, polislere teslim ederlerdi. Halkın kimisi kitaplarını vermiş, kimisi kütüphanesinin önüne duvar ördürmüştü. Bu duvarlar 1950’den sonra yıkılmış ve piyasaya Kur’an harfli kitaplar çıkmıştı. Bizim köyde yaşlı bir teyze vardı. Köydeki çocuklara Kur’an öğretmeye sadece o cesaret edebilmişti. Bana göre büyük bir kahramandı. Çünkü duyuyorduk; başka köylerde değirmende ve mağaralarda gizli gizli Kur’an öğretenler yakalanıp tevkif ediliyordu. Sonra da bu kişilerle ilgili “Yobazlar hapis cezasına çarptırıldı.” diye haber yapılırdı. Kur’an’ı radyodan dinlemek bile yasaktı. 1938’in baharında ablamla beraber elif cüzlerini koynumuza sokar, sokağa çıkardık. Sağa sola bakardık, jandarma, polis ve zabıta yoksa hızla koşar, 100 metre ötede o yaşlı teyzenin evinin önünde dururduk. Yine etrafa bakardık, kimse yoksa içeri dalardık. Kadının ilk sorusu, “Kimse gördü mü evladım?” “Görmedi…” Ve başlardık okumaya, Elif üstün e. Elif ötre ü, elif esre i… Bu zor usulle Kur’an öğrenmek mümkün olmuyordu. Eve gelince çalışır, işim bitince de elif cüzümü bulgur çuvalının içine gömerdim. Her an bir baskın ve arama olabilirdi. Kur’an’a geçmemiz nasip olmadı... Tabii o zaman anlamıyorduk; Kur’an okumak niye yasaktı? Sadece devrimlerden bahsediliyordu…

Ali Ulvi Kurucu hocam hatıralarında bahseder: “Yahu, bütün bunlar kimin adına, kimi memnun etmek için yapılıyor? Bu millet niçin Yunan’la harp etti? Yunan gelirse, dinimi, ezanımı, yazımı, kıyafetimi değiştirir diye harp etmedi mi? Yunan denize mi döküldü, yoksa Yunan mı bizi denize döktü? Bu işkencelerin, bu zulümlerin düşman tarafından değil de, kendi milletimizin fertleri tarafından yapılıyor olması ne acayip şey…”

İşte böyle… Dalgalı bir denizde seyahat eden gemi gibi bugünlere geldik. Şimdi Kur’an okumak, öğrenmek, öğretmek serbest. Amma problemler bitmedi. Evet, bugün bizi tevkif edecek jandarmalar yok amma Kur’an’la aramıza giren “bahaneler” var. Amma elimizdeki her türlü imkândan imtihana çekileceğiz. Düşünmek lazım; Allah elimizdeki imkânları değerlendirme hususunda bizden ne kadar razı?
Mesela bir Müslüman olarak Kur’an’la aramız nasıl? Bu kadar fırsat, malzeme ve zaman varken Kur’an’a ne kadar vakit ayırıyoruz? Allah’ın beğendiği ev, içinde Kur’an okunan evdir. Ebu Hureyre buyurmuş ki: “Hangi evde Kur’an-ı Kerim okunursa, orada bolluk bereket çoğalır, şeytanlar uzaklaşır, melekler oraya hücum eder. Hangi evde Kur’an okunmazsa, o evde darlık, sıkıntı, huzursuzluk baş gösterir. Rahmet melekleri oradan uzaklaşır, şeytanlar o evi istila eder.”
Huzuru ve gönül rahatlığını evlerimizin konforunda arıyorsak; çekeceğimiz daha çok çileler var demektir. Çünkü modernizm bir hastalıktır. Maddi-manevi cezaları da beraberinde getirir.
Mesela bir arkadaş dedi ki: “Ben Kur’an okumasını bilmiyorum. Bu yaştan sonra öğrenmek de zor.” “Kendi önüne engeli yine kendin koyuyorsun.” dedim. “Kur’an öğrenmek çok kolay. Kitaplardan öğrenebilirsin. Gençler, emekliler, çalışanlar, öğrenciler kendilerine uygun gün ve saatlerde camiye gidip Kur’an öğrenebiliyor. Yani bu kadar imkâna rağmen Kur’an öğrenemedim, öğrenemiyorum dersen, mesulsün kardeşim…”

Bu zamanda Kur’an okumamanın ve öğrenmemenin mazereti olamaz.


alıntıdır

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.