Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.KADIN AİLE ÇOCUK.::. > Kadın-Aile-Çocuk > Çocuk ve Aile Sağlığı > Çocuk İnsanı iyi eder

Konu Başlıkları: Çocuk İnsanı iyi eder Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Aşağıdaki Kutuya Sorunun cevabını Yaz ( Bakara )
Başlık:
  
Mesajınız:
Trackback:
Kaynak olarak Ekle
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:

Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
03Haziran 2014 01:25
GÖKCEN_AZRA
Cevap: Çocuk İnsanı iyi eder

çocuk deyip geçiyoruz ama ne kadar önemlidüşünceli000

yaşam boyu hayat nedenimiz olan birçok şey; hep çocukluk kaynaklı
02Haziran 2014 22:29
EyMeN&TaLhA
Cevap: Çocuk İnsanı iyi eder

Alıntı:
azranur Üyemizden Alıntı Mesajı göster
40 gün onun gibi olup,sonra hep onun gibi kalırsam,iki çılgın bu eve nasıl sığarız
çok güzel bir yazı
ben özledim azranur u ama
onunla sohbet etmek çok hoşuma gidiyor
bence senin kızın sizin aileyi dengede tutuyor

Alıntı:
Lalü Aşk Üyemizden Alıntı Mesajı göster
Yine çok güzel bir konu her zamanki gibi...çok teşekkür ederim.Rabbim razi olsun ,bu birbirinden anlamli ve değerli vede eğitici konulari bizimle paylaştığın için
sende okuyup zaman ayırdığın için çok teşekkür ederimRabb im razı olsun.
Alıntı:
mehmet akif2 Üyemizden Alıntı Mesajı göster
çok güzel ve anlamlı yazı

emeğine sağlık fatma
evet bu gibi yazılardan çıkarılması gereken çok ders var.
öncelikle çocuklarımız evimizde biblo değildir..
ta küçük yaşta bizlerin sözlerini davranışlarını beynine kaydediyor..
sonrasında çocuk büyüdükçe konuşmalarına bakıyorsunuz sizin cümlelerinizle hitap ediyor ..
o yüzden hal ve hareketlerimize,konuşmalarımıza çok dikkat etmeliyiz..ve onunda bi birey olduğunu unutmamalıyız...

bazen bakıyorum kadın öyle bi konuşmaya dalmış ki arkadaşıyla,evladı çırpınıyor yaptığı resmi gösteriyor taktir bekliyor..kadın da karşısındakine konsantre çocuğunu görmüyor,duymuyor..
oysa çocuğun istediği tek şey onu duymamız..ona karşılık vermemiz..komşumuzla muhabbetimizi başka bi zaman diliminde de yapabiliriz..ama çocuğumuzun o anı beli de hiç olmayacak..

mutluluğu dizilerde arayan ailelere de okutmak lazım bu tip yazıları.mutluluk yanı aşımızda..



"Bırakın âlemi, dünyayı, her şeyi… Bir kuluçkaya yatar gibi çocuğunuzu bir iyi edici olarak alın koynunuza… Bırakın kendinizi onun iyi edici ruhuna, bağlanın… Çıkartın kendi gözlerinizi, onun çocuksu gözleri ile yaşama bakın… Çocuk olun yani… Zıp zıp zıplayabilecek kadar çocuk…
02Haziran 2014 21:37
mehmet akif2
Cevap: Çocuk İnsanı iyi eder

çok güzel ve anlamlı yazı

emeğine sağlık fatma
02Haziran 2014 18:54
Lalü Aşk
Cevap: Çocuk İnsanı iyi eder

Yine çok güzel bir konu her zamanki gibi...çok teşekkür ederim.Rabbim razi olsun ,bu birbirinden anlamli ve değerli vede eğitici konulari bizimle paylaştığın için
02Haziran 2014 18:47
azranur
Cevap: Çocuk İnsanı iyi eder

40 gün onun gibi olup,sonra hep onun gibi kalırsam,iki çılgın bu eve nasıl sığarız
çok güzel bir yazı
02Haziran 2014 17:54
EyMeN&TaLhA
Çocuk İnsanı iyi eder

Orta yaşlarda bir çift boşanmak üzereyken yanıma geldi. Uzun uzun konuştuk. Evliliği neden beceremediklerini sordum.


Kadın, eşinin kendisini ihmal ettiğini düşünüyordu… Eve geç geldiğinden, geldikten sonra da ya televizyon ya da telefonla vakit geçirdiğinden yakınıyordu…




İçini döktü. Eşi, on yıllık evliliklerinde bir gün bile çiçek hediye etmemişti mesela kendisine… Kötü bir koca değildi belki, ama "İlgisizliği tüketti beni" dedi… Ağlarken "Kendimi eşimin yanında değerli hissetmiyorum." dedi…



Trajikti aslında, zira kişinin değeri, bir başkasının ona sunduğu kadar değil, kendinde hissettiği kadardı… Bunu bilmezlik, dinmek bilmez bir ihtiyacı oluştururdu insanda… Farkında değildi hanımefendi, bundandır ki eşine kızgındı…



Beyefendi ile konuştum. O tükenmişti. "Daha ne yapayım bilemiyorum." dedi, sustu…



"Eşimin isteklerine karşılık veremiyorum, bıktırdı sonunda, ben de kapattım kendimi galiba." dedi…



Sordum: "Ne istiyor ki eşiniz?"



"Sabah-akşam onu sevdiğimi söyleyeyim, çiçekler alıp sürprizler yapayım, akşam yemeğini loş ışıkta romantik ortamda yiyelim… Ne bileyim işte… Bunaldım hocam."



Devam etti: "Telefon ettiğinde cevap veremezsem akşama yüzünün asılıp düşeceğini çok iyi biliyorum… Bunlar geriyor beni… Ya da eve geldiğimde, yorgun argın bile olsam, onunla sohbet etmezsem birden sinirlice kalkıp yanımdan gidiyor… Daraldım artık…"



Biraz durdu, sonra devam etti: "Ev işlerinde ondan bir beklentim de yok, ister ev dağınık olsun ister yer yerinden oynasın, yeter ki eşimin suratı asık olmasın, gülsün cıvıldasın… Çocuklarla da arası iyi değil, hep bir bağırtı çağırtı… Çocuklar incinmesin diye araya ben giriyorum hep… Bıktım artık…"



Aslında karşımda birbirini seven, fakat çocukluk döneminde giderilmemiş ihtiyaçlarının peşine şimdilerde düşmüş, duygusal yoksunluklar içinde çırpınan iki yetişkin vardı… Giderildiği halde dindiremedikleri ihtiyaçlarının karmaşasını yaşıyorlardı…



Bazı ihtiyaçlar vardır ki çocukluk döneminde giderildiyse yetişkinlik dönemi "dingin" geçer...



Çocukluk döneminde giderilmemiş ihtiyaçlar, yetişkinlikte giderilse de dindirilemez…



Örneğin, baba yoksunluğu ile çocukluğunu geçirmiş bir kız çocuğu, yetişkin olduğunda eşi ile doyumsamakta zorluk çeker… İçinde inceden inceye bir derin ihtiyaç kendini hissettirir de hissettirir… Bu sızı, kimi zaman aslında eşinin ona bir çiçek aldığında dinecekmiş gibi yanılgıya düşürür, onun için kızar eşine, kimi zaman romantik bir ortamda mum ışığında yemek yemekle dinecek gibi gelir…



Hâlbuki çocukluk döneminde "baba ihmali sızısı" kolay dinmez…


Ya da anne yoksunluğunu yaşamış bir erkek çocuk da eşi ile doyumsamakta zorluk çeker… Böylesi erkekler eşinden gelecek sevgi gösterilerine kapalıdır, romantik teklifleri, cilveleşmeleri "gereksizlik, yılışıklık" gibi algılarlar… Eşi, kendisine erişmeye çalıştıkça, o, daha da kapanır, duygularını gizler, duyarsızlaştırır kendisini… Aslında bu tepki, eşine karşı değil, "çok çabaladığı ve fakat bir türlü bağlanamadığı annesini, içinde yeniden duymamak için bir korunma çabasıdır…"


Anlattım bunları bu aileye… Sordular: "Peki ne yapacağız, var mı bunun psikolojik bir çaresi?"



"Çocuk insanı iyi eder." dedim… "Nasıl?" dediler, anlattım…



"Bırakın âlemi, dünyayı, her şeyi… Bir kuluçkaya yatar gibi çocuğunuzu bir iyi edici olarak alın koynunuza… Bırakın kendinizi onun iyi edici ruhuna, bağlanın… Çıkartın kendi gözlerinizi, onun çocuksu gözleri ile yaşama bakın… Çocuk olun yani… Zıp zıp zıplayabilecek kadar çocuk…



Yaşamla ve kendinizle dalga geçecek kadar çocuk… Çok değil, 40 gün, çocuğunuzla aynı ruhu yaşarsanız, göreceksiniz, çocuk sizi iyi edecek." dedim…



Ben hep gördüm ki çocuk, yetişkinin iyi edicisidir...



alıntıdır



Adem Güneş

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.