17Haziran 2015 08:01 | |
EyMeN&TaLhA | Cevap: Duanın gücü Gercektende cok guzel bi paylasim..... guncelledigin icin sagol Allah in kulu;)) Aslinda bi cok ders cikarilabilir.karnimiz tok sagligimiz yerinde sukurler olsun.ramazana kucak actigimiz bu gunlerde, ayni zamanda aclik ceken kardeslerimizi dusunup sadakalarimiz konusunda kendimizi yoklamaliyiz.evet veriyoruz sadakalarimizi ama nereye? Selam ve dua ile.... |
16Haziran 2015 22:34 | |
Allahın kulu_ | Cevap: Duanın gücü Allah cc razi olsun |
23 Temmuz 2008 17:34 | |
TÜRKcan | Cvp: Duanın gücü Allah razı olsun güzel paylaşım için... Biz O'nun varlığını kabul edelim O'ndan gelene amenna diyelim O(c.c) her şeyi önümüze serer... Lutfunda hoş kahrında...Sen'den gelene amenna... |
23 Temmuz 2008 16:46 | |
Huzurİslam | Cvp: Duanın gücü Duanın gücünü defalarca yasamışımdır hayatımda...inanarak edilen dua mutlaka kabul ediliyor...gerçekten çok duygusal bir paylaşım olmuş..eline yüreğine sağlık.. |
23 Temmuz 2008 16:01 | |
Seleme | Duanın gücü Bilmem Söylesemmi, Söylemesemmi? Apartmandan cikar cikmaz soguk hava yuzune carpti, ama onun zihni hala az once okuduklari bir cumleye takili kalmisti: ; "Allah insanlarin duasini isitir ve onlara cevap verir, onlarla konusur." Dalgin bir halde arabasina bindi. Anahtari kontaga sokmadan once, soguga aldirmadan, birkac dakika daha bu konuyu dusundu. Nasil? bu soru ruhunun derinliklerinden gelip zihnini bir bulut gibi kapliyordu. Nasil? Onun herseyi duyabileceginden zerre kadar suphesi yoktu, ama yine de dualara nasil karsilik verdigini zihni kavrayamiyordu. Sonunda, cevabi bulmayi zamana birakmayi dusunuyordu ki, birden icinden bir ses "Bunu neden bir dua vesilesi yapmiyorsun?" dedi. Sahi ya, onun elinden gelen dua etmekten baska ne olabilirdi? Yuksek sesle Rabbine seslendi: "Allahim! Senin her kulunun kalbinden gecen arzulardan bile haberdar oldugunu biliyorum. Benim bu dilegimi de elbette duyuyorsun. Lutfen, dualari nasil duydugunu ve onlara nasil cevap verdigini bana ogret! " Arabayi calistirdi ve ruhen rahatlamis bir halde evine gitmek uzere yola koyuldu. Ana caddede ilerlerken, birden garip bir duygu dogdu kalbinde. Bu duygu arabayi durdurup bir kutu sut almasini soyluyordu. Once kulak asmadi ve arabasini surmeye devam etti. Ama ayni duygu bu defa daha guclu bir sekilde benligini sardi. Bunun Rabbinden kendisine gonderilmis bir isaret, bir mesaj olabilecegini dusunerek; "Pekala Rabbim, sutu alacagim" dedi. Bu, cok da zor bir sinav gibi gorunmuyordu zaten. Arabadan inip bir kutu sut alacakti o kadar. Oyle de yapti ve yeniden yola koyuldu. Ana caddeden arabasini surmeye devam ederken, bir ara sokagin agzindan geciyordu ki, icindeki ses bu defa ona "O sokaga sap" diye emretti. Once sokagi gecti, ama duygu kuvvetlenince Peki diyerek geri donup o sokaga girdi. Sokaktan ilerledikce binalarin gorunumu degisiyor ve iki katli binalar yerlerini tek katli derme-catma barakalara birakiyordu. Birkac ev daha gectikten sonra, ses durmasini soyledi. Arabayi saga cekti ve etrafina bakindi. Burasi tam anlamiyla bir gecekondu mahallesiydi. Ve evlerin cogunun isigi sonmustu. Belli ki, sabah erkenden ise gidecek insanlar yataklarina girmisti bile. O bunlari dusunurken, yureginin sesi bu defa ona su emri verdi: "Git ve sutu sokagin karsisindaki yesil evde yasayan insanlara ver." Genc adam eve baktiginda onun pencerelerinden de digerleri gibi isik gelmedigini gordu. Bu anlamsiz birsey diye dusundu bir an kendi kendisine. Bu evin insanlari yataklarinda uyuyorlar ve onlari uyandirdigim takdirde aptal durumuna dusecegim. Ama o ses "Git ve sutu ver!" dedi yine ona. Tereddut etti uzunca zaman. Sonra ayni aksam ettigi duayi hatirladi. Ve bunun Ondan bir isaret olabilecegine kanaat getirdi. Arabasindan cikti. Isterlerse bana aptal gozuyle baksinlar. "Bu Rab'bimden gelen bir emirse eger ona uyacagim" dedi kararlilikla. Sokaginm karsisindaki eve gitti ve zili caldi. Icerden kosusturmalar, gurultuler geldi. "Kimsin? Ne istiyorsun?" dedi icerden bir erkek sesi. Aksani farkliydi, ama soyledikleri anlasilabiliyordu. Genc adam hemen oradan kacip uzaklasmak istedi bir an. Fakat o bunu gerceklestiremeden kapi acildi. Fakir gorunumlu bir adam acti. Yuzunden huzun okunuyordu, ama kapisinda bir yabanciyi gormekten de fazla hosnut degil gibiydi. " Buyrun?" diyen ev sahibine sutu uzatti. " Bunu size getirdim." Adam sutu aldigi gibi iceri kostu. Daha sonra koridorun oteki ucundaki odadan cikan bir kadin mutfaga dogru segirtti hizla. Onu izleyen adamin kucaginda ise bir bebek vardi. Aglayan bir bebek. Adamin gozlerinden sicim halinde gozyaslari dokuluyordu. Yari aglayarak yari konusarak sunlari soyledi: "Sehre geleli iki ay oluyor. Hala is bulamadim. Dostun ahbabin yardimlariyla bugune kadar geldik. Ama bugun bebegimize sut alacak paramiz yoktu. Surekli dua ediyordum Allah'a bize sut gondermesi icin." Mutfaktan kadinin sesi geldi bu sirada. Onun soylediklerini anlayamadi, cunku baska bir dil konusuyordu. Kocasi onun sozlerini genc adama tercume etti: "O'ndan bize bir melegiyle sut gondermesini istiyordum. Sen bir melekmisin yoksa?" Genc adam cuzdanindaki butun parayi cikarip zorla adamin eline tutusturdu. Ve adama bundan sonra onun icin hep dua edecegini, ve bir is bulabilmesi icin elinden geldigince yardimci olacagini soyledi. Kelimeler bogazinda dugumlenince, dondu ve arabasina bindi. Bu defa onun gozlerinden yaslar dokuluyordu... Artik Allah'in kullarinin dualarini nasil duydugunu, onlara nasil cevap verdigini daha iyi anlamisti! |
![]() |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|