07 Temmuz 2015 21:56 | |
Hâdimul İslam | Utandıran kurabiye hırsızlığı!!! Bir gece, kadının biri havaalanında bekliyordu.Uçağının kalkmasına daha epeyce zaman vardı. Havaalanındaki dükkandan bir kitap ve bir paket kurabiye alıp kendisine oturacak bir yer buldu.*Kendisini kitabına kaptırmış olmasına rağmen, yanında oturan adamın olabildiğince cüretkar bir şekilde ararlarında duran paketten birer kurabiye aldığını fark etti; ne*kadar görmezden gelse de. Bir taraftan kitabını okuyup kurabiyesini yerken, bir taraftan da gözü saatteydi. Kurabiye hırsızı kurabiyeleri yavaş tüketirken, kadının kulağı da saat tiktaklarındaydı; ama tiktaklar sinirlenmesini yine de engellemiyordu. Kendi kendine düşünüyordu; Kibar bir insan olmasaydım, şu adamın gözünü morartırdım! Her kurabiyeye uzandığında, adam da elini uzatıyordu. Sonunda pakette tek bir kurabiye kalınca, Bakalım şimdi ne yapacak? dedi kendi kendine. *kurabiye hırsızı adam yüzünden asabi bir gülümsemeyle son kurabiyeye uzandı ve kurabiyeyi ikiye böldü. Kadın kurabiyeyi adamın elinden kapar gibi aldı ve, Aman Tanrım, ne cüretkar ve ne kaba adam; üstelik bir teşekkür bile etmiyor! diye düşündü. Hayatında bu kadar sinirlendiğini anımsamıyordu. Uçağın kalkacağı anons edilince, derin bir nefes aldı ve rahatladı. Eşyalarını topladı ve çıkış kapısına yürüdü. Kurabiye hırsızına dönüp bakmadı bile. Uçağa bindi ve rahat koltuğuna oturdu. Daha sonra kitabını almak üzere çantasına uzandı. Birden gözleri şaşkınlıkla açıldı. Gözlerinin önünde bir paket kurabiye duruyordu! Çaresizlik içinde inledi;Bunlar benim kurabiyem ise eğer; ötekiler de onundu ve benimle her bir kurabiyesini paylaştı! Üzüntüyle, özür dilemek için çok geç kaldığını anladı. Kaba ve cüretkar olan kurabiye hırsızı kendisiydi.. “Önyargıları parçalamak, atomu parçalamaktan zordur"… Alıntıdır... |
05 Temmuz 2012 13:27 | |
enderhafızım | Cevap: kurabiye hırsızı.. Güzeldi ![]() ![]() |
03 Temmuz 2012 22:04 | |
suhtem | kurabiye hırsızı.. Bir gece kadının biri bekliyordu havaalanında,daha epeyce zaman vardı uçağın kalkmasına. Havaalanındaki dükkandan bir kitap ve bir paket kurabiye alıp, buldu kendisine oturacak bir yer. Kendisini kitabına öyle kaptırmıştı ki, ama yine de yanında oturan adamın olabildiğince cüretkar bir şekilde aralarında duran paketten birer birer kurabiye aldığını gördü, ne kadar görmezden gelse de.Bir taraftan kitabini okuyup, bir taraftan kurabiyesini yerken,gözü saatteydi, “kurabiye hırsızı” yavaş yavaş tüketirken kurabiyelerini... Kulağı saatin tik taklarındaydı ama yine de engelleyemiyordu tik taklar sinirlenmesini. Düşünüyordu kendi kendine, “Kibar bir insan olmasaydım, morartırdım su adamın gözünü simdi! “Her kurabiyeye uzandığında, adam da uzatıyordu elini. Sonunda pakette tek bir kurabiye kalınca, “Bakalım simdi ne yapacak?”dedi içinden ve yüzünü donup adama dik dik bakmaya başladı. Adam asabi bir gülümsemeyle uzandı son kurabiyeye ve boldu kurabiyeyi ikiye.Yarısını kurabiyenin atarken ağzına, verdi diğer yarıyı kadına. Kadın kapar gibi aldı kurabiyeyi adamın elinden ve “Aman Allah’ım, ne cüretkar ve ne kaba bir adam, üstelik bir teşekkür bile etmiyor!” diye geçirdi aklından. Uçağın kalkacağı anons edilince bir iç çekti rahatlamayla. Topladı eşyalarını ve yürüdü çıkış kapısına, donup bakmadı bile”kurabiye hırsızına”. Uçağa bindi ve oturdu rahat koltuğuna, sonra uzandı bitmek üzere olan kitabına. Çantasına elini uzatınca, gözleri acildi şaşkınlıkla. Duruyordu gözlerinin önünde bir paket kurabiye! Çaresizlik içinde inledi, “Bunlar benim kurabiyelerimse eğer; ötekilerde onundu ve paylaştı benimle her bir kurabiyesini !” Özür dilemek için çok geç kaldığını anladı üzüntüyle, kaba ve cüretkar olan, “kurabiye hırsızı” kendisiydi iste. |
![]() |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|