www.medineweb.net,   yükleniyor... Kesintisiz Yayında Elhamdulillah.

Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > Soru Cevap Arşivi > En ilkel inanç sistemi evrim teorisidir

Konu Başlıkları: En ilkel inanç sistemi evrim teorisidir Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Aşağıdaki Kutuya Sorunun cevabını Yaz ( oruç )
Başlık:
  
Mesajınız:
Trackback:
Kaynak olarak Ekle
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:

Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
07 Nisan 2009 22:18
MERVE DEMİR
En ilkel inanç sistemi evrim teorisidir

Evrim hipotezine göre bütün hayat, ölü, cahil, şuursuz maddeden dünyanın en gelişmiş laboratuvarlarında bile üretilemeyen canlı bir ilkel hücrenin meydana gelmesiyle başlamış, yolda kendini kopyalama metoduna ve kendini sürdürme ve terakki mücadelesi içinde adaptasyon mecburiyetiyle rastgele mutasyonlara ve natürel seleksiyona uğrayarak milyonlarca çeşit bitki, hayvan türü ve insan neslini üretmiştir.
Mutasyon, kromozom veya genlerdeki rastgele ve tevarüs edilebilir değişmelerdir. Canlı vücuttaki mutasyonlar, meselâ insan vücudunu meydana getiren 100 trilyon hücreden bir tanesinin mekanizmasındaki bozulmanın bugün insanlığın tedavide aciz kaldığı kansere sebep olması gibi, genellikle canlılığın aleyhinde sonuçlar doğurmaktadır. Ayrıca, canlı hücre, yüzlerce farklı proteinden; proteinler, 1000-1500 aminoasidin tam bir düzen içinde dizilmesinden; aminoasitler, karbon, azot, hidrojen gibi atomların farklı şekillerde birleşmesinden meydana gelir. Bu dizilme ve birleşmede en küçük bir hata, işlemi neticesiz kılar. Bu proteinlerden, meselâ oksijenli solunumda görev alan Sitokrom-C'nin tesadüflerle oluşma ihtimalini Türkiyeli bir evrimci, "Bir maymunun daktiloda tuşlara rastgele vurarak insanlık tarihini hiç yanlış yapmadan yazma ihtimali"yle kıyaslamaktadır. Bugüne kadar yapılan deneyler de, bırakın böyle bir ihtimalin gerçekleşmesini, onun tam tersini ortaya koymaktadır.
ABD Houston Baylor Tıp Fakültesi'nde beyaz fareleri renkli fare haline getirebilme üzerinde çalışan Paul Overbeck ve arkadaşları, bu maksatla pigment üretilmesinde rol alan renk genini, beyaz farenin döllenmiş embriyosuna zerkettiler. Sonra bu farenin yavrularını çiftleştirdiler ve torunlarda herhangi bir renk değişimi görülmediği gibi, tersine yarısı bir hafta içinde öldü. Overbeck, bunun sebebini şöyle açıklıyordu: "Fare embriyosuna enjekte ettiğimiz gen, fonksiyonunu kaybetmişti. Embriyonun genom kütüphanesinde bu renk geninin diğer genlerle etkileşimi, bu genin mesajının okunmasını engellediği gibi, diğer genlerin de doğru çalışmasına mani olmuştu. Bütün iç organlar hem ters yerlerde oluşmuş hem de pankreasla böbrekler tamamen hasara uğramıştı. Anladık ki, henüz herhangi bir gen transferini başarabilme şansımız, farede tahmin edilen gen sayısı olan 100.000'de 1'dir. Farenin genom kütüphanesinde bulunan her bir gen, diğer 100.000 gen ile bağlantılı olarak fonksiyon görmektedir. (Discover, 20.8.93)"
"Evrimleşme"nin zirvesi insanın bile "evrim" çağında farelerde 100.000'de 1 ihtimalle gerçekleştirebileceği küçük bir gen müdahalesinin evrimcilerin iddia ettiği gibi tesadüflerle dünyanın 5-10 yerinde 100.000'de 5-10'a çıkacak bir ihtimalle gerçekleşebileceğini varsaysak bile, bu durumda, upuzun evrim sürecinde ara form fosillerinin yanı sıra, bir de mutasyon hasarlarıyla ölmüş milyarlarca hayvan fosilinin bulunması gerekmez mi? Yoksa, ünlü Fransız zoolog P. P. Grassé'ın dediği gibi "Tesadüfü ateizm görüntüsü altında kendisine gizlice tapınılan bir tür ilah haline getirerek," sadece kavramdan ve iddiadan ibaret bu "ilâh" sayesinde bütün mutasyonların, her bir unsuru diğerleriyle ve bütünle tam bir münasebet içindeki kusursuz kâinatın ve insan vücudunun oluşum sürecinde daima ve mutlaka gerekli neticeyi verdiğini mi kabul edeceğiz?
Evrimciler, evrimin üç temel unsurundan türlerin birbirlerinden ne zaman ayrıldıklarını ve evrimi gerçekleştiren mekanizma ile süreçleri izah edemeseler de, tek dayandıkları, canlı organizmalardaki benzerliklerden hareketle, bütün canlıların bir tek atadan evrimleşerek meydana geldiği iddiasıdır. Oysa, meselâ hepsi de aynı malzemeden yapılma ve temel özellikler itibarıyla birbirine benzeyen, dolayısıyla hepsine ortak "bina" adını verdiğimiz, fakat bazı bakımlardan birbirlerinden ayrılan ve cami, okul, hastane, hapishane, ev gibi farklı adlarla andığımız binalar vardır. Bu binalar arasındaki farklılıkları ve isimlerini tayin eden, onların göreceği fonksiyondur; dolayısıyla gaye ve fonksiyon yapıyı, organizmayı belirler ve organik benzerlikler, türlerin birbirinden türediğini asla ispat etmez.
ALİ ÜNAL, 23 Mart 2009, Zaman Gazetesi

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.