Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.KUR'ÂN-I KERİM.::. > Kurân-ı Kerîm > Tefsir Çalışmaları > BİR AYET BİR YORUM

Konu Başlıkları: BİR AYET BİR YORUM Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Aşağıdaki Kutuya Sorunun cevabını Yaz ( Bakara )
Başlık:
  
Mesajınız:
Trackback:
Kaynak olarak Ekle
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:

Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
14 Aralık 2022 08:36
Hâdimul İslam YUSUF SÜRESİ 105

Göklerde ve yerde ne mucizeler var ki,
(insanoğlu) yanından geçip gider de onlara dönüp bakmaz bile.

> İnsanoğlu mucizemi arıyor? Kainata basiretle baksın. Mucizeden başka birşey göremeyecektir. Ne varki bakışı muhteşem olmayan, baktığındaki ihtişamı göremez. Kainat ayetlerine sırt dönmek kitabın ayetlerine de sırt dönmektir...Mucize her an yanı başımızda. Bakmasını bilene....
02 Kasım 2022 08:30
Hâdimul İslam Hud Suresi/98

O (Firavun), Kıyamet Günü kavminin önüne düşecek ve onları ateşe sürecek: sürüldükleri yer ne berbat bir yer!


Firavun sürüleştirdiği kitleyi sulama bahanesiyle (vird:sürmek,sürüyü sulamak için suya sürme) ateşe sürüklemektedir. Firavun'un sürüsü olmayı kabullenenlerin Allah tarafından mazur görülmediği anlaşılıyor. Onlar dünyada sürü olmayı kabul etmekle, kıyamette ateşe sürülmeyi hak etmiş olmaktadırlar.
27 Mayıs 2022 11:53
Hâdimul İslam Müzzemmil suresi 20

Zekatı veriniz. Güzel bir ödünçle Allah'a ödünç veriniz. Kendiniz için önden gönderdiğiniz iyiliğin, Allah katında hayrını çok, ödülünü daha büyük olarak bulacaksınız.


*** Zekat, infak, sadaka gönülden gelerek vermek, esasında Allah'a güzel bir borç vermek/ödünç vermek gibidir. Şüphesiz Allah'ın bize ve bizim bir başkasına vereceğimiz şeylere de ihtiyacı yoktur. Bu, en başta Allah'ın rızasını ve sevgisini kazanabilmemiz sonra da kendimiz için önden gönderdiğimiz iyiliğin Allah katında hayrını daha çok, ödülünü daha büyük olarak bulabilmemiz içindir. Allah'a verilen güzel borçlar verilen şeyin kat kat artmasına ve Allah'ın bizi affermesine vesile olur...
Allah hiçbirşeye muhtaç olmayan, tüm zenginliklerin kaynağı ve sahibidir.
22 Aralık 2020 12:50
Hâdimul İslam A'RAF SURESİ
175- Onlara anlat. Hani bir adam vardı. Ayetlerimizi çok iyi bildiği halde onları bir kenara bırakmıştı. Şeytana uymuş ve sonunda iyice azmıştı.

176- Eğer dileseydik onu bildiği ayetler sayesinde yükseltirdik. Fakat o dünyaya sarıldı ve ihrirasının peşine düştü. Böylelerin durumu; üstüne varsan da kendi haline bıraksan da dilini sarkıtıp hırlayarak soluyan köpeğin durumu gibidir. İşte ayetlerimizi yalan diyenlerin durumu budur. Bu olayı onlara anlat; belki üzerinde düşünürler
177- Ayetlerimizi yalanlayan ve kendilerine zulmeden toplumun durumu ne kötü bir örnektir.


Rivayet kayıtlarında kıssada geçen yer,kişi, zaman hakkında detaylı bir sürü bilgi verilir. Bu rivayetelre dalmadan; Allah'ın ayetlerini apaçık gördükleri halde bu ayetlerin gösterdiği yolda yürümeyip onları yalan sayanalrin durumu bizlere bildiriliyor.

Üzerinde düşünüp taşınmamız istenen olaydan; isim, yer,zaman verilmemesinden anlaşılacağı ; her çağda, her devirde karşılaşabileceğimiz, tanıdığımiz bir tip olmasıdir. İlmiyle amel etmeyen, bildiğini saklayan, çıkarı için Allah'ın ayetlerini eğip büken, Allah'ın yolundan sapan tip..

Allah'ın ayetlerini bilinç değil kuru kuruya bilgi kaynağı olarak gören, yeryüzünün geçici hükümdar ve yöneticilerinin keyfine göre fetvalar için kullananlar..
Öyleleri vardır ki; bir sene faizin bütün çeşitlerinin haram olduğunu yazdıkları halde başka bir sene helal olduğunu yazmaya başlarlar. Bizzat küfürde olduğunu bildikleri insanlara dua ederler ve onlara "müslüman" adını yakıştırırlar! Ve onların bu yaptıklarını en ideal İslam olarak gösterirler. Yani bu tipler kendi kendilerine zulmetmek için büyük bir ihtiras içindeler. Cehennemdeki yerlerini garantiye almak için her sabah biraz daha ilerliyorlar.

Bunlar âyetleri iman ettikleri için, hayat kitabı olarak değil meslek icabı okuyorlar. Esas işleri güç sahiplerinin keyfi emirlerine dini gerekçe bulmaktır. Bunun karşılığını da fazlasıyla alırlar. Bilgiyi insanı yetiştirip geliştiren bir fazilet, erdem olarak değil, güç vesilesi olarak görürler. İlahi bilgiyi bu güce ulaşmak için isterler. Allah'a değil güce taparlar.
Anladığım; güç kimdeyse onun köpeği olurlar.Köpek tabiatlıdirlar efendielrine hizmeti düşünürler. Üzerine varsan da varmasanda dilini dışarı sarkıtıp hirlamaktan başka birşey yapmazlar. Bu dünya hayatının sonuna kadar bitmek tükenmek bilmeyen salyalı solumaları ile bu emellerinin peşinde koşup dururlar....Allahu alem
Allah'ım sen bizleri koru!Ayaklarımızı kaydırma! Üzerimize sabır yağdır! Ve Müslüman olarak canımızı al!
21 Ocak 2020 10:25
Hâdimul İslam Enbiya 94- Kim mü'min olarak iyilik, güzellik ve doğruluk için çalışırsa karşılığını bulacaktır. Hesabına yazarız; bundan hiç şüphesiz olmasın!

YORUM:

Bazen ümmet paramparça olabilir. Aralarındaki birlik bozulabilir. Bu durum Allah'ın sevmediği, istemediği O'nu çok kızdıran bir durumsa da, böylesi bir durumda yalnız bir mümin olarak yaşamak, iyinin, Güzelin ve doğrunun yükselmesi için çaba sarfetmek her daim mümkündür. Ümmet paramparça diye, gayreti başkalarından bekleyip durmak ve çabayı tümden bırakıp terketmek çözüm değildir.

Müminler yalnız başlarına da kalsalar üzerlerine düşeni yapmalıdırlar. Allah bunları zayi etmeyecek, ne yapılmış ne edilmişse hepsinin tek tek karşılığını verecektir...
23 Kasım 2018 20:23
Hâdimul İslam
KASAS SURESİ;

71- Ey Muhammed! De ki; "söyleyin bakalım; Allah, üzerinize geceyi Kıyamet gününe kadar sürekli kılsa ,Allah'dan başka size ışık getirecek ilah kimdir. İşitmiyormusunuz?"


72- De ki; "Allah gündüzü kıyamete kadar üzerinizden kaldırmasa, Allah'dan başka hangi tanrı, dinleneceğiniz geceyi getirebilir? Görmez misiniz?"


73- Allah dinlenmeniz için geceyi ve lütfedip verdiği rızkı aramanız için gündüzü yaratmıştır. Bunlar O'nun rahmetidir. Belki artık şükredersiniz.





Gece ve gündüz döngüsünü rutin gören gözlerimiz görmüyor, kulaklarımız işitmiyor. Sürekli gece, yada sürekli gündüzü yaşasaydık...
hep gündüz yada gece olsa, insanlık hayatı yok olma ve durma tehlikesi ile karşı karşıya kalır.
Her şey bir plana göre hareket eder. Evrende yer alan büyük-küçük her şeyin bir programı vardır. Her şey Allah katında bir ölçüye göre belirlenmiştir:
"Allah dinlenmeniz için geceyi ve lütfedip verdiği rızkı aramanız için gündüzü yaratmıştır. Belki şükredersiniz''
Çünkü gece dinlenme ve huzur demektir. Gündüz ise, hareket demektir yorulma ve Allah'ın lütfuna yönelme demektir.
25 Ocak 2014 19:06
Hesin47
Cevap: ÂLİ İMRÂN Suresi 73

Ve lâ tezirû vâziretun vizre uhrâ, ve in ted’u muskaletun ilâ himlihâ lâ yuhmel minhu şey’un ve lev kâne zâ kurbâ, innemâ tunzirullezîne yahşevne rabbehum bil gaybi ve ekâmûs salâh(salâte), ve men tezekkâ fe innemâ yetezekkâ li nefsih(nefsihî), ve ilâllâhil masîr(masîru).

Ve yük taşıyan birisi (bir günahkâr) başka birinin yükünü (günahını) yüklenmez. Eğer ağır yüklü kimse, onu (günahlarını) yüklenmeye (başkasını) çağırsa bile ondan hiçbir şey yükletilmez, onun yakını olsa dahi. Sen ancak gaybte Rabbine huşû duyanları ve namazı ikame edenleri uyarırsın. Ve kim tezkiye olursa (nefsini tezkiye ederse), o taktirde bunu sadece kendi nefsi için yapar. Ve dönüş (varış) Allah'adır (Nefs tezkiyesi ile ruh Allah'a döner, ulaşır).


FÂTIR Suresi 18
25 Ocak 2014 18:57
Hesin47
Cevap: ÂLİ İMRÂN Suresi 73

ANKEBÛT - 45: Utlu mâ ûhıye ileyke minel kitâbi ve ekımıs salât(salâte), innes salâte tenhâ anil fahşâi vel munker(munkeri), ve le zikrullâhi ekber(ekberu), vallâhu ya’lemu mâ tasneûn(tasneûne).
Kitaptan sana vahyedilen şeyi oku ve salâtı ikâme et (namazı kıl). Muhakkak ki salât (namaz), fuhuştan ve münkerden nehyeder (men eder). Ve Allah'ı zikretmek mutlaka en büyüktür. Ve Allah, yaptığınız şeyleri bilir.
25 Ocak 2014 18:57
Hesin47
Cevap: ÂLİ İMRÂN Suresi 73

HUCURÂT - 7: Va’lemû enne fîkum resûlallâh(resûlallâhi), lev yutîukum fî kesîrin minel emri le anittum ve lâkinnallâhe habbebe ileykumul îmâne ve zeyyenehu fî kulûbikum, ve kerrehe ileykumul kufre vel fusûka vel isyân(isyâne), ulâike humur râşidûn(râşidûne).
Ve aranızda Allah'ın Resûlü olduğunu biliniz. Eğer işlerin çoğunda size itaat etseydi, mutlaka sıkıntıya düşerdiniz. Fakat Allah, size îmânı sevdirdi ve onu kalplerinizde müzeyyen kıldı. Küfrü, fıskı ve isyanı size kerih gösterdi. İşte onlar, onlar irşad olanlardır.
25 Ocak 2014 18:56
Hesin47
Cevap: ÂLİ İMRÂN Suresi 73

Ve keyfe tekfurûne ve entum tutlâ aleykum âyâtullâhi ve fîkum resûluh(resûluhu), ve men ya’tesim billâhi fe kad hudiye ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).

Ve size, Allah'ın âyetleri okunurken ve aranızda O'nun (Allah'ın) Resûl'ü varken, siz nasıl inkâr edersiniz. Ve kim Allah'a sımsıkı tutunursa, artık o Sıratı Mustakim'e (Allah'a ulaştıran yola) hidayet olunmuştur.
Bu Konuda 10 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın.

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.