Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Edebiyat > Makale ve Köşe Yazıları > ZENGİNLAR DİKKAT ! BU AYET ÖZELLİKLE SİZE (Bakara-219 )

Konu Başlıkları: ZENGİNLAR DİKKAT ! BU AYET ÖZELLİKLE SİZE (Bakara-219 ) Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Aşağıdaki Kutuya Sorunun cevabını Yaz ( Bakara )
Başlık:
  
Mesajınız:
Trackback:
Kaynak olarak Ekle
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:

Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
14 Ocak 2012 21:35
talibetün
Cevap: ZENGİNLAR DİKKAT ! BU AYET ÖZELLİKLE SİZE (Bakara-219 )

Fakat bütün o altın ve gümüşü toplayıp Allah yolunda harcamayanlar var ya, (işte) onlara (sonraki hayat için) çok çetin azabı müjdele:
(Tevbe-34)


inşallah bizde malımızın zekatını verenlerden olalım
01 Kasım 2010 17:22
BEDİİ HAMİT
Alıntı:
Kuranda zekat için sabit bir oran belirtilmişmidir?


Belirtilmemiştir. Ancak işaretleri vardır.

İSRA 29: Eli sıkı olma, büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır ve çaresiz kalırsın.

İnfak yaparken veya zekat verirken büsbütün elimizdekinin hepsini vermeyeceğiz. Büsbütün de cimrilik yapıp hiç vermemezlik etmeyeceğiz. İkisi arasında bir yol izleyeceğiz ki, bunu açıklayan ayet

Bakara 219 olmaktadır.

Bakara 219:.................................."İHTİYAÇLARI NIZDAN ARTA KALANI VERİNİZ: Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki düşünesiniz.

Bu ayetin tefsirini umarım iyi yaptık sanırım.

27 Ekim 2010 22:21
V_u_s_l_a_t Kuranda zekat için sabit bir oran belirtilmişmidir?
27 Ekim 2010 10:57
BEDİİ HAMİT
Alıntı:
İslam dinine göre Allah’a, Ahiret gününe, Allah resulüne inanmış insanların mallarından, canlarından önce, yoksul miskin ve yetimleri doyurması onların hayati iaşelerini temin etmesi mecburidir. Çünkü İlahi nizama göre İnsanların emekleri vb yollar ile elde etmiş oldukları her şey Allah’a aittir ve İnsan yaşamı için emanet olarak verilmiştir.


Müslüman’ların ihtiyaçları dışında sahip oldukları mallar o insanların imtihanlarına vesile olarak verilen emanettir. İlahi nizamım emirleri doğrultusunda ‘’İnfak’’ etmek ile bu imtihan aşılabilir.


Ama ne yazık ki günümüz İslam aleminde büyük çoğunluk zekat ve fitre vermek ile Allah’ın malları üzerindeki hakkını ödediklerini zannetmektedirler. Yalnız İlahi emirler sahip olunan mallardan zekat miktarının verilmesinden sonra özellikle İhtiyaç fazlası olanın Akraba, Fakirler, Miskinler, Yolda kalmışlar, Yetimlere verilmesini emretmektedir. Zekât ve Fitre ile bitmemektedir.
26 Ekim 2010 23:10
Yitiksevda
Bu asra binlerce ‘’Ebu Zerr’’ lazım Muaviyeler her köşede Saltanat kurmuşlar...

Nehc-ül Belağa’da Resulullah’ın Şöyle Buyurduğu Rivayet edilmektedir:

‘’Kendi içindeki zayıfların, fakirleri güç sahibi zorbalarda olan haklarını, hiç bir tereddüt göstermeden alamayan bir toplum refaha, saadete erişemez.’’

İslam dinine göre Allah’a, Ahiret gününe, Allah resulüne inanmış insanların mallarından, canlarından önce, yoksul miskin ve yetimleri doyurması onların hayati iaşelerini temin etmesi mecburidir. Çünkü İlahi nizama göre İnsanların emekleri vb yollar ile elde etmiş oldukları her şey Allah’a aittir ve İnsan yaşamı için emanet olarak verilmiştir.

Müslüman’ların ihtiyaçları dışında sahip oldukları mallar o insanların imtihanlarına vesile olarak verilen emanettir. İlahi nizamım emirleri doğrultusunda ‘’İnfak’’ etmek ile bu imtihan aşılabilir.

Ama ne yazık ki günümüz İslam aleminde büyük çoğunluk zekat ve fitre vermek ile Allah’ın malları üzerindeki hakkını ödediklerini zannetmektedirler. Yalnız İlahi emirler sahip olunan mallardan zekat miktarının verilmesinden sonra özellikle İhtiyaç fazlası olanın Akraba, Fakirler, Miskinler, Yolda kalmışlar, Yetimlere verilmesini emretmektedir. Zekât ve Fitre ile bitmemektedir.

Allah Resulü Muhammed (s.a.a)’e sorulan bir soru ve verilen cevap.

‘’Zekat’tan başka fakirin malda hakkı varmıdır?’’ Sorusuna.

‘’Evet, Fakirin başka malda da hakkı vardır’’ cevabı vermiştir.

O zaman Bir Müslüman’ın malı zekât, fitre ile etrafındakilerin ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra bu verilen malda hakkı olanlara kendi ihtiyacından fazla kalanı verdikten sonra kalan kısmıdır. Allah’u Teâlâ bu görevi yerine getirebilenlere büyük mükâfatlar vaad etmektedir Allah’ın vaadi haktır ve zerre şüphe yoktur.

Allah’ın malından emanet olarak elde edilen kazanımları emrettiği biçimde harcamayıp cimrilik ederek servetlerine servet katmak Allah’ın gazabına uğrayacaklardır.

İslam denge eşitlik ve adalet dinidir. Cimriliği reddettiği ve savurganlık (israfıda) reddetmektedir.

Günümüz İslam aleminde özellikle Zekatımı veririm jipimede binerim diyen anlayış sahipleri Sözde cemaat liderleri Milyar dolarlık villalarda gümüşten eşyalar içerisinde süper yazlıklar ve havuzlarda Ferisi din adamlarının İsa (a.s) döneminde yapmış oldukları çirkeflikleri yaptıkları halde binleri kendi peşlerinde sürüklemektedirler. İsim vermeye gerek görmüyorum çünkü o ve üstadı ŞOVMENLİK ile meşgul oldukları için ‘’İnfak’’ kavramı akıllarına gelmiyor.

Kendi heva ve hevesleri uğrunda dini alet ederek devam etmektedirler. Sarıklı cüppeli takkeli hoca efendiler bir eli yağda bir eli balda kendi kisrai yaşamlarını devam ettirmekte ve bu yaşam biçimlerinin bozulmaması için hiç bir şeyi kullanmaktan geri durmamaktadırlar. Çörekleri kutsayanlar yok efendim peygamber soyundan geldikleri iddiası ile halkı uyuşturmalar, binlerce dönüm arazi üzerinde tahakkümler gibi sayılamayacak kadar mallar üzerinde keyif çatmakta ve bu işe Allah rızası için yaptıklarını iddia etmektedirler.

Ey Üstad Said’e Kurdi bir parça ekmek ile takvanın zirvesinde iken onun takipçileri olduğunu iddia edenler nerde ? Bizim cemaat anlayışı ile kendi tahakkümleri altında olanlara veriyoruz diyerek ayrımcılık yapmak ne kadar Üstad’ın misyonuna uygun.Üstad bugün başını kaldırsa acaba ne der bunuda o NurÇular düşünmelidir.

Şu an halihazırda ne terör ne türban İslam ümmetinin birinci sorunu değildir asıl sorun YOKSULLUKTUR. Müslümanlar kendi nefislerine köle olmuşçasına bir rahat yaşam peşinde sürüklenmektedirler...

İşte İmam Ali’nin yönetimi döneminde çözüm bekleyen onca sorun varken,o sorunların hiçbirisine,Sosyal adalet ,Fakir ve Mazlumların hakkının korunmasına verdiği değer kadar hiç bir konu üzerinde bu kadar durmamıştır ve Malik’e yazmış olduğu emirnamesinde Fakir ve Mazlumların hakkının korunması Sosyal adaletin sağlanmasını ısrarla beyan etmektedir.

Malik Bin Eşter’e göndermiş olduğu Emirnamesinin bir başka bölümünde şöyle buyurmaktadır:

‘’Allah için Allah için O ezilen alt tabaka var ya işte onların hakkı en çok onların hakkında Allah’tan kork/Onlar ki,ne bir sığınacak yerleri var,ne de başka bir şeyleri,Yokluktan çeşitli eziyet ve zorluklar içinde kıvranıyorlar.Onların içerisinde ihtiyaçlarını gizlemeyen olduğu gibi,onuruna yediremeyip,sırını kimseye açmayanlarda vardır.Bu sözü Ayeti kerime ile karşılaştıralım...

(Ve) Allah yoluna kendilerini tamamen adamış oldukları için yeryüzünde (rızık aramak niyetiyle) gezip dolaşamayan muhtaçlar(a yardım edin). (Onların durumunun) farkında olmayan, onları zengin zanneder, çünkü (istemekten) çekinirler; (ancak) sen onları (bazı) özelliklerinden tanıyabilirsin: insanlardan arsız bir şekilde istemekten kaçınırlar. Ve onlara ne iyilik yaparsanız, doğrusu Allah hepsini bilir.
(Bakara 273)


Müslümanların içinde geçim şartlarını sağlayamadıkları için,yanlış yollara düşenleri bu ümmet kollayıp desteklemedikçe vahdet tevhid vb kavramları dillerine dolamaları çokta önem arzeden bir mevzuu değildir..
26 Ekim 2010 15:59
BEDİİ HAMİT Şu ayette dikkat çekicidir.

ENFAL-41- Eğer Allah'a ve doğru ile eğrinin birbirinden ayrıldığı gün, yani iki ordunun Bedir'de karşılaştığı gün kulumuz Muhammed'e indirdiğimiz mesaja inanıyorsanız biliniz ki, ele geçirdiğiniz ganimet mallarının beşte biri Allah'a, Peygamber'e, Peygamber'in yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yarı yolda kalanlara aittir. Allah her şeye kadirdir

Burada ölçü bellidir. Beşte dörtü savaşanlara kalacak, beşte biri de Allaha ( Yani Allah kelimesinden kasıt, peygamber ve onun yakınları(Ailesi ) ve ayetteki diğer yoksulları kapsar)

Bu ayeti baz aldığımızda zekatın miktarı en az kırkta bir değil en az kırkta sekiz olmaktadır
Fakat bu ganimet ayetidir. Her ne kadar malın beşte dörtü savaşcılara kalıyorsa da eğer ihtiyaçtan fazlası var ise bu ihtiyaç fazlası da zekat emrine girer.

Sürekli artan gelir ve malımız varsa, bu mal veya gelirden en az kırkta bir vermemiz kuran ölçüsüne uyar mı ? Uymaz.

Şöyle düşünelim bir adamanın 40 koyunu olsun ve bunu zekat olarak bir tanesini versin. Birkaç yıl içinde koyunları 80 olsa, 2 koyunu zekat verecek. Daha sonraları bu devamlı artsa 160,320,640, 1000, 10000 koyunu olsa yine kırktta bir mi verecek ?

Peki geriye kalan İhtiyaçtan fazlası koyunlarını ne yapacak ? Turşusunu mu kuracak ?? veya şöyle düşünelim. Birimizin binlerce dönüm arazisi var. Fakat bunlardan büyük bir kısmını ekmiyor boş bekletiyor. O zaman kendi ihtiyacı üzerindeki malı tutuyor demektir.

Bakara 219 ayetine göre ihtiyaç fazlasını ihtiyacı olanlara dağıtmak zorundadır ki, bu en güzel toprak infakı ve toprak reformudur. Veya bu ihtiyaç fazlası topraklarını kendisi işleyebilir ve hasat ettiği ürünlerinin kendi ihtiyacını karşıladıktan sonra atra kalanları zekat vermesi rabbimizin emrettiği bakara 219 ayeti değil midir ?

Veya bir sanayici düşünelim, küçük bir atelyesi vardır, iyi kazanıyordur. Elde ettiği kazancın az bir kısmını vermek, ihtiyacından fazlasını vermek istemiyor ki,niyeti parasını biriktirmek atelyesini geliştirmek ve hatta bir fabrika açmaktır. Evet, bu niyetinden dolayı bir miktar parayı biriktirebilir ve fabrika sahibi de olabilir.

Neden öyledir ? Çünkü malını, kazancını israf etmeyip insanların istifadesine sunuyordur. Onlara iş kapısı, rızık kapısı açıyordur.

Fakat ! Fabrikadan elde ettiği kazancın da kendi ihtiyacı üzerinde ise bu miktarı zekat olarak vermesi bakara 219 ayetinin emri değil midir ?.

Veya bir esnaf veya bir sabit gelirli memur düşünelim. Maaşından ihtiyacından fazla para biriktirebilir mi ? Şöyle olması daha güzel değil midir !.

Temel, zaruri ve gereksinim duyulan ihtiyaçlardan

Memurun evi yoksa ev ihtiyacı olan ev parasını biriktirebilir, arabası yoksa arabası içinde para biriktirebilir hatta 2. evi yazlık olarak almak istiyorsa onu da ihtiyaç fazlası gelirinden biriktirip alabilir( Bir miktarını zekat ile infak etmesi şartı ile tabi), hatta çocukları varsa onların geleceğini düşünerek de onlara da yatırım yapabilir ve birkaç evi çocukları için alabilir ve onların sahibi de olabilir ya sonra ?

Gelecekteki hastalık veya tabii afetlere hazırlık amacıyla para biriktirebilir hatta sigortalayabilir de

Peki ya sonra ?

Artık dünyada ki tüm temel, zaruri ve gerekli ihtiyaçlarını elde ettikten sonra gelirinin arta kalanını zekat olarak vermeyecek midir ? Yoksa , ancak ihtiyaç fazlasının kırkta birini mi verecektir . Eğer, öyle veriyor veya verecekse ihtiyaç fazlası gereksiz mal , para birikmiş, biriktirmiş olmaz mı ?

Bu biriken malın veya servetin kime faydası olacaktır ? Malın, mülkün ve tüm servetlerin gerçek sahibi ALLAH değil midir ? İşte bu bir imtihan Allahın mal ile servet ile insanı imtihan etmesi.

Bu ihtiyaç fazlası biriken mal ve toplanan paralar ne olacak ? Allah yolunda harcanmayacak mıydı ?

Eğer, harcanmayacak ise İşte tehdid ayeti kurtarın kendinizi bakalım

TEVBE-34-Altın ve gümüşü biriktirip de bunları Allah yolunda harcamayanları acıklı bir azapla müjdele!

TEVBE-35- O gün biriktirdikleri altın ve gümüşler cehennem ateşinde kızdırılır ve onlarla alınları, yan tarafları ve sırtları dağlanır; kendilerine "Bunlar biriktirdiğiniz altın ve gümüşlerdir şimdi biriktirdiklerinizin azabını tadın bakalım" denir

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
BEDİİ HAMİT
26 Ekim 2010 14:48
BEDİİ HAMİT ZEKAT ARINDIRIR ( insanı günahlardan temizler )

İslam dini maddi ve manevi olmak üzere 3 temel esas üzerine kurulmuştur.
Bunlardan biri namaz diğeri ise zekat bir diğeri ise oruçtur. Namaz insanı her türlü kötülüklerden, günahlardan korur. Bir zırh gibidir. Bu görüşü açıklayan en önemli süre ve ayet ANKEBUT-45. ayetidir. Oruç ile de nefs ıslah edilir.

Zekat ise nefsi günahlardan temizler. İşte bakın ayet

TEVBE-103- Mallarının bir bölümünü sadaka olarak al ve bu yolla onları temizle, günahlardan arındır. Onlara dua et, çünkü senin duan onlara gönül huzuru sağlar. Allah her şeyi işitir ve bilir

ZekAt belirli miktar olarak Hicretin ikinci yılında farz kılınmıştır. Farz oluşu, kitap, Sünnet ve icmA ile sAbittir. Kur’an-ı Kerüm’de “ZekAtı veriniz” (el-Bakara, 2/43); “Onların mallarında dilencinin ve yoksulun bir payı vardır” (el-MeAric, 25) buyurulur. Bu konuda pek çok hadis olduğu gibi, ümmet zekAtın farz oluşunda görüş birliği içindedir. Bir kimsenin zekAtla yükümlü olması için, müslüman, akıllı, ergin olması borcundan ve temel ihtiyaçlarından başka, alışverişle veya doğurmakla artmaya müsait, nisap miktarı yıllanmış mala sahip bulunması gerekir.

Allahımız ,Kuran Kerim ayetlerinde zekata o kadar önem vermiş ki, hemen hemen her namaz ayetinin peşinden zekatı emretmiştir.
Kur’an-ı Kerim’in 28 yerinde namaz kılmakla zekât vermek beraber zikredilmiş.

Bu ikisinden olmazsa olmaz şartı vardır. Bunlardan biri eksik ise mümin kemale eremez. Tek kanatlı kuş veya tek bacaklı insan gibi kurtuluş hedefine ilerleyemez.

ZEKAT NE KADAR VERİLECEK ?

Zekat bir infaktır. Yani Allah yolunda harcananlardır. Kuranı kerimde infak ayetinde ne kadar verileceği net ve açık yazılmıştır. Bakınız

Bakara-219/............ Sana Allah yolunda ne vereceklerini sorarlar. De ki; "İHTİYAÇLARINIZDAN ARTA KALANI VERİNİZ: Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki düşünesiniz.

Evet, Allah bize ayetlerini nasıl açıklıyor ise o şekilde düşünmemizi istiyor ve bir sapmaya uğramamızı kesinlikle istemiyor.

İşte ayet, hiçbir yoruma açık olmayacak şekilde açık ve net

Eğer, biz zekatı allah yolunda veriyorsak, ihtiyaçlarımızdan arta kalanı vermemizin şartı ve farzı var.

Ancak bu şart sermayemizin tümünü verip, karın tokluğuna yaşayacağız anlamında değildir. veya hiç para biriktirmeyeceğiz anlamında da değildir.

Günümüz şartlarına göre insanın temel , zaruri ve gerekli ihtiyaçları her an değişme halindedir.

Daha geniş açıklayacağım.
26 Ekim 2010 14:23
BEDİİ HAMİT İŞTE BİR TEHDİD AYETİ DAHA
TEVBE-34- Ey müminler, birçok hahamlar ve rahipler insanların mallarını eğri yöntemlerle yerler ve halkı Allah'ın yolundan alıkoyarlar. Altın ve gümüşü biriktirip de bunları Allah yolunda harcamayanları acıklı bir azapla müjdele!

TEVBE-35- O gün biriktirdikleri altın ve gümüşler cehennem ateşinde kızdırılır ve onlarla alınları, yan tarafları ve sırtları dağlanır; kendilerine "Bunlar biriktirdiğiniz altın ve gümüşlerdir şimdi biriktirdiklerinizin azabını tadın bakalım" denir.

Evet, bunlara ek olarak da biriktirilen ve allah yolunda harcanmayan dolarlar ve her türlü döviz , borsa, hisse senetleri de .........

Son pişmanlık fayda vermez
Son pişmanlık fayda vermezHerhangi birinize ölüm gelip de; Rabb'im! Beni yakın bir süreye kadar geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam! demesinden önce size verdiğimiz rızıktan harcayın." Munafıkun; 63/10

İNFAK EDENLERİN ÖZELLİKLERİ ve ELDE EDECEKLERİ KAZANÇLAR

Onlar, ne ticaret ne de alış-verişin kendilerini Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamadığı insanlardır. Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar." Nur;24/37

Onlar namazlarını dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiğimizden (Allah yolunda) harcayan kimselerdir." Enfal; 8/3

"Onlar öyle kimseler ki Allah anıldığı zaman kalpleri titrer, başlarına gelene sabrederler, namaz kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden (Allah için) harcarlar." Hacc ;22/35

"Korkuyla ve umutla Rablerine yalvarmak üzere (ibadet ettikleri için) vücutları yataktan uzak kalır ve kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcarlar." Secde ;32/16

"Allah'ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah için) gizli ve açık sarf edenler asla zarara uğramayacak bir kazanç umabilirler." Fatır ;35/29

" Ey iman edenler! Kendisinde artık alış-veriş, dostluk ve kayırma bulunmayan gün (kıyamet) gelmeden önce, size verdiğimiz rızıktan infak edin. Gerçekleri inkâr edenler elbette zalimlerdir." Bakara; 2/254

Peki infak kimlere olacak?

Sana, neyi infak edip vereceklerini soruyorlar. De ki: “İnfak ettiğiniz mal ve nimet; ana-baba, yakınlar, yetimler, yoksul ve çaresizlerle yolda kalan için olmalıdır. Hayır olarak yaptığınızı Allah en iyi biçimde bilmektedir.” Bakara Suresi Ayet 215

Eğer borçlu zorluk içinde ise eli genişleyinceye kadar beklenir. Borcunu sadaka olarak ona bağışlamanız sizin için daha hayırlıdır; eğer bilirseniz. Bakara Suresi Ayet 280

İnfak edilenler, Allah yolunda kapanıp kalmış, yeryüzünde dolaşamaz olmuş yoksullar içindir. İffet ve onurları yüzünden, cahiller bunları, zengin kişiler sanır. Sen onları yüzlerinden tanırsın. Yüzsüzlük ve yırtıklık ederek insanlardan bir şey istemezler. Nimet ve imkândan infak ettiğiniz her şeyi, Allah çok iyi bilmektedir. Bakara Suresi Ayet 273

Sadakalar/zekât malları Allah’tan bir farz olarak sadece şunlar içindir: Fakirler, düşkünler, sadakalarla ilgilenmeye memur edilenler, kalpleri yakınlaştırılıp ısındırılacak olanlar, özgürlüğünü yitirmiş olanlar, borçlular, Allah yolundakiler, yolda kalmış kişi. Allah Âlim’dir, Hakîm’dir. Tevbe Suresi Ayet 60

Şu bir gerçek: sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, bir de Allah’a güzelce borç verenler için karşılıklar kat kat yapılır. Onlar için, onur verici bir ödül de vardır. Hadid Suresi Ayet 18

FaİZ malı azaltır zekat ise artırır mı ?
Şüphesiz FAİZ malı azaltır ZEKAT ise artır.İŞTE AYETİ

İnsanların malları içinde artsın diye riba olarak verdiğiniz, Allah katında artmaz. Allah’ın yüzünü isteyerek verdiğiniz zekâta gelince, işte onu verenler kat kat artıranların ta kendileridir. Rum Suresi Ayet 39
26 Ekim 2010 13:56
Yitiksevda Tabiki değerli abim inşaAllah dediğiniz gibi akşam açıklamasını yapmaya çalışacağım...
26 Ekim 2010 13:55
BEDİİ HAMİT
Alıntı:
Fakat bütün o altın ve gümüşü toplayıp Allah yolunda harcamayanlar var ya, (işte) onlara (sonraki hayat için) çok çetin azabı müjdele:
(Tevbe-34)
Değerli Yitiksevda kardeşim,Tevbe 34 ayetini Bakara 219 ayetiyle bağlantılı açıklayabilirsiniz.

Bakara-219/ ................ Sana Allah yolunda ne vereceklerini sorarlar. De ki; "ihtiyaçlarınızdan artakalanını verin': Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki düşünesiniz.

İhtiyaçtan arda kalanı vermek tüm sermayeyi altınları gümüşleri vermek ve karın tokluğuna yaşamak mıdır ?

Bu Konuda 10 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın.

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.