www.medineweb.net, yükleniyor... 'den beri Kesintisiz Yayında....

Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > İslami Kavramlar > Ölüm

Konu Başlıkları: Ölüm Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Aşağıdaki Kutuya Sorunun cevabını Yaz ( oruç )
Başlık:
  
Mesajınız:
Trackback:
Kaynak olarak Ekle
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:

Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
15Haziran 2011 11:55
su damlası
Cevap: Ölüm

Ömür dedik hep devam dedik hayata&Ama bir sonu olcağını yerleştiremedik aslımıza&.Yalancı rüyalarda gezdik hep&mutluluğu toprak üstünde aradık sadece&oysa ne toprak altında yatan inciler var mutluluğun incileri&düşünemedik bunları yada hissedemedik&

***

Hayat bir andan ibaretti sadece&bir sondan ibaretti&Hepimiz Bİr yaprak misaliydik&dalından düşen yaprak misali&&ÖLÜM SONBAHAR,HAYAT AĞAÇ VE BİZDE yaprakmisali&.

***

Anlattık yine sevginin adını&hayır hayır anlatamadık&yine başaramadık..yine sunamadık sevdayı gönüllere&umutsuz bakışlarmı sindi güllere&Hadi yüreğim ne olur son bir umut kalk ne olur son bir umut..Dertler yığın yığın olsada..Ömür yolun kararsada&Kalk yüreğim son bir bakışla ayağa hadi dön semaya..seslen umuda


VE KALK YİNE HADİ YİNE YENİDEN SEVGİNLE VE YÜREKLİCE ACILARA GÜLÜMSE&..
22 Nisan 2011 00:34
eşrefoğlu
Cevap: Ölüm

''Ölmek'' insan nefsine biraz saçma geliyor..Şu hale bak yok olmak için önce var oluyoruz..

.Yani ölmek için doğuyoruzda denilebilir...Doğduğumuz ilk andan itibaren ölüm ensemizde ...Üstadın dediği gibi ''Bir hayata çattık ki hayata kurmuş pusu''

Fakat ölüm bir gerçek...

Aslında üzerinde tutunmaya çalıştığımız ve mutlu olmak için gayret sarfettiğimiz asıl

dünyanın bu dünya olmadığını ölüm ile daha iyi anlıyoruz..

Zaten yaşama sevinci dediğimiz olay ''Ölümün pençesinde nefes almaktan ibaret değilmidir?''

Yüce İslamın tesbiti harika;

''Bu dünya, cennet ile cehenem arasındaki bir geçit yeri''....Ve ''İnsan imtihanda''
21 Nisan 2011 21:49
su damlası
Cevap: Ölüm

Üç şey ölümün ardından kabre gider: Ailesi, malı ve ameli. Bunlardan ikisi döner, birisi kalır. Dönenler: ailesi ve malı, kalan da: amelidir. ( Hadis-i Şerif )
02 Nisan 2011 18:59
Esma_Nur
Cevap: Ölüm

Ey nefsim ölüm var ölüm

mal sahibi mülk sahibi hani bunun ilk sahibi,
malda yalan mülk te var biraz da sen o yalan
mal, mülk, para tutkusu, nefsine gelse de hoş, unutma ki; ey insan ! Tabutların içi boş...
04 Ağustos 2008 15:04
NUR
Ölüm

ÖLENİN ELBİSESİ
Ölen bir kimsenin elbise ve diğer şahsi eşyasını vasiyeti olmaksızın fakirlere vermek caiz midir?
Vârislerinin rızası olursa câizdir. Rızalarının olmadığı biliniyorsa, ya da olmama ihtimalı varsa, câiz değildir. Ancak ölenin bu konuda vasiyyeti varsa ve elbisesinin değeri; bıraktığı malın üçte birini aşmıyorsa, varislerin rızasına bakılmaz ve vasiyyeti yerine getirilir.
[HR]
ÖLMÜŞ OLAN KİMSEYİ ÖPMEK CAİZ MİDİR?

Ölmüş olan kimseyi öpmekte beis yoktur. Zira Hz. Peygamber /sav( ruhunu Mevlasına teslim etmiş olan Osman bin Maz'un'u öptü.
Hz. Ebu Bekir es-Sıddık (ra) Refik-i A'laya intikal eden Hz. Peygamberi iki gözleri arasından öpüp: "Ey Peygamber, ey seçkin insan!” diyerek hasretini giderdi.
[HR]
ÖLÜ GECELERİ

Günümüzde ölenin ardından okutulan "Kırk Hatmi" denen birşey var. Bunun aslı nedir?
Islâmda ölünün kırkıncı ya da elli ikinci gecesi diye bir şey yoktur. Bu tür inanışlar, müslümanların arasına başka bâtıl dinlerden girmiş olmalıdır: Kur'ân-ı Kerim okunup sevabı ölüye gönderilebilir; bunun bir zamanı ve mekânı yoktur.
[HR]
ÖLÜLER HAYATTA OLANLARIN HALLERİNİ BİLİRLER Mİ?

Ölüler hayatta olan kimselerin yaptıklarını bilirler. Şayet iyi amel işlerse sevinirler, kötü amel işlerse üzülürler. Peygamber (sav) bir hadiste şöyle buyuruyor: "Amelleriniz, ölmüş akraba ve aşiretinize gösterilir. Ameliniz iyi olursa sevinirler, iyi olmazsa "Allah'ım onları hidayete erdirmeden ruhlarını alma” diyerek dua ederler".
[HR]
ÖLÜLER ZİYARETLERİNE GELENLERİ TANIRLAR MI?

Ölüler ziyaretlerine gelenleri tanırlar. Bu hususta günler arasında fark yoktur. İbni Ebi ed-Dünya'nın rivayet ettiği bir hadiste, Peygamber (sav) şöyle buyuruyor: "Herhangi bir kimse mü'min kardeşinin ziyaretine gider ve kabri yanında oturursa mutlaka ondan hoşlanır ve selamını alır”.
[HR]
ÖLÜM DÖŞEĞİNDE BULUNAN KİMSENİN YANINDA YASİN-İ ŞERİF OKUNUR. BUNUN ASLI VAR MIDIR?

Ölüm döşeğinde bulunan kimsenin yanında Yasin-i Şerif okumak sünnettir. Peygamber (sav): "Ölülerinize Yasin okuyunuz” buyurmuştur. (Ebu Davud ve İbn Hibban rivayet etmişlerdir). İbn Hibban: Ölülerinize Yasin okuyunuz!” demekten maksat ölüm döşeğinde bulunan yani ölmek üzere olan kimseye Yasin-i Şerif okuyunuz demektir, der. Yalnız İbn er-Rif'a hadisi te'vil etmeden olduğu gibi kabul ediyor: "Yani ölmüş olan kimseler için Yasin-i Şerif okuyunuz”.
Peygamber (sav) bir hadis-i şerifinde şöyle buyuruyor: "Ölüm döşeğinde bulunan kimsenin yanında Yasin okunsa mutlaka Allah Teala ölümünü kolaylaştırır”.
[HR]
ÖLÜM HALİNDE AVRET

Kocasının ölmesi halinde, ölümünün ardından, karısının "bâin talak"la boşanmış olmasını gerektiren bir durum bulunmamışsa, erkek yıkayıcı bulunmaması durumunda karı kocasını yıkayabilir; ama aynı durumda, koca karısını yıkayamaz. (Fetâvâ-yi Hindiyye, I/I25.)
[B]
ÖLÜM HASTASININ HİBEDE BULUNMA YETKİSİ.

Ölümle sonuçlanan ağır bir hastalığa yakalanan kimsenin kavlî tasarrufları bazı kayıt ve şartlarla geçerli olur. Bu yüzden onlar kısmen kısıtlı sayılırlar. Ezcümle; hasta iken yaptıkları vakıf, borç ikrarı ve hibe gibi yükümlülük doğuran tasarrufları, ancak mallarının I/3 ünden geçerli olur. Fazlası, vasiyette olduğu gibi tenkise tabi tutulur (es-Serahsî, XIII,101 vd.; Ali Haydar, a.g.e, II, 736, 740; Mecelle, mad., 1595).
30 Aralık 2007 21:07
Seleme
Cvp: Ölüm


İşte dünya, bittiği yerde kabristan
Asıl hayatsa şimdi başlıyor
Kabul etsen de mahşeri var bu işin
Etmesen de musallada görünür
Ne malından ne de evladü iyalinden fayda yok
Ne işler işlediysen sonuçta sana kalan



Ey ölümün arka bahçesi! ey mahşerin ince çizgisi!
Sana sevdalanmaktan başka var mı çaresi?



30 Aralık 2007 20:24
Emekdar Üye
Cvp: Ölüm


Ölüm ile ilgili sözler

[*]Ariflerin ölümüne üzülmeyin o gafillerin gözünden kaybolmak içindir. Süleyman Hilmi Tunahan
[*]Ayakta ölmek, dizüstü yaşamaktan iyidir. Tactius [*]İnsanlar uykudadır, öldükleri vakit uyanırlar. Hadis-i Şerif [*]Kabre yılanlar dışardan gelir sanmayınız. Sizin kötü amelleriniz kabirde sizin için engerek yılanıdır. Abbadi [*]Ölenin kıyameti kopmuştur. Hadis-i Şerif [*]Ölümü istemek güzel değildir. Ölüme hazırlıklı olmak güzeldir. Mehmet Feyiz Efendi [*]Ölümün bizi nerede beklediği belli değil, iyisi mi biz onu her yerde bekleyelim. Montaigne [*]Ölüm, bazen ceza, bazen bir armağan, çoğu zaman da bir lütuftur. Seneca [*]Ölülere kötü söylemeyin. Zira bu sebeple hayattaki yakınlarını incitmiş olursunuz. Hadis-i Şerif [*]Ölüm eski bir şeydir, amma her insana yeni görünür. Turgenyev [*]Sana nasihat edici olarak ölüm yeter. Hadis-i Şerif [*]Üç şey ölümün ardından kabre gider: Ailesi, malı ve ameli. Bunlardan ikisi döner, birisi kalır. Dönenler: ailesi ve malı, kalan da: amelidir. Hadis-i Şerif [*]Meyve veren ağaca kuru denilmediği gib, eseri devam eden zevâta da ölü denmez. Süleyman Hilmi Tunahan
30 Aralık 2007 20:21
Emekdar Üye
Cvp: Ölüm

Dünya kalsa Muhammed’e kalırdı

Can satılsa onu Karun alırdı

Derman bulsa buna Lokman bulurdu

Bu ölümdür buna derman bulunmaz”
demiş Derviş Hacı.
Yaşa bakmıyor, başa bakmıyor. İzbelerde de buluyor, saraylarda da buluyor. Dünyanın en kaliteli doktorlarının elinden alıp gidiyor.

Ölmemeye çaremiz yok. Öyle ise gelecek günlere hazırlık yaptığımız gibi ölüme de hazırlık yapalım.

Hepimiz için “Er kişi niyetine” veya “Hatun kişi niyetine” diye namaz kılınacak.

Er olmaya veya hatunluğumuzu korumaya dikkat edelim.

Yaktığımız harmanlar, kırdığımız fidanlar, söndürdüğümüz ocaklar, aldığımız gencecik canlar kabirde azabımız olacak.

Ömür, bir göz açıp kapayıncaya kadarmış. Onun için “Gözünü aç” demişler. Gözümüzü açalım ama “Açıkgöz” olmayalım.

Kabre girince ölü toprağını atacaklar üzerimize. Bu dünyada üzerimize ölü toprağı attırmayalım. Silkinelim. Yaşamanın farkına varalım.

Ölüm rüzgârları, hayat kandilimizin yağını hem yakıyor, hem tüketiyor. Milletvekilliği, Bakanlık, Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı, altından ağaç, gümüşten yaprakla doymayan gözler, bir avuç toprakla doyacak bir gün.

Rabbimiz “Her can ölümü tadacaktır” (Al-i imran 185) buyururken: “Her ümmetin bir eceli vardır. Onların eceli geldiğinde bir an gecikmez, bir an öne de geçemez” buyurmuş (A’ raf 34, Yunus 49)İster dağda, ister ovada, ister denizde ister yıldızlarda öl, fark etmez. Her nerede ölürsen öl, ama imanlı ölmeye bak.

Ebu Cehil, Kâbe’nin yanı başında ateşler içinde yatıyor.

İster baharda çiçekler arasında öl, ister kışta karlar altında öl. İbrahim aleyhisselam ateş içinde baharı gördü, Firavun, denizin içinde yanıp kavruldu.

Hayatımıza pusu kuran ölümün nerede, ne zaman geleceği belli değil.

Onun için hazırlıklı olmalıyız.

Midemizde haram lokma varken ölüm gelirse o lokma bizim ateşimiz olur.

Yüreğimizde inkar, küfür, şirk gibi pislikler varken ölüm gelirse, sonu gelmez senelerde yanmamıza katık olur o bizim kendi ürettiğimiz pisliğimiz.

Can ve teni, kalp ve kalıbı inkar ve haram pisliklerinden arınmış insanlar şu ölümlü dünyada ölüme meydan okurlar, ecel terleri dökerken bile dillerinden şehadet dökülür.

Ölür müsün öldürür müsün? Sorusuna “Haksız yere öldürmektense öldürülmeyi tercih edenlerdir yaşam savaşı verenler. Onlar bu yolda “Ölmek var dönmek yok” derler ve yürürler.

Rabbin rızasına kilitlenmiş Hatim el-Asamm ölüme hazırlığı anlatırken şunu söylemiştir: “Namaza durduğum zaman Kabe’yi önümde, ölüm meleğini arkamda, cenneti sağımda, cehennemi solumda hissederim. Bunun son namazım olduğunu düşünerek korku ve ümit içinde tekbir getiririm. Kıraati tertil ile (tane tane) okur, rükû ve secdeyi huşu ile yaparım. Ancak yine de, kıldığım namazın kabul şartlarını hâiz olduğunu söyleyemem.” (Gazali, İhya Huşuun fazileti)

Cumhurbaşkanlığı koltuğu ile tabutun ağacının aynı olduğunu bilenler, dünyayı ahiretin tarlası olarak görüp ona göre ekip biçenler, dünya zindanından ahiret aydınlığına bu dünyadan iman ışığı götürenler için ölüm, dünya rahminden ahirete bir doğuştur.

Dinini yıkarak dünyasını yapanlar için ise ahiret müebbet hapistir.

Yatacak yeri olmayanlar korksun ölümden.

Ardımızdan:

“Ne kendi eyledi rahat ne verdi halka huzûr

Çekildi gitti cihandan, dayansın ehl-i kubûr,”

dedirtmeyelim.

Ölünce gerçeği görenlerden olmayalım.

Rabbimiz onların halini haber verirken:

“Onlardan birine ölüm geldiğinde “Rabbim, beni (dünyaya) geri döndür” der

“Belki ben terk ettiğim (dünya) de salih ameller işlerim. “Hayır. Bu onun söylediği bir sözdür. Dirilecekleri güne kadar önlerinde bir perde vardır.” Diyor. (Mü’minun süresi 99-100)
Son pişmanlık fayda vermez.


Mahmut Topbaş
30 Aralık 2007 20:21
Emekdar Üye
Cvp: Ölüm


ÖLÜM

Bütün canlılar hayata ölmek için gelmez mi zaten. Gece uyumamız bir ölüm sabah uyanmamız bir diriliş değil mi? Sonbaharda sararıp solan her yaprak ölüm döşeğinde yatan hasta, baharda yeşeren, filizlenen her bitki dünyaya gözlerini açan bir çocuktur. Ve toprağa bir tohum düşer(insan cenazesi)bir müddet toprakta bekler(kıyamete kadar). Adeta baharı bekliyordur. O an bir haşir müjdesi iner yeryüzüne, bulut ile yağmur ulaşır imdada. O şuursuz, bilinçsiz tohum(ölü), yeniden doğmuş gibi açar gözlerini hayata. Sanki baharın geldiğini müjdeler kuşlara, arılara. Bunda: İbretle bakmasını bilenler için bir ibret yok mu? Ölüm yok oluştur diyenlere sesleniyorum: Gördünüz mü yüce yaratıcı ölüleri nasıl diriltiyor. Bunca mahlûkatı dirilten Allah canlıların en üstünü olan insanı diriltmesin mi?

Kendi nefsime hitaben yazdığım şiiri siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum.

Dünyaya neden gelir insan

Sadece yemek içmekten ibaretsen

Dört ayaklılar senden daha insan.


Yazar : Mustafa Yünlü


29 Aralık 2007 16:05
KalbinNûru
Cvp: Ölüm

Ölüm yalan dünyanın sonu âhiret âleminin başlangıcı Mahşer yerine kadar konaklama yeri.

Son nefesimiz nasıl olacak. Azrâil -aleyhisselâm-'ı nasıl karşılayacağız? O bize nasıl gözükecek?

İnsan kabre girince üzerine toprak örtülüp kapatılınca ve herkes dağılınca Telkin duâsı okunup imam efendi de gidince yalnız başına kalıyorsun işte...

Gece lambayı söndürüp yatağa yattığınızda oda karanlık ve sağ tarafınıza dönüp yatıyorsunuz. aklınıza ölüm ve kabir geliyor mu?

acaba kabrim bu kadar geniş olacak mı? acaba kabirde bu kadar rahat edebilecek miyim? ve kalkma imkânınız var ya kabirde dönme imkânınız dahî yok...

ve böceklerin kurtların yılanların akreplerin vücûdunuzun üstünde gezip sizi yediğinizi düşünüyor musunuz?

yattığımda aklıma gelir benim... :((

Allâh Teâlâ Son nefeste hepimize îmân-ı Kâmil nasîb eylesin. Son sözümüzün Kelime-i Tevhîd olmasını biz kullarına ihsân eylesin.

Allâh Teâlâ hepimizin Kabrini Cennet Bahçesi eylesin. Âmîn Yâ Rabb'el Âlemîn.
Bu Konuda 10 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın.

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.