02 Mart 2011 22:46 | |
Esma_Nur | Cevap: SEVDAYI FERHATTAN ÖĞRENDİK ! h.g niz cerrahbey kardeşim kaliteli paylaşımlarınızı bekliyoruz inş ![]() |
02 Mart 2011 22:20 | |
cerrahbey | Cevap: SEVDAYI FERHATTAN ÖĞRENDİK ! çok güzel şiirmiş teşekkürler kardeş... |
20 Aralık 2009 20:42 | |
Emekdar Üye | RE: SEVDAYI FERHATTAN ÖĞRENDİK ! teşekkürler, şiir kime ait onuda yazarsanız seviniriz.. |
20 Aralık 2009 14:21 | |
Akyürek | SEVDAYI FERHATTAN ÖĞRENDİK ! En az İstanbul kadar bölünmüş yüreğim yediye, yedi parçanın yedisinde de hüzzam-ı seniyye.. Hayata siyah desem tek kelime ile ve beyaz da yedek olarak kalsa cebimde.. Bilmukabele.. Aşk’a yalan desem iki hece de ve onun yalancısıyım desem teselli maskesinin gölgesinde.. Amenna... Tarihi geçmiş vaadler gördüm alacaklı yüreklerin tozlu hücrelerine dizilmiş, beklemek..(?) Nafile... Yine yuva yaptı nihavetinde bir nakarat dilime; / Boşa ah etme a bülbül, ne aşık kaldı, ne de gül. Göç etmiş eski sevdalar. Şimdi mevsim en son eylül / Ey gönül, el-veda diyenden ümidini kes, akıbeti silinen bir hayale benzedi sevdakeş ! Aşk, Lale devrinden kalma sandıklarda sararırken sevda kefenlenmiş yüreği kınalı gelinlerin duvaklarında. Sevgi, son hamle, can havli sadakati körüklerken vefa çoktan boynu bükük girmişti toprağa, dolayısıyla; gökten hiç elma düşmedi bahtımıza. Bivefa iskelesine demirlenen umutlar nihayetinde biçare kalınca azılı fırtınalara çakma maketlerden kurulan şehirlerin pamuk ipliği köprülerinden Sırat-ı müstakim ürkekliğinde geçerken şimali griye dönmüş güvercinlerin kanadında buluyor cesareti, Bezm-i muhabbette yorulan gönüller. Haydi yiğitler, Aşk meydanında d/övünme vaktidir.. Oysa; Sırtında cepheye mermi, bahtına kara, alnında oyalı yemeni soluk soluğa kalmış hayata susamış dudakların yamacı vuslata dönük, iman dolu göğüslerinden dirhem dirhem ak süt ile beslenmiştik biz hayata. Helal-i hoş olsun içilen ak sütler burunlardan fitil fitil gelsede ömürler biz Anadolu evlatlarıyız, aslolana pehlivanız Sevdayi Ferhattan öğrendik, gelmez yere sırtımız ! Yürek yasının hıçkırığına boğuldu yine gözler akan her yaş aynası oluyor acının. Kirpikler birer ok misali batıyor içten içe Kıyamet kopmuş zaten yüreklerde ahir zaman beklemek artık beyhude. Gecemin sonunda sonuncu nakarata b/ağladı dilim; "şamdanları dolanınca eski zaman sevdalarının başlar ay doğarken saltanatı sultan-ı yegahın" ergüder bestesine bağlandı zihnim, çöz(ül)ebilene Aşk olsun! |
![]() |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|