Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.PEYGAMBERLER-ASHAB-I KİRAM-ALİMLER.::. > Peygamberler-Ashab-ı Kiram-Alimler > Hadis-i Şerif > HADİSLERLE İSLAMDA HOŞGÖRÜ VE KOLAYLIK

Konu Başlıkları: HADİSLERLE İSLAMDA HOŞGÖRÜ VE KOLAYLIK Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Aşağıdaki Kutuya Sorunun cevabını Yaz ( Bakara )
Başlık:
  
Mesajınız:
Trackback:
Kaynak olarak Ekle
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:

Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
05 Aralık 2022 17:04
Hâdimul İslam Allah Resulü’nden Hoşgörü Örnekleri

O'nun hayatı, savaş ortamları dahil, sayılamayacak kadar hoşgörü ve affın örnekleriyle doludur.

Bazılarını hatırlayalım:

Akrabalarını İslam’a davet için gittiği Taif’de taş yağmuruna tutulmuş, ayakları kanlar içinde kalmıştı. Cebrail’in; “Allah’ın selamı var; istersen şu tepeleri Taif halkının üzerine yıkacak ve onları helak edecek...” demesine karşılık, asla böyle bir
şey istemediğini belirterek ellerini açmış ve şu duayı yapmıştı: “Allah’ım (şu) kavmimi (topluluğu) hidayete ulaştır; çünkü onlar (Seni ve Beni) bilmiyorlar!”
Çünkü O, kan dökmek ve insanları yok etmek için değil, dalaletten hidayete çıkararak gerçek varlığa kavuşturmak için gönderilmişti. Bu tavır ve dua, tam da O’nun bu vasfına yakışmaktaydı.

Nitekim, Taif halkı yıllar sonra İslam’la şereflenmişlerdi.
Mekke’nin, kan dökülmeden fethedilmesinin ardından Allah Resulü, bir zamanlar Müslümanlara yapmadıkları hakaret, zulüm ve işkence bırakmayanlara karşı umumi af ilan etmişti. Muktedir olduğu halde intikam almamıştı.

Bedir esirlerine yaptığı muamele ne kadar anlamlıydı!..Onlara bir misafir gibi davranmanın yanında; okuma-yazma bilen her esiri, on müslümana okuma-yazma öğretme karşılığında; zengin olanları fidye vermek şartıyla, hiçbir özelliği olmayanları da birşey beklemeden serbest bırakmıştı. Bu nasıl bir hoşgörüydü; düşmanını yok etmek yerine, meziyetlerinden istifade etmeyi tercih ediyordu!

Necran’dan gelen hıristiyan bir grubun, Mescid-i Nebevi’nin bir köşesinde kendi inançlarınca ibadet etmelerine müsaade buyurmuşlardı. İnanç ve ibadet özgürlüğünün, müsamahanın bundan daha güzel pratik örneği nasıl olabilirdi?!

Allah Resulü’nün hoşgörüsü ibretlerle doluydu. Ve O, hoşgörüyü insanları kazanmak ve eğitmek için vazgeçilmez bir vasıta olarak yaşıyordu. Ashabına hep;
يَسِّرُوا وَلا تُعَسِّرُوا وَبَشِّرُوا وَلا تُنَفِّرُوا
Kolaylaştırın, zorlaştırmayın; müjdeleyin, nefret ettirmeyin”[6] düsturunu öğütlüyordu. Kendileri de daima bu prensip üzere hareket ediyordu.

Bedevini biri mescidin bir köşesine küçük abdest bozmaya başlar. Olaya şahid olan ashabdan bazıları, adama bağırırlar ve üzerine yürürler. Rahmet Peygamberi, onlara mani olur ve; “Bırakın (işini görsün)... Sonra bevlinin üzerine bir kova su dökün; zira siz güçlük değil, kolaylık göstermek üzere gönderildiniz" buyururlar. Sonra bedeviyi yanına çağırarak ona şöyle nasihatte bulunur: “Bu mescidler ne bevil, ne de başka pislik içindir; buralar, Allah’ı anmak, namaz kılmak ve Kur’an okumak için yapılmıştır.

Kendini İncitene de hoşgörülüydü
Rahmeten li’l-Âlemin, Mescid-i Nebevi’den çıkarken bir bedevi eteğini çekti ve; Develerimi buğdayla yükle! Çünkü sendeki mal ne senin ne de babanın malıdır! dedi. Bu ani ve kuvvetli çekme neticesinde Allah Resulü’nün ridasının yakası, mübarek boynunu kızartmıştı. Peygamber Efendimiz bu harekete üzülmüştü. Bedeviye; “Önce, beni incittiğinden dolayı özür beyan et; sonra da ben senin istediğine bakarım” buyurdular. Bedevi özür dilemeyi gururuna yakıştıramadı ve; Özür beyan etmiyeceğim, dedi ve bu sözleri birkaç defa tekrarladı.

Rahmet Peygamberi, ona ahlak ve edeb dersi vermek istiyordu; ama o hiç oralı olmuyordu. Yüce Peygamber, bedevinin sözüne hiç ehemmiyet vermedi ve ashabından birine dönerek; -“Bu adam için şu develerin birine arpa, diğerine hurma yükle!” diye emredip yoluna devam etti.
Yine Peygamber Efendimiz yukarıda da değindiğimiz şekilde;
Gerçek Müslüman, elinden ve dilinden Müslümanların emniyet ve esenlikte olup zarar görmedikleri imsedir.” buyurarak insanlara karşı nasıl davranmamız gerektiği
hususuna dikkatlerimizi çeker.

O, savaşta bile hadde tecavüz etmemeyi, kimseye zulmetmemeyi; çocuklara, yaşlılara ve kadınlara asla
dokunmamayı, düşmana ait dahi olsa hayvanları telef etmemeyi, meyveli ağaçları kesmemeyi emreden rahmet peygamberi idi. Onun savaşı imha değil, ihya gayelerini taşırdı. O, savaşı bile rahmete dönüştüren bir Allah elçisiydi.
Dinimizin bu hoşgörüsü yakınlarımızdan başlayarak hangi din, dil ve ırktan olursa olsun bütün insanları kapsar.
04 Ağustos 2007 22:50
Medine-web
RE: HADİSLERLE İSLAMDA HOŞGÖRÜ VE KOLAYLIK

"İyiliği emredip, kötülükten men etme", Allah'ın emrettiği çok önemli bir ibadetlerden biridir. Bu ibadetin tebliğ yapılan kişiye karşı uygulanması gerektiği de açıktır; yalnızca tebliğ yapmakla yani "iyiliği emretmekle" kalınmayacak, aynı zamanda "kötülükten men etme" hükmü de uygulanacaktır.
Tebliğdeki amaç sadece bilgi vermek, yani öğretmek değildir. Aksine, bundan daha da önemli olan iş, karşı tarafın vicdanında etki yaratabilmek, onu samimi bir nefis muhasebesi yapmaya sürüklemektir. Bunun için de iki taraf arasında samimi ve sıcak bir diyaloğun kurulması, öğretici bir üsluptan ziyade, yardım edici bir üslubun kurulması gerekir.
nasihayin amacı sonuç elde etmektir.
emeklerinin hasılatını alacağın gün yüzün gülsün inşaallah.
04 Ağustos 2007 22:16
neslihan
RE: HADİSLERLE İSLAMDA HOŞGÖRÜ VE KOLAYLIK

din nasihattır baskı ve zorlama yoktur onda, alırsan o öğütleri kavuşursun saadete, kolaylaşı verir sahip olunan bütün problemler, bir bakarsın ki aslında uğraştığın bütün bu dünya sorunları boş ve değersiz hepsini gözünde büyütmüşsün ve kaybolmuşsun...

ve nasihat kim veriri nasihati genelde kim kime verir... [size=medium]kişi sevdiğine verir nasihati[/size] demek ki seviliyoruz,

ve samimiyet... nedir samimiyet ve nedir getirisi...samimiyet gönülden gelen bir sıcaklık, yakınlık,huzurrr...insan neler vermez samimi bir dost için çıkarsız hep veren hep asıl olan.... ve din bir samimiyettir, huzur bulduğun gözlerinin ruhunun içinin güldüğü yer...
04 Ağustos 2007 21:58
neslihan
RE: HADİSLERLE İSLAMDA HOŞGÖRÜ VE KOLAYLIK

Allah sizlerden de razı olsun, amaç eksiklerimizi tamamlamak, varsa yanlışımız bir konuda düzeltmek ya da tam temeli olmayan bilgilerimizi temellendirmek, şekil verip güzelleştirmek, hiç bir bilgisi olmayanlara da aklından bir şüphe kalmayacak şelikde sunum yapabilmek,

her yeni konuda bir gizli cümle nasihat saklı, konuyu bilsek bileeee



[size=medium]Din nasihattır/samimiyettir [/size] içinde neler gizli bu cümlenin
04 Ağustos 2007 20:08
AŞK'ÜL İSLAM
RE: HADİSLERLE İSLAMDA HOŞGÖRÜ VE KOLAYLIK

(Allah Rasûlü) Din nasihattır/samimiyettir buyurdu.
Kime Yâ Rasûlallah? diye sorduk.
O da; Allah’a, Kitabına, Peygamberine, Müslümanların yöneticilerine ve bütün müslümanlara diye cevap verdi.

Müslim, İmân, 95.
04 Ağustos 2007 17:12
neslihan
Re: Hadislerle islamda hoşgörü ve kolaylık

İSLAM DENGE DİNİDİR

‘İşte böylece sizi orta bir ümmet yaptık ki, insanlara karşı şahit olasınız. Peygamber de size şahit olsun’(Bakara,143).

Cami, insanlar için bir yerdir, kilise tanrı tapınağıdır. Mimarileri bile gösteriyor. Ağlama gözle ve kalple olduğu müddetçe Allah'tandır ve rahmettir. El ve dil ile olan ise şeytandandır.
Hz. Ömer, zekat olarak Müslümanların mallarının en iyisi olmayan, kendilerinin gönül rızası ile verdiklerini kabul etmiştir.

Kızına miras bırakmamak için malını tasadduk edecek olan sahabeye Efendimiz (asm) izin vermemiştir. Ancak 1/3 yada daha azını tasadduk et gerisini miras olarak bırak demiştir.

ZARURET

Açlık nedeniyle hırsızlık yapana had uygulanmaz[/size]. Ayrıca hırsız cahilse de bilgilendirilmelidir. Soğukta gusül yerine teyemmüm yapan Amr bin As'a (ra), Efendimiz (asm) tebessüm etmiştir.
04 Ağustos 2007 17:07
neslihan
RE: HADİSLERLE İSLAMDA HOŞGÖRÜ VE KOLAYLIK

TEDRİCİLİK

İçki dört merhalede yasaklanmış, riba veda haccında yasaklanmış.

Cihat, zekat ve namazı kabul etmeme şartıyla Müslüman olmayı teklif eden sahif kabileseline sadece namazı kabul ettirmesi (Rükusuz dinde hayır yoktur).

Namaz İsra gecesinde
Oruçta aynı denebilir
Zekat verme hicretten sonra farz
Dört evlilikle sınırlandırma
bu misallerin hiç biri İslam’ın ilk yıllarında farz kılınmamıştır.
04 Ağustos 2007 17:04
neslihan
RE: HADİSLERLE İSLAMDA HOŞGÖRÜ VE KOLAYLIK

Hz. Ömer kapıda dilene bir ama gördü, sordu; Hangi dindensin. Dedi ‘Hıristiyan'ım’. ‘Niçin dileniyorsun?’ Dedi, ‘cizyemi ödemek için’. Hz. Ömer hazine görevlisini görevlendirdi, vergilerini kontrol ettirdi. “Sadakalar ancak fakirler, miskinler içindir” ayetine Ehli kitabı da kattı. Ondan cizyeyi kaldırdı.

Hz. Ömer'in Hıristiyan kölesi vardı. Zımminin hukukuna göre gayrimüslim bir hanımın Müslüman olan kocasının evinde haç bulundurması durumunda, koca bunu engelleyemez.

Zımminin diyeti bir Müslüman’ın diyetinin yarısıdır. Zımminin can ve mal güvenliği vardır. Ankara’da Hacı Bayram-ı Veli Camii yanında Roma mabedi, İstanbul kuzguncuktaki yan yana camii, kilise ve sinagog olması Müslüman müsamahasını gösteriyor.
04 Ağustos 2007 16:59
neslihan
Re: Hadislerle islamda hoşgörü ve kolaylık

İSLAMDA DİNİ HOŞGÖRÜ

“Dinde zorlama yoktur”. Dine girmek için zorlama yetkisi peygamber dahi vermemiştir. Sen ne kadar istesen de yine de insanların çoğu inanacak değillerdir”.İslam, Hıristiyan ve Yahudileri, müşrik, Mecusi ve putperestlerle aynı kefeye koymamıştır.

“İçlerinden zulmedenler hariç kitap ehliyle ancak en güzel tarzda mücadele edin ve deyin ki; Bize indirilene ve size indirilene de inandık. Bizim tanrımızda sizin tanrınızda birdir, bizde ona teslim olanlardanız”.

Dine davette üç metot söz konusudur. Hikmet, güzel öğüt, güzel mücadele.“Mazlum facir de olsa duası kabul edilir, günahkarlığı kendi aleyhinedir.”(Hadisi Şerif).
04 Ağustos 2007 16:51
neslihan
RE: HADİSLERLE İSLAMDA HOŞGÖRÜ VE KOLAYLIK

RUHSAT
Haramı gerektiren külli bir asıldan istisna olmak üzere ve sadece ihtiyaç durumlarına mahsus meşakkat veren özür sebebiyle meşru kılınan hükümlere Ruhsat denir.

[size=medium]Hasta olan kişi iyileşince kaza etmek üzere Ramazan orucunu tutmayabilir[/size] (Ruhsat). Ruhsatın hükmü mubahtır. Ölüm karşısında necis şeylerden yemek ruhsattır.

Sahabe zaman zaman Resulullah (asm) ile sefere çıkardı. Onlardan [size=medium]bazısı namazı kısaltır, bazısı kısaltmazdı; kimi oruç tutar, kimi de tutmazdı[/size].

Abdullah bin Amr bin As her gece namaz, her gün oruç tutma ile ilgili yemini ve ihtiyarlığındaki şu itirafı ilginçtir. Keşke Hz. Peygamberin bahsettiği ruhsatı kabul etseydim.
Peygamber efendimiz (asm), bazı fiillerin sahabe tarafından yanlış anlaşılır diye yapmak istediği halde yapmamıştır. Mesela, Hz. Aişe; ‘Efendimiz, kuşluk namazı kılmıyordu, ben kılıyordum’ diyor. [size=medium]Önceleri Teravih namazını mescitte kılan efendimiz cemaatın çoğaldığını görünce evinde kılmaya başlamış ve evlerde namaz (nafile) kılmayı tavsiye etmiştir[/size].
Bu Konuda 10 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın.

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.