www.medineweb.net, yükleniyor... 'den beri Kesintisiz Yayında....

Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > .::MEDİNEWEB YAZARLAR ODASI.::. > Yazarlar > Muhsin Arslan > Hurafelerden Beslenen "Muttakiler!"/Muhsin Arslan

Konu Başlıkları: Hurafelerden Beslenen "Muttakiler!"/Muhsin Arslan Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Aşağıdaki Kutuya Sorunun cevabını Yaz ( oruç )
Başlık:
  
Mesajınız:
Trackback:
Kaynak olarak Ekle
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:

Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
24 Temmuz 2011 12:34
Fatımaİslamoğlu
Cevap: Hurafelerden Beslenen "Muttakiler!"

Alıntı:
Yaralı_Sine Üyemizden Alıntı Mesajı göster


-şu duayı günde şu kadar okuyan herkesin yanına,yetmiş huri konulur.(bu kadar kızı ne yapacaksa artık?)
-şu duayı okusa,günahları çöl kumları kadar olsa afolunur(Allahu ekber!)
-filanca duayı oku hz hamzanın şehadetinin on beş misli senin.(sübhanallah)
-kırmızı bir nar yedikten sonra,iki rekat namaz kıl,bedir şehitlerinin kırk tanesi kadar sevap al(Allah bereket versin)
-kadir gecesinde çocuk yap,çocuğun imam azam olur.(diğer günler torbaya girdi,adama imam azam lazım)
-kadının eli hamurda olsa bile hazır kıtaa olmalı,eşinin vucudu irin olsa hepsini yalasa bile(..).......
vs vs vs vs ......
06Haziran 2011 15:58
YASEMİN ATAMAN
Cevap: Hurafelerden Beslenen "Muttakiler!"





Câhiliyye düzeninin kuşatması altındaki toplumlarda devlete bağlı bir din vardır. Bu devlete bağlı dinin mümessilleri Bel'amlardır. Bu Bel'amlar, her yerde ve her zaman dine bağlı devlet anlayışına karşı savaşırlar. Tâğûtî düzenin her türlü icraatını İslâm'ın mührüyle mühürlemeye çalışırlar. Tâğûtî düzenin kapılarında ev sahibinden kemik bekleyen köpekler gibi kuyruk sallarlar. Tâğûtî düzenin hatırı için İslâm dinine eklemede ve çıkarmada bulunurlar.

Bel'amlar çetesi, İslâm coğrafyasında küfrün iktidar olması ve iktidarının devam etmesinin en büyük destekçisidir.



06Haziran 2011 13:06
FECR
Cevap: Hurafelerden Beslenen "Muttakiler!"

İnsanların zihinlerindeki kavram bulanıklığını ortaya koyan yazınız önemli noktalara temas ediyor.Kavram bulanıklığının olduğu toplumlarda (günümüz toplumu gibi);
Neyin hak, neyin batıl
Neyin müslih, neyin mufsid
Neyin takva, neyin fucur
Neyin felah, neyin felaket,hüsran
Neyin vasat, neyin aşırı
Neyin kazanç, neyin zarar
Neyin Kitaba uygun, neyin Kitaba uygun olmayan
Neyin Nebevi hareket metodu, neyin nebevi hareket metodu zıddı olduğu
Neyin hidayet, neyin dalalet
Neyin ma'ruf, neyin münker
Neyin hüsn, neyin kubh
Neyin sabr, neyin acelecilik
Neyin sıdk, neyin kazib
Neyin yusra, neyin usra
Neyin iktisat, neyin israf
Neyin izzet, neyin zillet
Neyin ihlas, neyin riya
Neyin islam, neyin cahiliyye
Neyin kuvvet, neyin zaafiyet
Neyin hurriyet, neyin kölelik
Neyin maslahat,neyin mefsedet
Neyin dost edinme(velayet), neyin teberri (yüz çevirme)
Neyin sıratı mustakim, neyin sıratul gayy
Neyin ilim, neyin zan
Neyin tebşir, neyin inzar
Neyin şecaat, neyin korkaklık
Neyin rikkat, neyin kabalık
Neyin hasenat, neyin seyyiat
vs gibi kavramlar yerli yerine oturtulmazsa ve Kur'an'ın ve Peygamberin verdiği anlamdan farklı anlamlar verilirse, toplumun ıslahı mümkün olmaz.
06Haziran 2011 10:42
kamer34
Cevap: Hurafelerden Beslenen "Muttakiler!"

SELAMUN aleykum

MUHSİN hocam yüreğine sağlık güzel abim. Konuyu ne kadar güzel özetlemişsiniz.

Ben geçen gün vanda parkta oturuyordum derken biladerim ve ders aldığı hocası da gelip yanıma oturdular. Biraz sonra hocanın geldiğini duyan talebeler masanın etrafını doldurdular.

Talebeler hocalarına benim beşbin zikirim kaldı kimisi benim üçbin zikirim kaldı gibi cümleler kullandılar. Bende dayanamadım dedimki hocam bu üçbin beşbin zikirler hangi hadislerde geçiyor bunların islamda delili nedir deyince adam biraz bozuldu....

Neyse biraz sohbet ettik sonra sizinle tartışamam dedi ve gitti..

Bizler islamı gerçek kaynaklarında okumaz isek önümüze çıkan her bilgiye cahilane bir şekilde iman ederiz ve kendi kendimizi ahiret inancı hususunda riske atmış oluruz...Bu sebeple çok okumalıyız ve okuduklarımızı günlük hayatımızda yaşamalıyız... Başka da çaremiz yoktur.
06Haziran 2011 08:04
Esma_Nur
Cevap: Hurafelerden Beslenen "Muttakiler!"

öncelikle yazınız muhteşem olmuş her zmnki gibi bazılarımızın duygularına tercüman olmuşsunuz . Sizinle şunu paylaşmak isterim benım bir yakınım cemaat ismini zikretmek istemıyorum o cemaate katılmak için rüyasında 3 kere FARE ewet fare yakalamak gerekiyormuş benım yakınımda 2 kez yakalamış 3. bir türlü görememiş dolasıyle tam mürid olamamış . RABBİM hepimize hayırlar ile hidayet nasip etsin inşALLAH
06Haziran 2011 00:58
Muhsin Arslan
Hurafelerden Beslenen "Muttakiler!"/Muhsin Arslan

Bela’mların elinden, diğer semavi dinlerin tahriften kurtulmadığı, içi ruhsuz, köksüz, saçmalıklarla doldurulup, nefslerine, şeytani yaşantılarına, paparazimsi, şovmenimsi egolarına, koltuk ve cüzdanlarına meze haline getirip servis etmişlerdir. Tevrat, İncil, Zebur’un hali içler acısı(!). Allah’tan gelen kitap bir tane, ortalıkta gezen yüzlerce tane.

Şu an elimizde olan semavi kitapların içeriği “tahrif, bidat, hurafe, gelenek, rüya, şehvet ve cüzdan.” Allah bu kitapların hükmünü kaldırıp, “Allah indinde din İslam’dır” tokadı ile bu din benim dinim değil, tarihin çöplüğüne mahkum etmiş, mensuplarını gayri müslim ilan etmiştir.

İslam dini ve son kitap olan Kur’an-ı Kerim çağlara, kıyamete kadar meydan okumakta, “tek harfini değiştiremezsiniz koruması” ile korunmuştur. Gerek mucizevi yönüyle, gerek çağlar üstü mesajıyla, gerek demode olmayan güncelliğini korumasıyla dost düşman tüm akıl sahiplerini taaccüp ve hayretler içerisinde bırakıp, kendisine teslim olmak zorunda bırakmıştır.

Hz. Adem’den günümüze kadar, Bela’mlar hep olmuş ve olacaktır. Kur’an’ın korunması ile duvara toslanan bu satılık mahluklar, Kur’an’ın tahrifinden ümit kesip, yapay yollarla zihinleri bulandırmaya, hafife almaya, alaya almaya, vücudu yıkan bir virüs gibi içten kemirmeye çalışmışlardır. Emellerine ulaşma yolu “hadis uydurma” ve günümüzde “hurafe, bidat, rahmetli şeyhim dedi’ler” olarak seçmişlerdir.

Hadis uydururken siyasi görüşüne destek için, rakibini alt etmek için, yığınları duygusal atmosfere yığmak için, sisli havada avlanmak için, zalim hükûmdara yaranmak için ve bazen tamamen saf temiz bir niyet ile (!) esfellik yapmış, işkembeden hadis uydurmuşlardır.

Uydurulan hadislere bakıldığında, “ben Resulullah mahsulü değilim” diye adeta bangır bangır bağırmaktalar. Tabii ki akıl sahipleri, Kur’an öğrencileri için geçerlidir bu.

Özellikle bazı tasavvuf kitaplarında, cemaatlerinde, şeyhlerinde, ekollerinde bu tür hadisler peynir ekmek gibi kullanılmakta, amel edilmekte, insanlara “İslam budur” diye dayatılmaktadır.

Ve insanlar o kadar robotlaştırılmıştır ki, “her güzel itaatın Allah’a itaat olduğunu” sanmış, bu yanılgıyla hayatını bitirmişlerdir. Kızburavilerin ve bidatçıların tamamen başarısız olduğu söylenemez maalesef.

Şu duayı günde şu kadar okuyan herkesin yanına, yetmiş huri konulur. (Bu kadar kızı ne yapacaksa artık?)

Şu duayı okusa, günahları çöl kumları kadar olsa affolunur (Allahu ekber!)

Filanca duayı oku, Hz. Hamza’nın şehadetinin on beş misli senin. (Sübhanallah)

Kırmızı bir nar yedikten sonra iki rekat namaz kıl, Bedir şehitlerinin kırk tanesi kadar sevap al (Allah bereket versin)

Kadir gecesinde çocuk yap, çocuğun İmam Azam olur. (Diğer günler torbaya girdi, adama İmam Azam lazım)

Kadının eli hamurda olsa bile hazır kıta olmalı, eşinin vücudu irin olsa hepsini yalasa bile…
vs vs vs vs …

Aslı kaynak olan “Kur’an’dan ve sahih sünnetten” beslenmeyen bir zahit er geç sırıtır, facialara imza atar ve maalesef İslam’a mal edilir.

Zahidin hurafe, bidat ve dolduruşlara gelerek yaptığı riyazetlerin son noktası “gurur mikrobu” ile zehirlenmesidir.

El etek öptürmeler, mal yığmalar, şehvet servisleri, bağlılarından kulluk istemeleri, “istemiyorum yan cebime fırıldakları”, “sırdaşlarına beni Hac’da gördüğünü söyle” telkinleri…

Uydurma hadislerle ve bazı şarlatanlarla amel etmek, bu gruptaki çoğu insanı helake götürür. Sürekli oruç tutmalar, hastalanırcasına namaz kılmalar, sayıklarcasına uzun zikirler, deri kemik kalmalar… Tüm bunlar ruh terbiyesi imiş. Ruh terbiyesi komaya düşercesine açlık, diz kapakları çürürcesine namaz kılmakla ikame ediliyor. Ruh terbiyesi bedeni zayıflatmakla değil ruhu eğitmekle olacağını bilmesi için Kur’an ve sahih sünnete bakması gerek. (Neredeee…)

İmanı uğruna canlarından vazgeçenleri çok gördük, duyduk. Ama kendi isim, şeref, makam ve mevkilerinden vazgeçenler o kadar az ki… Hırs, istek, emellerinden vazgeçenler o kadar az ki…

Kendi elini öpmedi diye yılların mücahidini kafir ilan edenleri de görmedik mi? Hata olduğunu bile bile, bir türlü kurtulamadığı “Turancılık sevdası” uğruna ırkımdan olmayan üstadımın elini öpmek bana ağır geldi diyenleri görmedik mi? Kendi cemaatinde biraz palazlandıktan sonra, palyaçoluğunu pazara çıkaran diğer bir alimi sübyancılıkla suçlayan alimi görmedik mi? Seninki benden kara misali…

365 gün, faiz, zina, kumar, gıybet, şirk’e kulluk, günah batağında olan sözüm ona Müslüman, üç ayları, Ramazan’ı, kandilleri bekler; temizlenmek için (Zilzal’ın son ayetini okumasan da olur). Kadir gecesinde şu duayı oku, Hz. Hamza’nın şehitlik sevabının on katı KDV ÖTV hariç senindir nasılsa. Ramazan bayramından sonra “Ey İslam, seneye görüşmek üzere, bay bay…”

Konu konuyu açıyor ve dolayısıyla dağılıyor, farkındayım. Yanlış anlaşılmasın, İsteiz Billah, “Oruç tutulmasın, nafile kılınmasın, riyazet yapılmasın” demiyorum. İbadetlerimizi, riyazetlerimizi, nefs terbiyemizi Kur’an’a göre yapalım diyorum. Resulullah’a iftira atmadan, hurafe bidatlardan temizlenmiş bir şekilde yapalım diyorum. Elindeki tesbihe üfürmeden tükürmeden yap zikrini diyorum. Bozuk plak gibi anlamadan bilmeden hatimleri indireceğine, bir kez olsun oku şu meali diyorum. Kıldığın namaz spor olmasın, senin romantizmine ilaç, kireçlenmelerine deva diye değil, seni kötülüklerden, gururdan, günahtan, faizden, gıybetten, iftiradan (Ankebut 45) korusun diyorum. Günde sünnetlerle beraber kırk kez “İyyake na’budu (yalnız sana kulluk ederim)” okuyorsun, hava cıva olmasın diyorum. İnsanlara İslam’ı anlatırken kendini, aileni, çocuklarını, akrabini unutma diyorum. Saf, berrak İslam’ı anlat ve yaşa, hurafe, bidat uydurmaları “İslam diye” anlatma diyorum. De ki: “Siz Allah’a dininizi mi öğreteceksiniz?” (Hucurat 16)… Duyum, duydum, dedi, söyledi gibi ilimlere itibar etme, bela’mlara fırsat verme, onların ekmeğine yağ sürme, aç Kur’an’ı kendin oku diyorum. Hac’da şeytan taşlayıp yurduna döndüğünde alkışlama diyorum. Abid ol ama mücahit de ol. İbadetlerinde muttaki ol ama Irak hapishanesinde tecavüze uğrayan nur kardeşinide, Filistin’de gözleri oyulan Zehra’nı da kolla diyorum. Rengi, ırkı ne olursa olsun Müslümanları kardeş bil (Hucurat 10), işine gelmediğinde yan çizme diyorum. Zalim baban bile olsa karşısında dik dur, zalimi koruma, savunma, alkışlama (Sen müminsin) diyorum. Dışarıda sevecen, güler yüzlü, naziksin (…). Evinde, ailene karşı, çocuklarına karşı da bunu dene diyorum. İslam sadece cismine, takkene, cübbene, sakalına değil, ruhuna da, ahlakına da işlesin.

Ey iman edenler, iman ediniz.

Saygılar.


Muhsin Arslan
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.