Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.PEYGAMBERLER-ASHAB-I KİRAM-ALİMLER.::. > Peygamberler-Ashab-ı Kiram-Alimler > Peygamberler(a.s) > Hz. İbrahim (A.S)'İn Babası Azer İman Etti Mi?

Konu Başlıkları: Hz. İbrahim (A.S)'İn Babası Azer İman Etti Mi? Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Aşağıdaki Kutuya Sorunun cevabını Yaz ( Bakara )
Başlık:
  
Mesajınız:
Trackback:
Kaynak olarak Ekle
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:

Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
13 Aralık 2011 13:00
YaŞuHa
Hz. İbrahim (A.S)'İn Babası Azer İman Etti Mi?

Hz. İbrahim (A.S)'İn Babası Azer İman Etti Mi?

Bir zamanlar İbrahim, babası Azer'e: Putları ilahlar mı edini­yorsun? demiş ve doğrusu ben seni ve kavmini açık bir sapıklık içinde görüyorum diye söylemişti)." (En'am, 6/74).

Kur'ân'ın açık olarak Hz. İbrahim'in babasını Azer olarak bil­dirmesine rağmen bazı kimseler ve özellikle herhangi bir delile dayan­maksızın Ehli tarik veya ehli tasavvuf, Kur'ân'ın bu açık hükmü kar­şısında, hiç düşünmeksizin, Azer'in Hz. İbrahim'in babası değil, am­cası olduğunu ileri sürmektedirler. İşte biz bu konuyu da burada dile getirmek suretiyle meselenin aslı nedir, kaynaklara ve sağlam delillere dayanmak suretiyle sunmak isteriz. Biz bu hususta ileri sürülen tartış­malara pek fazla yer vermeksizin, mümkün olduğunca en sahih olan görüşleri sunmakla yetineceğiz:

"Hz. İbrahim'in babasının adı Âzer'dir. "Biyografi alimleri, onun isminin Tareh olduğunda ittifak etmişlerdir, sözü ise zayıftır. Evet bu sözün zayıf bir görüş olduğunu söylüyoruz. Zira bu, kişilerin birbirle­rini taklid etmeleri sonucu oluşmuş olan bir kanaattir. Neticede bu gö­rüş, Vehb, Ka'b vb. gibi bir iki kimsenin sözünden kaynaklanmakta­dır. Ele geçirdikleri Yahudi ve Hrıstiyan rivayetlerine dayanmış da ola­bilirler ki, Kur'ân'ın açık ifadesi karşısında bu durumun hiç bir değe­ri de yoktur.

Ayrıca bu konuda bir çok görüşler ileri sürülmüştür. Ancak biz hiç bir İslâmî açıdan değer taşımayan bu tür görüşler için şöyle söyle­yebiliriz:

Bütün bu zorlamalar, Azer'in İbrahim (a.s)'in babası olmadığı­na kesin bir delil elde bulunduğu zaman ancak dikkate alınabilir. Fa­kat böyle bir delil de bulunmamaktadır. O halde bizi bu tevillere han­gi ihtiyaç zorlamaktadır... Kuvvetli delil, meselenin âyetin açık ma­nâsının doğru olduğu tarzındadır. Biliyoruz ki; Yahudi, Hıristiyan ve müşrikler, Hz. Muhammed (a.s)'e buğzetme ve kin gütme konusunda son derece ileri bir noktaya varmışlardır. Eğer Kur'ân-ı Kerim'in bu isnadı, yani Azer'in Hz. İbrahim'in babası olduğu isnadı yanlış olsay-

di; adı geçen zümreler Kur!ân'ı ve onun tebliğcisi Hz. Muhammed (a.s)'i yalanlamakta susmaları mümkün olmazdı. Böyle bir yalanla­mada bulunmadıklarına göre; Kur'ân'ın bu,isnadının doğru olduğu açıkça anlaşılmaktadır.[208]

Bir başka kaynakta da şu ifadeleri görmekteyiz: Müfessirler Hz. İbrahim'in babasının adı hakkında; "Acaba Azer onun adı mıdır, la­kabı mıdır, nesebi midir yoksa ona bağlılığı dolayısıyla aslında bir putun adı mıdır konusunda farklı görüşlere sahiptirler. İbn Cerîr şöyle de­mektedir: Doğrusu babasının adının Azer olduğudur. Daha sonra ba­basının adının Tareh olduğunu ileri süren mezhep alimlerinin sözleri­ni kaydettikten sonra, şu cevabı verir: "İki adı olabilir. Nitekim in­sanların çoğunun bu şekilde iki adı vardır. Ya da bunlardan birisi onun lakabı olabilir."

İbn Kesîr der ki: İbn Cerîr'in bu söylediği, güzel ve kuvvetli bir görüştür.[209]

Babasına gelince: Tevrat Tekvin kısmının 11/26. belgesinde adı­nın Tareh olduğu belirtilmişse de Kur'ân onu tashih ederek (düzelte­rek) Azer olduğunu açıklar, Batılı reddetmede, hakkı telkinde baba-evlat arasında mutlak sevgi ve saygı aranmaz. Bu bakımdan Azer'in İbrahim Peygamber'in babası olup olmadığında şüpheye düşmenin, bir takım yersiz yorumlar yapmanın, ciddi olmayan rivayetlere baş­vurmanın hiçbir makul anlamı yoktur. Kur'ân gayet açık biçimde, şüp­helere yer vermeyecek şekilde Azer'in, İbrahim'in babası olduğunu be­lirtmiştir.[210]

Bu âyette Hz. İbrahim (a.s)'in pederinin isminin "Azer" olduğu anlaşılıyor...

... Fakat bunlar KuY'ân'm zahirine karşı tekellüf (zorlama) ve ta-assubtur. Zira Hz. Peygamber (a.s)'in nesebine hiç bir zaman sifah (zina) karışmamış, hepsi nikahtan gelmiş olduğunda hiç bir tereddüt yok ise de Şuarâ 219. âyetinde ifâde olunan babadan babaya intikâli yani takallubatı sulbiye kesin değildir. Kaldı ki Hz. İbrahim (a.s)'in muamelesi de aşağıda mealini sunacağımız âyetin kapsamı dışında dü­şünülemez. Adı geçen âyet meali şöyledir:

"Eğer onlar (anan ve baban) seni, hakkında bilgin olmayan bir-şeyi (körü körüne) bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme." (Lokman, 31/15, Ankebût, 29/8).[211]

Artık bu âyetler karşısında kâfir olan babaya nasıl davranılması gerekiyorsa, Hz. İbrahim (s) da onu yapmıştır. Ancak itiraz kabilin­den şöyle denilebilir. Bu âyet, Hz. P-eygambere indirilen Kur'ân'dan bir âyettir. Bu, Hz. İbrahim için nasıl bir delil olabilir? İslam alimleri ve müfessirler bunu ve daha başka âyetleri Ve rivayetleri delil olarak sunmuşlardır. Bu itibarla böyle bir savunmaya kalkışacak olanlar mes-nedsiz bir savunma yolu seçmiş olurlar ki, zaten bunların da erbabın­ca bir değeri ve önemi yoktur.

... Sonra tarih kitaplarında meşhur olan "Tarah" isminin men­şei nihayet Yahudi ve hrıstiyan haberlerine dayanmaktadır ki, bu da sonuçta Tevrata götürülmektedir. Bu ise Kur'ân'ın Azer ihbarına mu-araza edecek bir kuvveti haiz değildir. Yani Kur'ân'ı haşa çürütecek bir güce sahip bulunmamaktadır. Zira onlar Kur'ân üzerine değil, Kur'­ân onlar üzerine gözcü ve hakimdir.

İbn Cerîr tefsirinde-beyan olunduğu üzere Muhammed îbn İs'hak demiştir ki, "Azer" Hz. İbrahim (a.s)'in babasıdır.[212]

Şimdi de Şuarâ süresindeki ilgili âyetin mealini sunalım. Raibbimiz şöyle buyurmaktadır: "Secde edenler arasında dolaşmam da (görüyor)" (Şuara, 26/219)

İbn Abbâs (r.a)'dan gelen rivayete göre "ve tekallübeke fissacidîn" yani 219. âyetin ifade etmek istediği mafna şudur: Allah senin bir pey­gamberin sulbünden diğer peygamberin sulbüne intikal ede ede niha­yet nasıl bir nebî = peygamber olarak çıktığını görendir.[213]

Elmalı Hamdi Yazır bu âyetle ilgili olarak: 'Takallubatı Sulbiy-ye manası kati olmadığı gibi Hz. İbrahim'in muamelesi "Lokman ve Ankebût sûrelerindeki âyetlerin ifade ettiği manânın dışında da düşünülemez" demektedir.[214]

Bir başka kaynakta da şunların yazılmış olduğunu görüyoruz:

Şüphesiz insanların efendisi ve en büyüğü Hz. Muhammed (a.s)'dir. Ondan sonra uzaktan büyük dedesi olan Hz. İbrahim (a.s) gelir. Hz. Muhammed (a.s) onun sülalesinden, İsmail (a.s) kolundan gelmedir.

Azer, Hz. İbrahim (a.s)'in babasıdır diyen olduğu gibi amcasidir diyen de olmuştur. Zeccac diyor ki: "Neseb ve soy bilginleri ittifak halinde İbrahim'in babasının olduğunu söylüyorlar." Mükatil ve İbn İshak el Kuşeyrî de bu hususta şöyle diyor: İbrahim'in babasının ismi Tarih de olsa lakabı Azer'dir. Hasan el-Basrî ise aksini söylüyor. Ona göre, Hz. İbrahim'in babasının ismi Azer, lakabı da Tarih'dir. Bazı bilginler "Azer Hz. İbrahim'in babası değil amcasıdır. Mecazen am­caya da baba denilir, diyorlar.

Remlî de şöyle der: "Hiç bir peygamberin babası kâfir olamaz, diyen kimse" yanılmıştır. Bu sözü söyleyen kimse şiîlere ayak uydur­duğu gibi Kur*ân ve Sünnete de ters düşmektedir. Çünkü Kur'ân'ı Ke­rîm müteaddid yerlerde, açıkça Azer'in, İbrahim'in babası olduğunu beyan ediyor. Azer onun amcasıdır demek için hiç bir belge yoktur. Gereksiz mecaza gitmek doğru değildir. Üstelik tefsir uleması ile ehl'i sünnet bilittifak İbrahim'in babasının kâfir olduğunu beyan etmişler­dir.[215]

Şimdi de Buhârî'den bir rivayetle bu konuyu noktalayalım.

Hz. Ebû Hüreyre (r.a)'nin rivayetine göre Rasûlullah (s.a) şöyle buyurmuşlardır: "Kıyamet gününde İbrahim, kendi babası Azer ile Azerin yüzü üzerinde bir simsiyahhk ve toz toprak olduğu halde kar­şılaşır. İbrahim babasına: "Ben sana dünyada iken bana asi olma de­medim mi? der." Babası da ona: "İşte bugün ben sana asî olmayaca­ğım! der." Bununji^erine İbrahim: "Ey Rabbim! Sen bana insanla­rın yeniden diriltilecekleri gün, beni zelil ve rüsvay etmeyeceğini va-detmiştin. Şimdi Allah'ın rahmetinden çok uzak olan babamın vazi­yetinden daha arlandırıcı ve utandırıcı hangi rüsvayhk olabilir? der. Yüce Allah da: (Ya İbrahim!) Ben cenneti kâfirlere haram kılmışımdır, buyurur. Bundan sonra Yüce Allah tarafından: Ya İbrahim, şu iki ayağının altındaki nedir? denilir. İbrahim bakar ve ayakları ara­sında kana bulanmış bir sırtlan görür (ki, İbrahim'in babası bu çirkin surete çevirilmiştir). Bu çirkin manzara üzerine onun (babasının) ayak­larından yakalanır ve ateşe (yani cehennemin içine) atılır."[216]

Bu hadiste en şerefli oğulun bile, müslüman olmadığı takdirde ba­baya fayda veremeyeceğine delil vardır. Babasının hayvanlar içinden çirkin manzaralı sırtlan kılığına çevrilmesi, bu hayvanın uyanık olma­sı gereken şeylerden gaflet etmesi sebebiyle hayvanların ahmağı olma­sındandır. Azer'de de İbrahim'in uyarmasına karşılık bu sıfat bulun­muş oluyor. Babasının bu surete çevirilmiş olması, Hz. İbrahim (a.s)'in ondan uzaklaşması içindir. (Kastalânî)[217]

Artık sunulan bu kaynaklardan sonra sanırız, gerçek ortaya ko nulmuştur, bundan böyle kimsenin de bir diyeceği kalmamıştır.[218]


Alıntı

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.