Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > İslami Kavramlar > Adalet

Konu Başlıkları: Adalet Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Aşağıdaki Kutuya Sorunun cevabını Yaz ( Bakara )
Başlık:
  
Mesajınız:
Trackback:
Kaynak olarak Ekle
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:

Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
07 Mayıs 2009 16:48
Elem*
RE: Adalet

“Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği ve akrabaya yardım etmeyi emrediyor. Zinayı, fenalıkları ve zulmetmeyi de yasaklıyor. Size dinleyip tutasınız diye böylece öğüt veriyor.”
(Nahl/90)
22 Şubat 2008 21:30
Emekdar Üye
Cvp: Adalet

[*]Adalet güzeldir. Fakat devlet büyüklerinde olsa daha güzeldir. Hadis-i Şerif [*]Adalet mülkün temelidir. Hz.Ömer r.a. [*]Adaleti çiğneyen devlet adamlarını cezalandırmayan milletler çökmek zorundadır. Hadis-i Şerif [*]Adaletin hakim olduğu yerde, silahın yeri yoktur. J. Amyot [*]Adaletin kılıcı ile vuran kol, ne kadar zayıf olursa olsun, gene kuvvetlidir. John Webster [*]Adaletin kuvvetli, kuvvetlilerin de adaletli olmaları gerekir. Pascal [*]Adaletsiz rejimi, adaletle yıkınız. Gandhi [*]Adaletsizliği işleyen, çekenden daha sefildir. Eflatun [*]Adaletsizlik hükme acılık, geciktirme de tatsızlık verir. Bacon [*]Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun. William Watson [*]Bir saat adaletle hükmetmek, bir sene ibadet etmekten daha hayırlıdır. Hadis-i Şerif [*]Devletin hazinesi adalettir. Konfiçyus [*]Geç kalan adalet, adaletsizliktir. W. Savage Landor [*]Haksızlığa sapıp bütün insanların senin peşinden gelmeleri yerine, adaletli davranıp tek başına kalman iyidir. Gandhi [*]İnsanın en büyüğü, en yüksek mevkide iken tevazu gösteren, kudret sahibi iken affeden ve kuvvetli olduğu vakit adaletle hareket edendir. A. B.Mervan [*]İyi olmak kolaydır, zor olan adil olmak. V. Hugo [*]Kılıcın yapamadığını adalet yapar. Kanuni Sultan Süleyman [*]Kuvvete dayanmayan adalet aciz, adalete dayanmayan kuvvet zalimdir. Blaise Pascal [*]Kuvvetsiz adalet ve adaletsiz kuvvet iki büyük felakettir. Joseph Joubert [*]Memleketler kılıçla alınır, lakin adaletle muhafaza edilir. Timurlenk [*]Silahlı adalet, en kötü adaletsizliğe bedeldir. Alain [*]Zayıf, daima adalet ve eşitlik ister, halbuki bunlar kuvvetlinin umurunda bile değildir. Aristoteles
22 Şubat 2008 21:23
Emekdar Üye
Cvp: Adalet


Adalet ve Zulüm

Zulüm demiriyle taşını birbirine vurma! Çünkü bu ikisi, erkek ve kadın gibi çocuk meydana getirirler.

Zâlimlerin zulmü, karanlık bir kuyudur; bütün âlimler böyle söylemişlerdir.

Daha ziyade zâlim olanın kuyusu, daha korkunçtur. Adalet “daha kötüye, daha kötü ceza verilir” buyurmuştur.

Ey Zulümle bir kuyu kazan! Sen kendin için tuzak hazırlıyorsun.

İpek böceği gibi kendi etrafını örme; kendine kuyu kazarsan bâri kararlıca kaz!

Sen zayıfları yardımcısız, kimsesiz sanma; Kur’ân’dan “İzâ câe nasrullâh”ı oku.

Sen filsen, düşmanın senden ürkmüşse, sana ceza olarak işte Ebâbil kuşu gelip çattı.

Yerde bir zayıf aman dilerse, gökyüzü askerleri birbirlerine karışırlar.

Kızgınlıkla gönüllere ateş saldın mı, cehennem ateşinin aslı oldun gitti.


O yılana, akrebe benzeyen sözlerin yılan ve akrep olur da seni kuyruğundan yakalar.
İnsanın eli tırnağı olmamalı; eli tırnağı oldu mu ne din düşünür, ne doğruluk!

Adalet nedir? Ağaçlara su vermek. Zulüm nedir? Dikeni sulamak.

Adalet, bir nimeti yerine koymaktır, her su isteyen tohumu sulamak değil.

Zulüm nedir? Bir şeyi, yerinde kullanmamak, lâyık olmayan yere koymak. Bu da ancak belâya kaynak olur.

Zulmedersen kötüsün, gerisin geriye gittin. Adalette bulunursan saadete erersin, kalem bunu yazdı; mürekkebi bile kurudu.

Ey Yusufların derisini paralayan, seni de bir kurt paralarsa bunu kendinden bil!
Bilmiyor musun ki benim için kuyu kazarsan nihayet kendin düşersin.

(I/841, 1309-1315, III/3472, 3475, VI/4795, V/1089, 1090, 1091, 3134, 3180, VI/1570)

Mesnevi’den
22 Şubat 2008 21:23
Emekdar Üye
Cvp: Adalet


Adalet ve Hukuk ile ilgili Güzel Sözler



Adalet ancak hakikatten, saadet ancak adaletten doğabilir. EMİLE ZOLA

Adalet güzeldir, fakat emir’lerde olursa daha güzel olur.HZ. MUHAMMED

Adalet, evrenin ruhudur.ÖMER HAYYAM

Adalet kadar büyük, tanrısal bir şey yoktur. ADDISON

Adalet mülkün temelidir. HZ. ÖMER

Adalet nerede hesap sorarsa, merhamet orada haklarını kaybeder. REFİK HALİD KARAY

Adaleti seven bir insan için her yer emindir. EPIKTETOS

Adalet topaldır, ağır ağır yürür, fakat gideceği yere ergeç ulaşır.MIREBAU

Adalet, ulusların sürekli yiyeceğidir.CHATEUBRIAND

Adaleti, aklın yardımı olmadan yerine getirmek imkansızdır.J.A. FROUDE

Adaleti çiğneyen devlet adamlarını cezalandırmayan milletler çökmek zorundadır. HZ. MUHAMMED

Adaletin gecikmesi adaletsizliktir.W. S. LANDOR

Adaletin hakim olduğu yerde silahın yeri yoktur.AMYOT

Adaletin kuvvetli, kuvvetlilerin de adaletli olmaları gerekir. BLAISE PASCAL

Adaletin olmadığı yerde ahlaktan bahsedilemez. MONTAIGNE

Adaletin kılıcı ile vuran kol, ne kadar zayıf olursa olsun, gene kuvvetlidir. JOHN WEBSTER

Adaletin olmadığı yerde ahlak da yoktur.MONTAIGNE

Adaletli sultan, yeryüzünde Allah'ın gölgesi ve mızrağıdır.HAZRETİ MUHAMMED

Adaletsiz rejimi, adaletle yıkınız. GANDHI

Adaletsizliği bir yangından daha çabuk önlemeliyiz. HERAKLEITOS

Adaletsizliği işleyen, çekenden daha sefildir.EFLATUN

Adaletsizlik hükme acılık, geciktirme de tatsızlık verir.BACON

Aşırı adalet, aşarı adaletsizliktir. CICERO

Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun.WILLIAM WATSON

Bir insan taraf tutmaya başlar başlamaz, dünyada da o gerçekleri o kadar az görmeye başlar. HEYWOOD BRAUN

Bir saat adaletle hükmetmek, bir sene ibadet etmekten daha hayırlıdır. HZ. MUHAMMED

Devletin hazinesi adalettir. KONFUÇYUS

Hakiki adalet hayırsever değildir, hakiki hayırseverlik adil değildir. GEORGES DUHAMEL

Haksızlığa sapıp bütün insanların senin peşinden gelmeleri yerine, adaletli davranıp tek başına kalman iyidir. MAHATMA GHANDI

Her iki tarafı da dinlemeden karar veren, kararı doğru olsa dahi, doğru hareket etmiş olmaz.SENECA

Hiçbir fazilet adalet kadar büyük olamaz. J. ADDISON

Hukukun kuvvetinin azaldığı yerde, kuvvetlinin hukuku geçerli olmaya başlar. MAURICE DUEVERGER

İnsancıl olmadıkça adil olamazsın. VAUVENARGUES

İnsanın en büyüğü, en yüksek mevkide iken tevazu gösteren, kudret sahibi iken affeden ve kuvvetli olduğu vakit adaletle hareket edendir. ABDÜLMELİK B. MERVAN

İyi olmak kolaydır, zor olan adil olmaktır. VICTOR HUGO

Kendini yargılamak başkalarını yargılamaktan daha zordur. SAINT EXUPERY

Kılıcın yapamadığını adalet yapar.KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN

Kötülüğü adaletle, iyiliği de iyilikle karşıla. LAO-TSE

Kuvvetsiz adalet ve adaletsiz kuvvet iki büyük felakettir. LIMON LUCE

Memleketler kılıçla alınır, lakin adaletle muhafaza edilir.TİMURLENK

Mutluluk şansı olmasaydı, adaletin hali ne olurdu?ALBERT CAMUS

Silahlı adalet, en kötü adaletsizliğe bedeldir.ALAIN

Tanrı adaleti, onu sevene verir.AMENEMOPE

Zayıf, daima adalet ve eşitlik ister, halbuki bunlar kuvvetlinin umurunda bile değildir. ARISTOTELES

Adalet bütün ahlaki görevlerin toplamıdır. William Godwin

Adalet devletin amacıdır. James Madison

Adalet devletin amacıdır. Sivil toplumun amacıdır. Adalet için daima mücadele edilecektir. Alexander Hamilton

Adalet erdemlerin kraliçesidir. Latin Atasözü

Adalet erdemlerin taca sahip olan en şereflisidir. Marcus Tullius Cicero

Adalet güçlünün çıkarından başka bir şey değildir. Thrasymachus

Adalet güzeldir, fakat emir’lerde olursa daha güzel olur.HZ. MUHAMMED

Adalet herkese hakkını vermektir. Justinian

Adalet ilkin devletten gelmelidir. Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir. Aristo

Adalet kadar büyük, tanrısal bir şey yoktur. ADDISON

Adalet mahkemelerinin tam bağımsızlığı sınırlı anayasal (devlet) için gerekli bir ilkedir. Alexander Hamilton

Adalet mülkün temelidir. HZ. ÖMER

Adalet mülkün temelidir. Nizamülmülk

Adalet nerede hesap sorarsa, merhamet orada haklarını kaybeder. REFİK HALİD KARAY

Adalet olan yere kim sığınmaz ki. Zhantang

Adalet sivil toplumu ayakta tutan temel politikadır. Edmund Burke

Adalet topaldır, ağır ağır yürür, fakat gideceği yere ergeç ulaşır.MIREBAU

Adalet yaşama organı üyeleri tarafından ve kanunlarla kurulamaz. Adalet insanın ruhunun içerisindedir. Walt Whitman

Adalet, evrenin ruhudur.ÖMER HAYYAM

Adalet, herkese kendi hakkını vermek konusunda kat’i ve devamlı bir iradedir. Lustinianus

Adalet, ulusların sürekli yiyeceğidir.CHATEUBRIAND

Adalet... Onurlu yaşamak, başkasına zarar vermemek, herkese kendine ait olanı vermek. Ulpianus

Adaleti çiğneyen devlet adamlarını cezalandırmayan milletler çökmek zorundadır. HZ. MUHAMMED

Adaleti seven bir insan için her yer emindir. EPIKTETOS

Adaleti, aklın yardımı olmadan yerine getirmek imkansızdır. J.A. FROUDE

Adaletin gecikmesi adaletsizliktir.W. S. LANDOR

Adaletin hakim olduğu yerde silahın yeri yoktur.AMYOT

Adaletin kılıcı ile vuran kol, ne kadar zayıf olursa olsun, gene kuvvetlidir. JOHN WEBSTER

Adaletin kuvvetli, kuvvetlilerin de adaletli olmaları gerekir. BLAISE PASCAL

Adaletin olmadığı yerde ahlak da yoktur. MONTAIGNE

Adaletin üç temel ilkesi vardır; mülkiyetin istikrarlı olması, mülkiyetin ancak mutabakat ile transfer edilebilmesi ve verilen sözlerin yerine getirilmesi... Eğer mülkiyet istikrarlı değilse daimi savaş olur. Eğer mülkiyet mutabakat sonucunda transfer edilmezse ticaret olmaz. Sözler tutulmazsa o zaman da birlik olmaz. David Hume

Adaletli ol... Merikare

Adaletli olmayı öğren. Vergil

Adaletli sultan, yeryüzünde Allah'ın gölgesi ve mızrağıdır.HAZRETİ MUHAMMED

Adaletsizliği bir yangından daha çabuk önlemeliyiz. HERAKLEITOS

Adaletsizliği işleyen, çekenden daha sefildir.EFLATUN

Adaletsizlik hükme acılık, geciktirme de tatsızlık verir.BACON

Adil olmayan yasalar mevcuttur: Onlara itaat etmekle yetinelim mi, yoksa bu yasaları değiştirinceye kadar onlara itaat mı edelim, yoksa bu yasaları ihlal mi edelim? Bu tür bir devlet yönetimi altında insanlar genellikle çoğunluğu ikna edinceye kadar beklemek gerektiğine inanırlar. Eğer yasalara karşı gelirlerse, çözümün mevcut kötülükten daha kötü olacağını düşünürler. Fakat bilinmelidir ki devletin kendisi çözüm olarak mevcut kötülükten daha kötüdür. Henry David Thoreau

Araştırma yapıldığı zaman ancak bilgi artırılabilir; bilgi artırıldığında ancak isteksamimi olabilir; istek samimi olduğunda ancak akıl ıslah edilebilir; akıl ıslah edildiğinde ancak özel yaşam iyileştirilebilir; özel yaşam iyileştirildiğinde ancak aile yapısı düzeltilebilir. Aile yapısı düzeltildiğinde ancak devlet düzen içinde yönetilebilir. Devlet düzen içinde yönetildiğinde ancak dünyada barış tesis edilebilir. Konfüçyüs

Aşırı adalet, aşarı adaletsizliktir. CICERO

Ayrıcalıkların sadece eşitlikten doğduğu, vatandaşın yönetime, yönetimin halka, halkın da adalete tabi olduğu bir düzen istiyoruz. Robespierre

Az şeye sahip olan değil, çok fazla şey isteyen fakirdir. Seneca
22 Şubat 2008 21:22
Emekdar Üye
Cvp: Adalet


GÜNAHIN AF OLMASI

Cenab-ı Hakk’ın günahkarları affetmesi fazl’dır. Ta’zib etmesi adl’dır.

Evet zehiri içen adam, adetullaha nazaran hastalığa, ölüme kesb-i istihkak eder. Sonra hasta olursa, adl’dır. Çünkü cezasını çeker. Hasta olmadığı taktirde, Allah’ın fazl’ına mazhar olur.

Mesnevi
22 Şubat 2008 21:21
Emekdar Üye
Cvp: Adalet


DENGE VE ORTA YOL

Bazen tevazu, küfrân-ı nimeti istilzam ediyor; belki küfrân-ı nimet olur. bazen da tahdis-i nimet, iftihar olur. İkisi de zarardır. Bunun çare-i yegânesi-ki ne küfrân-ı nimet çıksın, ne de iftihar olsun-meziyet ve kemâlâtları ikrar edip, fakat temellük etmeyerek, Mün'im-i Hakikînin eser-i in'âmı olarak göstermektir.

Meselâ, nasıl ki murassâ ve müzeyyen bir elbise-i fâhireyi biri sana giydirse ve onunla çok güzelleşsen, hâlk sana dese, "Maşaallah, çok güzelsin, çok güzelleştin." Eğer sen tevazukârâne desen, "Hâşâ, ben neyim? Hiç! Bu nedir, nerede güzellik?" O vakit küfrân-ı nimet olur ve hulleyi sana giydiren mahir san'atkâra karşı hürmetsizlik olur.

Eğer müftehirâne desen, "Evet, ben çok güzelim. Benim gibi güzel nerede var? Benim gibi birini gösteriniz." O vakit, mağrurâne bir fahirdir.

İşte, fahirden, küfrandan kurtulmak için demeli ki: "Evet, ben güzelleştim. Fakat güzellik libasındır ve dolayısıyla libası bana giydirenindir; benim değildir."


28. Mektup 7. mesele. 4. sebeb
22 Şubat 2008 21:21
Emekdar Üye
Cvp: Adalet


SEMAVİ TOKAT

Niçin gâvurların memleketlerinde, bu semâvî tokat, başlarına gelmiyor; bu bîçare Müslümanlara iniyor?

Elcevap: Büyük hatâlar ve cinâyetler, tehir ile büyük merkezlerde ve küçücük cinâyetler, tâcil ile küçük merkezlerde verildiği gibi; mühim bir hikmete binâen, ehl-i küfrün cinâyetlerinin kısm-ı âzamı, mahkeme-i kübrâ-i haşre tehir edilerek, ehl-i imânın hatâları, kısmen bu dünyada cezası verilir.

14. Sözün zeyli 2. sual
22 Şubat 2008 21:20
Emekdar Üye
Cvp: Adalet


ALLAH’IN ADALETİ

…Hem, adâlet ve mîzan ile iş görüldüğüne bürhan mı istersin? her şeye hassas mîzanlarla, mahsus ölçülerle vücud vermek, sûret giydirmek, yerli yerine koymak, nihayetsiz bir adâlet ve mîzan ile iş görüldüğünü gösterir.

Hem, her hak sahibine istidadı nisbetinde hakkını vermek, yani vücudunun bütün levâzımâtını, bekàsının bütün cihazâtını en münâsip bir tarzda vermek, nihayetsiz bir adâlet elini gösterir.

Hem, istidad lisâniyle, ihtiyac-ı fıtrî lisâniyle, ıztırâr lisâniyle suâl edilen ve istenilen her şeye dâimî cevap vermek, nihayet derecede bir adl ve hikmeti gösteriyor.

Şimdi, hiç mümkün müdür ki, böyle en küçük bir mahlûkun, en küçük bir hâcâtının imdadına koşan bir adâlet ve hikmet, insan gibi en büyük bir mahlûkun bekà gibi en büyük bir hâcetini mühmel bıraksın, en büyük istimdâdını ve en büyük suâlini cevapsız bıraksın; Rubûbiyetin haşmetini, ibâdının hukukunu muhâfaza etmekle, muhâfaza etmesin? Halbuki, şu fânî dünyada kısa bir hayat geçiren insan, öyle bir adâletin hakikatine mazhar olamaz ve olamıyor. Belki bir mahkeme-i kübrâya bırakılıyor. Zîrâ, hakiki adâlet ister ki, şu küçücük insan, şu küçüklüğü nisbetindedeğil, belki cinâyetinin büyüklüğü, mahiyetinin ehemmiyeti ve vazifesinin azameti nisbetinde mükâfat ve mücâzât görsün. Mâdem, şu fânî, geçici dünya, ebed için halk olunan insan hususunda öyle bir adâlet ve hikmete mazhariyetten çok uzaktır; elbette, Âdil olan o Zât-ı Celîl-i Zülcemâlin ve Hakîm olan o Zât-ı Cemîl-i Zülcelâlin dâimî bir Cehennemi ve ebedî bir Cenneti bulunacaktır.


Sözler 10. söz
22 Şubat 2008 21:20
Emekdar Üye
Cvp: Adalet


[CENTER]Adalet Hakkındaki Risale-i Nur


BÜYÜK VAADLER VE KORKUNÇ TEHDİTLER


Şu âciz ve nihayetsiz zayıf ve nihayetsiz fakir ve nihayetsiz muhtaç ve yalnız cüz'î bir ihtiyâr ile icada kabiliyeti olmayan zayıf bir kisb ile mücehhez benîâdem'e karşı şedid şikâyât-ı Kur'âniyesi ve azîm tehdidâtı ve müthiş vaîdleri haktır ve adalettir.

Birinci temsil: Meselâ, şâhâne bir bağ var ki, nihayetsiz meyvedar ve çiçekdar masnular içinde bulunuyorlar. Ona nezâret etmek için pekçok hademeler tâyin edilmiş. Bir hizmetkârın vazifesi dahi, yalnız o bağa yayılacak ve içilecek suyun mecrâsındaki deliğin kapağını açmaktadır ve şu hizmetkâr ise, tembellik etti, deliğin kapağını açmadı. O bağın tekemmülüne halel geldi veyahut kurudu. O vakit, Hàlık'ın san'at-ı Rabbâniyesinden ve Sultanın nezâret-i şâhânesinden ve ziyâ ve hava ve toprağın hizmet-i bendegânesinden başka bütün hademelerin, o sersemden şekvâya hakları vardır. Zîrâ, hizmetlerini akîm bıraktı veya zarar verdi.

İkinci temsil: Meselâ, cesîm bir sefine-i sultaniyede, âdi bir adam, cüz'î vazifesini terk etmesiyle bütün gemideki vazifedarların netâic-i hidemâtına halel getirdiğinden ve bâzı da mahvettiğinden, bütün o vazifedarlar nâmına, gemi sahibi ondan şedid şikâyet eder. Kusur sahibi ise, diyemez ki, "Ben bir âdi adamım, ehemmiyetsiz ihmâlimden şu şiddete müstehak değildim." Çünkü, tek bir adem, hadsiz ademleri intâc eder. Fakat, vücud kendine göre semere verir. Çünkü, bir şeyin vücudu, bütün şerâit ve esbâbın vücuduna mütevakkıf olduğu halde, o şeyin ademi, intifâsı, tek bir şartın intifâsıyla ve tek bir cüz'ün ademiyle, netice itibâriyle, mün'adim olur. Bundandır ki, tahrip, tâmirden pekçok defa eshel olduğu, bir düstur-u müteârife hükmüne geçmiştir. Mâdem küfür ve dalâlet, tuğyan ve mâsiyetesasları, inkârdır ve reddir, terktir ve adem-i kabuldür; sûret-i zâhiriyede ne kadar müsbet ve vücudlu görünse de, hakikatte intifâdır, ademdir. Öyle ise, cinâyet-i sâriyedir. Sâir mevcudâtın netâic-i amellerine halel verdiği gibi, esmâ-i İlâhiyenin cilve-i cemâllerine perde çeker.

İşte, bu hadsiz şikâyete hakları olan mevcudât nâmına, o mevcudâtın Sultanı, şu âsi beşerden azîm şikâyet eder ve etmesi, ayn-ı hikmettir ve o âsi, şiddetli tehdidâta elbette müstehaktır ve dehşetli vaîdlere, bilâşüphe sezâdır.


14. söz
22 Şubat 2008 21:18
Emekdar Üye
Cvp: Adalet


Halifeler döneminde de adalet Kuran'a göre uygulanmıştır

Hz. Muhammed (sav)'in vefatından sonra onun yerine gelen halifeler de Peygamberimiz (sav) gibi Allah'ın adaletini uygulama konusunda hassas davranmışlardır. Fethedilen ülkelerde hem oranın yerli halkı, hem de yeni gelenler barış ve güven içerisinde yaşamışlardır. İlk halife Hz. Ebubekir Suriye seferine çıkışı sırasında bir talimat vermiştir. Ele geçirilecek olan yerlerde uygulanmasını istediği adil ve hoşgörülü tavırlar, Kuran ahlakının güzel bir örneğini teşkil etmektedir. Hz. Ebubekir'in talimatları şöyledir:
"Ey insanlar, kalpte uyacağınız on kural veriyorum: İhanet etmeyin ve hak yoldan ayrılmayın. Çocuğu, kadını ve yaşlı insanları katletmeyin. Hurma ağaçlarını yakıp yok etmeyin ve herhangi bir meyveli ağacı da kesmeyin. Develerde, sürülerden ya da yığınlardan herhangi birini katletmeyin. Kendiniz için saklayın. Hayatını uhrevi uğraşlara adamış kişilerle karşılaşacaksınız, onları münzevi hallerine bırakın. Çeşit çeşit yiyecekler sunan insanlarla karşılaşacaksınız, yiyin, fakat Allah'ın adını anmayı unutmayın"13

Adaletiyle ünlü olan Hz. Ömer de, Hz. Ebubekir'den sonra Peygamber Efendimiz gibi, ele geçirilen ülkelerin yerli halkıyla birer adalet ve hoşgörü örneği olan çeşitli anlaşmalar yapmıştır. Örneğin Hz. Ömer, Kudüs ve Lüdd Hıristiyanlarına verdiği emannamede, kiliselerinin yıkılmayacağı ve kiliselerde Müslümanların toplu olarak ibadet etmemeleri hususlarında garantiler sundu. Lahm Hıristiyanlarına da aynı şartları sundu. Medain'in fethiyle Nasturi Patriği II. İşûayheb'e (650-660) verilen emanname de yine aynı şekilde kiliselerinin yıkılmayacağı, hiçbir binanın camiye ya da eve dönüştürülmeyeceğine dair garantiler sunuldu.14 III. Nasturi Patriği'nin fetihlerin ardından arkadaşına yazdığı mektup da Müslüman yöneticilerin, kitap ehline karşı merhametini ve hoşgörüsünü bir Hıristiyanın ağzından anlatması bakımından güzel bir örnektir:
"Allah'ın iradeyi kendilerine verdiği şu Araplar… bizlere hiç zulmetmediler. Gerçekten onlar, dinimize, din görevlilerimize, kilise ve manastırlarımıza hürmet gösterdiler…"15Hz. Ömer'in verdiği bir himaye belgesi, bize bir müminin Kuran'da tarif edilen ahlakı gösterdiği takdirde nasıl bir hoşgörüye sahip olabileceğini göstermektedir;
"Bu verilen eman, hasta-sağlıklı, iyi-kötü yöre halkının tüm fertleri için din, can, mal, kilise ve havralarının himayesi içindir. Kiliseler tahrip edilmeyeceği gibi mesken de edilmeyecek ve onlardan hiçbir şey eksiltilmeyecektir. Halktan hiç kimse, zerre kadar zarar görmeyecektir. Bu kitapta yazılı hususlar, Allah ve Resulu'nun ahdi, halifelerin ve müminlerin zimmetindedir."16

Tüm bu örnekler salih müminlerin adalet ve hoşgörü anlayışını gösteren çok hikmetli örneklerdir.
Halifeler döneminde yapılan fetihler sayesinde bölge halkı hem zulümlerden kurtulmuş hem de İslamiyet'i tanıma imkanı elde etmişti. Ancak halk Müslüman olmaları için kesinlikle zorlanmamıştır. Allah'ın "De ki: Sizin dininiz size, benim dinim bana" (Kafirun Suresi, 6) ayetinde bildirdiği gibi herkes dinini serbestçe yaşamış, ibadetlerini özgürce yerine getirmiş ve hiçbir baskı görmemiştir. Onlar İslam dinini, gerçek haliyle yaşayan Müslüman halktan görerek öğrenmişlerdir ve bu şekilde İslam onlarda büyük bir etki yapmıştır. İman edenlerin samimi bir kalple Allah'a iman etmeleri için yaptıkları davete çok büyük bir bölümü icabet etmiş, bu şekilde İslam'a geçen insanların sayısı da hızla artmıştır. Örneğin Hz. Ebubekir zamanında da Kinde ve İyad Hıristiyanlarının bir kısmı, Şam fetihleri sonrasında da yerel halkın bir kısmı hiçbir zorlama olmadan, kendi istekleriyle Müslümanlığı kabul etmiştir.17 Müslümanların fethettikleri ülkelerde zorla İslamı kabul ettirdikleri şeklindeki yanlış inanç Batılı araştırmacılar tarafından da reddedilmiş, Müslümanların adil ve hoşgörülü tutumları herkes tarafından teyid edilmiştir. Batılı bir araştırmacı L. Browne bu durumu şu şekilde ifade etmektedir:
"…Doğruluğundan kuşku duyulmayan gerçekler, Müslümanların gittikleri yerde halkı kılıç zoru ile İslam'a soktukları yolundaki Hıristiyan kaynaklı iddiaların kökten asılsız olduğunu belgelemektedir… Fetihlerin arkasındaki dinamik etken, onların hakları çağırdıkları İslam kardeşliği idi.. İşte bu kardeşliğin çapı da, mühtedi kümeleri ile çığ gibi büyüyordu"18


1 Majid Khoduri, İslam'da Savaş ve Barış, Fener Yayınları, İstanbul, 1998, s. 209
2 Müsned-i Ahmed b. Hanbel, 5/411
3 Sünen-i Ebi Davud, 4/331
4 Müsned-i Ahmed b. Hanbel, 4/158, İbnu Kesir, 4/218
6 Arnold, T. W, İntişar-ı İslam Tarihi (The Preaching of Islam), Çev. Halil Hamit, Ankara, 1971, s. 68-69
7 İbn Hişam, Ebu Muhammed Abdulmelik, Es-Siretü'n-Nebeviyye, Daru't-Türasi'l-Arabiyle, Beyrut, 1396/1971, II/141-150; Yrd. Doç. Dr. Orhan Atalay, Doğu-Batı Kaynaklarında Birlikte Yaşama, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Yayınları, İstanbul, 1999, s. 149
8 Majid Khoduri, İslam'da Savaş ve Barış, Fener Yayınları, İstanbul, 1998, s. 209-210
9 Muhammed Hamidulllah, İslam Müesseselerine Giriş, Düşünce Yayınları,İstanbul, 1981, s.128
10 İbn Kesir, El-Bidaye, III/224-225; Hamidullah, El-Vesaik, No:1, s.39-44; Doğu-Batı Kaynaklarında Birlikte Yaşama, Orhan Atalay, s.40
11 Muhammed Hamidulllah, İslam Müesseselerine Giriş, Düşünce Yayınları, 1981, s.162-163
12 Muhammed Hamidullah, El-Vesaik, s. 44-45
13 Majid Khoduri, İslam'da Savaş ve Barış, Fener Yayınları, İstanbul, 1998, s. 123 ; Taberi, Tarih I, 1850
14 Hamidullah, Mecmuatü'l-Vesaik, 195-197
15 Frend, 289; Hamidullah, İslam Peygamberi, II. 920; Levent Öztürk, Asr-ı Saadetten Haçlı Seferlerine Kadar İslam Toplumunda Hıristiyanlar, İz Yayıncılık, istanbul, 1998, s. 55
16 Yrd. Doç. Dr. Orhan Atalay, Doğu-Batı Kaynaklarında Birlikte Yaşama, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Yayınları, İstanbul, 1999, s. 95; Hamidullah, El-Vesaik, s. 380-381, No: 358
17 İbn İshak'tan naklen Ebu Yusuf, 146; Levent Öztürk, Asr-ı Saadetten Haçlı Seferlerine Kadar İslam Toplumunda Hıristiyanlar, İz Yayıncılık, istanbul, 1998, s. 55
18 L. Browne, The Prospects of Islam, s. 11-15, s. 269-270

Harun yahya'nın eserlerinden alıntı yapılmıştır
Bu Konuda 10 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın.

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.