13 Mart 2013 22:19 |
kübra-y | Cevap: Birazcık Tebessüm (^_^) Alıntı: İnceSızı Üyemizden Alıntı
Arkadaşları, yeni evli gence, bir çay sohbetinde: “Sen evleneli neredeyse bir sene oldu, ama maşallah sizin evden çıt çıkmıyor, siz hiç tartışmaz mısınız?” diye sorarlar.
“Hayır” diye cevaplar yeni evli genç ve ilave eder: “Akşam işten geldiğimde, kapı açılınca hanıma şöyle bir bakarım. Eğer hanım, eteğinin ucunu belinde topladıysa bilirim ki hanımın günü iyi geçmemiş ve havası yerinde değil. Hiç ekmek, yemek sormadan usulca mutfağa süzülür, aceleyle birkaç lokma atıştırır ve ortalıktan toz olurum. Olur ya bazen de benim asabım bozuk olur. O zaman fesin püskülünü her zamankinin aksine soldan sarkıtırım. O da bunu görür, asabi olduğumu anlar ve hiç sesini çıkarmaz, hemen yemeğimi, çayımı hazır eder. Etrafımda pervane gibi döner. Bu nedenle biz hiç kavga etmeyiz.”
Dinleyenlerden biri: “Peki birader, kapı açıldı, yenge eteğin ucunu belinde toplamış, sen de fesin püskülünü soldan sarkıtmışsın. İki taraf da asabi, o zaman ne olacak?” diye sormuş.
Ötekiler de “Hah! Şimdi ne olacak?” demiş.
Genç gülümsemiş. “Bundan kolay ne var, fesin püskülünü hafif bir fiskeyle soldan sağa atarım”.gif) | .gif) .gif) |
13 Mart 2013 22:14 |
ilahiyatçı 1 | Cevap: Birascık Tebessüm (^_^) Alıntı: İnceSızı Üyemizden Alıntı
Zaman birinde 90 yaşlarında fakat çok dinç ve genç görünümlü bir adam yaşarmış. Çevresinde bulunan herkes ona çok özenir ve sorarlarmış 'bu gençliğin sırrı nedir' diye. ... İhtiyar delikanlı güler geçermiş her soruldukça bu soruya.. Ama Sorular sık , soranlar çoğalınca cevap vermek vacip olmuş sanki. ... ... Düşünmüş nasıl anlatırım bu sırrımı kolayca herkese. Sonra karar vermiş tüm meraklıları yemeğe davet etmeye evine. "Bu davette size sırrımı açıklayacağım” demiş. Herkes merakla davete gelmiş. Yemekler yenilmiş, içilmiş, sohbetler edilmiş vakit iyice gecikmiş. Ama gençlik sırrı ile ilgili tek kelam edilmemiş. Herkes konu ne zaman açılacak diye merek ederken Adamcağız huri gibi sevimli hanımına seslenmiş: -"Hatun, şu kilerde bir karpuz getirir misin bize sana zahmet!.." Hanım hemen doğrulmuş kilere giderek kaş ile göz arasında gidip bir karpuz getirmiş. Adamcağız şöyle eliyle bir vurmuş tık tık diye sonra da: " Bu olmamış hanım, güzel çıkmayacak, başka getirir misin bir zahmet" demiş. Hanım onu götürmüş bir tane daha getirmiş. Adam onu da bir yoklamış yine beğenmemiş. “ Hanım sana yine zahmet olacak ama bu da olmamış başka bir tane getirir misin “ demiş, başka istemiş. Bu böylece üç dört sefer daha tekrarlamış. Dedemiz beşincide karpuzu beğenmiş ve karpuz kesilmiş, misafirlere ikram edilmiş. Herkes karpuzunu afiyetle yerken bizim dedecik sormuş. - Eeee arkadaşlar iste benim gençliğin sırrı burada anladınız mı ? Herkes birbirinin yüzüne bakmış. Kimse bişey anlamamış.. - Aman dede demişler nerde? Anlamadık biz bu sırrı! Dedecik gülmüş."Efendiler" demiş "O gördüğünüz karpuz kilerde bir tanecikti, tekti. Ben hanıma git de başka getir dedikçe o kilere gidip geliyor aynı karpuzu getiriyordu. Bir kere bile "aman be adam , deli misin nesin şu tek karpuzu ne taşıttırıyorsun bana defalarca.." demedi. Beni sizin önünüzde mahcup duruma düşürmedi. İşte ben bütün gençliğimi bu hanımıma borçluyum. Biz birbirimizi hiç başkalarının önünde zor duruma düşürmeyiz. Aile içindeki hiçbir şeyi dışarıya yansıtmayız. Hep birbirimize destek olur, dert ortağı olur, yardım ederiz. Birbirimizle ilgili olan problemleri yine birbirimize anlatırız. İyi kötü her olayı da birlikte paylaşırız ALINTI  | Biz birbirimizi hiç başkalarının önünde zor duruma düşürmeyiz. Aile içindeki hiçbir şeyi dışarıya yansıtmayız. Hep birbirimize destek olur, dert ortağı olur, yardım ederiz. Birbirimizle ilgili olan problemleri yine birbirimize anlatırız. İyi kötü her olayı da birlikte paylaşırız ne kadar güzel açıklamışlar.... bence evliliğin mutlu huzurlu ve sıcacık olmasının en önemli sırlarından... |
13 Mart 2013 22:09 |
ilahiyatçı 1 | Cevap: Birazcık Tebessüm (^_^) Alıntı: İnceSızı Üyemizden Alıntı
Arkadaşları, yeni evli gence, bir çay sohbetinde: “Sen evleneli neredeyse bir sene oldu, ama maşallah sizin evden çıt çıkmıyor, siz hiç tartışmaz mısınız?” diye sorarlar. “Hayır” diye cevaplar yeni evli genç ve ilave eder: “Akşam işten geldiğimde, kapı açılınca hanıma şöyle bir bakarım. Eğer hanım, eteğinin ucunu belinde topladıysa bilirim ki hanımın günü iyi geçmemiş ve havası yerinde değil. Hiç ekmek, yemek sormadan usulca mutfağa süzülür, aceleyle birkaç lokma atıştırır ve ortalıktan toz olurum. Olur ya bazen de benim asabım bozuk olur. O zaman fesin püskülünü her zamankinin aksine soldan sarkıtırım. O da bunu görür, asabi olduğumu anlar ve hiç sesini çıkarmaz, hemen yemeğimi, çayımı hazır eder. Etrafımda pervane gibi döner. Bu nedenle biz hiç kavga etmeyiz.” Dinleyenlerden biri: “Peki birader, kapı açıldı, yenge eteğin ucunu belinde toplamış, sen de fesin püskülünü soldan sarkıtmışsın. İki taraf da asabi, o zaman ne olacak?” diye sormuş. Ötekiler de “Hah! Şimdi ne olacak?” demiş. Genç gülümsemiş. “Bundan kolay ne var, fesin püskülünü hafif bir fiskeyle soldan sağa atarım”.gif) |    |
13 Şubat 2013 12:20 |
"Tebessüm" | Cevap: Birazcık Tebessüm (^_^)
Çok iyiydi yaa bozuk olanı moralime bi nebze de olsa iyi geldi tebessüm yüzümde belirdi... |
25 Ocak 2013 16:06 |
seyamu | Cevap: Birascık Tebessüm (^_^) BİR TEBESSÜM HİKAYESİ Küçük kız, hüzünlü bir yabancıya gülümsedi... Bu gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesine sebep oldu. Bu hava içinde, yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta teşekkür etmediğini hatırladı. Hemen bir not yazdı ve ona yolladı. Arkadaşı bu nottan o kadar keyiflendi ki, her öğlen yemek yediği lokantada garson kadına yüklü bir bahşiş verdi. Garson kadın ilk defa böyle bir bahşiş alıyordu. Akşam eve giderken kazandığı paranın bir parçasını her zaman köşe başında oturan fakir adamın şapkasına bıraktı. Adam öyle ama öyle minnettar oldu ki...2 gündür boğazından tek lokma geçmemişti. Karnını doyurduktan sonra, bir apartman bodrumundaki tek odasının yolunu ıslık çalarak tuttu. Öyle neşeliydi ki bir saçak altında titreyen köpek yavrusunu görünce, kucağına alıverdi. Küçük köpek gecenin soğuğundan kurtulduğu için mutluydu. Sıcak odada sabaha kadar koşuşturdu. Gece yarısından sonra apartmanı dumanlar sardı. Dumanı koklayan köpek öyle bir havlamaya başladı ki, önce fakir adam uyandı sonra bütün apartman halkı. Anneler babalar dumandan boğulmak üzere olan yavrularını kucaklayıp, ölümden kurtardılar. Bütün bunların hepsi tek kuruşluk maliyeti olmayan bir TEBESSÜMÜN sonucuydu. YÜZÜNÜZDEN TEBESSÜM EKSİK OLMASIN ! TEBESSÜM ETMEK SADAKADIR ..UNUTMAYALIM !!! |
25 Ocak 2013 15:58 |
enderhafızım | Cevap: Birascık Tebessüm (^_^) Alıntı: İnceSızı Üyemizden Alıntı
Arkadaşları, yeni evli gence, bir çay sohbetinde: “Sen evleneli neredeyse bir sene oldu, ama maşallah sizin evden çıt çıkmıyor, siz hiç tartışmaz mısınız?” diye sorarlar.
“Hayır” diye cevaplar yeni evli genç ve ilave eder: “Akşam işten geldiğimde, kapı açılınca hanıma şöyle bir bakarım. Eğer hanım, eteğinin ucunu belinde topladıysa bilirim ki hanımın günü iyi geçmemiş ve havası yerinde değil. Hiç ekmek, yemek sormadan usulca mutfağa süzülür, aceleyle birkaç lokma atıştırır ve ortalıktan toz olurum. Olur ya bazen de benim asabım bozuk olur. O zaman fesin püskülünü her zamankinin aksine soldan sarkıtırım. O da bunu görür, asabi olduğumu anlar ve hiç sesini çıkarmaz, hemen yemeğimi, çayımı hazır eder. Etrafımda pervane gibi döner. Bu nedenle biz hiç kavga etmeyiz.”
Dinleyenlerden biri: “Peki birader, kapı açıldı, yenge eteğin ucunu belinde toplamış, sen de fesin püskülünü soldan sarkıtmışsın. İki taraf da asabi, o zaman ne olacak?” diye sormuş.
Ötekiler de “Hah! Şimdi ne olacak?” demiş.
Genç gülümsemiş. “Bundan kolay ne var, fesin püskülünü hafif bir fiskeyle soldan sağa atarım”.gif) | .gif) |
26 Mart 2012 01:16 |
suhtem | Cevap: Birascık Tebessüm (^_^) Yardımcı olduğunuz için çok teşekkürler ozr* .. acemilikten çıkamadım henüz .. bir de fıkralarınız çok süper ve kaliteli gerçekten  ASIL SİZLERİN EMEĞİNE SAĞLIK... |
26 Mart 2012 00:09 |
İnceSızı | Cevap: Birascık Tebessüm (^_^) Zaman birinde 90 yaşlarında fakat çok dinç ve genç görünümlü bir adam yaşarmış. Çevresinde bulunan herkes ona çok özenir ve sorarlarmış 'bu gençliğin sırrı nedir' diye.
... İhtiyar delikanlı güler geçermiş her soruldukça bu soruya.. Ama Sorular sık , soranlar çoğalınca cevap vermek vacip olmuş sanki.
...
... Düşünmüş nasıl anlatırım bu sırrımı kolayca herkese. Sonra karar vermiş tüm meraklıları yemeğe davet etmeye evine.
"Bu davette size sırrımı açıklayacağım” demiş.
Herkes merakla davete gelmiş. Yemekler yenilmiş, içilmiş, sohbetler edilmiş vakit iyice gecikmiş. Ama gençlik sırrı ile ilgili tek kelam edilmemiş. Herkes konu ne zaman açılacak diye merek ederken Adamcağız huri gibi sevimli hanımına seslenmiş:
-"Hatun, şu kilerde bir karpuz getirir misin bize sana zahmet!.."
Hanım hemen doğrulmuş kilere giderek kaş ile göz arasında gidip bir karpuz getirmiş. Adamcağız şöyle eliyle bir vurmuş tık tık diye sonra da:
" Bu olmamış hanım, güzel çıkmayacak, başka getirir misin bir zahmet" demiş.
Hanım onu götürmüş bir tane daha getirmiş. Adam onu da bir yoklamış yine beğenmemiş.
“ Hanım sana yine zahmet olacak ama bu da olmamış başka bir tane getirir misin “ demiş, başka istemiş.
Bu böylece üç dört sefer daha tekrarlamış.
Dedemiz beşincide karpuzu beğenmiş ve karpuz kesilmiş, misafirlere ikram edilmiş. Herkes karpuzunu afiyetle yerken bizim dedecik sormuş.
- Eeee arkadaşlar iste benim gençliğin sırrı burada anladınız
mı ?
Herkes birbirinin yüzüne bakmış. Kimse bişey anlamamış..
- Aman dede demişler nerde? Anlamadık biz bu sırrı!
Dedecik gülmüş."Efendiler" demiş "O gördüğünüz karpuz kilerde bir tanecikti, tekti. Ben hanıma git de başka getir dedikçe o kilere gidip geliyor aynı karpuzu getiriyordu. Bir kere bile "aman be adam , deli misin nesin şu tek karpuzu ne taşıttırıyorsun bana defalarca.." demedi.
Beni sizin önünüzde mahcup duruma düşürmedi. İşte ben bütün gençliğimi bu hanımıma borçluyum. Biz birbirimizi hiç başkalarının önünde zor duruma düşürmeyiz. Aile içindeki hiçbir şeyi dışarıya yansıtmayız. Hep birbirimize destek olur, dert ortağı olur, yardım ederiz. Birbirimizle ilgili olan problemleri yine birbirimize anlatırız. İyi kötü her olayı da birlikte paylaşırız ALINTI
ARASAT ABLA AMAÇ GEÇİNMEKSE SIKINTILAR ATLATILIRR |
26 Mart 2012 00:08 |
İnceSızı | Cevap: Birascık Tebessüm (^_^) Alıntı: suhtem Üyemizden Alıntı
Trafik kazasında umutsuz denecek kadar ağır şekilde yaralanan hasta,
çok zor çıkan iniltili bir sesle Doktor Temele sorar :
-Doktor , yoksa ...... beni..... mor...ga mı...... götürüyorsunuz?
-Evet.
-Ama ...... ben.... daha... öl...ölme....dim ki.
-Kazazedeye umutsuz bir bakış fırlatan Temel cevap verir;
- Olsun. Biz de daha gelmedik zaten ! | EMEĞİNE SAĞLIK ABLACIM FIKRA SAYFAMIZDA WAR DAHA FAZLASINI İSTERSEN  [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
26 Mart 2012 00:01 |
suhtem | Cevap: Birascık Tebessüm (^_^)
Trafik kazasında umutsuz denecek kadar ağır şekilde yaralanan hasta,
çok zor çıkan iniltili bir sesle Doktor Temele sorar :
-Doktor , yoksa ...... beni..... mor...ga mı...... götürüyorsunuz?
-Evet.
-Ama ...... ben.... daha... öl...ölme....dim ki.
-Kazazedeye umutsuz bir bakış fırlatan Temel cevap verir;
- Olsun. Biz de daha gelmedik zaten !
|