www.medineweb.net,   yükleniyor... Kesintisiz Yayında Elhamdulillah.

Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Edebiyat > Makale ve Köşe Yazıları > Eleştirme Ahlâkı

Konu Başlıkları: Eleştirme Ahlâkı Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Aşağıdaki Kutuya Sorunun cevabını Yaz ( oruç )
Başlık:
  
Mesajınız:
Trackback:
Kaynak olarak Ekle
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:

Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
25 Temmuz 2013 01:59
Esma_Nur
Eleştirme Ahlâkı

Her şeyin bir ahlâkı olduğu gibi eleştirmenin, şikayet etmenin veya ona buna “falanca yanlış yolda, yanlış yapıyor, böyle de yapılmaz ki” diye söylenmenin de bir ahlâkı vardır. Ne zaman ki eleştirdiğiniz kişiden daha güzelini ortaya koyuyorsunuz ya da o kişinin daha güzelini yapmasını gözetiyorsunuz, o halde istediğiniz kadar eleştirin. Böyle bir eleştirinin başımızın üstünde yeri var ama laf var icraat yoksa “eleştirmesi çok kolay be kardeşim!” deyip, eleştiren kişiyi değer üretmeye, daha güzelini ortaya koymaya davet etmek de sizin hakkınızdır.

Eleştirme ahlâkı üzerine düşünerek ürettiğim bir formüldür bu aslında. Bir eleştirene bakarım, eleştirdiği kişiden daha güzelini üretebiliyor mu diye; bir de eleştirme amacına bakarım, eleştirilen kişiye bir şey katıyor mu, yoksa karalama yapılıyor mu diye…

İnsan bu konuda önce biraz düşünmeli neyi, niçin yaptığını. Bir şeyi yaparken ya da söylerken önünü-arkasını hesap etmeli, yani farkında olmalı değil mi?

Eleştiren kişiye de daima, hep sormuşumdur “eee… Eline ne geçti şimdi? Amacın neydi yani bunu söyleyerek?” diye. Fark ettim ki eleştirenlerin çoğu bu işi karalama adına yapıyor. Üstelik kulaktan duyduğu sözlerle, itham ediyor kurbanını. Tanımıyor aslında, “tanısaydı eğer eminim ki yapmazdı.” diyorum çoğu zaman içimden ve dua ediyorum. “Rabbim bizlere şuur versin” diye.

Âlimler hakkında konuşurken özellikle; bir defa, iki defa değil en az üç defa düşünmek gerekir. “Bir âlimi, bir üstadı, bir hoca efendiyi ve yahut insanların değer verdiği bir şahsı eleştirip, karalamakla elimize ne geçecek, bunu ben niçin yapıyorum ya da yapmalıyım?” diye çok ciddi bir şekilde düşünmeli ve dikkat etmeliyiz. Nerden bilebiliriz ki, belki de karaladığımız kişi doğru yol üzerindedir. Belki de, biz yanlış yapıyoruzdur, olamaz mı? İnsanların düşüncelerini tartabilecek kadar Kur’an’a hâkim miyiz gerçekten? Kime göre doğru ya da kime göre yanlış? Ya bize göre yanlış olan, Allah’a göre doğruysa? “Hiç akletmiyorlar mı?”, “Hiç düşünmezler mi?” diyor Kur’an. Düşünmez miyiz hiç ya hu! Ya karaladığımız kişi hidayet üzere ise, ya da karaladığımız kişinin vesilesi ile hidayeti bulanlar varsa? Elimize ne geçecek yani karalamakla, zihinleri bulandırmakla, insanları saptırmakla? Kim neyi kazanacak bu işten Allah aşkına?
Bakınız ne diyor Rabbimiz (NAHL SÛRESİ, 25): Şunun için ki, onlar, kıyamet günü kendi günahlarını tamamen yüklendikten sonra, ilimsizlik yüzünden saptırdıkları kişilerin günahlarının bir kısmını da yüklenecekler. Bakın, ne kötü şey yükleniyorlar!

Sevgili dostlar, gelin kulaklarımıza bir filtre takalım. Zehirli sözleri seçelim, dinlememe hakkımızı kullanalım. Âlimler hakkında kötü konuşanlara prim vermeyelim. İşimize bakalım. Bizim günahlarımız bize yeter, insanları saptırıp da onların günahlarının bir kısmını da biz yüklenmeyelim.

Gelin, “Öğüt isterseniz, Kur’an size yeter” diyen Mevlana’ya kulak verelim. Kur’an’ı en güzel şekilde nasıl anlarız, hayatımıza nasıl koyabiliriz? Biz buna bakalım. Bizim işimiz falancaların, filancaların günahlarını, yanlışlarını, kusurlarını, eksiklerini aramak, onları yargılamak değil. Bizim işimiz, Hak olanı yaşamak ve insanlara Hak olanı, doğru olanı anlatmaktır. Yani değer üretmektir. Yoksa oturduğumuz yerden konuşması kolay.

Rabbim bizlere Kur’an’ı açsın, Bizleri de Kur’an’a açsın,
Kur’an hakikatlerini; doğrulara, gerçeklere, hakikatlere aç kalan, susuz kalan yüreklerimize, zihinlerimize saçsın...
Bizleri yaşayan, yürüyen iki ayaklı Kur’an’lar yapsın inşallah…
Vesselam…

Yusuf ALTUNOK

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.