05 Nisan 2014 07:01 | |
Fatıma-i Zehra | Cevap: Tuhafıma gidiyor Hani tüylerim ürperdi denir ya... uzgn Adem günes yine çok güzel bir konuya değinmis... Rabbim razı olsun ![]() |
05 Nisan 2014 01:59 | |
Tuba_ | Cevap: Tuhafıma gidiyor "Dayak cennetten çıkmadır" sözünün aslı var mı yok mu yoksa kim uydurmuş bilmem ama eskiden ebeveynler buna çok tamah etmişler. Çocukluğunda bunu tecrübe edip üstesinden gelen anne babalar şimdi bilinçli; fakat üstesinden gelemeyenlerin çocukları da şu an ayni durumla karşı karşıya... Gerekçeleri ise biz böyle gördük... |
05 Nisan 2014 01:15 | |
NİSAREYYAN | Cevap: Tuhafıma gidiyor yazıyı okurken kendimi çok kötü hissettim Evet bazen büyükler ''terbiye vermek'' adına neleri ezip çiğniyor bilseler.... Söylenecek ne çok şey var bu konuda Sanırım ilk yapmamız gereken anne , öğretmen veya abla abi olarak: ''Eğitim için, bişeyler öğretmek için Zalimleşmemek!!'' kaş yapayım derken göz çıkardıktan sonra pek bi anlamı kalmıyor çünkü.. |
05 Nisan 2014 01:07 | |
mehmet akif2 | Cevap: Tuhafıma gidiyor çocuklarımız böyle birşey yapmadan once defalarca ara ara yeri geldikçe başkalarının eşyalarının alınmaması anne ve babanın bile olsa ne cebi ne çantası karıştırmamak gerektiğini söylemek lazım aman çocuğum küçük büyüyünce anlar yapmaz dememek lazım |
05 Nisan 2014 01:05 | |
mehmet akif2 | Cevap: Tuhafıma gidiyor bebeği alan çocuğa annesi sakince yanlış olduğunu söylese belki anlayamayacaktı çocukların aklı yettikçe kendi çocuğumdan biliyorum birşeyin yanlış olduğunu tatlı dille sebepleriyle anlatsak bile ne yazık ki nerdeyse her seferinde tersini yapıyor allah sabrımızı ve gücümüzü artırsın inşallah |
30 Nisan 2013 19:24 | |
EyMeN&TaLhA | Tuhafıma gidiyor 19 yaşında bir genç kız vardı karşımda. Başından geçen bir olayı ağlayarak anlatıyordu: “Hocam, ölmek istiyorum! Yaşamaktan bıktım artık!” -Ne oldu? Nedir problem? Genç kız gözyaşlarını silerek anlatmaya başladı: “Dün, sınıfın içinde bir arkadaş parasını kaybetti. Arkadaş bütün sınıfa hitaben ‘Param masanın üzerinde, cüzdanın içinde duruyordu. Kim çaldı ise hakkımı helal etmiyorum.’ diyerek gözlerimin içine baktı. Kalbim duracak gibi atmaya başladı… O sırada yer yarılsa da yerin dibine girseydim daha iyiydi. Ağzım kurudu. Ellerim ter içinde kaldı birden.” -Kalbin neden duracak gibi oldu ki? Sen mi çaldın parayı? -Hayır hocam, Allah korusun o nasıl söz öyle! -E, sana ne oluyor ki çalmadığın paranın suçlusu gibi davranıyorsun? Genç kız biraz durdu. Sakinleşmek için bir nefes aldı. Anlaşılan anlatacak çok şeyi vardı: “Ben, çocukluğumdan beri kimin neyi kaybolsa, hemen içim daralır, yüzüm kızarır. Ellerim terler. Sanki beni suçlu bulacaklar diye korkarım. Bir keresinde misafirliğine gittiğimiz ev sahibi taşlı yüzüğünü kaybetti. Kendimi öyle kötü hissettim ki stresten ağladım orada.” -Peki, küçükken hatırladığın benzer bir olay var mı? Elini yüzüne kapattı ve ağlamaya başladı. Bekledi… Sonra anlatmaya başladı: “Küçüktüm. Okula henüz başlamamıştım bile. Karşı komşumuzun kızının bir bebeği vardı, çok güzeldi. Bazen onlara gidiyordum oyun için ama o bebekle oynamama hiç izin vermiyordu. Bir gün onların evinde oyun oynadık, tam eve gelirken bebeği koltuğun üzerinde gördüm, kimse yoktu yanımda, gizlice yanıma aldım. Kapıyı çaldım, annem açtı. Odama geçtim, bebekle gizli gizli oynamaya başladım. Biraz sonra komşu kadın kapıyı çaldı, annem açtı. Kapı ağzında anneme ‘Yanlış anlama ama bizim kızın bebeğini evde bulamıyoruz, sizin kız yanlışlıkla almış olmasın?’ dediğini duydum. Birden içime bir korku düştü. Çocuk aklımla hemen bebeği dolabın içine sakladım. Komşu kadın gitti, annem yanıma geldi, sert bir sesle ‘Buraya gel!’ dedi. Korkarak yanına gittim. Elinde demir bir sopa vardı. Önce ‘Sen mi aldın?’ dedi. Benim ağzım kurumuştu, konuşamadım. Ben almadım demek için başımı sağa sola çevirdim. Annem ‘Ben yalan söyleyenin gözlerinden anlarım, gözlerime bak!’ dedi. Gözlerimi açarak annemin gözlerine baktım. Bir ara annemi sanki bir ‘canavar’ gibi hissettim. Annem gözlerimden yalan söylediğimi anlayacak diye korktum. ‘Anne ben aldım. Anne ben aldım. N’olur dövme!’ diye ağlamaya başladım. Annem saçımdan tuttu, yukarı kaldırdı. ‘Nerede oyuncak, çabuk çıkar!’ dedi. Dolabın içindeki bebeği çıkardım. Annem bebeği görünce yüzüme hızlı hızlı vurmaya başladı. Hırsını alamadı, kulağımı, burnumu, ağızımı yolmaya çalışıyordu. Deli gibi olmuştu sinirden. Sonra nefes nefese durdu, ‘Bu bebeği alacaksın, komşuya götüreceksin. Onlardan özür dileyeceksin!’ dedi ve beni karşı komşuya göndermek için kapının yanına getirdi. Ben utanarak gittim, kapıyı çaldım. Komşu kadın açtı, arkadaşım da oradaydı. Ben hiçbir şey söylemeden bebeği uzattım. Annem ‘Bizimki almış, kusura bakmayın.’ dedi.” Genç kız çocukluğunun bu hikâyesini anlatırken, karşımdaki koltukta ezilmiş kalmıştı. Anlatacakları bitmemiş olacak ki devam etti: “Şimdi o kızla aynı üniversitedeyiz. Haftanın her günü karşılaşıyoruz. O bana çok iyi davransa da ben onun yanında kendimi hep ‘aşağılık’ görüyorum.” Yetişkinlik yıllarındaki iç ‘kene’ duygudan biridir ‘suçluluk’ duygusu, çocukluk yıllarında insana yapıştı mı söküp atmak neredeyse imkânsızdır… Ülkemizdeki çocukların ‘terbiye’ adına kendi anne babası tarafından böylesi zarara uğratıldığının şahidi oldukça tuhafıma gidiyor. Ayıpların örtülmesi tavsiye edilen bir kültürel bilgiye sahip olan anne babalar nasıl oluyor da çocuklarının ayıplarını yüzlerine vuruyor, onları konu komşu önünde teşhir ediyor gerçekten garibime gidiyor. Önceki gün ilkokul birinci sınıfta kızı olan bir anne aradı. Kızının okula gitmek istemediğini söyledi, yardım istedi. -Neden gitmek istemiyor ki kızınız okula? -Öğretmen, kızım ödevini yapmadığı için tahtaya çıkarmış, tek ayak üstünde ders sonuna kadar bekletmiş. Çok üzüldüm... “Gidin öğretmenle konuşun, çocuğunuzu böyle suçlu ilan eder gibi tahtaya çıkarıp küçük düşürmesin.” dedim. “Gittik, konuştuk.” dedi. -Ne dedi?” -Bunu kızımın iyiliği için yapıyormuş, öyle söyledi. Ne denir bilemiyorum ki. Öğretmenlik zarar vericilik, aşağılayıcılık, küçük düşürücülük değil ki. Eğitim için, terbiye için çocuklar yok ediliyor. Tuhafıma gidiyor... alıntıdır adem güneş |
![]() |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|