Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Edebiyat > Makale ve Köşe Yazıları > Istanbul trafiği/Bedia Özdemir Tokel

Konu Başlıkları: Istanbul trafiği/Bedia Özdemir Tokel Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Aşağıdaki Kutuya Sorunun cevabını Yaz ( Bakara )
Başlık:
  
Mesajınız:
Trackback:
Kaynak olarak Ekle
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:

Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
18 Mart 2016 15:38
Esma_Nur
Cevap: Istanbul trafiği/Bedia Özdemir Tokel

klavyenize sağlık hocam hiç abartısız durum bu malesef...çığ gibi büyüyen bir şehir istanbul ve değişen yaşam şartları eskiden okular evin yakınında olurdu şimdi puan nereyi tutuyorsa okul orda servisler iş başında, fabrikalar şehir dışında servisler iş başında, gelir düzeyi yerinde olan bireylerin özel arabaları derken istanbul çorba ali hocamo cezaları uygulamaya kalkarlarsa yetilililer kendileri yer sopayı malesef
15 Ekim 2014 18:31
muallime
Cevap: Istanbul trafiği/Bedia Özdemir Tokel

Alıntı:
ali70 Üyemizden Alıntı Mesajı göster
Kurallara uymayanlara 40 değnek... Milletin ortasında...

Kurallara uymayıp ta ölümlü kazaya sebebiyet verenlere idam hayır000(Cinayet işlemiştir)

Kırmızı ışıkta geçenlere akli dengesi yerinde mi diye doktor raporu istenmeli... Eğer aklı dengesi yerinde raporu verilirse, arabasına el konabilir.

Yayaların üzerine sürenlere 100 sopa...

Devam edebilirim ama sanırım anlaşılmıştır...
Güzel çözümlermiş, ama sorun şu ki bu kuralları getirsek bile ya suçluları ya da sopa atacak adamı bulamayız.
13 Ekim 2014 14:32
ali70
Cevap: Istanbul trafiği/Bedia Özdemir Tokel

Alıntı:
muallime Üyemizden Alıntı Mesajı göster
Radikal cözümleri gercekten merak ettim
Kurallara uymayanlara 40 değnek... Milletin ortasında...

Kurallara uymayıp ta ölümlü kazaya sebebiyet verenlere idam hayır000(Cinayet işlemiştir)

Kırmızı ışıkta geçenlere akli dengesi yerinde mi diye doktor raporu istenmeli... Eğer aklı dengesi yerinde raporu verilirse, arabasına el konabilir.

Yayaların üzerine sürenlere 100 sopa...

Devam edebilirim ama sanırım anlaşılmıştır...
12 Ekim 2014 22:11
muallime
Cevap: Istanbul trafiği/Bedia Özdemir Tokel

Alıntı:
ali70 Üyemizden Alıntı Mesajı göster
Çözüm mü?
Aklıma radikal fikirler geliyor ama sadece garibanlara uygulanır diye korkarım.
İnsanların kafalarına Allah korkusu yer etmediği müddetçe, bu trafik terörü de bitmez, magandaların sonu da gelmez...
Radikal cözümleri gercekten merak ettim
12 Ekim 2014 19:38
Hâdimul İslam
Cevap: Istanbul trafiği/Bedia Özdemir Tokel

Çözüm mü?
Aklıma radikal fikirler geliyor ama sadece garibanlara uygulanır diye korkarım.
12 Ekim 2014 19:25
ali70
Cevap: Istanbul trafiği/Bedia Özdemir Tokel

Çok güzel bir konuya parmak basmışsınız. Yalnız belirtilen kural çiğnemeler sadece İstanbul için değil maalesef... Tüm Türkiye'de aynı vehamet yaşanıyor.
Polis ceza yazmak istese, ona bile ''Sen benim kim olduğumu biliyor musun?'' muhabbetinin yaşandığı bir ülkedeyiz.
Çözüm mü?
Aklıma radikal fikirler geliyor ama sadece garibanlara uygulanır diye korkarım.
İnsanların kafalarına Allah korkusu yer etmediği müddetçe, bu trafik terörü de bitmez, magandaların sonu da gelmez...
11 Ekim 2014 22:22
Hâdimul İslam
Cevap: Istanbul trafiği

elerinize sağlık bedia hocam..durum aynen anlattığınız gibi hatta fazlası vardır eksiği yok ...fazlasını trabzonda gördük çok şükür...kırmızı ışığın hiçe sayıldığı,sizinde değindiğiniz sollama değilde sağlama olayı normal trafik seyri..hele ki son model arabaların içinde ehliyetsiz lise çocukları cabası...daha dün okulun kapısında delikanlı bi çocuğa çarptı..
arabayı aldığından babasının haberi yok...ceza var ama caydırıcımı o şüpheli....artık trafiğe çıkan araba sayısı çok...ama denetleme ve kurallar ın hiç geçerliliği yok...ne diyelim biz biz olalım karşımızdakinin ne yaptığına değil kurallara uymaktan vazgeçmeyelim...umutluyuz efendim
11 Ekim 2014 22:01
Bedia Özdemir Tokel
Istanbul trafiği/Bedia Özdemir Tokel

İSTANBUL TRAFİĞİ/Bedia Özdemir Tokel

Bütün metropol şehirlerin ortak sorunudur,trafik yoğunluğu..Ama istanbulun Trafik problemi kendisi gibi bir başka !

Her ne kadar nerdeyse uluslararası bir trafik kuralları olsa da her şehrin kendine ait ,hatta o kültürle yoğrulmuş bir trafik anlayışı var.

Yaşadığım ülkeden başlayacak olursak ;Avusturya'nın sert trafik kuralları var. Almanyanın ise Avusturyadan çok daha ilkeli ve öğretici bir trafik ilkeleri ve seyri olduğunu gördüm.

Avrupa ülkelerindeki trafikte ; malum öncelik '' İNSAN''dır. Türkiyedeki gibi araç değildir.Yayalara yol verilmeli, çocuklar araba koltuğunda oturtulmalı,mutlaka kemeri olmalı ,2 yaşından küçükse ve ön koltukta oturuyorsa mutlaka cama ters oturtulmalı vs. .Eğer çocuk emniyet kemeri yok ve ayağa kalkıp oturuyorsa az sonra motosikletli bir polis durdurup yüklü bir ceza kesebilir.Çocuklar için oturma koltuğu olmayanları polis arabadan indirip ,metroya ya da otobüse bindirebilir .Telefonla konuşuyor ve araba kullanıyorsanız evinize telefonla konuşurken çekili bir resminizle beraber ceza faturası gelebilir.

Kırmızı ışık ihlali,yayaları beklememek,sinyalsiz sollamak,hız limitini aşmak ,şerit ortalamak büyük cezaları göze almak demektir.

Bulgaristan Yugoslavya gibi batıda ama fakir ülkelerde ise anlaşılmaz cinliklerle dolu tabela ve kurallara rastlayabilirsiniz.Sürücülerden para kotarmak için anlamsız yerlerde 30 hız limitinin olması gibi,otoban eşkiyalarının resmi görevlilerle işbirliği içinde olmaları gibi...

Arabistan gibi kural tanımayan ülkelerin ise kendine has bir trafik anlayışı var,Hac ya da umre vesilesiyle bu ülkede trafikte seyr edenler farketmişlerdir,arabalar en son model ve pahalı arabalar (Eee malum petrol) . Bu arabaların ve eski arabaların neredeyse çarpışan araba gibi kullanılması ,Arapların ''Saldım çayıra Allah kayıra ''gibi bir rahatlık içinde kullanması İstanbul trafiğini görenleri bile hayrete düşürüyor.

Gelelim asıl konumuz İstanbul trafiğine ;
İstanbulda trafiğe her çıkışımda aynı şeyleri yaşıyorum.Önce bir hayret sonra söylenmeler..Sonra karar verdim ki istanbul trafiğinin Türkiyedeki insanların,gizli bir trafik kuralları ve ,araba kullanma stilleri var.Bu kurallar hiç bir yerde yazmıyor ancak sürücülerin hepsi biliyor.

Biz bunlara kızarak eleştirerek seyr edemeyiz ,bu anlayışa uymamız gerekir..Yoksa araba kullanamayız..Bu insiyatifi elde ettikten sonra kızmamaya sabırlı olmaya çalışsak ta ,olanlar bazen sınırlarımızı zorluyor..Bir kaç örnek..

Trafikte beni en çok şaşırtan hareket, seyr halindeyken birdenbire yol verilmediği halde ve tabiki sinyal vermeden direksiyonu araba önüne kırarak burnunu sokması ,şöför bunu yaparken mutlaka başka yere bakıyor...ben bu hareketle her karşılaşmamda hayrete düşüyorum..

Normalde ,sinyali vererek beklemesi ,ben yavaşlarsam ,(yol verirsem)yola girmesi şerit değiştirmesi gerekir.

''Araba sollama'' denilen tabiri değiştirip ''sağlama'' tabirini oluşturan ilk ülke de Türkiye olmalı...

Trafik adım adım giderken farları gözüne dayayıp yol isteyenler mi,hiç neden yokken dörtlüleri yakıp seyr edenler mi,Kırmızı ışığı yeşil ışık gibi kullanan minübüsler mi,hız limiti 100 olduğu halde ,160 la gelip hemen arkanda bitip sellektör yakanlar ve ödünü koparanlar mı,yol vermessen sağlayıp önünde adım adım giden psikopatlar mı ,kendilerine yeşil yandığında geçmek için adeta yarış ederek ''Allah Allah'' Nidalarıyla koşan yayaları ''Bunlarda olup olmadık yerde yola atlıyola lan üstüne arabayı sürüp ezcen şunları ''diye düşünenlerin sürekli gaz padallarına hızlı bazmalarıyla korkutmaları mı ,kamyon ve otobüslerin sol şeritten gitmelerini mi,sağ emniyet şeridini babasının çiftliği gibi kullananları mı ,trafik sıkışıklığında ; su ,simit satan seyyar satıcıları ''bak ben iş yerime giderken neler çekiyom ,sen kira mira vermeden para kazanıyon ''diye düşünerekten satıcılara hakaret edenleri mi....Allahım ne ararsan var.

Bu hareketlerin bir çoğu diğer ülkelerde ehliyetin alınmasına sebeptir.Aslında Türkiyede de bir çok yeni kurallar getirilmiş,ama denetleme yok ya da az.Zaten ''Yeni Türkiye''nin önemli bir sorunu ;yeni kanun ve kuralları getirmek ama denetleyememek.Denetleyemediği için kanunların işlevi çok az.

Önceden İstanbul trafiğinde sabah 8-10,akşam 5-8 saatleri yoğun olurdu ,diğer zamanlar açıktı .Artık İstanbul trafiğinin açık olduğu zamanlar yok gibi bir şey ! Saatlerce yolda kalmadan seyr etmek isterseniz,gece saat 2-6 gibi bir zaman dilimini seçmelisiniz.O da ramazan olmamak şartıyla .Zira Ramazan ayında geceler de adım adım..Özellikle ramazanda ''saat 12 olsun trafik açılır öyle çıkarım'' gibi Tüm İstanbulun düşündüğü gibi düşünmeyin. Eğer İstanbul'da iftara davetliyseniz çay faslını bırakıp iftardan yarım saat sonra yola çıkın.

Artık İstanbul Trafiği demek adım adım gitmek demek...
Bu trafik sayesinde seyyar satıcı sektörü oluştu,simitçiler,sucular,şarj aleti satanlar,fındık fıstıkçılar...Artık '' büyüyünce ne olacaksın çocuğum?'' sorusunun cevabına ''otoban seyyar satıcısı'' mesleğini ekleyebiliriz.

Tamam problemler bunlar ama çözüm ne olmalı diyorsanız bence ister e-5 ister e-6 olsun yol kenarlarına benzinlikler gibi mescidler olmalı,malum trafiğe yakalanırsanız namazınızın geçmesi çok olağan bir şey .Hoş e-6 da benzinlik te yok ,yanlışlıkla benzininiz azken e-6 girdiyseniz ,yolda kalma ihtimaliniz çok yüksek ,çünkü benzinlik yok ...Sonra yol kenarı düzayak lokantalar,tuvaletler olmalı,bebek bakım odaları vs. Ha bir de (Tayyib düşmanlığından ötürü )üçüncü köprü yapılmasına karşı çıkanlara şöyle bir afiş olmalı '''HA ŞİNDİ NE OLDİ !!!!'''

İstanbul Trafiği problemine çözümlere devam edelim...

Şöforün yanında sağ koltukta oturmayın,oturmanız gerekiyorsa hep iyi ve güzel şeylerden bahsedin.
Yanınızda çerez ,kuruyemiş,su gibi şeyler bulundurun.Klimanız bakımdan geçmiş olsun,teybiniz ve hopörleriniz bozuk olmasın.
İstanbulda başka şehir plakasıyla seyr etmeyin,hele yabancı ülke plakasıyla sakın ! ,bir de bayansanız,trafiğe çıkmaktan vazgeçin.
Cuma günü bir karşıdan diğer yakaya geçme gafletinde bulunmayın.
İş yeriniz diğer yakadaysa ,evinizi oraya taşıyın.

Uzun saçlı ve motorsikletli iseniz,maceralara yelken açtınız demektir...''ben burda beklerken bu nasıl benden hızlı gidebiliyor'' kıskançlığına maruz kalmanız kaçınılmaz.

Eminönü,Aksaray,Sirkeci ,Nişantaşı ,Taksim gibi yerlere aracınızla gitmeye kalkışmayın,gemi ve halk ulaşım araçlarını tercih edin.

Eğer yolu bilmiyorsanız sakın yoldan geçen herhangi birine sormayın,Türk halkının bilmiyorum diyememe özürü var,kendinizi başka yerlerde bulabilirsiniz,en iyisi nevigasyon kullanın,ya da internetten yol haritasına bakarak çıktısını elinize alın...ille de soracaksanız,en az üç kişiye sorun.

Başka araçlarla sakın dalaşmayın,sinirlenmeyin.Kaç kişinin sadece yol verme yüzünden öldürüldüğünü unutmayın.

Eğer bebek ,çocuk varsa extra bez,mama,oyuncak,kitap bulundurun,ya da en iyisi çocuklara yastık alın uyutun.

Yaşlı varsa eskilerden konu açın ,mutlaka anlatacak şeyi çoktur.Yolun nasıl geçtiğini muhtemelen anlamayacaktır.

Hergün işleri sebebiyle köprü trafiğini kullanan kişiler biliyorum .Bu tek seferde takriben 1,buçuk ,günde 3 saat demektir.beş günde 15,ayda 60 ,70 saat eder,Yılda nerden baksan 800 saat ...Yani yolda geçen 800 saat ..Bu vakitlerde hangi konuya ilginiz olursa olsun,o konuyla ilgilenmeniz halinde uzman olacaksınız demektir.Hatta teybten Kuran dinleyerek hafız bile olabilirsiniz.O halde otoban radyolarının -böyle bir tabir var mı bilmiyorum-işi ciddiye alarak çok daha iyi ,eğitici ,kaliteli programlar yapmaları da İstanbul trafiği halkının faydasına olacaktır.

Sevgili anneler bu sözüm de size ;eşlerinize veya erkek kardeşlerinize küçük çocuklarınızı 'biraz rahat nefes alayım'' diye emanet ederken iki kere düşünün ..Otoban da değil ama şehir içi kalabalık yollarda ; eli kolu dışarda 4-5 yaşlarında çocuklar görüyorum .Şoför ,çocuklara emniyet kemeri bağlayıp oturtmadığı gibi,arkada ne olup ne bitiyor ya görmüyor ya umurunda değil.Babaların dayıların abilerin küçük çocuklara anneleri gibi mukayyet olamadıklarını unutmayın.

Şehir içi yolda takriben 4 -5 yaşlarında çocuğun tek başına seyr eden bir trafikte karşıya geçmeye çalışmasını ise hangi kategoriye koyalım bilemiyorum.Bu sorumsuzluk ta çocuğun aileden alınma sebebidir.

Sonuç olarak Türkiye'nin kural tanımaz trafiğine rağmen can kaybının az olduğuna şükrediyor,herşeye rağmen iyi seyirler diliyorum.....

(Tam da bu konuyla irtibatlı aşağıdaki animasyonu izleyiniz.Eğer bu videoyu Türkiye de yaşıyan biri olarak izleseydim muhtemelen bu videoyu kasıtlı bulacak ve Avrupalılar bizi kötülüyorlar diyecektim...Lakin ayniyle vaki..)
 
 [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]



 
Bedia Özdemir Tokel
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]



Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.