08 Aralık 2021 15:52 | ||
Filistin |
>>>>ben güçlüyüm kadın benim malımdır.keserlerim severlerim diye ipini koparan erkekler. >>>>nasılsa kanun benden yana erkeğimin hayatı iki dudağım arasında diye insanlıktan çıkan vicdansız fırsatçı kadınlar. >>>> cezasını çocuklar öder. >>>>böyle akıl tutulmasına uğrayan ana babaların cinnetine davetiye çıkaran kanunlar. >>>>vah memleketim ah aileler. bu yasaları çıkaran dindar hırsız yetiştiren aaa kee pee mee hee pee hedef 2071 ![]() | |
04 Aralık 2021 20:00 | ||
Hâdimul İslam |
Üniversitesi camisi hiç olmadığı kadar çok olan bir memlekette bunca cehalet bunca geçimsizliğin elbet bir sebebi olmalı. Büyüklüğü, şatafatı ve çokluğu ile övündüğümüz camiler, neredeyse her mahalleye bir tane düşen niteliksiz üniversiteler eğitim, bilgi, ilim, sanat, estetik yoksunu, sayısal çokluktan ibaret. Bu yüzden üniversite mezunu olmak malesef hiçbirşeyin ölçüsü değil.. Geçimsiz evlilikte eşler arasını bulma aşamaları saymışsınız hocam. Bu bu kadardır.Olmadı güzellikle, iyilikle boşanirsın. Ama bizim topraklarda bu yok.. Ya benimsin ya toprağın, at avrat silah...Hanımın elinde ise yasalar, sözleşme var, beyanı esas. Bunlarla afedersiniz do...a kadar almayı düşünür. Geçimsizlik, şiddet olduğunda beyim kadının evden ayrılmasını hazmedemiyor. Kavga dahada büyüyor. Sonra devreye muhteşem uzaklaştırma kararı giriyor. Adama yavaş yavaş cinnetin eşiği görünüyor. Ruhu örselenmiş, ilişkisi yara almış, gururu onuru itibarı (hem aile hem çevre) beş paralık olmuş baba çocuklarını katledebilecek hale geliyor. Bu dehşet parçalanmışlığın üniversiteli, şehirli, köylü, dindar, hoca, öğretmen, imam,hukukçu ayrımı yok... Yasalar kadını koruyayim derken, adamı harcıyor, çocukları görmezden geliyor. Kime faydası var? Kimseye.. baba hapiste anne yada çocuklar mezarda. Zulüm katlanarak artıyor. İki kişi arasındaki kavga gürültü, aile sınirini aşıyor, zulmeden yasalar sayesinde devlet, toplum meselesi haline geliyor. Bu noktadan sonra yara ala ala dönüşü olmayan yola giriyor... Bizim meselemiz olmayada tam burda başlıyor... | |
04 Aralık 2021 13:35 | ||
Kara Kartal |
Aile kimine imtihan kimine ödül![]() ![]() | |
04 Aralık 2021 09:14 | ||
Esma_Nur | 6284 sayılı kanuna göre kadının beyanı esasdır. Kadın bilgi belge göstermese bile erkeğe uzaklaşdırma alabiliyor. Sorunsuz sıkıntısız çalkantısız evlilikmi var? Mümkün değil böyle bir şey olayların sıcağı ile tansiyon tavanken kadın bir anlık öfke ile elinden geleni arsına koymuyor.10 yılda kdın cinayetleri 3 kat artmış durumda neresi aile koruma kanunu bunun ?istanbulsözleşmesiyaşatır diyerek heştek pankartlar açılıyor malesef tam tersi oluyor. Gençlerimizin çocuklarımızın önünde cereyen ediyor olaylar. Nasılda kötü örnek oluyoruz onlara kötü yol gösteriyoruz. Gençler evleniyor bana psikolojik baskı yapıyor evden uzaklaşdırılmasını istiyorum diyor ve ztn temeli oturmamış evlilikler yerle bir oluyor.düşünün erkeğin gidecek yeri yok bir şekilde cezasını tamamlayıp ewe dönüyor nasıl sıcaklık oluşmasını bekleyebiliriz?o evde daha ne sıcaklık olur ne muhabbet olur .en sağlıklısı boşanmakdır o evlilikden hayır geleceğini sanmıyorum .eskiler erkek evin direği derlerdi bu aile yapısını bozan maddeler adeta evin direğini söküp atıyor .aile yapısının altına dinamit koymakdır.bunun adı aile koruma yasası falan değil AİLE FİTNE ÇIKARMA kanınudur. A B yasalrına uyumlu olarak çıkarıldı biz müslüman bir toplumuz AB nin yasaları ile ne işimiz olabilir.! Bizim kuran yasalarımız var ardından geleneklerimiz var. Olan bizim gariban ailelere oluyor.. bu yazdıklrımdan sakın kadınlar hak ediyor gibi bir mana çıkarmayın bende kadınım lakin yaşanan bu katliamlardan yıldık artık özümüze dönelim istiyorum .taraflardan birinde kontaklık yoksa çözülmeyecek sorun yok . Kimse kimseyi çileden çıkarmasın | |
03 Aralık 2021 15:25 | ||
Medine-web |
Muhterem editörüm, Gerektiğinde tabi ki adli, tıbbi, dini ve kolluk kuvvetler devlet adına devreye girecek girmelidir de...Orada dile getirilmeye çalışılan sorunlu ailelerdeki sorunların düzelme/kurtarma/ısındırma ihtimalini sıfıra indirmeyelim. 1-içki kumar şiddet art niyet ve çığırından çıkmış aileler konumuzun dışındadır. Bu tür aileler de umut olmadığı gibi boşattırılmaları en sağlıklı çözümdür. Bu tür sorunlulara devletin müdahalesi kaçınılmazdır. Müdahale edilmezse cinayetlerin yolu hep açıktır. 2-birinci madde dışındaki ailelere devletin müdahalesi olan yapıcı umutları da yok edecektir. Çocuğuna ailesine eşine "kewwamun" olan baba bostan korkuluğuna çevrilirse işlevsizleştirilirse yangına benzin ile müdahale edilmiş olur. Şöyle ki bir baba eşinin ve çocuklarının ahlakını kıyafetini iffetini yaşamını eksikliklerini sorumsuzluklarını ibadetlerini ve bilumum olması gereken amir tedbirleri uygulamaya çalışırken, o babaya hop orda dur derseniz ortada aile kalmaz orası otel olur. Otoritesiz imamsız lidersiz babasız komutansız bir aile... 3-çocukları sorumsuz başıboş bıraktırılan bir baba, sigara kumar içki uyuşturucu flört gece yarısı eve gelmeler kahvehaneler sokak serserileri oynayan kız veya erkek evlada veya naşice eşe müdahale etmeye çalışan bir babayı evden uzaklaştırmak mı hapse atmak mı çözüm? 4-bize gelen sorunlu ailelerin aşağı yukarı sorunları üçüncü maddedeki sorunlar...düzeltmeye çalışan kuran deyimiyle "kawwam babaya" yardımcı olmak mı babayı imha etmek mi çözüm? dediğim şu "ameliyata doktor girsin kasap değil. iyi niyet girsin art niyet değil. Adalet girsin zülüm değil. Yapıcı girsin yıkıcı değil." not:hayvanlar caniler cinayetler katiller konumuzun dışındadır. | |
03 Aralık 2021 09:28 | ||
Kara Kartal | Alıntı:
Tvler sosyal medya uzmanlarıysa kastın orada herkes adil herkes yargıç herkes aile koçu. Bunlar Günlük malzeme konusu.masaya meze Bide herkesin aile yaşam hayat koçu olduğu, nasıl iyi-saygıli-sevgili iyi eş, kadın, koca, baba, olunur? Evlilikle ilgili bir sürü ahkam kesen, öneri sunan kitaplar, programlar uzman doluyken evlilikler nasıl bu kadar yoldan raydan çıktı. Cinayet cinnet eşiğine nasıl gelindiginin cevabı var peki ya Sorun nerde başladı? Sorunu tespit etmeden çözüm beklemek, herkese aynı öneriyi sunmak, aynı tedaviyi uygulamak olacak iş deil.Aile politika olmaktan çıktığında, siyasetçiler (kasaplığı) bıraktığında umut var demektir ![]() Anlaşılan en az 10 yıl daha bekarim. skr | |
02 Aralık 2021 20:10 | ||
Muhsin Arslan | Kim Suçlu? /Muhsin Arslan Aile toplumun beynidir. Beyinde bir sorun varsa, tüm organlar iflas eder. Tıbbî olarak beyin, tüm vücudu yöneten santral mahiyetindedir. Santralin bloke ya da arızalanması, elektrik dağıtımının yapılamaması anlamına gelir; alt yapılar, direkler, teller işlevsiz kalır. Tıpkı ruhu alınmış bir ceset gibi... Ruhsuz ceset çürümeye mahkumdur. Peki toplumun temeli aile ise, ailenin temeli nedir? Şunu eğip bükmeden başta söyleyeyim ki, iki cinsin bir araya gelip aile kurmasının olmazsa olmaz prensipleri şarttır. Bunlar; sevgi, saygı, denklik (fizik, kimya, ruhsal, inanç vb.) ve iyi niyettir. Bu çerçeveyi aşmayan aileler, cennet bahçesidir. Bu çerçeve dışında kalanların cehenneme gitmeye hiç gerek yoktur. Böylesi yuvalarda huzur olmaz... Bitkisel hayata giren hastanın makineye bağlanması gibi, işkence çemberinde ne ölür ne dirilir. Makinenin fişini çekseniz bir dert, çekmeseniz bin dert... İnançları, renkleri, zevkleri, bakışları, denklikleri uyumsuz çiftlerin kurduğu yuvaların sonu, bitkisel hayata giren hasta örneğidir. Aile nedir, ne değildir den öte, başka bir sorunu masaya yatırmak istiyorum. Aile, korkularla, tehditlerle, polislerle, sözleşmelerle kurulmaz, yönetilmez, yönetilemez. Sağlıklı ve huzurlu aileler, gönüllü, bilinçli, iyi niyetli, denk çiftlerin eseridir. Sağlığı bozulan ailelerin çözümü de yine kanunlar ya da yasalar değil, alanındaki uzmanların vereceği tedavi ile mümkündür. Tedavi edilirken ameliyathaneye kapıcı, temizlikçi, kasap, polis, ziyaretçi girememelidir. Amaç üzüm yemekse, çözülmeyecek, tedavi edilmeyecek sorun yoktur. Amaç bağcı ise, infilak kaçınılmazdır. Bir örnekle açarsak; bir çift düşünün... Severek ya da anlaşarak evlendiler. Zamanla bir gün birinde problem çıktı. Aile sarsılmaya, homurdanmaya, yüz tutmaya başladı. Canım cicimler demode oldu... Kavgalar, sorunlar, gerginlikler, huzursuzluklar can sıkıcı hal aldı... Problemi olan erkek, kadın ya da her ikisi... Kadın görevlerini aksattı, işini, eşini, çocuğunu arka plana attı... Ya da erkek sorumsuz, işsiz, aylak, geçimsiz, şiddet, ayaş, kumar vs... Çözüm, tedavi nedir bu durumda? Her iki tarafın ya da alanında uzmanların, akil, tecrübeli, yapıcı, adil, amacı üzüm olanlar bir araya gelip sorunu ikna, tavsiye, manevi nasihatler ve gerekirse caydırıcı tedbirlerle hatalı olanın hatasını düzelttirmelidir. Aileyi kurtarmak için her yol denenmelidir. Bu yol ile başarı ve tedavi oranı çok yüksektir. Olmazsa, başarı sağlanmazsa, tek çare, birbirlerine zarar verdirtmeden boşanma kurumunun devreye alınması olacaktır. Peki yasalar, kanunlar müdahil olursa? Kadının ifadesi, iddiası esastır, tartışılamaz. Erkek için cezalandırma yöntemleriyle yetinilmez, olasılıklar göz önünde tutularak müeyyide uygulanabilir. Erkeğin şiddet olasılığını önlemek için evinden sokağa atılarak bir süre uzaklaştırılır. Boşanırsa kadına tazminat, mal varlığı ve bir ömür boyu nafaka bağlanır. En enteresan olan ise, eşler birbirlerini zinada yakalasa bile rahatsız edemez; çünkü zina yasak değildir. Ve daha birçok madde... Yukarıdaki maddeler, uzatılabilir ve çeşitlendirilebilir. Soru şu: "Erkeğin cinnet geçirmesi için mi hazırlandı bu yasalar?" Evden bir ay ya da daha uzun süre uzaklaştırılan erkek, sokakta mı yaşasın? Hadi yaşadı... Cezası bittiğinde, evine elinde çiçeklerle mi gelmesini bekliyorsunuz? Hele hele o erkek bir baba ise; çocuklarına bir ömür ezik kalması... Bir ömür nafakaya mahkûm edilen ya da uzaklaştırma kararı uygulanan erkek, bir gün cinnet geçirme olasılığı yok mu? Evinden uzaklaştırdığınız erkeğin onuru, şerefi, çevresinin maskarası, mağduriyeti, küçük düşürülmesi... Cezası bittikten sonra eşine olan kini, nefreti nasıl hazmedecek? Eşine aşk mı ilan edecek? Sahi, bu kanunlar yokken kadın cinayetleri sınırlı iken; siyasi rant için çıkarılan şirinlik yasalarından sonra cinayet ve boşanmaların katlarca artmasına ne denmeli? Dahası, aile içi şiddet ve boşanmaların yüzde 80’inin üniversite mezunu çiftlerde olduğu resmi kayıtlarla teyit ediliyor. Bu yasalar aileyi koruyor mu, patlatıyor mu? Siz kadını koruyor musunuz, cinnet geçirttiğiniz canavarın insafına mı bırakıyorsunuz? Katilin avukatı değilim, sütten çıkmış ak kaşık demiyorum. Bu adam canı sıkıldığı ya da hobi için mi katil oldu? Katili canavarlaştıran, cinnet geçirten kim? Kuyuya kim attı bu taşı? Birbirinden soğumuş, öfkeli, kinli, nefret dolu çiftleri polis zoruyla mı aşık edeceksiniz? Öldüren, kesen, asan canileri idam edelim, müebbet verelim, linç edelim, ömür boyu hücre cezası verelim... Ama... Bu cani adam anasından cani doğmadı. Tüm suç ev sahibindedir... Hırsızın hiç suçu yok! Girmediğiniz, bozmadığınız, batırmadığınız bir alan kalmamıştı, onun da ruhu şad olsun! Ey oy için şirinlik yapan siyasiler; ameliyathaneye, kasaplar daldı! Lütfen aileleri rahat bırakın, lütfen tahribatlarınızdan utanın ve defolun! 02.12.2021 Muhsin Arslan |
![]() |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|