www.medineweb.net, yükleniyor... 'den beri Kesintisiz Yayında....

Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB MİZAH.::. > MultiMedya-İzleme Vb > Gündem/ Manşetler > Sözün şehvetine kapılan youtube hocaları

Konu Başlıkları: Sözün şehvetine kapılan youtube hocaları Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Aşağıdaki Kutuya Sorunun cevabını Yaz ( oruç )
Başlık:
  
Mesajınız:
Trackback:
Kaynak olarak Ekle
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:

Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
31 Temmuz 2022 22:24
Kara Kartal
Sözün şehvetine kapılan youtube hocaları

Ayet-i kerime şöyle: “Rabbinin yoluna hikmetle, güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et. Şüphesiz senin Rabbin kendi yolundan sapanları en iyi bilendir. O, doğru yolda olanları da en iyi bilendir.”

Dikkat isterim. Peygamber’e (s.a.v) bir uyarı olarak gelen bu âyet, Müslümanların toplumsal olarak zayıf oldukları Mekke döneminde değil, başat unsur oldukları Medine döneminde nazil olmuş. Yani şu: Müslümanların toplumsal üstünlüğü elde ettikleri bir atmosferde bile âdetullah ve sünnetullah hikmeti, güzel öğüdü önceliyor ve mücadelenin “en güzel şekilde” yapılmasını şart koşuyor.

Bu, burada bir dursun.

Sözün şehvetine kapılmak, zaman zaman hepimizin duçar olduğu bir bela. Hele kendimizi bir meselenin takipçisi değil de sahibi zannettiğimizde sözle imtihanımız çok ama çok ağır oluyor.

Hele hele sözün şehvetine kapılıp karşınızda sözünüzü can-ı gönülden destekleyen bir “konsolide kitle” bulduğunuzda kendinizi sürekli “el artıran poker oyuncusu” kıvamında buluyorsunuz. Söz şehvetlendikçe, sertleştikçe, eksantrik hale geldikçe kitle sizi daha çok alkışlıyor ve bir süre sonra tüm uzayı bu kitle zannetmeye başlıyorsunuz. Oysa uzay orada değil.

Her zaman söylüyorum. Aslında son derece makul şeyler söylemek üzere yola çıkan “youtube hocaları”nı giderek sertleştiren, giderek yumuşaklaştıran, giderek tuhaflaştıran yer tam olarak burası. Sadece kendi kitleleriyle etkileşim halinde oldukları için bir süre sonra üsluplarını da fikirlerini de bu kitleler belirliyor. Bunun, “kitle böyle istiyor” diyerek tiktok çeken, insta videosu atan fenomenlerin yaptığından bir farkı olduğunu düşünmüyorum.

Oysa bilinen şeydir: “Kitle, cehennemdir!”

Halil Konakçı Hoca’nın vaazlarını dinlemeye başladığımda şöyle düşünmüştüm. “Parlak, sözü tesirli bir hoca ile karşı karşıyayız. Üstelik genç ve belli ki oldukça yetkin. İnşallah kitlesi hocayı zorlamaz.”

Fakat gördüğüm o ki kitlesi hocayı zorladı. Hem de çok zorladı.

Şimdi soru şu: Halil Hoca çok açık giyinen kadınlara “kasap vitrini seyreder gibiyiz, et pazarı ortalık” dediğinde çok açık giyinen kadınlar üzerindeki etkisi “hoca çok haklı” cümlesi mi oldu yoksa “yahu bu ne ayıp bir benzetme” cümlesi mi oldu? Dahası, Halil Hoca bu kadınların abilerine, babalarına, kocalarına “namus” üzerinden çeşitli imalarda bulunduğunda o abiler, o babalar, o kocalar ne hissetti?

Yani davetçi, beklediği etkiyi aldı mı? Bence hayır. Peki ne oldu? Halil Hoca’nın üslubunu belirleyen kitle biraz daha memnun oldu. Biraz daha tatmin oldu. “Gördün mü bak, hocamız mübarek ne koydu ama lafı gediğine” diyerek anlık bir haz yaşadılar. Peki kaç kadın o vaaz üzerine giyimine kuşamına dikkat etme kararı aldı? Söyleyeyim: Sıfır.

Peki soru şu bu sefer: Halil Hoca, keskin ve şehvetli olanı seçmek yerine “doğru ve uzun yoldan gidilecek olanı” seçseydi ve bu meseleyi bambaşka şekilde anlatsaydı daha az bilinirlik ve daha çok etki elde eder miydi? Evet ve elbette. Çünkü adetullaha uygun olan budur. Sünnetullaha uygun olan budur.

Açık konuşacağım: Sözgelimi Mehmet Zahit Kotku merhumun üslubundan buralara gerilemek tarifi zor bir gerileyiştir. Hacı Veyiszade merhumun üslubundan buralara gerilemek tarifi zor bir gerileyiştir.

Hacı Veyiszade yahut Mehmet Zahit Kotku Allah’ın dininin emir ve yasaklarında bir gevşeklik gösteren adamlar mıydı? Hayır ve asla. Halil Konakçı’dan daha mı azdı ilimleri ve kitleleri? Hayır ve asla.

Hep söyledim, yine söyleyeceğim. Çok sevdiği amcasının hidayetine vesile olamayan lakin İran’dan gelmiş Selman’ın (r.a.), Habeş’ten gelmiş Bilal’in (r.a.), Bizans’tan gelmiş Süheyb’in (r.a.) hidayetine vesile olan Peygamber’in (s.a.v) azamet, izzet ve üslubundan lazım bize. Defineye malik viraneler olduğunu bilen, viraneleri yerle yeksan etmek yerine onarmaya talip adamlar.

Mesele budur ve bu kadardır.
İsmail Kıliçarslan

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.