www.medineweb.net, yükleniyor... 'den beri Kesintisiz Yayında.... |
23 Şubat 2009 13:50 | ||
AŞK'ÜL İSLAM | Cvp: İLAHİYATÇI / KADIN İLE ERKEĞİ AYNI ŞARTLARDA ÇALIŞTIRMAK ADALET MİDİR ? biz dış işleri bakanı hanımlar iç işleri bakanı ![]() başbakan ise nezaket fedakarlık merhamet saygı sevgidir... syglr (iLAHİYATÇIDAN ) Çok hoşuma gitti ya ![]() BAŞBAKAN'ı olmayan bir evin / evliliğin haya(t) damarları kopmuş demektir bu da benden olsun ![]() | |
23 Şubat 2009 13:02 | ||
Emekdar Üye | Cvp: İLAHİYATÇI / KADIN İLE ERKEĞİ AYNI ŞARTLARDA ÇALIŞTIRMAK ADALET MİDİR ? Biyolojik/fizyolojik olarak kadının erkekten güçsüz olduğu bir gerçektir. Eski tarihlerden bu yana aile ilişkilerine bakıldığında genel olarak erkek daha güç ve kuvvet gerektiren işler bayanlar ise erkeklere oranla ev işi, eşe hizmet, çocuklara bakmak gibi görevler üstlenmektedir. Evliliklerde çocuk dünyaya geldikten sonra çocukların ihtiyacını maddi olarak karşılamak görevi erkeklere düşer.. Bayan eşlerin ise görevi eşe hizmet + çocukların ihtiyacını gidererek yetiştirmektir. Hem çalışıp hemde bu hizmetleri yapamazmı diye sorulabilir evet yapılır lakin ikisinin bir arada yapılması bazı durumların geri planda atılıp isteklere cvp verilmemesine sebebiyet verilebilir. Bekarken çalışması neysede evli bayanların çalışmasına uygun olmayacağı kanaatindeyim.. İlahiyatçı hocanın tespitleride çok mükemmel...Sağol yağmur.. | |
21 Şubat 2009 14:41 | ||
AŞK'ÜL İSLAM | Cvp: İLAHİYATÇI / KADIN İLE ERKEĞİ AYNI ŞARTLARDA ÇALIŞTIRMAK ADALET MİDİR ? Alıntı:
Onları biz kendi evlatlarımızla yetiştireceğiz Mevlüt ağabey.. Ama önce kendimizi İFTİHAR TABLOSU haline getireceğiz.. Önce kendimiz kazanacağız o bilinci.. Sonra bizden / sülbümüzden hasıl olan çocuklara.. akraba çocuklarımıza.. dostlarımızın evlatlarına.. ne kadar verebilirsek... İlahiyatçı abimin bu makaleleri bana şunu düşündürttü , ÖNCE İNSAN OLUN, SONRA İSLAMA BAKARSINIZ.. İlahiyatçı abim, direkt islamın şartlarını, gerektirdiklerini değil, direkt İNSANLIGI baz almış hep mekalelerinde.. Önce BİLİNÇ sahibi olması için çabalamış dostlarının, sonra sizdeki bu insanlık hallerinin temeli neredendir diye soranlara referans olarak KURAN'I ipucu olarak vermiş .Beslendiğim kaynak KURAN'dır.. Sünnettir.. MOSKOVA’LI BİR ŞAHIS CENNET’E, MEKKELİ BİR ŞAHIS CEHENNEME GİREBİLİR.” DİYE DÜŞÜNEN, NE GÜZEL DÜŞÜNMÜŞ. DÜNYANIN HER TARAFINDA “cehenneme” ÜCRETSİZ ARABALAR KALKAR. BİLETLER “ŞEYTAN”DAN. derdi... Amacı, davası şeytanın biletlerini havada kapmasın diye bugunün gençleri , onlara ''ÖNCE KENDİSİ OLARAK'' ''KENDİ YAŞAYIŞI ''ile şevkat tokatları atardı... O tokatlarla büyüdük.. İnşallah Allaha, Kuran'a , Sünnete layık oluruz.. Layık olunmasına vesile oluruz bu makaleleriyle... Allah ondan ve sevenlerinden, sevdirdiklerinden , evlatlarından, ana babasından, kendisini yetiştirenlerden RAZI OLSUN İNŞ.../ R.A / R.alyh /.... Yazılarına devam ediyorum... | |
21 Şubat 2009 14:25 | ||
Emekdar Üye | Cvp: İLAHİYATÇI / KADIN İLE ERKEĞİ AYNI ŞARTLARDA ÇALIŞTIRMAK ADALET MİDİR ? ve dahası kadına veya erkeğe düşen bilinç sahibi bir ümmet yetiştirme nerede kalıyor iftihar tablosu olacak peygamber ümmeti. | |
21 Şubat 2009 14:22 | ||
AŞK'ÜL İSLAM | Cvp: İLAHİYATÇI / KADIN İLE ERKEĞİ AYNI ŞARTLARDA ÇALIŞTIRMAK ADALET MİDİR ? DEVAM EDİYORUM : gelelim konuya... ve konuya farklı bir yaklaşımla bakarsak veya çalışan kadının aile yuvasına etkisini kurcalarsak... Amerika'da bir annenin en öncelikli ve en önemli görevi çocuklarının eğitimi ve bakimidir. Keza İngiltere’de çocuk sahibi bir kadın, çalışan-kariyer sahibi bir kadından daha ustun görür kendisini. Hatta ailelerin ne kadar çok çocukları varsa, daha az çocuklu ailelerden daha tecrübeli-olgun görürler kendilerini. Devlet bu ülkede kadınlara para veriyor, oturup evlerinde çocuklarına baksınlar diye! Kadınlara verilen o para da çalışıp vergisini ödeyen erkeklerin cebinden çıkıyor. Türkiye’de çalışan kadın; Sabah 8 aksam 5 çalışır. İsten çıkar çocuğu kreşten alır. Eve gelir. Çocuk evdeyse bakicisini yollar. Artık bakici gün boyu çocuk yaramazlık yapmasın, uyusun diye çocuğa ocaktan gaz mi koklatmıştır, uyku ilacı mi içirmiştir, rakı mi vermiştir... Allah bilir.. Ya da çocuk anneanne-babaanne tarafından büyütülür. Kadının kendi terbiyesinden uzak, Çok eğitimli, (!) cahil olmayan (!) anneanne-babaanneler tarafından bakılmaktadır!!! Bakici ya da kreş parası vermemek için. Yoksa kadının aldığı maaşın en az yarısından fazlası bakici parasına gidecektir! Mutfağa girer. Aksam yemeğini hazırlar. Çorbası, pilavı, salatası... Kocası gelir, yemek yenir. Çocuk da bu aralar çok iştahsızdır.. Ne diye sürekli masada mızmızlaşmaktadır sanki bu çocuk?! Yemek biter, sofra toplanır, bulaşıklar yıkanır. Koca ayaklarını uzatmış TV’nin karsısına geçmiştir bile.. Çocuk odasına gönderilir ya da sessiz olması, gurultu yapmaması için salonda anne babanın yanında oturmasına izin verilir. Zaten gün boyu is yerinde kafa da şişmiştir isten, güçten.. Bir de çocuk gurultusu çekecek hali yoktur kimsenin... Çamaşırlar makinaya atılır, TV karsısında yari uyur yari uyanık TV izlenir. Çocuk boynuna atılıp ilgi ister ama onu bile çocuğuna gösterecek hali yoktur Çocuğunu sevmeye vakit bulamaz! Kocası ilgi ister ama yorgunluktan gösteremez! Hafta sonu gelir, evin temizliği, misafirler vs o da yorgunlukla geçer... Çocuk sevgisiz, ilgisiz, yorgunluk ve stresten çökmuş bir annenin insafına kalmış bir durumda büyür. Peki bunun adi ne? Para kazanıyorum, özgürüm! Peki.. Ne özgürlüğü yahu. Bal gibi bunun adı modern kölelik... syglr / İlahiyatçı.. NOT : ''Modern Kölelik..'' Tespite bakar mısınız ![]() | |
21 Şubat 2009 14:18 | ||
Emekdar Üye | Cvp: İLAHİYATÇI / KADIN İLE ERKEĞİ AYNI ŞARTLARDA ÇALIŞTIRMAK ADALET MİDİR ? Allah razı olsun kardeşim sözlerinize katılıyorum elimizden geldiği kadarı ile gençliğe yardımcı olup bu tuzaklardan koruyalım. | |
21 Şubat 2009 14:16 | ||
AŞK'ÜL İSLAM | Cvp: İLAHİYATÇI / KADIN İLE ERKEĞİ AYNI ŞARTLARDA ÇALIŞTIRMAK ADALET MİDİR ? Alıntı:
Tespitin SÜPER ÖTESİ mevüt agabey !!! Bugünki gençler farklı ve modern (!!!) bir şekilde diri diri toprağa gömülmekte !!! Bir ara ilahiyatçı hocam bir yazısında demişti ki; Resullah'a hitaben.. '' asrı saadette diri diri TOPRAĞA GÖMMEKTEN kurtardığın çocukları, bu zalim asır diri diri cehenneme gömüyorlar:cehaletle,uyuşturucuyla,dinsizleştirmek le,tinerle, afyonla,eroinle,fuhuşla,din düşmanlığıyla…. Ebu cehilin öldürdüğü çocuk masum idi ve cennete gidiyordu.ama bunların öldürdüğü çocuklar cehenneme gidiyor!!!!ebu cehilin, firavunun öldürdükleri daha şanslı!!!çocuklarımız mahşer gününde ey zalim anne babalar ben firavunun öldürdüğü çocuk kadar bile şanslı olamadım, katiller diyecekler!!!!!!!.İMDAT YA RESULLALLAH(SAV)…….. Allah Sana Rahmet Etsin Canım Hocam.. Mekanın cennet olsun en sevdiklerinle birlikte inşallah... | |
21 Şubat 2009 14:02 | ||
AŞK'ÜL İSLAM | Cvp: İLAHİYATÇI / KADIN İLE ERKEĞİ AYNI ŞARTLARDA ÇALIŞTIRMAK ADALET MİDİR ? asıl konumuza dönelim sayın arkadaşlar ... Kadın - erkek eşitliği söz konusu mudur? Eğer, "hukukî açıdan" soruluyorsa, cevap olarak "evet" diyebiliriz. Eğer, her hususta denilirse, o zaman, bu soruya cevap vermeye gerek kalmayacaktır. Zira, cevabı sorunun içindedir. Madem ki, iki ayrı cinsten söz ediliyor. Öyleyse mutlak eşitlik nasıl düşünülebilir? Kadınla erkeğin eşit oldukları sahalar bulunduğu gibi, erkeğin kadını çok gerilerde bıraktığı, yahut onun çok gerisinde kaldığı sahalar da mevcut. Onun için, meseleyi sadece bir tek madde çözümlemek mümkün değil. Şayet, "Kadınla erkek arasında iyi insan, üstün insan olma noktasında bir fark var mıdır?" diye sorulursa o zaman şunu hemen belirtmek isteriz: Hakimiyet başka, üstünlük ve fazilet daha başkadır. Bu ikincisinde hemen çalakalem şu yahut bu üstündür, demek çok zordur. Çünkü, kadın olsun erkek olsun, her insan Allah ın kuludur. O, hangi kulunu üstün tutuyor, daha çok seviyorsa ve hangi kulundan razı ise üstünlük ancak onundur. İlahi ferman olan Kurana baktığımızda, üstünlük ölçüsü olarak, karşımıza cinsiyetin değil takvanın çıktığını görüyoruz. Evet, Allah indinde üstünlüğün ölçüsü takvadır Nedir takva? En kısa ifadesiyle Allah tan korkmak, günahlardan sakınmak, Onun razı olmadığı hareket, tavır, hal ve sözlerden uzak durmak. Onun rızasına ermeyi en büyük maksat bilip, bunu kaybetmekten son derece korkmak. İşte, kim böyle yaparsa üstün insan, faziletli insan odur. Bu noktada cinsiyete itibar edilmemiştir. Takva dendi mi hemen salih ameli hatırlıyoruz. Salih amel, yani, hayırlı, güzel işler görmek. Onda da cinsiyete itibar edilmiyor. Mesela okunan her Kur an harfine karşılık on sevap verilmişse, bu bütün insanlar için böyledir. Kadına daha az, erkeğe daha çok sevap söz konusu değil. Soruyu bir de psikolojik yönden ele alabilir ve şöyle sorabiliriz: Kadınla erkek arasında psikolojik yönden farklılık var mıdır? Bu soruya hiç tereddüt etmeden elbette diye cevap veririz. Kadınla erkek arasındaki psikolojik farklılık kendini çocukluk çağından itibaren göstermeye başlar. Erkek ve kız çocukların oyuncakları farklıdır. Bir kız çocuğu en çok oyuncak bebekleri sever. Henüz evlilik nedir bilmediği o yaşlarda, bebeklerini bağrına basar, öper, elbiselerini değiştirir, beşikte sallar ve uyutur. Günün büyük bir kısmını onlarla geçirir. Erkek çocuk ise, taksi, uçak, tabanca gibi oyuncaklara daha fazla rağbet gösterir. Bu çocuklar büyüdüklerinde bu defa, sohbetleri değişir. Erkeklerin toplantılarında daha çok, iş hayatı yahut politika konuşulurken, kadınlarda ön sırayı ev eşyaları ve örgüler alır. Kabiliyet yönünden de iki cins arasında bariz bir fark var. Erkek, terkip ve tahlilde, kadın ise taklit ve ezberde daha ileri.... Bir misal ile anlatmak gerekirse; erkek bir mimari eseri ortaya koymakta, onun bütün bölümlerini güzelce yerleştirmekte, kadından daha ileri... Kadın ise, o eserin herhangi bir bölmesini ince nakışlarla süslemekte erkekten çok daha hassas. Erkek dış aleme daha açık. Şefkatte kadından geri, ama teşebbüs kabiliyetinde ileri. Kadın ise erkeğe nispeten daha içe dönük. Bunun en büyük faydası, yavrusuna ve yuvasına göstereceği ihtimam. Bu iki cinsin zafiyetleri de farklılık gösteriyor: Erkekte, tahakküm ve baskı hastalığı mevcut. Kadında ise, gösteriş ve desinler belâsı. ![]() Kadının en bariz bir özelliği de hassasiyetidir. Buna "teessürilik" deniliyor. Kadın, çevreden etkilenmekte erkekten daha hassas. Dolayısıyla, telkine kapılmaya, aldatılmaya ondan daha müsait. Kadında sezgi gücü, erkekten çok kuvvetli. Değişikliğe ondan daha çok ihtiyaç duymakta, yenilik ve heyecana daha açık. Vücut büyüklüğü itibariyle ve güç ile kuvvet yönünden, kadın erkekten genellikle daha geri. Bunun neticesi olarak, sığınma ihtiyacı kadında kendini daha fazla hissettiriyor. Ama bazılarında bu ihtiyaç, aşağılık kompleksine dönüşüyor; bu da erkeklik kompleksi olarak kendini gösteriyor. Kadın, hayat arkadaşına (ona nispetle) daha çok bağlı. Ondan daha vefalı. Dünya sevgisinde erkekten çok ileri. Kadını bu psikolojisi içinde değerlendirmek ve onun erkekleşmesine değil, ideal bir kadın olmasına çalışmak gerekir. Etrafımıza şöyle bir göz atalım. Bütün canlılarda bedenler ve ruhlar arasında mükemmel bir uygunluk var. Ceylan ruhunu, aslan bedenine sokmak ve onu aslanca davranmaya zorlamak, en başta o sevimli ruha zarar verir. Her kükreyişte ruhundaki letafetten birazını kaybeder; her hamlede kendi öz güzelliğinden bir parçayı harap eder. Kadın ve erkek eşitliği diyerek kadını erkekçe davranışlara itmek de en başta kadına zarar verir. Aslında, bu vadide gösterilen kasıtlı ve yoğun faaliyetler, bir bakıma hiçbir şeyi değiştirememiştir. Maalesef, kadına lâyık olduğu yeri bir türlü veremedik. Ya onun rızkı bize bağlıymışçasına, kendisine aşırı derecede hükmetmeye kalktık, ona haksız muamelelerde bulunduk, yahut, kendisine çok fazla fırsat verdik, onu erkekliğe heveslendirdik ve mahvettik. SYGLR | |
21 Şubat 2009 13:57 | ||
Emekdar Üye | Cvp: İLAHİYATÇI / KADIN İLE ERKEĞİ AYNI ŞARTLARDA ÇALIŞTIRMAK ADALET MİDİR ? Ona bakarsanız islam kadınlara en büyük hakları sağladı.ama günümüz şartlarında cahiliye döneminde diri diri toparağa gömülen kızlar bugün farklı şekillerde ve daha büyük bir oranda diri diri toprağa gömülmekte kendi hayatımıza islami değerleri tam hakkıyla yerleştirmedikçede aynı şekil cahiliye düzeni içinde devam eder. | |
21 Şubat 2009 13:57 | ||
AŞK'ÜL İSLAM | Cvp: İLAHİYATÇI / KADIN İLE ERKEĞİ AYNI ŞARTLARDA ÇALIŞTIRMAK ADALET MİDİR ? Yahudi ve Hıristiyanların inancı olan, kadının lanetli olduğu görüşünü İslâmiyet reddetmiştir. Cahiliye adetlerinden biri olan kız çocuklarının diri diri gömülmesini şiddetle yasaklamıştır. "Ey insanlar ve ey ashabım, size kadınlar hakkında hayırlı olmanızı vasiyet ederim. Onlar sizin hayat ortağınızdır. Allah'ın size bir emaneti olan bu kadınlarla aile yuvası kuruyorsunuz. Onların sizin üzerinizde hakları ve sizin de onlar üzerinde haklarınız mevcuttur. Bunlarla iyi geçinmek en önemli borcunuzdur. Ey insanlar, tebliğ ettiğim bu sözlerimi de iyi anladınız mı?"hz.Muhammed(sav) Yine bir hadisinde de : "Kadınların haklarını yerine getirme hususunda Allah'tan korkunuz. Onların hak ve hürriyetlerine tecavüz etmekten sakınınız. Zira siz onları, Allah'ın emaneti olarak aldınız." Kadının Fiil Ehliyeti: İslâm Hukukunda kadın tam fiil ehliyetine sahiptir. Kendi şahsi malları üzerinde mutlak tasarruf hakkı mevcuttur. Her çeşit medeni hakları iltizam ve iktisap edebilir. Ayrıca çocuğun, erkek ise yedi yaşına kadar, kız ise evleninceye kadar terbiye velayeti de kadına verilmiştir. Kadın, DİNE ve AHLAKA VEDE BÜNYESİNE ters düşmeyen her çeşit mesleği icra edebilir. İslâm toplumunda eğitim ve öğretimin çok önemli bir yeri vardır. Kadın en mükemmel terbiyecidir. Çocukları asıl yetiştiren ve terbiye eden kadındır. Terbiyecinin eğitim ve öğretimden mahrum kalması asla düşünülemez. SYGLR | |
Bu Konuda 10 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın. |
![]() |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|