Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Oruç-Ramazan (https://www.forum.medineweb.net/211-oruc-ramazan)
-   -   Ramazan sözlüğü (https://www.forum.medineweb.net/oruc-ramazan/842-ramazan-sozlugu.html)

MERVE DEMİR 15 Eylül 2007 04:59

Ramazan sözlüğü
 
Ramazan sözlüğü

Ramazan, oruç, sahur, iftar, teravih, mukabele, fitre kelime olarak ne anlama gelir biliyor musunuz? Ramazanı daha anlamlı yaşabilmeniz için sizlere özel bir sözlük hazırlandı.


Sahur, imsak, fitre, teravih, mukabele gibi birbirinden harika saraylarında hepimizi ağırlar. Fakat bizi 30 gün misafir eden bu sarayları yeteri kadar tanıdığımız söylenemez. Mukabele âdetini Hz. Cebrail’in başlattığını, orucun sözlük anlamının “günlük” olduğunu, fitrenin zekâttan önce vacip kılındığını, mahyanın Türkler’e özgü bir gelenek olduğunu biliyor muydunuz?
Ramazan
Hicri takvimin dokuzuncusu olan ve üç ayların sonuncusu olan Ramazan “on bir ayın sultanı” olarak anılır. Kur’an-ı Kerim bu ayda nazil olmaya başlamıştır. Kur’an’da ismi açık olan geçen tek ay Ramazan’dır. Arapça bir kelime olan Ramazan’a bu ismin verilmesindeki hikmet iki şekilde anlatılır:

1. Sonahardan önce yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur anlamına gelen “ramdâ” kökünden türemiştir. Yağmurun yeryüzünü temizlediği gibi, Ramazan ayı da insanları günahların kirinden arındırır.

2. Güneşin şiddetli hararetinden taşların yanıp kızması anlamına gelen “ramad” kökünden türemiştir. Kızgın taşların yürüyenin ayaklarını yakması gibi, Ramazan’da müminlerin günahlarını yakar, yok eder.

Emekdar Üye 15 Eylül 2007 05:01

Cvp: Ramazan sözlüğü
 
Oruç
diğer dinlerde de uygulanan bir ibadet olan oruç, İslam’da Müslüman olmanın beş şartından biridir. İslam’ın dört temel ibadetinden biridir. Oruç,


Farsça’dan Türkçe’ye geçmiş bir isimdir. Kelimenin aslı “günlük” anlamına gelen “Ruze”dir. Önceleri “Oruze” olarak kullanılmış, daha sonra oruç şeklinde ifade edilmeye başlanmıştır. Arapça’da orucun karşılığı “savm” kelimesidir. Savmın anlamı yemek-içmekten kendini tutmak, hareketsiz kalmak ve her şeyden elini eteğini çekmektir. Kur’an’da savm “susmak” anlamında da kullanılmıştır.

İslamî anlamda oruç, imsaktan güneş batıncaya kadar yemekten, içmekten, cinsel ilişkiden ve orucu bozan diğer şeylerden kulluk niyetiyle nefsi alıkoymaya verilen isimdir.

Emekdar Üye 15 Eylül 2007 05:03

Cvp: Ramazan sözlüğü
 
Sahur

“Seher” kelimesinden türeyen sahur, gecenin son altıda birinde tan yerinin ağarmaya başlamasından önce yenen yemeğe verilen isimdir. Sahur


yemeği, temcit yemeği olarak da anılır.

Hz. Peygamber (a.s.m.) sahur yemeğini özellikle teşvik ederek, Yahudilerin tuttuğu oruçtan sahur yemeği ile ayrılacağımızı beyan etmiştir.

Efendimiz, bir hadislerinde, “Sahura kalkıp yemek yiyin, zira sahurda bereket vardır” buyurmuşlardır.

Emekdar Üye 15 Eylül 2007 05:05

Cvp: Ramazan sözlüğü
 
İMSAK



“Mesk” (tutmak, terk etmek) kökünden türeyen imsak kelimesinin sözlük anlamı, nefsine hakim olup bir şeyden el çekme, perhizdir. Zıddı iftardır. İslam literatüründe oruca niyet eden insanın orucu bozan şeyleri yapmamaya başlaması gereken zamandır. İmsakla birlikte oruç başlar. Kur’an-ı Kerim’de imsak, fecir kelimesiyle anlatılır: "Fecirde beyaz iplik siyah iplikten ayırt edilinceye kadar yiyin, için. Sonra orucunuzu geceye kadar sürdürün." (2/187). Beyaz ve siyah ipliğin görünmesinden maksat, gündüzün aydınlığı ile gecenin karanlığının birbirinden ayrılmasıdır.

Rivayete göre bu ayet ilk indiğinde "fecirde" ilâvesi yoktu. Oruç tutacak olanlar bir ayağına siyah, diğerine beyaz iplik bağlar, sahurda bunları açıkça görünceye kadar yemeğe ve içmeye devam ederdi. Cenâb-ı Hak, iplik örneğinden "gece ile gündüz"ün kastedildiğini bildirmek üzere, tan yerinin ağarması anlamında, "fecir" ilâvesini indirdi

Emekdar Üye 15 Eylül 2007 05:08

Cvp: Ramazan sözlüğü
 
İftar

Arapça kahvaltı anlamına gelen “futûr” kelimesinden türeyen iftar, güneş battıktan sonra orucu açmak üzere yenen yemeğe verilen isimdir.
Akşam namazını bildirmek üzere okunan ezan aynı zamanda iftarı da haber verir. Hz. Peygamber'in iftar etmedikçe akşam namazı
kılmadıkları, hiç değilse bir yudum su içtikleri rivayet edilmiştir. İftarda acele etmenin sebebi,
oruçlu oldukları zaman iftarı yıldızları görünceye kadar geciktiren Yahudi ve Hıristiyanlar’a benzememektir. Bu nedenle iftarı acele yapmak
müstehap sayılmıştır.

Emekdar Üye 15 Eylül 2007 05:12

Cvp: Ramazan sözlüğü
 
Teravih

Teravih, Arapça’da “oturmak, istirahat etmek, rahatlamak” manasına gelen “terviha” kelimesinin çoğuludur. İslam dilinde Ramazan ayında yatsı namazından sonra kılınan 20 rekatlık namaza verilen isimdir. Teravih namazı, her dört rekatın sonunda oturulup biraz dinlenildiği için bu adı almıştır. Her Müslüman için sünnet-i müekkede yani Peygamberimizin devamlı işleyip nadiren terk ettiği bir ibadet olan teravih, orucun değil vaktin sünnetidir. Ramazan gecelerini ihya etmek için kılınan teravih namazı Kur’an’da zikredilmemekle birlikte birçok hadiste yerine getirilmesi teşvik edilen ibadetlerdendir.

Emekdar Üye 15 Eylül 2007 05:13

Cvp: Ramazan sözlüğü
 
Mukabele

Karşılaştırma, yüzleştirme, karşılık verme anlamlarına gelen “mukabele” kelimesi Kur’an tarihi ile ilgili bir terimdir. Hz. Cebrail’in her sene Ramazan ayında Peygamber Efendimizle karşılıklı Kur’an’ı birbirlerine okumalarını ifade eder. Kur'an'ın ALLAH tarafından indirildiği şekilde muhafazası, âyet ve sûrelerin düzeninin doğru olarak tespiti ve bunun kontrolü için Cebrail (a.s.) her sene Ramazan ayının her gecesinde, Hz. Peygamber’e gelirdi. Hz. Peygamber Kur'an âyetlerini Cebrail'e okurdu. Buna "arz" denir. Aynı âyetleri, mukayese için, bir de Cebrail okurdu ve buna da "mukabele" denir. Kur'an, Hz. Peygamber'e âyet âyet nazil olduğundan her âyetin yeri, hangi sûrenin neresine yazılacağı Cebrail tarafından bildirilirdi. Resul-i Ekrem de vahiy kâtiplerine bu şekilde yazdırır, hafızlar da buna göre ezberlerdi.

Aslı, Cebrail’in Kur'an'ı Hz. Peygamber'e, doğru tesbiti ve korunması için okuması olan "mukabele", Müslümanlar arasında köklü bir gelenek halinde günümüze kadar gelmiştir. Bu gelenek bugün de bütün canlılığıyla sürdürülmekte, Kur’an ayı olan Ramazan’da evlerde ve camilerde mukabeleler okunup, hatimler indirilmektedir. Osmanlılar zamanında da özellikle ikindi namazından sonra mukabele okunurdu.

Emekdar Üye 15 Eylül 2007 05:14

Cvp: Ramazan sözlüğü
 
Fitre (Fıtır Sadakası)

Ramazan Bayramı sadakası olarak da bilinir. Temel ihtiyaçlarının dışında belli bir miktar mala sahip olan Müslümanların Ramazan Bayramı’na ulaşmalarının bir şükrü olarak yerine getirmeleri gereken ibadettir. Fıtır sadakası Hicret’in 2. senesinde zekat farz olmadan önce vacip kılınmıştır. Akıl ve buluğ şart değildir. Çocukların ve akıl hastalarının fitresini velileri verirler. Fitre için müstehap olan vakit, sabah namazı ile bayram namazı vakti arasında veya bayramdan birkaç gün öncesidir. Böylelikle ihtiyaç sahipleri kendilerine ulaşan fitrelerle bayram için hazırlık yapabilirler.
Fıtır sadakası, zekat gibi malın değil, başın zekâtıdır. Bunun için asıl ihtiyaçlardan fazla olan malın üzerinden bir yılın geçmesi ve ticaret malı olması şart değildir. Aile reisi bütün aile fertleri adına fitreyi verebilir. Kişi başına, normal bir insanın bir günlük yiyeceği miktarda fitre verilmesi uygun olanıdır.

Emekdar Üye 15 Eylül 2007 05:16

Cvp: Ramazan sözlüğü
 
Mahya

Mahya geleneği sadece Ramazan’a mahsus olduğu için Farsça “aylık” anlamına gelen “mahiye” kelimesinden türemiştir. Mahyacılık sanatı Türklere mahsus bir adettir. Ramazan’da büyük camilerin karşılıklı iki minaresi arasında, ip gerilerek asılan ve geceleri yakılarak meydana getirilen ışıklı şekil veya yazılardır. Mahyacı, yazı veya şekli önce kareli kağıt üzerinde planlar. Her bir kareye isabet eden çizgiye göre yapılacak düğümleri hesaplar. Sonra ayrı ayrı iplere kandiller (lambalar) dizer. Böylece harf ve çizgiler sırasıyla minareler arasındaki yerini alır. İşte o zaman mahya ustaları aylardan beri büyük bir titizlik ve gizlilik içerisinde hazırladığı tasarılarını sema ekranında sergiler.
Osmanlı zamanında mahyaları temaşa eden yabancı bir gezgin şöyle der: "Dünya yüzünde sevilmeye ve sayılmaya layık Türklerin hiçbir medeni eserleri olmasa bile, yalnız şu gökten yıldızları toplayıp minareler aralarında yazı yazmayı akıl etmeleri, bunda muvaffak olmaları, onların medeniyette ne kadar ilerde olduklarının bir ifadesidir."

GÖKCEN_AZRA 08 Temmuz 2014 16:24

Cevap: Ramazan sözlüğü
 
İ’tikaf
Ramazan ayının son on gününde ibadet niyetiyle bir insanın,
belli kurallara uyarak bir mescitte inzivaya çekilmesidir.
Allah Rasulü (sas) Medine’ye hicretten sonra,
Ramazan’ın son on gününü i’tikafta geçirirdi.
Bazı alimler bir saat bile i’tikaf yapılabileceğini söylerler.
Önemli olan insanın, hayatın bunca telaşesi içinde;
belli bir süre de olsa Rabbiyle baş başa kalması ve kendini ibadete vermesidir.


SAAT: 07:00

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306