Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Adap-Edep-Ahlak (https://www.forum.medineweb.net/653-adap-edep-ahlak)
-   -   Ahlâk kavramını ve “Ben, ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim” (https://www.forum.medineweb.net/adap-edep-ahlak/11420-ahlak-kavramini-ve-%93ben-ancak-guzel-ahlaki-tamamlamak-icin-gonderildim%94.html)

KuM TaNeSi 08 Nisan 2009 09:41

Ahlâk kavramını ve “Ben, ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim”
 
Ahlâk kavramını ve “Ben, ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim”Hadisini nasıl anlamalıyız?

Ahlâk; huy, tabiat, seciye, insanın manevî nitelikleri, tutum ve davranışları gibi manalara gelir”
İnsan denilince akılda iki kavram birlikte canlanır: Beden ve ruh Beden için “suret”, ruh için ise “sîret” tâbirleri kullanılır Meseleyi yaratılış açısından ele aldığımızda, bedenin yaratılışına “halk”, ruhunkine ise, “hulk” tâbir edilir Hüsn-ü hulk, yahut hüsn-ü sîret terkipleri insanın bu iç dünyasının güzelliğini ifade ederler

Yaratılış itibariyle insanın sureti de güzeldir, sîreti de Ne bedeninde noksan yahut fazla bir organ vardır, ne de ruhunda gereksiz bir sıfat, bir lâtife, bir his Organları arasında tam bir uygunluk olduğu gibi, hissiyatı arasında da mükemmel bir âhenk mevcuttur Öyle ise, güzel ahlâk yahut kötü ahlak derken neyi kastediyoruz? Bu soru ile beraber karşımıza insan ruhunun en belirgin bir özelliği olan “cüz’î irade” çıkıyor İnsan kendi iradesini doğru yahut yanlış kullanmakla, iç âlemini ya daha da güzelleştirebiliyor, yahut büsbütün bozup mahvedebiliyor

Dış güzelliğe özenmekte hemen herkes müşterek Bunun ölçüsü de insandan insana pek fazla farklılık göstermiyor Aynanın karşısına geçildiğinde, yüzün herhangi bir yerinde bir is, bir karartı varsa bunun güzelliği bozduğunu herkes biliyor Ruh güzelliğinde, ruhu güzelleştirmede ise, bu hassasiyeti, bu görüş birliğini göremiyoruz Niçin mi? Çünkü tercih edilen aynalar farklı

“Ben, ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim” hadisine gelince: Bilindiği gibi, her peygamber (as) kendi ümmetine güzel ahlâk dersi vermiş, onları Allah’ın râzı olacağı ahlâk modeline göre yetiştirmeye çalışmıştı Peygamberimiz (asm) ise, bu güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildi Yâni, Âdem aleyhisselam ile başlayan bir dersin, en mükemmel tarzını göstermek, en ileri seviyesini vermek için vazifelendirildi Zira en büyük ilâhi ferman Ona (asm) nazil olmuştu

Hadis-i şerifteki “tamamlama” kelimesi üzerinde dikkatle durmak gerekiyor Bilindiği gibi yarım olan, eksik olan şey tamamlanır Hiç varlığından söz edilmeyen bir şeyin tamamlanması da bahis konusu olmaz O halde, ortada güzel ahlâkın bazı esasları mevcut, ama noksan demektir Semavî dinlerin tesiriyle, birçok cemiyette yalan ayıplanır, zina yasaklanır, hırsızlık cezayı gerektirir, dedikodu hoş görülmez Bütün bunlar İlâhî iradeye uygundur ve bütün bunlar Kur’an ahlâkından bazı şubelerdir Ama bu kadarı kâfi değil Kur’an-ı Kerim’deki bütün emir ve yasakları, bütün teşvik ve tehditleri birlikte nazara almamız ve güzel ahlâkın ancak bütün emirlere uyma ve bütün yasaklardan sakınma ile tahakkuk edebileceğini kabul etmemiz gerekiyor
Şu âyet-i kerimeyi ibretle okuyalım:

“Allah, şirki (kendisine ortak koşulmasını) elbette bağışlamaz Ondan başka günahları, dilediği kimse için bağışlar” (Nisâ Sûresi, 48)

Güzel ahlakın en önemli şubeleri iman ve tevhittir, Allah’a inanmak ve Onun birliğini kabul etmektir Allah’ın hukukuna en büyük tecavüz şirktir, yani Allah’a ortak koşmaktır Bu suçu işleyen bir insan, dünyada tövbe edip bu batıl yoldan dönmedikçe ahirette kesinlikle affedilmiyor Bir başka ifadeyle, cennete kesinlikle giremiyor Bu cinayeti işleyen bir insan artık, diğer insanlarla nasıl iyi geçinirse geçinsin, onlara ne kadar centilmence davranırsa davransın, kul hakkına riayette ne derece hassas olursa olsun güzelleşemiyor; Allah indinde güzel olamıyor ve güzellerin diyarı olan cennete adım atamıyor

Burada çok önemli bir İslâmî kuralı birlikte hatırlayalım: “Allah için muhabbet ediniz Allah için buğz ediniz” Bu prensipten alacağımız dersle, biz de Allah’ın sevdiği kimseleri sevecek, ancak onlara “iyi”, “güzel”, “ahlâklı” diyebileceğiz

Ona karşı en büyük ahlâksızlığı yapan kimseleri, hoşumuza giden bazı sıfatlarının hatırına, ahlâklı kabul etmeyeceğiz O müspet sıfatların hakkını vereceğiz, ama, o kimselerin ahlâkının kemâle ermemiş olduğunu, “güzel ahlâkı tamamlamak” üzere gönderilen peygamberimizin (asm) terbiyesi altına girmedikleri sürece, bunun mümkün de olamayacağını çok iyi bileceğiz
Bütün müminlerin annesi Hz Ayşe’ye (ra) sorarlar: Resûlullah’ın (asm) ahlâkı nasıldı? Aldıkları cevap şu olur:

“Siz Kur’anı okumadınız mı? Resûlullah’ın (asm) ahlâkı Kuran’dı”

Bu ibretli sözlerle, Müslüman’ın hangi aynanın karşısına geçip, ruhuna çekidüzen vereceği, huylarını ayarlayacağı, sıfatlarını, kabiliyetlerini tanzim edeceği ortaya konulmuş oluyordu Bu ayine Kuran’dı ve Cenâbı Hakk’ın kullarında görmek istediği ahlâk da Kur’an ahlâkıydı Kur’an-ı Kerim’de bize bu ahlâkı ders veren birçok âyet mevcut

“Allah muhsinleri sever” âyetini okuyan bir mü’min, düşkünleri korumaya, açları doyurmaya, mânen gıdasız kalmışların imdadına ilim ve irfanla koşmaya çalışır
“Yeryüzünde kibir ve azametle yürüme Çünkü sen asla arzı (yer küreyi) yaramazsın Ve boyca da dağlara erişemezsin” fermanını okuyan ve “Allah mütekebbirleri sevmez” âyetini dinleyen bir insan kibri bırakır, tevazua yapışır

“Allah tevekkül edenleri sever” âyetinden ders alan bir mü’min, şikâyeti, itirazı, hırsı bir yana atar Sebeplere teşebbüs ettikten sonra, artık, “elbette, mutlaka, illâ” demez; “İnşallah, nasipse, hayırlısıyla” der Kalbi kararsızlıktan ve endişeden kurtulur; rıza ve teslimiyetle dolar Misâlleri çoğaltabiliriz


(Alaâddin Başar (Prof Dr))

Kara Kartal 30 Ocak 2023 18:11

Yaratılış itibariyle insanın sureti de güzeldir, sîreti de Ne bedeninde noksan yahut fazla bir organ vardır, ne de ruhunda gereksiz bir sıfat, bir lâtife, bir his Organları arasında tam bir uygunluk olduğu gibi, hissiyatı arasında da mükemmel bir âhenk mevcuttur Öyle ise, güzel ahlâk yahut kötü ahlak derken neyi kastediyoruz? Bu soru ile beraber karşımıza insan ruhunun en belirgin bir özelliği olan “cüz’î irade” çıkıyor İnsan kendi iradesini doğru yahut yanlış kullanmakla, iç âlemini ya daha da güzelleştirebiliyor, yahut büsbütün bozup mahvedebiliyor


SAAT: 13:34

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306