Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Çocuk ve Aile Sağlığı (https://www.forum.medineweb.net/192-cocuk-ve-aile-sagligi)
-   -   Çocuklarda Çekiştirme Ve Kusur Arama (https://www.forum.medineweb.net/cocuk-ve-aile-sagligi/13541-cocuklarda-cekistirme-ve-kusur-arama.html)

İmamHüseyin 14 Nisan 2009 00:05

Çocuklarda Çekiştirme Ve Kusur Arama
 
Bazı kişilerde görülen çok çirkin alışkanlıklardan biri de başkalarını çekiştirmektir.

Başkalarını çekiştiren kimse, birinin diğeri hakkında dediği kötü sözleri ona nakleder ve "Falanca senin hakkında şöyle-böyle dedi" der. Başkalarını çekiştirme, çirkin sıfatlardan, düşüklük ve şeytanlık belirtilerinden biridir. İnsanlar arasında kin ve düşmanlık oluşturur. Arkadaşları birbirinden ayırır. Başkalarını çekiştirmek sonucu nice büyük cinayetler, kavgalar, çekişmeler vuku bulur!! Bu çirkin alışkanlık nice aileleri dağıtmış, karı ve koca, anne, baba ve çocuklar arasında nice ayrılıklar düşürmüştür?! Başkalarını çekiştiren kimse, insanların sırlarını açığa vurur, oysa Allah Teâla buna razı değildir. Başkalarını çekiştiren kimse, insanların yanında haysiyetsiz, şerefsiz, şeytan, casus ve karaktersiz birisi olarak tanınır. İnsanlar genelde onunla düşüp kalkmaktan, arkadaş olmaktan kaçınır, ona ve onun anne ve babasına lanet ederler. Başkalarını çekiştirmenin en kötüsü zalimlere casusluk yapmaktır. Bir zalime casusluk yapan, bir Müslüman'ı tuzağa düşüren, onun zindana düşmesine, işkence ve katledilmesine sebep olan kimse bu işe kendisi doğrudan doğruya girişmiş olmasa bile o zalimin zulmüne ortaktır ve bu suçundan dolayı kıyamet günü cezalandırılacaktır.

Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: "İnsanların en kötüsü Müslüman kardeşi aleyhine bir sultan için casusluk yapan kimsedir. Bu casuslukla hem kendisinin, hem Müslüman kardeşinin ve hem de sultanın helak olmasına sebep olur."[258]

Kutlu İslam dini casusluk ve başkalarını çekiştirmeyi haram kılmış ve bazı hadislerde onu şöyle kınamıştır:

İmam Muhammed Bâkır (a.s) şöyle buyurur: "Cennet, başkalarını çekiştiren kimseye haram kılınmıştır ve o cennete giremez."[259]

Emir-ul Müminin Hz. Ali (a.s) buyuruyor ki: "Sizin en kötünüz insanları çekiştirerek dostlar arasında ayrılık düşüren ve temiz insanlara kusur bulan kimsedir."[260]

Başkalarını çekiştirmenin çeşitli sebepleri olabilir. Bazen başkalarını çekiştirmeye sebep olan düşmanlıktır. Başkalarını çekiştiren kimse iki kişiden biriyle veya her ikisiyle düşman olduğu için o ikisini birbirine düşürmek için birinin sözünü diğerine aktarır. Bazen de gösteriş için olup arkadaşlığını ve hayrını istediğini ortaya koymak için çekiştirir. Bazen ise toplantıyı süslemekten başka bir hedefi olmaz. Her durumda, hedef ne olursa olsun başkalarını çekiştirmek çok kötü bir iştir ve Müslümanlar bu amelden ciddi bir şekilde kaçınmalıdırlar. İslam dini bu sıfatla mücadele etmek için hatta başkalarının çekiştirilmesini dinlemeyi bile haram kılmıştır.

Resulullah (s.a.a) şöyle buyuruyor: "Başkalarını çekiştirmeyin ve başkalarını çekiştirenin sözlerini de dinlemeyin."[261]

Hz. Ali (a.s) ise şöyle buyuruyor: "Başkalarını çekiştireni, ister hak üzere olsun ister batıl yalanlayın."[262]

Bellidir ki, insanlar, başkalarını çekiştiren kimsenin sözlerine kulak vermezlerse o da bu alışkanlığını terkeder. Başkasının sözlerini size aktaran kimsenin, sizin arkadaşınız olmadığına ve hayrınızı istemediğine emin olun. Gerçekten o sizin arkadaşınız olsaydı onu söyleyen kimsenin karşısında sizi savunur, ama onu size naklederek sinirlerinizi bozmaz ve bazen sizi kötü bir işe sürüklemezdi. Her halukârda; Müslüman, bildiği sırları açmamalı, dilini kontrol etmeli, casusluktan ve başkalarını çekiştirmekten sakınmalıdır.

Bir çokları bu çirkin alışkanlığı çocuklukta, anne ve babasının evinde kazanmışlardır. Dolayısıyla, anne ve baba da bu husustan sorumludurlar.

Anne ve baba, çocuklarının bu çirkin özelliği alışkanlık haline getirmemeleri için ilk önce kendileri başkalarını çekiştirmemelidirler. Çocuğun annesi halasının, kardeşinin, teyzesinin ve komşusunun sözlerini kocasına nakletmemelidir. Babası başkalarının sözünü eşine anlatmamalı. Çünkü anne ve baba başkalarını çekiştirmeyi alışkanlık ederlerse çocukları da onları taklit eder ve bu çirkin alışkanlığı onlardan öğrenmiş olurlar.

Bazen çocuklardan biri annesinin veya kardeşinin konuştuklarını babasına nakleder ve açıkçası onları çekiştirir. Bu durumda babası hemen çocuğun sözünü kesmeli ve demelidir ki: "Başkalarını çekiştirmek çirkin bir iştir. Niçin annenin sözlerini bana aktardın?! Başkalarının sözlerini bana nakletmeni istemiyorum. Bundan böyle bu tür işleri yaptığını görmeyeyim." Ayrıca, çocukların bu çirkin işe alışkanlık kazanmamaları için çekiştirmelerine ilgi göstermemeli ve görmezlikten gelinmelidir. İşte bu yüzden Resulullah (s.a.a), başkalarını çekiştirenin sözlerine kulak vermeyin buyurmuştur. Ancak, bazı cahil anne ve babalar çocuklarının çekiştirmelerini iyice dinliyor, tebessüm ederek onları bu işe teşvik ediyor ve böylece tertemiz çocukları bu kötü sıfata alıştırıyorlar.

Kusur aramak
İnsanlarda kusur aramak da çirkin ve kınanmış amellerden biridir. İnsanlar, başkalarında kusur arayan kimselerden nefret eder ve onlarla düşüp kalkmaktan sakınırlar. Kusur aramak kin ve ukdeye sebep olur, arkadaşlıkları bozar ve arkadaşlar arasına düşmanlık düşürür. İnsanlara arkalarında kusur bulunursa buna gıybet denir ve eğer bu iş insanların kendi karşısında yapılırsa buna kusur arama denir. Kutlu İslam dini bu çirkin alışkanlığı büyük günahlardan saymış ve bununla ilgili onlarca hadis nakledilmiştir. Örnek olarak:

Resulullah (s.a.a) bir hutbesinde yüksek bir sesle buyurdu ki: "Ey dilleriyle iman getirip de kalplerine iman girmeyenler! Müslümanların gıybetini etmeyin, haklarında kötü sözler söylemeyin ve onların kusurlarını araştırmayın. Çünkü; Allah Teâla, kardeşinin kusurunu araştırmaya kalkışan kimsenin kusurlarını açar ve insanların karşısında onu rezil eder."[263]

İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: "Bir müminin haysiyetini zedelemek için onun hakkında bir şey söyleyen kimseyi Allah Teâla kendi dostluğundan uzaklaştırarak şeytana dost kılar, ama onu şeytan da kabul etmez."[264]

Resul-i Ekrem'den (s.a.a) şöyle nakledilir: "Her kim Müslüman bir kadın veya erkeğin gıybetini eder ve kötülerse, gıybetini ettiği kimse ondan razı olmadıkça Allah Teâla kırk gün onun namaz ve orucunu kabul etmez."[265]

İmam Sadık (a.s) buyuruyor ki: "Gıybet ve başkalarını kötülemek haramdır, ateşin odunları yaktığı gibi gıybet de iyi amelleri yok eder."[266]

Ne yazık ki, bu büyük günah normal bir iş haline gelmiş ve toplantıların tatlısı olmuştur. Çirkinliğini kaybetmiştir ve bir çokları bunu alışkanlık haline getirmişlerdir. Anne babada, baba da annede ve her ikisi ise komşuda ve akrabalarda kusur aramakta ve haklarında kötü şeyler söylemektedir. Masum çocuklar da bu çirkin alışkanlığı evde anne ve babalarından öğrenir ve zamanla ona alışkanlık kazanırlar. Akrabalarını ve diğer çocukları kötüler ve onlarda kusur ararlar. Bu alışkanlık öyle kökleşir ki, büyüdüklerinde bunu terketmeleri çok zor olur.

Bazı cahil anne ve babalar, çocuklarının kusurlarını örtmeleri gerekirken, hatta kendi çocuklarında bile kusur arar, haklarında kötü şeyler söylerler. Çocuklarındaki kusuru bazen şakayla ve bazen de kızarak söyler ve başlarına kakarlar. İnsanların çoğu da kusursuz değildir zaten.

Anne ve baba öfkelendiklerinde ağızlarından şu laflar çıkabilir: "Çirkin zenci! Cansız, zayıf! Boyu uzun aklı kısa! Cüce! Burnu büyük! Ağzı büyük! Külüstür dişli! Leylek! Çirkin şaş! Nohut gözlü! Gevşek! Ve..."

Anne ve baba çocuklarındaki kusuru görerek kızdıklarında onlardaki kusurları söyleyebilirler. Bu durum birkaç yönden kötüdür:

1- Çocuklar bu çirkin alışkanlığı anne ve babalarından amelen öğrenir ve kardeşleri, diğer çocuklar ve büyükler hakkında kullanırlar.

2- Anne ve babalarına karşı kin besler ve onlara karşı kötümser olurlar.

3- Çocuktaki kusuru söylemek, özellikle tekrarlamak onun ruhunda etki bırakır ve çocuk kendini noksan ve kusurlu sayar; o kusur küçük ve önemsiz bile olsa yavaş yavaş gözüne çok büyük görünür, bu konuda aşırı düşünme sonucu asap zaafına ve kendini eksik görmeye tutulabilir. O küçük kusur, kendi varlığını görmezlikten gelip kendini hiç bir makama layık görmeyecek, toplumdan ve önemli toplumsal işlerden kaçacak kadar gözünde önemli görünebilir.

Dolayısıyla, çocuklarının şahsiyet ve kişiliğine ilgi duyan anne ve babanın, gerçekten çocuklarda bir kusur olsa bile hiç bir zaman, şakayla ve öfkeyle de onu söylemeye ve bu yolla çocuğun ruhuna darbe indirmeye hakkı yoktur.


SAAT: 21:00

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306