Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Makale ve Köşe Yazıları (https://www.forum.medineweb.net/516-makale-ve-kose-yazilari)
-   -   KURANDAN UZAK YAŞAMANIN CEZASINI ÇEKİYORUZ.... (https://www.forum.medineweb.net/makale-ve-kose-yazilari/16658-kurandan-uzak-yasamanin-cezasini-cekiyoruz.html)

HALUK GÜMÜŞTABAK 07 Kasım 2009 12:01

Kurandan uzak yaşamanın cezasını çekiyoruz....
 
Bizler acaba kuranın rehberliğinden, ışığından gereği gibi yararlanıyor muyuz? İşte gelin bu soruyu kendimize soralım ve birkaç örnek vererek kurandan ne kadar uzak yaşadığımızı ve onunla hiç alakamız olmadığını kurandan örnekler vererek anlamaya çalışalım.

Bizler kuranı anlayarak hiç okumadığımız için Rahman ne diyor hiç bilmiyoruz. Televizyonlardan din adına öyle sorular soruluyor ki, kuranı birkaç kez anlayarak okuyan bir insan sorulan sorulara adeta güler, çünkü hepsinin cevabı apaçık kuranda vardır. Bizler İslam dininde ruhban sınıfı yoktur der kendimizi kandırırız, ama bizzat bizlerin yaptığı yanlışlıklardan kendimize bir ruhban sınıfı yarattığımızın farkında bile değiliz. Daha ilginci din adına konuşmak isteyen bir insana, bırakında dini din adamları konuşsun ve anlatsın diyecek kadarda ileri gideriz, hâlbuki aynı insanlar İslam dininde din adamı sınıfının olmadığını nadirde olsa söylemek zorunda kalırlar. İşte bizler böyle bir çelişkinin içinde İslam ı yaşayıp gidiyoruz, Allah yardımcımız olsun. Kuranı anlayarak okumaya çaba göstermediğimiz sürece de bu böyle devam edip gidecektir.

Gelelim günümüz İslam’ını nasıl yaşadığımıza. Kuranı bizlerin anlayamayacağına inandığımız için, zaten onu anlayarak okuma yoluna gitmiyoruz. İşte yaşadığımız İslam’ın bizlere öğretilen yanlışları gizleyebilmenin yolu, onu anlayamazsınız onun için Türkçesinden okumayın günaha girersiniz sözlerine inanmamız çok etkili olmuştur. Bu gerçekleri gizlemenin saklamanın, yalan ve yanlışlara paravan olarak kullanmanın çok etkili bir yolu olarak kullanılmıştır ne yazık ki. Bakın Allah böyle yapanlara ne diyor.

Bakara 174: Allah'ın kitaptan indirdiği şeyi gizleyip onu basit bir ücret karşılığı satanlar, karınlarında ateşten başka bir şey yemiş olmazlar. Kıyamet günü, Allah onlarla konuşmayacaktır, onları arındırmayacaktır. Onlar için korkunç bir azap vardır.

Yukarıdaki ayeti birlikte düşünelim. Allahın kitabını sizler anlayamazsınız, onu veli insanlar anlar, kuranda her şey yazmaz özet bilgidir, İslam ı doğru yaşamak istiyorsanız fıkıh kitaplarını okumalısınız dendiğinde ne yapılmış oluyor lütfen biran düşünelim? İşte kuranın indirilen ayetlerini APAÇIK GİZLEMİŞ OLMUYORMUYUZ? Bizleri elleriyle yazdıkları ciltlerce dolusu kitaplara yönlendirmiyorlar mı? Apaçık kuranı okuyan, şefaatin tümden Rabbim e ait olduğunu görecekti, okumadıklarında kurandan uzaklaştırıldığında veli insanlarında şefaatçi olduğuna başka türlü nasıl inandıracaklardı bizleri? Allah birçok ayetinde kuranın ipine sarılın ve hiçbir valinin ardına düşmeyin diyor. Eğer anlayarak okusaydık kuranı nasıl kandıracaklardı toplumu şeyhler, cemaat liderleri, kendilerini veli gören insanlar? Nasıl edineceklerdi onca malları, mülkleri serveti ve makamı? Bu konuda söylenecek o kadar söz var ki.
Bakın kuranı anlaşılmaz kitap yapan ve yalnız onu(kuranı) HAK olarak görmeyenler kitap üzerinde çekişmeye girenleri Rabbim nasıl ihtar ediyor?

Bakara 176: Bu böyledir. Çünkü Allah, Kitap'ı hak olarak indirmiştir. Kitap'ta çekişmeye girenler, bütünden uzaklaştırıcı bir kopuşun tam içindedirler.

Ayette her şey o kadar açık ki ama anlamak istemeyen anlamayacaktır. Allah Kuranı hak olarak indirdiğini söylüyor, peki bizler Rahmanın HAK olarak indirdiğine ne diyoruz? O kitabı her kez anlamaz. Orada her şey yoktur, peki nerede vardır? İşte hemen beşerin menfaati ve ayetin söylediği gibi kitap üzerine girilen çekişme ve tartışma giriyor devreye. Bizleri kuranın bütününden uzaklaştırıp kendi sözlerini daha anlaşılır olduğunu söyleyen, yaptıkları ilavelerle yarattığı kendi dinlerini Allah dini diye bizlere sunuyorlar. Dikkat edin ayete, bütünden uzaklaştığınızda kurandan uzaklaşmanın, yani dinden kopuşun tam içinde olduğunu söylüyor böyle yapanların.

Bakın size yine Rabbim HAK olarak indirdim dediği ve anlaşmazlığa düştüğümüz her şeyin açıklayıcısı olarak hangi kitabı öneriyor?
Bakara 213:İnsanlar tek bir ümmet idi. Ayrılmaları üzerine Allah, nimetinin müjdecileri ve azabın habercileri olarak peygamberleri gönderdi ve onlarla birlikte insanlar arasındaki anlaşmazlıklarda hakem olması için hak ile kitap indirdi. Bunda da yalnızca kendilerine kitap verilenler, kendilerine bunca apaçık ayetler geldikten sonra tutup aralarındaki ihtiras yüzünden anlaşmazlığa düştüler. Bunun üzerine Allah kendi izniyle inananları anlaşmazlığa düştükleri hakka doğrudan ulaştırdı. Allah dilediğini doğru yola çıkarır.

Bakın yukarıdaki ayette insanlar arasındaki anlaşmazlıklarda hakem olsun diye HAK ile kitap indirdik diyor. Peki, Hak sözünden ne anlıyoruz? Belki birçok anlamı sayabiliriz ama öz olarak ADALET, DOĞRULUK diyebiliriz. Hemen düşünelim acaba bizlere kuranı anlayamazsınız diyerek yönlendirdikleri ciltlerce dolusu kitaplara hakkın, adaletin, doğruluğun kitapları diyebilecek birisi var mı aramızda? Ayetin devamına dikkat ettiniz mi? (kendilerine bunca apaçık ayetler geldikten sonra tutup aralarındaki ihtiras yüzünden anlaşmazlığa düştüler.) Bu sözler Rabbin sözleri ve kendi ayetleri için apaçık anlaşılır diyor. Peki, bizler neden RAHMANA İNANMIYORUZDA BEŞERİN SÖZLERİNE İNANIYORUZ? Bakın günümüzde bizlerin düştüğü yanlışlara peygamberimizin devrinde bile düşmüşler ki, Rabbim bizleri uyarıyor.

Şimdide bizlerin kendi menfaatimiz ve amacımızı gerçekleştirmek için, adeta şeytandan yardım ister gibi yaptığımız yanlışlara örnekler vermek istiyorum. İşte ülkemizin ve insanlarının bugün üzücü, acınacak hale gelmesinin nedenleri. Bizler ülkemiz olarak bir Hıristiyan topluluğu olduğunu kendileri açıkça söylemelerine rağmen, Avrupa birliğine üye olmak istiyoruz. Acaba bu Hıristiyan topluluğuna girmemiz gerçekten doğru bir karar mı? Oraya girdiğimizde kendi ülkemizde adaleti sağlayacağımız ya da daha iyi yaşayacağımız gerçeği ne kadar doğru? Yoksa bizler adaletli yaşamanın sırrını elimizde tutuyoruz da farkında bile değilmiyiz? Doğrusu bizleri Avrupa birliğine sürükleyenlerin Allahın rehberinden, gösterdiği yoldan hiç haberdar olduklarını sanmıyorum, eğer haberdar iseler, demek ki bunu gizli amaçları için kullanıyor olmalılar diye kabul etmemiz gerekecek. Bakın bu kanıya da nereden vardım, iki örnek vermek istiyorum sizlere.

Avrupa birliği gerçekten bir Hıristiyan birliğidir bunu açık yüreklilikle söylüyorlar. Peki, acaba Rabbim Yahudiler ve Hıristiyanlarla, kurana iman etmiş Müslümanlarla birlikte emin olarak hiç kuşku duymadan birlikte yaşayarak ve onların kanunlarına tabi olmamızın normal olduğunu mu söylüyor? Yoksa tam aksine aman dikkatli olun, onlara çok fazla güvenmeyin mi diyor, gelin kurana birlikte bakalım.

Gerçektende Vatikan dinler arası diyalog konusunda bir açıklama yaptı ve dinler arası diyalog insanları Hıristiyanlaştırmanın yoludur dedi. Demek ki bizlerin niyeti ne olursa olsun, önce karşındakinin niyetine bakacaksın aldanmamak ve üzülmemek için. Elbette onlar içinde de çok doğru ve dürüst insanlar var, hatta bizim içimizdekilerden çok daha doğruları dahi var diyebiliriz. Bunlar istisna, zaten onlar için Rabbim açıklama yaparak, barışta ve hayırda yarışanları huzurumda boş çevirmeyeceğim diyor. Bugün Dünyayı düşünün ve Hıristiyan âleminin nasıl bir konuda Hıristiyan ülkeleri kendi arasında bir Müslüman ülkeye karşı nasıl, adaletsiz yanlı ve taraflı hareket ettiklerini anlayacaksınız. Örneğin İsrail ve Filistin konusu. Bakın onlar için Rabbim ne diyor?

Maide 51: Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları gönül dostları edinmeyin. Onlar birbirlerinin gönül dostlarıdır. Sizden kim onları gönül dostu edinirse o, onlardandır. Allah, zalimler toplumunu doğruya ve güzele kılavuzlamaz.

Değerli arkadaşlarım bu ayeti görmeyecek kadar bizlerin gözleri KÖRMÜ? Ya da bizleri yönetenlerin hatta dindar yönetici seçtik diyenlerin hiç mi haberleri yok Kurandan? Yoksa çok iyi biliyorlar da sırf kendi çıkarları için, dereyi geçinceye kadar mı bu yola baş koydular? Bunu Rabbim bilir, eğer öyleyse toplumdan gizledikleri amaçları neler olabilir, işte bunu düşünmek bile istemiyorum. Eğer Avrupa birliğine alınırsak onların kanunlarına tabi olmak zorunda kalacağız. Rahman ne diyordu sizden kim onları gönül dostu edinirseniz onlardan sayarım demiyor mu? Bizler bıraktık gönül dostu edinmeyi, onların emirlerine giriyoruz hala yaptığımız yanlışın farkında değiliz. Çıkaracakları tüm kanunlar kendi inançları doğrultusunda çıkarılacaktır ve bizlerde kabul etmek zorundayız. Bakın size bir örnek. Avrupa birliğine girmek istiyorsanız İdam cezasını kaldırın dediler bizlere ve bizler kaldırdık. Peki, doğrumu yaptık dersiniz? Bakın bu konuda Yüce kitabımız Kuran ne diyor? Önce yazacağım ayet Yahudilere gelmiş kuranda yazıyor bakın ne diyor?

Maide 45: O Kitap'ta onlar üzerine şöyle yazmıştık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş... Yaralamalar karşılığında da kısas. Kim kısası bağışlarsa, bu bağışlaması kendisi için günahlara bir perde olur. Allah'ın indirdiğiyle hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir.

Şimdide bakın bizlere rahman ne diyor?

Bakara 178: Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında üzerinize kısas yazılmıştır. Hür kişiye karşılık hür, köleye karşılık köle, dişiye karşılık dişi... Kim kardeşi tarafından herhangi bir şekilde affa uğrarsa, bu durumda örfü izlemek ve affedene en güzel biçimde bir ödeme yapmak gerekir. İşte bu, Rabbinizden size bir hafifletme ve bir rahmettir. Kim bundan sonra azgınlık ve düşmanlık ederse onun için korkunç bir azap vardır.

Şimdide Yüce Rabbim kısasta bakın bizler için ne vardır diyor?

Bakara 179: Ey aklı ve gönlü işleyenler, kısasta sizin için hayat vardır. Bu sayede korunmanız umulmaktadır.


Yukarıdaki iki ayeti görmezden geldiğimiz içindir ki bugün birbirimizi yemekteyiz, görmezden gelmeye devam edersek, Allah korusun kim bilir daha ne kötü durumlara düşeceğiz. Ülkemizde densizler, hainler pervasızca insanları, kadınları, çoluk çocuk demeden öldürüyor, bizler ise Rabbin adaletinden uzak kanunlarla yaşamanın üzüntüsünü çekiyoruz. Sanırım bizler bunları hak ediyoruz. Allah ayetinde dikkat ettiniz mi, Ey aklı ve gönlü işleyenler diye başlıyor. Yoksa bizler aklımızı ve gönlümüzü mü yitirdikte farkında bile değil miyiz? Avrupa birliği ben sizin kitabınızı anlamam, benim kitabıma uyacaksınız diyor, bizler emredersiniz diyoruz. İşte şeytanla işbirliği bu olsa gerek. Rabbim korusun.


Sizlere sormak istiyorum, bizler Kuran gerçeklerine ne zamana kadar gözlerimizi kapatacağız? Ne zaman kuranı anlayarak okuyup Rabbin ışığından faydalanacağız ve gerçekleri göreceğiz? Bizleri kuran ile aldatanları, bunlar Allah katındandır dedikleri sözlerin aslında kuran ile hiç ilgisi olmadığını ne zaman fark edeceğiz? Artık uyanmanın ve silkinmenin zamanı geldi ve geçiyor sanırım. Bizlere düşen Kuranı ilk önce başkalarından değil, rabbin rehberinden, güneşinden bizzat bizler okumalı ve anlamaya çalışmalıyız. Daha sonra her bilgiyi alıp kuran süzgecinden geçirmeli ve öyle kabul etmeliyiz. Böyle yaparsak asla bizleri hiç kimse kandıramaz ve aldatamaz. Bizlerde Kuranın ipine sarılmış rahmanın doğru yolunda yürüyor oluruz. Bu yolda elbette hatalarımız olacaktır, ama Rabbim bu yolda yapılacak yanlışları affedeceğini söylüyor. Eğer kuranın ipine değil beşerin kitaplarına ipine sarılırsak, sonu meçhul bir yola girmiş oluruz bunu Rabbim kabul etmeyeceğini ve affetmeyeceğini çok açık söylüyor.

Rahman kuran yolunda bizlerin yardımcısı olsun. Bizlere katından yardımcı bir güç versin ki, kuranı doğru anlayalım ve yaşayalım. SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK



[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]


Yitiksevda 07 Kasım 2009 21:36

RE: KURANDAN UZAK YAŞAMANIN CEZASINI ÇEKİYORUZ....
 
Bu güzel açıklamalarınıza ek olarak şu ayeti kerime üzerinde düşünerek devam edelim:

‘’Gerçek şu ki, insanlar kendi iç dünyalarını değiştirmeden Allah onların durumunu değiştirmez; ve Allah insanlara (kendi kötülüklerinin bir sonucu olarak) bir felaket tattıracağı zaman hiçbir şey bunun önünde duramaz’’.
(Rad 11)


Toplumlar Allah’ın Emir ve Yasaklarına uymayıp, Şirke,Zulme,Fitneye ve Bataklıklara düşebildikleri gibi Allah’ın Emir ve Yasaklarına Riayet ederek,Tevhide Adalete ve İslam saadetinede kavuşabilirler.Tercih hakkı İnsanlığa bırakılmıştır.

Toplumun ve bireyin kendi iç dünyasını değiştirmesi ise Allah’ın beşere vermiş olduğu Nefsini değiştirme yetisi ile istendiğinde Arınmaya ulaşılabileceği gibi Azgınlığada sevk edebilecek bir yapıdadır. Allah’u teala İnsanlara nefisler hakkında şöyle buyurmaktadır.

Onu arındırıp-temizleyen gerçekten felah bulmuştur.
Ve onu (isyanla, günahla, bozulmalarla) örtüp-saran da elbette yıkıma uğramıştır
( Şems 9-10 )

İnsanların nefislerinde iyilik güzellik olabildiği gibi kötülük ve çirkinlikte mevcuttur.İşte böyle bir durumda olan İnsan bu nefsini arındırma ve Allah’a teslimiyet için Seçme hakkını Allah’tan yana kullanmayı Ancak Allah’ın Kelam Kuran ile yapabilir.Kuran’ın önüne geçmiş her şeyi Kuran’a ters uygulama ve yöntemleri rederek Hablullaha sımsıkı sarılmak ile olur.Yoksa Beşere bağlı kalmak ve onları taklit etmek insanı Felakete Allahtan uzaklaştırıp, Beşeri kendine Rabb eder ….


SAAT: 06:28

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306