Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Kur'ân-ı Kerim Genel (https://www.forum.medineweb.net/200-kur-i-kerim-genel)
-   -   ESBÂBU'N-NÜZÛL (https://www.forum.medineweb.net/kur-i-kerim-genel/16847-esbabun-nuz%DBl.html)

Hazan Mevsimi 27 Aralık 2009 23:28

ESBÂBU'N-NÜZÛL
 
Kur'an-ı Kerîm ayetlerinin iniş nedenleri.

Bazı ayetler, Hz. Peygamber (s.a.s.)'e yöneltilen bir soru yada vukûbulan belli bir olay üzerine inerdi. Ayetlerin inişinde etken olan soru ya da olaya 'nüzûl sebebi' denir.

Ayetlerin nüzûl sebepleri, ancak bu olaylara şahit olmuş kimselerden yani sahâbeden nakledilen sahih rivâyetlerle tesbit edilir. İctihâd ile nüzûl sebebini tesbit etmek mümkün değildir. Hadis kitaplarının tefsirle ilgili bâblarının büyük çoğunluğunda nüzûl sebepleri kaydedilmektedir.

Nüzûl sebebini bilmenin tefsir ilminde büyük önemi vardır. Nüzûl sebebini bilmek, ayeti doğru anlamayı kolaylaştırır (İbn Teymiyye, Mukaddime fi't-Tefsir,DImaşk 1936, s.31). Âlimler, nüzûl sebepleriyle ilgili pekçok bağımsız eser meydana getirmişlerdir. Bu konuda ilk müstakil eser veren kişi, Buhâri'nin hocası Ali b. el-Medinî'dir. Bu alanda en çok şöhret yapmış olan eser ise, Vâhidî'nin "Esbâbu'n-Nuzûl" isimli eseridir (Suyûtî, el-İtkân JF Ulûmi'l-Kur'ân, Beyrut, 1978, 1, 380; Zerkeşi, el-Burhan fi ulûmi'l-Kur'ân, I, 22).

Nüzûl sebebini bilmenin yararlarından biri, teşri edilen hükmün hikmetini bilmeye yardımcı olmasıdır. Hiç şüphesiz Allah hiçbir şeyi boşuna emretmemiş ve yasaklamamıştır; her emir veya yasağının bir hikmeti vardır. Biz bu hikmetleri bazen aklımızlâ idrâk ediyor ya da başka ilimler yardımıyla öğreniyoruz. Bu konuda bize rehberlik eden ilimlerden biri de nüzûl sebebidir.

Meselâ, Ashâbdan bize gelen bilgilerde anlatıldığına göre, "Ey inananlar, sarhoşken namaza yaklaşmayın ki ne dediğinizi bilesiniz" (en-Nisâ, 4/43) âyeti şu olay üzerine nazil olmuştur: Sahâbeden bir grup Abdurrahman b. Avf'ın dâvetlisi olarak evinde toplanmışlardı. Yemeklerini yeyip içkilerini içtikten sonra namaz vakti geldiğinde onlardan biri, sarhoş bir vaziyette onlara namaz kıldırmış; namazda Fatiha'dan sonra Kâfirûn suresini okumuş ve surenin lâfızlarını birbirine karıştırmıştır (Vâhidî, Esbâbu'n-Nüzûl, Mısır 1968, s.87); "Ey kâfirler, sizin taptığınıza tapacak değilim" âyetini, "Ey kâfirler, taptığınıza taparım" şeklinde okumuştur.

Bu olay üzerine yukarıda sözkonusu ettiğimiz ayet inip ayık olmadan namaza yaklaşılamayacağını bildirdi. Bildiğimiz gibi içkinin yasaklanması tedrici bir sûrette olmuştur. Bu ayet, yasaklamaya doğru ikinci aşamayı teşkil etmektedir.

Nüzûl sebebini bilmenin yararlarından biri de, ayetin manasındaki kapalılığın giderilmesine yardımcı olmasıdır.

Meselâ, "Doğu da, batı da Allah'ındır. Nereye dönerseniz Allah'ın yüzü oradadır" (el-Bakara, 2/1 1 5) âyetinden hareketle namazlarda Kâbe'ye yönelmenin şart olmadığı kanaatına varmak mümkündür. Ama nüzûl sebebini araştırdığımızda ayetin, yolculukta bir bineğe binmiş nâfile namaz kılan ya da kıblenin hangi tarafta olduğunu bilmeyip bir değerlendirme yaptıktan sonra bir tarafa yönelip namaz kılan, sonradan da yöneldiği tarafın kıble olmadığını gören kimse hakkında inmiş olduğunu öğrendiğimizde durum açığa kavuşmaktadır (Zerkanî, Menâhilu'l-İrfan fî Ulûmi'l kur'ân, Mısır (t.y), I, 102-103).

Yine, "İnananlara ve yararlı iş işleyenlere tatmış olduklarından dolayı bir sorumluluk yoktur" (el-Mâide, 5/93) âyetine bakarak içkinin mübah olduğunu söyleyenlerin çıkması mümkündür. Ama âyetin, içkinin yasaklanmasından önce içki içmiş ve ölmüş müslümanların durumlarının ne olacağına dâir tereddütleri yok etmek için indiğine nüzûl sebebiyle ilgili rivâyetlerden öğrendiğimizde; ayetin, sadece bu kimseler hakkında olduğuna hükmediyoruz (Zerkeşî, el-Burhan Fi Ulûmi'l-Kur'an, Kahire 1957, I, 28).

Bir ayetin belli bir olay ya da Peygamber (s.a.s.)'e yöneltilmiş bir soru üzerine inmiş olması, o ayeti o olay ya da soruya özgü kılmaz. Ayet o olay hakkında geçerli olduğu gibi benzeri diğer olaylar için de geçerlidir. Sebebin özel oluşuna değil ayet lâfızlarının kapsamına giren hususlara itibar edilir .

Rivâyetlerde Nüzûl sebebini bildiren ifade kapıları

Eğer Râvî: "Bu ayetin nüzûl sebebi...." şeklinde bir ifâde kullanıyorsa, bu, olayın nüzûl sesebi olduğunu ifade eden açık bir ifâdedir. Yine olayı ya da soruyu zikrederek "Hz. Peygamber (s.a.s.)'e şöyle soruldu da bu ayet nâzil oldu". Yahut "şöyle bir olay oldu da bu ayet nazil oldu" şeklinde bir ifade kullanıp" (nüzul) kelimesinin başına u harfini getirmişse, bu ifade kalıbı da nüzûl sebebi hakkında açık bir ifade kabul edilir.

"Bu ayet şu hususta veya şu kimse hakkında nazil oldu." şeklinde bir ifade kullanıyorsa, bu ifade şekli kapalıdır. Bununla nüzûl sebebini kastediyor da olabilir, zikrettiği hususun, âyetin hükmü kapsamına girdiğini kastediyor da olabilir.

Bir ayetin nüzûl sebebiyle ilgili birden fazla rivâyetin bulunması durumuna gelince; önce rivâyetlerin rivâyet derecesine bakılır, sıhhat bakımından üstün olana itibar edilir.

Rivâyetlerin hepsi sahih ise, ifade kalıplarından nüzûl sebebini sarîh olarak ifade eden tercih edilir.

Rivâyetler her iki açıdan aynı seviyede ise, hepsinin rivayet sebebi olduklarına hükmedilir.


SAAT: 20:08

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306