Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Makale ve Köşe Yazıları (https://www.forum.medineweb.net/516-makale-ve-kose-yazilari)
-   -   Meal okumayı “moda” olarak görenlere (https://www.forum.medineweb.net/makale-ve-kose-yazilari/21171-meal-okumayi-ve8220modave8221-olarak-gorenlere.html)

İqra 17 Şubat 2012 22:23

Meal okumayı “moda” olarak görenlere
 
Bazı çevrelerce Kur`anı Kerim`in mealinin okunmasının yanlış olduğu, meal okumanın sakıncalı olduğu sürekli olarak söylenmekte, bu anlayamayız mantığı bir propagandaya dönüştürülmektedir.

Buna sebeb olarak gördükleri tek madde ve ileri sürdükleri gerekçe, meal okuyarak Kur`anın anlamanın mümkün olmadığıdır.

Oysaki Rabbimiz, kitabını bütün insanlığa gönderirken anlaşılır olduğunu ifade etmiştir. Kitabımızı sürekli okuyup düşünülmesini emretmiştir.

Rabbimiz iman etmiş hiç bir kulunu kitabını anlayamaz olarak görmemiş, “Ey İman edenler. “derken bütün iman edenlere seslenmiştir. Kitabının sürekli anlaşılır olduğunu belirterek yersiz düşüncelere meydan vermemek için muhkem ve müteşabihi de ayırmıştır. Kalbinde maraz olanların müteşabihlere sarılacağını, iman ehline muhkem olanların yeteceğini ifade etmiştir. Kitabımızın mealini okuyan herkes bilir ki, muhkemler içinde anlaşılamayacak tek bir ayet yoktur.
Mealen de olsa, okuyan kul samimice yaklaştığında, Kur`an kapılarını kendisine açacaktır.

Bir müslümana neden meal okumayın denir?
Yada iman edenlerin meal okuması neden istenmez?
Neden çeşitli yollarla engellenmeye çalışılır?
Bu çok önemli bir konu.

Bunları en başında Kur`anın anlaşılmasını istemeyen dünya müstekbirleri gelir.
Çağımızın ebu cehilleri, velid bini mugireleri gelir. Çünkü onlar da anlaşılmasını okunmasını istemiyorlardı. Çağımızın küfür önderleri de Kur`anın anlaşılmasını istemiyorlar. Onlar kitabımızı sadece arapçasından okunan, anlaşılamayacağını savunan, sadece mübarek gecelerde okunması gereken,
mezar başlarında okunmasını, çeyizlerde olması gerektiğini savunan taifedir.
Gençlerin ellemelerini bile istemeyecek kadar kutsandığını, eline alındığında üç kez öpülmesi gerektiğini savunurlar. Evin tavana yakın yerdeki rafında durması gerektiğini, cuma günlerin, arefe günlerin kitabı olduğunu anlatırlar.
Nazar değdiğinde, nazar ayetini okunması, sabah işyerini açınca bir fatiha üç ihlas okunması gerektiğini ama bunların ne anlattığının önemli olmadığını savunurlar. Çünkü biliyorlar ki fatiha suresinin ve ihlas suresinin anlamını bilseler, iktidarları sallanacaktır.

Meal okumanın bir sapkınlık olduğunu topluma yaymakla meşguldürler. Kur`an sadece yaşlı insanların karşılıklı oturup arapçasından mukabele yaplması için gelmiştir. Kur`anı müslümanlar anlamını okuyarak anlayamazlar mantığını bütün topluma yaymakla meşguldürler. Kendilerine yardım eden yerli işbirlikçileriyle beraber bunu başarmanın binbir yolunu araştırıp çalışırlar.
Kuranı mealinden okuyanları bir moda akımının mensubu olarak görüp, teşhir ederler. Çünkü iman edenler arasında Kur`an anlaşılmaya başlarsa sömürü düzenleri sallanmaya başlayacaktır. Çünkü Kur`anın mealini okuyan zalimlerin kimler olduğunu anlayacak, siz zalimsiniz diye haykıracak baş kaldıracaktır.
Çünkü Kur`anın mealini okuyan, evliya menkıbelerini değil de, tevhit mücadelesi veren peygamberlerin hayatlarını öğrenecektir. Bu ve bunun gibi bilinçlenmelerin önüne geçmek için var gücüyle çalışır Kur`anı kendine rakip görenler.

Kur`anın anlaşılmasını mealinin okunmasını istemeyen bir zümre de cemaat şeyhleridir. Onlarında bu konuda yoğun çalışmaları vardır. Tabilerine, Kur`anı okuyup anlayamayacaklarını söylerler. Çünkü Kur`anın bir zahiri birde batıni manası vardır onlara göre. Zahiri manasını anlasanız da, önemli olan batıni manası olduğu için(kendilerini haklı çıkarmak adına), anlayamazsınız derler.
Tebası Kuranı anlamamalıdır. Çünkü kendileri onların yerine okur, yorumlar ve onlara anlatır. Çünkü Kurandaki “Ey iman edenler”hitabı tebasına değilde kendilerine gelmiştir sanki. Kuranı mealinden anlayamayacak kadar basit görürler müritlerini, onların akıllarını yok sayarak kendilerinin
düşüneceğini ilan ederler. Hatta tefsirlerinde, “Bu bilgiler bana Alah tarafından gelen bir ilhamla yazıldı” diyecek kadar ileri gidip,
itikadende bağlılarını bağlarlar. Kendi düşüncesi dışındaki eserlerin okunmasını men ederek, görüşü dışındakileri ehli sünnet harici ilan ederler.
Ehli sünnet olmak, ehli sünnet sayılmak kendi tekellerindedir. Kendi kriterleriyle bellidir ehli sünnet olmanın şartı. “Biz bu Kur`anı anlaşılsın diye indiridik. ” emri, bu kuranı sadece bilenler anlar olarak şeklinde tevil ediler. “Ey iman edenler” hitabı onların tefsirlerinin sonucunda anlaşılırdır.

Bütün bunların yanında Kuranın anlaşılmasını istemeyen birçok çevre daha vardır. Beraber çalışıp kitabın mealinden okunmasını engellemek için azami gayret sarfederler. Peki arapça öğrenmesi mümkün olmayan iman edenler, kitabında Yaratanın ne anlatmak istediğini öğrenmek isteyenler, çiftçi çoban köylü, esnaf, yanında ciltler dolusu kitapla gezmek istemeyenler.
Meali açıp okuyup Kuranı anlayamayacak mı?

Benim fikrim, bütün iman edenler el ele verip meal okuma kampanyası başlatmalıyız. En güzel hediye diye kitabımızın meallerini etrafa imkanımız dahilinde dağtmalıyız. Mealin girmediği ev işyeri, araba, okul, gönül, çanta, pazarcı tezgahı bırakmamalıyız.

Bu Kur`anın anlaşılma mücadelesidir. Kur`anın anlaşılabileceğini ilan etme mücadelesidir. Kur`anın önündeki duvarları yıkma mücadelesidir. Sadece siz değil, verilen mesajları biz de anlayabiliriz demektir.


Yakup DÖĞER

kamer34 17 Şubat 2012 23:35

Cevap: Meal okumayı “moda” olarak görenlere
 
Aleykum selam sayın ıqra

Konu hem çok önemli bir mevzu hemde güzel işlenmiş...

İSRA/82- “Kur'an'da mü'minler için şifa ve rahmet olan ayetler indiriyoruz. Fakat bu ayetler zalimlere sadece yeni yıkımlar, yeni kayıplar getirirler.”


Kur'an-ı Kerim'de kalplerine iman bilinci yerleşmiş, bu bilinçle aydınlanmış, Kur'an'ın huzurunu, güvenini ve sevincini algılamak için gönüllerini açmış bulunanlara şifa vardır, Kur'an'da rahmet vardır.

Kur'an, şeytani telkinlere, şaşkınlığa ve korkuya karşı bir şifadır. Kur'an, kalbi Allah'a bağlar. Sakinleştirir. Huzura kavuşturur. Koruma ve güvenlik bilincini yerleştirir. Gönülleri hoşnut eder. Allah'ın rızasını kazandırdığı gibi, hayattan da razı eder. Korku bir hastalıktır.

Şaşkınlık psikolojik bir rahatsızlıktır. Şeytani telkinler de birer hastalıktır. İşte bunların hepsini etkisiz hale getiren Kur'an elbette ki inanan için bir rahmettir.

Kur'an, nefsi arzuların, pisliklerin, cimriliğin, kıskançlığın ve şeytani aşılamaların hepsine karşı bir şifadır. Bu hastalıklar kalp hastalıklarıdır. Kalbi zaafa, yorgunluğa ve hastalığa uğratırlar. Onu yıkılışa, çözülüşe ve çöküşe iterler.

Bunlara engel olan Kur'an, elbette ki mü'minler için bir rahmet aracıdır.

Kur'an, düşünceye ve bilince yönelik yanlışı, yıkıcı akımları ve yönelişleri de engelleyen bir şifa unsurudur. Aklı haddini aşmaktan alıkoyar. Verimli olan alanlarda ona özgürlük hakkını verir.

Faydasız alanlarda enerjisini tüketmesine engel olur. Sağlıklı-sağlam bir program içinde çalışmasını temin eder. Çalışmalarını verimli ve garantili hale getirir.

Aklın çalışmalarını aşırılıklardan ve açmazlardan kurtarır. Kur'an'ın ölçülerine bağlı olan insan, vücudunun her organının enerjisini bastırmadan ve azdırmadan kullanır. Enerjilerini ve gücünü sağlıklı ve faydalı alanlarda değerlendirir. Enerjilerini verimli ürün veren alanlarda değerlendirir. İşte bu nedenle de Kur'an, mü'minler için bir rahmettir.

Kur'an, toplulukların yapılarını zedeleyen, güvenini, huzurunu ve sağlığını gölgeleyen sosyal hastalıklara karşı da bir şifa aracıdır.

Bu ölçülere bağlı kalan toplum, Kur'an sayesinde sosyal düzeni, sağlık, güven ve huzur içinde gerçekleşen kuşatıcı adaleti ile oluşan atmosferde rahat içinde yaşar. Kur'an bu açıdan da mü'minler için bir rahmettir.

Bir müslümana neden meal okumayın denir?
Yada iman edenlerin meal okuması neden istenmez?
Neden çeşitli yollarla engellenmeye çalışılır?
Bu çok önemli bir konu

alıntı

Evet gereçkten üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur.Eğer Kuran'ın mesajı, tağutlara karşı parçalayıcı gücü, insanlar tarafından anlaşılmaya başlanırsa,bu onların sonunun olacağının bilincindeler..Siyonistler ve emperyalist güçler adı islam olan coğorafya halklarını şimdiye kadar dikta rejimlerle hep idare ettiler.

Fakat günümüz dünyasında hızla gelişmekte olan teknoloji ile birlikte haberleşme, hatta canlı konuşup görüşme imkanınıda beraberinde getirmiştir.. Buda artık dünyanın bir büyük köy konumuna doğru gitmesi anlamına gelir...

Bu durum doğal olarak halkların birbirlerine daha yakın ve bilgi alışverişi alıp verme imakanını doğurmaktadır.. Ve dolasıyla yeni nesil insanlar, artık uçtu kaçtı, yok bilmem asasını burdan attı kaçbin kilometre öteden adamı öldürdü gibi bir takım zırvalamalara inanmamaktadır....

İnsanlar artık Kuran'ı merak ediyor ve okuyor.. Okuduklarını araştırıyor yavaş yavaş uyanmaya başlıyor. İşte bu durum emperyal güçlerin tahtını sallamaya başlamıştırki,orta doğuda düğmeye bastılar...

Yıllarca kendi elleri ile oluşturdukları dikta rejimleri şimdi birbir devirip yerine hanımı başörtülü bazen Kuran'dan ayet okuyan her cuma günü cuma namazını giden başbakanlar cumhurbaşkanları getirmişlerdir....

Cahil ve aciz olan bu halklar yıllarca tasavvuf gibi batıl dinlerin etkisinde henüz gözünü açamamışken şimdi böyle bir bela ile karşı karşıya kalmıştır.Peki bütün bunlar olurken kurulan yeni anayasalar ve rejimler neye göre kuruldu biliyormusunuz.?

Tabiki yine emperyal güçlerin istediği gibi tağuti rejimler kuruldu. Değişen ne oldu derseniz?
Değişin sadece kutunun dış ambalajı.Kutunun içi aynı.

Artık iftihar edebiliriz bizim namaz kılan oruç tutan,zinayı vergi vermek kaydıyla helal eden,genel evlerine yönetmelikler hazırlayan,çıplak turistlerin ülkemizi ziyeret ettikleri için kendisyle iftihar eden,Allah'ın hükümlerini bir kenara itip hüküm üstüne hüküm koyan bir başbakanımız vardır...

İşte bu çelişkili akide ve düşüncelerin altında yatan Kuran'ın anlaşılmamsıdır... O yüzden konu çok önemli...Bizler yahudi ve hıristiyanların bile cesaret edemedikleri şirkleri küfürleri işliyoruz sonrada onlara cehenneme kendimizi cennete gönderiyoruz..

Bazı müslümanlar Kuran'ın anlaşılması için adeta çırpınıyorlar,

Bazı insanlarda kalkıp bu arkaşlarımıza deli divane mecnun gibi lakaplar takıyorlar.Bazı arkadaşlarımız Kuran meal hatmi açarken bazı arkadaşlarımız haydin arapçasından Kuran hatmi yapalım ölülelerimize hediye edelim derler.. Peki arkadaş sen Kuran'ın kaç tane ayetinin anlamını biliyorsun dediğimizdede bakıyorsa hemen cevap şu..

Bu kadar alim, bu evliya bu güne kadar yanlış yapmışta, senmi doğrusunu biliyorsun diyerek tokat gibi cevap alıyorsun.Eğer okudukları Kuran'daki ayetlerin anlamını bilselerdi bu sözü asla sözylemzlerdi. Çünkü bu söylem mekke müşriklerinin sözlerinin aynısıdr.. Hani onlar peygambere biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz dinden başkasına uymayız...

Selametle kalın








YASEMİN ATAMAN 18 Şubat 2012 01:14

Cevap: Meal okumayı “moda” olarak görenlere
 
Benim fikrim, bütün iman edenler el ele verip meal okuma kampanyası başlatmalıyız. En güzel hediye diye kitabımızın meallerini etrafa imkanımız dahilinde dağtmalıyız. Mealin girmediği ev işyeri, araba, okul, gönül, çanta, pazarcı tezgahı bırakmamalıyız.

Bu Kur`anın anlaşılma mücadelesidir. Kur`anın anlaşılabileceğini ilan etme mücadelesidir. Kur`anın önündeki duvarları yıkma mücadelesidir. Sadece siz değil, verilen mesajları biz de anlayabiliriz demektir.


ArO*ArO*ArO*

bilinmez 18 Şubat 2012 10:43

Cevap: Meal okumayı “moda” olarak görenlere
 
Allah hangi topluma vahiysini göndermiş ise o toplumun anlayacağı dilde göndermiş,Kuranda bununla ilgili bir çok ayettede bundan bahsedilir.Yalnız hep Allahın vahiysine batıllarını katmak isteyenler,halkı ilk başta siz vahiynin şu kısımlarını anlamazsınız,deyip hayatlarından bir kısmını almışlardır,daha sonrada BU ANLAMADIĞINIZ YERLERİ İSE BİZE GELİN VE BİZE SORUN,deyip kendilerine çağırmışlardır.neden mi işte tamda şunun yüzünden HALKIN ÜZERİNE TAHT KURUP SÖMÜRMEK İÇİN,hani rabbimiz kuranın bi ayetinde şöyle beyanda bulunurya,sakın hksız yere ALTIN VE GÜMÜŞÜ BİRİKTİRMEYİN,biriktermedeki yoluda açıklamış rabbimiz haksız yere nasıl olur bu haksız yere anlatayım....

Bütün tarikat ve tasavvufun başındaki şeyh ve hocaefendilerin,ZEKAT VE İNFAK TOPLAYICI ADAMLARI VARDIR,bunlar bütün saf,gariban halka gider onlara bi kaç HİKAYE,CİROG anlatır sonrada bunlardan yardım adı altında MADDİYAT TOPLARLAR,Bunu yapmayan bi tane tasavvuf dininin cemaati yoktur,

Peki toplanılan bu tür infaklar ve zekatlar,nerey gider,

FETULLAH HOCA,ikimilyon doları belgeleriy papaz okulu açılımı için bağışlamış muhteremlerdendir,

diğer tarikat şeyhleride,çocuklarına jeep,ve villa ve araziler alıp bu arazilerde onları ziyaret eden saf ve samimileri çalıştırarak neymiş,HİZMET EDENE HİMMET[YARDIM] EDİLİR...

Vallahi bizim doğu köylerine gelirlerdi bunlar bu şeyhlerin adamları,çocuğunun ayakkabısı ve üstü olmayandanda isterdiler,bu gariban adamda neyi varsa verirdi,daha sonra bana anlatılan bu durumu niye verdin diye sorduğumda,cevap şuydu,vermesem bana ŞEFAAT ETMEZ,BENİ ÇARPAR DİYORDU...

Kuran mealine karşı çıkanlara soruyorum sizce bunu bu adamı bu eşkiyalar,bu vicdansızlar nasıl böyle kendi eliyle soydular,

cevap verim,KURANI ANLAYAMAZSINIZ,KURAN Bİ DENİZDİR,KURAN BAKİRE GELMİŞ BAKİRE GİDER DİYEREK,BİZ PEYGAMBER TORUNUYUZ,ŞEFAAT EDERİZ DİYEREK...

İşte ben ve benim gibi aynı düşünelerle de bunun için MEAL DİYORUZ ,HALEN BTIL OLDUĞUMUZU DÜŞÜNEN VARSA,HALEN DELİ OLDUĞUMUZU DÜŞÜNEN VARSA,Bilinki biz donkişot değiliz,biz batıl hiç değiliz ve batılın ekmeğinede yağ sürmeyiz ve sürdütmemek için ANLAYARAK KURAN OKUNMALI DİYORUZ...

kamer34 18 Şubat 2012 13:16

Cevap: Meal okumayı “moda” olarak görenlere
 
Alıntı:

YASEMİN ATAMAN Üyemizden Alıntı (Mesaj 159626)
Benim fikrim, bütün iman edenler el ele verip meal okuma kampanyası başlatmalıyız. En güzel hediye diye kitabımızın meallerini etrafa imkanımız dahilinde dağtmalıyız. Mealin girmediği ev işyeri, araba, okul, gönül, çanta, pazarcı tezgahı bırakmamalıyız.

Bu Kur`anın anlaşılma mücadelesidir. Kur`anın anlaşılabileceğini ilan etme mücadelesidir. Kur`anın önündeki duvarları yıkma mücadelesidir. Sadece siz değil, verilen mesajları biz de anlayabiliriz demektir.


ArO*ArO*ArO*

Evet bacım doğru söylüyorsunuz.. Kuran’ın insanlara mesajının doğru şekilde ulaşması için nefes alabildiğimiz müddetçe çalışmalıyız...Her müslümanın davetçinin görevi pes etmeden gelebilecek zorluklara ve acımasız eleştirilere karşı sabır edip çektiği eziyetlerin karşılığını Rabbisinden bekleyerek çalışmalıdır..

Biz müslümanlar şunu asla unutmamalıyız.Davetçiler her dönemde inanılmaz eziyetelere maruz kalmışlardır.. Rasulullah (sav) mi bir düşünün o mübarek kafasından aşağıya deve hörgücü atıkları atılmış,Taifte ayakları mübarek kafası yüzü kanlar içierisinde kalıncaya kadar taşlanmıştır..


Ona deli, mecnun, kafayı yemiş, müneccim kısacası müşriklerin akıllarına gelen her türlü lakabı takmışlardır.. Allah’ın rasulune bunu yapan zihniyet elbetteki bugünde her islam davetçilerine saldırmaktan geri durmayacaklardır.. Bu sünnetullahtır.. her davetçinin başına bunlar gelebilir,gelmelidir.. Eğer batıl dinlerden davetçi tepki almıyorsa davetçi imanını muhakkak kontrol etmek durumundadır...

Bazı insanlar biliyorumki batıl ile aynı coğrafyada yaşadıkları halde hatta bazen onlarla aynı ortamlarda yaşadıkları halde,batılın karşısına koydukları din tanımı kendilerine asla bir tepki getirmemektedir..

Nedeni şu muhataplarına sizler şirk ve küfür işleyorsunuz,dedikleri halde,pratikte bu düşüncelerini çürüten ameller işlemekteler....Batıl ehli insanlarla din konusunda ortak noktalar bularak onlara müslüman muamelesi yaparlar.... Geçmiş zamanlarda rasulullah (sav) den şöyle bir rivayet okumuştum. Aradım hangi kitapta okuduğumu bulamadım...

Melaen rasulullah (sav) buyuruyordu..

“Yahudi ve hıristiyanlar haramlara bulaştıklarında,onların din adamları onlara bunları yapmayın dediler.. fakat onlara bu kötülüklerine devam ettiler,din adamlarıda, onlarla yediler içtiler ve onları dost edindiler,Allah’da onların kalplerini birbirine benzetti ve Meryemoğlu Mesihin diliyle onları lanetledi...”

Bu rivayet beni çok etkilemişti..Davetçi gerek pratik yaşantısında,gerek soyyut düşüncesinde batıl ve batıl ehli ile asla bir uzlaşma yapması düşünülemez.. İslam dini,islam olmayan tüm dinlere savaş açmak onları yok etmek için gelmiş bir dindir. Onlarla el bebek gülbebek yaşamak için değil...

İslam önce varlığını kabul ettirir,sonra hakka giden yolun önündeki engelleri kaldırır,sonra insanların baskı altında olmaktan kuratırır, özgürce düşünmesini ve din tercihi yapması için muhayyer bırakır..

Bu noktadan sonra insanlara illaki şu dini tercih zorlamsını yapmaz. İşte bu bakara/256.ayetin bize vurgulamak istediği husus budur inşallah.... İslam dini davetçisine Allah’tan başka hiçkimseden korkmadan hakkın üstünü örtmeden hakkı tüm çıplaklığıyla ortaya koymasını emir eder....Şöye düşünün rasulullah’ın hayatı tehlike altında olduğu halde O (sav) asla dininin herhangi bir emirini gizlememiş hakkı dosdoğru ortaya koymuştur..

Rasulullah daveti insanlara sunarken ben bunu söylersen benden uzaklaşırlar yada ben bunu söylersem yakın akrabalrımın kalbini kırmış olurum düşüncesini taşıdığı tek bir rivayete rastlamak mümkün değildir... Bazı insanlar denge diyerek düşüncede müşrik olarak tanımladıkları toplumları pratikte müslüman olarak görerek kendi akidelerine zarar vermketeler.. Halbuki tebliğ açık teşkilat gizlidir.. Mekkedeki ilk oluşum bu....

Bu konuyla ilgili söyleyeceklerim daha çok var inşallah ileriki saatlerde devam edeceğim.....

Allaha emanet olsun

Selam hidayete erenlere

mahsun 18 Şubat 2012 14:15

Cevap: Meal okumayı “moda” olarak görenlere
 
bütün iman edenler el ele verip meal okuma kampanyası başlatmalıyız.


ArO*ArO*ArO*



Bu kampanyayı başlatanlara da hakaret yağdırılırken başımızı çevirmemeli konusunda davasında Allah için dık durmaya çalışıyorsa, karşı taraf öz kardeşimizde olsa ona tavrımızı koymalıyız. Bu sözlerim sitede yaşanılan ve beni üzen bir örnekleme idi.



Meal her eve girmeli herkese ulaşmalı.


Meal hatmı ile imanı tanıdım tanımaya çalışıyorum. Bu sitenin en hoşuma giden konularından biri birde bu paylaşıma hocaların getirdiği açıklama surelerle ilgili.




YASEMİN ATAMAN 18 Şubat 2012 17:32

Cevap: Meal okumayı “moda” olarak görenlere
 
Alıntı:

kamer34 Üyemizden Alıntı (Mesaj 159562)
Bazı müslümanlar Kuran'ın anlaşılması için adeta çırpınıyorlar,

Bazı insanlarda kalkıp bu arkaşlarımıza deli divane mecnun gibi lakaplar takıyorlar.Bazı arkadaşlarımız Kuran meal hatmi açarken bazı arkadaşlarımız haydin arapçasından Kuran hatmi yapalım ölülelerimize hediye edelim derler.. Peki arkadaş sen Kuran'ın kaç tane ayetinin anlamını biliyorsun dediğimizdede bakıyorsa hemen cevap şu..

Bu kadar alim, bu evliya bu güne kadar yanlış yapmışta, senmi doğrusunu biliyorsun diyerek tokat gibi cevap alıyorsun.Eğer okudukları Kuran'daki ayetlerin anlamını bilselerdi bu sözü asla sözylemzlerdi. Çünkü bu söylem mekke müşriklerinin sözlerinin aynısıdr.. Hani onlar peygambere biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz dinden başkasına uymayız...

Selametle kalın








ArO*ArO*ArO*

İqra 18 Şubat 2012 20:30

Cevap: Meal okumayı “moda” olarak görenlere
 
Okuyan ve yorumlayan arkadaşlardan Allah razı olsun.
Şunu unutmayalım ki,Kur'anın anlaşılması bugün için ümmetin bir sorunu olarak duvar gibi önümüzde durmaktadır.Yerli ve yabancı müstekbirler bütün güçleriyle Kitabın anlaşılmaması için azami derecede gayret sarfetmekteler ve bunada feraseti kapalı bütün klasik cemaatleri alet etmektedirler.
Ezanın türkçe okunduğu zamanlarda ilginç bir durum vardır ki,"Haydi namaza, Haydi namaza" deniyor arkasından ise "Haydi Kurtuluşa" değilde,arapçası "Haydin Felaha,haydin felaha" diyerek okutmuşlardır.
Ezandaki namazın kurtuluş olduğunun bile anlaşılmasına tahammülleri yoktu.
Bu zihniyette olanların Kur'anın anlaşılmasına nasıl tahammülleri olabilirki?
Gerek bireysel gerekse çevremiz olarak Kur'anın anlaşılması adına elimizden gelen her şeyi yapmalıyız?


Bu inananlar için sıradan bir gayret değil,bir mecburiyettir.Hafife almaya,geriye atmaya yada boş vermeye mahal vermeyecek kadar ciddi bir farizadır.

YASEMİN ATAMAN 19 Şubat 2012 00:31

Cevap: Meal okumayı “moda” olarak görenlere
 
Alıntı:

İqra Üyemizden Alıntı (Mesaj 159813)


Ezanın türkçe okunduğu zamanlarda ilginç bir durum vardır ki,"Haydi namaza, Haydi namaza" deniyor arkasından ise "Haydi Kurtuluşa" değilde,arapçası "Haydin Felaha,haydin felaha" diyerek okutmuşlardır.
Ezandaki namazın kurtuluş olduğunun bile anlaşılmasına tahammülleri yoktu.
Bu zihniyette olanların Kur'anın anlaşılmasına nasıl tahammülleri olabilirki?
.


ArO*ArO*ArO*

ferhat Tuna 19 Şubat 2012 10:50

Cevap: Meal okumayı “moda” olarak görenlere
 
Bu Kur`anın anlaşılma mücadelesidir. Kur`anın anlaşılabileceğini ilan etme mücadelesidir. Kur`anın önündeki duvarları yıkma mücadelesidir. Sadece siz değil, verilen mesajları biz de anlayabiliriz demektir.



ArO*

Bu mücadelede herkes omuz omuza vermelidir. Dava hepimizin davası, emanet herkesin omuzunda.Allah yar ve yardımcısı olsun müminlerin.


SAAT: 07:12

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306