Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Makale ve Köşe Yazıları (https://www.forum.medineweb.net/516-makale-ve-kose-yazilari)
-   -   Hayra, Kötülüğe Vesile Olma, Rızık Meselesi, Allahın El-Mukîtu Güzel İsmi/Muhsin İyi (https://www.forum.medineweb.net/makale-ve-kose-yazilari/21910-hayra-kotuluge-vesile-olma-rizik-meselesi-allahin-el-muk%EEtu-guzel-ismi-muhsin-iyi.html)

muhsin iyi 13 Mayıs 2012 08:39

Hayra, Kötülüğe Vesile Olma, Rızık Meselesi, Allahın El-Mukîtu Güzel İsmi/Muhsin İyi
 
Hayra, Kötülüğe Vesile Olma, Rızık Meselesi, Allahın El-Mukîtu Güzel İsmi

Kuran-ı Kerim’de Allah’ın (c.c.) el-Mukît güzel ismi genel bir anlama gelecek biçimde şöyle bir ayette de geçmektedir: “Kim iyi bir işe vesile olursa bu iyilikten onun da bir nasibi vardır. Kim bir kötülüğe aracı olursa bu kötülüğün vebalinden mutlaka ona da bir pay vardır. Allah her şeyin karşılığını vericidir (el-Mukît) (Nisâ suresi, 85).” Burada el-Mukît vesile veya aracı olduğumuz bütün iyiliklerin ve kötülüklerin sonucu elde ettiğimiz kazancın karşılığını veren olarak çok geniş bir anlama gelecek biçimde kullanılmıştır.

Bir iyiliğe, daha doğrusu pek çok iyiliğe vesile olmak bu devirde o kadar zor değildir. Bu konuda teknolojik ürünlerin hayatımızdaki bazı işleri kolaylaştırması gibi bir durum yaşanmaktadır. Müslümanların bir araya gelerek, topluluk oluşturarak gerçekleştirdikleri pek çok hizmet vardır. Bunların birisinde veya birkaçında yapılacak çok küçük hizmetler, ufak maddi yardımlar, pek büyük hayırlı hizmetlere vesile olmanın sevabını da kazandıracaktır. Bu da yukarıdaki ayetin gölgesinin üzerimize düşmesini sağlayacaktır.

Bir kötülüğe, daha doğrusu pek çok kötülüğe vesile olmak da bu devirde o kadar zor değildir. Pek kolaydır. Bilerek veya bilmeyerek pek çok insan bu devirde böyle bir duruma düşmektedir. Yanlış sözler, işler, en çok da Allah’a isyan halinde olan, yani Kuran-ı Kerim’i ve peygamberimizi (s.a.s) rehber edinmeyen, hatta bunlarla çatışan çeşitli topluluklar içerinde bulunma, bu gibi yerlerde bazı ufak tefek işleri yapma, maddi yardımlar dağlar büyüklüğünde günahlar kazanmamıza vesile olacaktır.

Onun için elimizden geldiğince iyi kimselerle birlikte olalım. Onlarla beraber bulunmanın faziletlerini yaşayalım.

Bir gün bir camide Kâbe tarafından gelen bir acayip feyz algıladım. Olağanüstüydü. Bütün letaiflerim harekete geçmişti. Gelen feyzle neredeyse kaburga kemiklerim kırılacaktı. Bu durum sanki Mescid-i Haram’da namaz kılınıyormuşçasına beni etkiledi. İkinci, üçüncü, dördüncü… gidişlerimde de bu durum devam etti. Acaba bunun nedeni nedir, diye düşünüp merak etmeye başladım. Cami görevlisine, burada ne yapılıyor ki bu kadar feyizli, diye sordum. O, cami cemaati arasında yaptıkları bir taksimle her hafta bir hatim indirip insanların boş bulundukları ve camiye daha çok geldikleri pazar günü öğle namazından sonra da hatim duasını okuyarak hem cami cemaatini çoğalttıklarını hem de bir hayrı herkese dağıtmaya vesile olduklarını söyledi. Doğrusu şaşkındım. Hatmin bu kadar büyük bir etki ile her gün camiye Kâbe tarafından gelen bir acayip feyz kazandırması beni çok şaşırttı. Gerçekten Allah kendi kitabına, onun okunmasına çok büyük değer ve önem veriyor, bunu bir kez daha ciddi bir şekilde anladım. Ama yine de o gelen feyzin nedeninin okunan hatmin sevabının oradaki insanlarla paylaşılması ile büyük bir ilgisinin olduğunu düşünüyorum. Aslında buna eminim. Allah’ın rahmeti hayrın insanlarla paylaşılmasında adeta coşmaktadır. Yukarıdaki ayeti bir daha okursak bunun nedenini, yani rahmetin neden coştuğunu daha iyi anlayabiliriz sanırım: “Kim iyi bir işe vesile olursa bu iyilikten onun da bir nasibi vardır. Kim bir kötülüğe aracı olursa bu kötülüğün vebalinden mutlaka ona da bir pay vardır. Allah her şeyin karşılığını vericidir (el-Mukît) (Nisâ suresi, 85).” Bir insan şayet tek başına o camide her gün Kuran-ı Kerim okuyup hafta bir hatim indirip sevabını camii cemaati ile paylaşmasa o feyzin oluşmayacağını sanıyorum. Aslında buna eminim.

El-Mukîtu güzel isminde sözcüğün kökü “kût”tur (besin, gıda). Bundan dolayı el-Mukît, rızıkları taksim eden, varlıklara günlük gıdalarını veren anlamıyla yaygın olarak tanınmıştır.

Allah (c.c.) her kulun her türlü ihtiyacını bilen ve karşılayandır. Çaresiz bir bebeğin günlük gıdasını anne sütüne koymuş, böylelikle onu sağlıklı ve dengeli büyümesinde ilk altı ay için gerekli hiçbir gıda maddesinden yoksun bırakmamıştır.

El-Mukît (herkese hak ettiği karşılığı veren; rızıkları taksim eden, varlıklara günlük gıdalarını veren) güzel ismi ile kula düşen görev nedir? Allah (c.c.), eşsiz kitabı Kuran-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Ailene ve ümmetine namaz kılmalarını emret. Kendin de namaza devam et. Biz senden rızık istemiyoruz. Bilakis senin rızkın Bize aittir. Güzel sonuç, Allah’ı sayıp haramlardan korunmadadır (Taha suresi, 132).” Hâlbuki çoğu kişi hal dilleri ile bu ayeti inkâr etmektedir. Onlara göre en birinci vazifeleri geçimdir. Dünya için çalışmadır. İyi bir iş edinip para kazanmaktır. İbadetler hayatta ikinci derece bir öneme sahiptir. Oysa yukarıdaki ayet-i kerimede Allah (c.c.) birinci vazife olarak ibadeti emretmekte, ailemize ve etki altımızdaki insanlara namazı emretmemizi bildirmektedir. Rızık konusunu yüce Allah kendi üzerine almaktadır. Yani bu ayet dolaylı bir şekilde aile bireyleri namaz kılan ailelerde büyük bir bereketin hâsıl olacağına, böylelerinin maişet darlığı çekmeyeceğine de işaret etmektedir. Çünkü yüce Allah (c.c.) doğruyu söyler ve verdiği sözü de yerine getirir. Geçim darlığı ve maddi sıkıntı çeken insanlar dünya için çalışma nedeniyle ve vakit bulamıyoruz diyerek ibadetlerini ihmal eden ve aile fertlerinin namaz kılmamalarına aldırış etmeyen kimselerdir.

Lütfen dikkat buyuralım: Allah (c.c.) yukarıdaki ayette itaatin en makbulü olan namaz kılma ile nefsin dünya yaşamında en çok kaygı duyduğu ve peşinden koştuğu rızık elde etme olgusunu karşı karşıya getiriyor. Seçimimizin, daha doğrusu önceliğimizin namaz kılmadan yana olmasını istiyor. Her insanın da rızkını karşılamayı üzerine alıyor. Buna kefil oluyor. Bundan daha büyük bir güvence olabilir mi? Bu konuda akla gelebilecek niçinleri ve nasılları bir kenara bırakarak Allah’a (c.c.) itaat etmek gerekir. Çünkü pek çok insan rızık elde etme peşinde olduğu gerekçesiyle, yani çalıştıklarından, işleri ve güçlerinden başlarını kaldıramadıklarından namaz kılamadıklarını söylemektedirler. Allah (c.c.) ezeli ilmiyle bunları bildiği için insanın bu türdeki mazeretlerini iptal etmekte ve bu konuda önceliği namaz kılmaya vermektedir. Ayrıca insanın rızık konusundaki kaygılarının yersiz olduğunu, çünkü rızkı vermeyi Kendi üzerine aldığını bildirmektedir.

Allah hayırlara vesile olmayı, rızık konusunda endişelenmemeyi, namaza ve ibadetlere birinci planda önem vermeyi nasip eylesin. Âmin.

Muhsin İyi
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]


SAAT: 09:22

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306