Doğru bildiğimiz yanlışlar YANLIŞ: Gökkuşağında yedi renk vardır. DOĞRU: Gökkuşağındaki renkler kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, çivit mavisi ve mor olarak bilinir. İşin aslı, gökkuşağında kesintisiz bir renk spektrumu vardır, ancak insanın renk algısı, ortada bir kuşak serisi olduğu yanılgısını yaratır. Kimi gökkuşaklarında ise insan gözünün görebileceği 7’den fazla kuşak bulunur. YANLIŞ: Beş duyu organımız vardır –görme, işitme, dokunma, koklama ve tat alma. DOĞRU: Aslında çok daha fazla sayıda duyumuz bulunur. Kimileri bu sayıyı 21’e kadar çıkartmıştır. Bunlardan en bariz olanları denge, acı ve ısıdır. Ayrıca 4 tane içsel duyumuz vardır: hayal gücü, hafıza, sağduyu ve değerlendirme gücü. YANLIŞ: İnsanlar yaşlandıkça huysuz ve aksi olurlar. DOĞRU: Yeni yapılan bir çalışmaya göre 30 yaşından sonra kişilik çok fazla değişikliğe uğramıyor. Yani eğer 40’lı yaşlarınızda neşeli ve sosyal bir insansanız, 80 yaşınızda da öyle olacaksınız demektir. Bazı yetişkinlerin yaşadığı kayda değer karakter değişiklikleri ise yaşlanmaya değil, bunama veya felce bağlı olarak ortaya çıkar. 30 yaşından sonra evlenmek isteyenler için bu, dikkate almaya değer bir bilgi olabilir, çünkü böylece müstakbel eşinizin size karşı davranışlarının ilerleyen yaşlarında da değişmeyeceğinden emin olabilirsiniz. YANLIŞ: Suşi, çiğ balıktır. DOĞRU: Suşi çiğ balık demek değildir ve tüm suşilerin içinde de çiğ balık bulunmaz. Japonların çiğ balık için kullandıkları terim “sashimi”dir. Suşi terimi ise yemeğin içindeki pilavın ekşi bir sosla birlikte hazırlanması yöntemine gönderme yapar. Pilavda kullanılan malzemelerin arasında geleneksel olarak çiğ balık kullanılıyor olabilir, ancak bu pilavda aynı zamanda pişirilmiş deniz ürünleri, balık umurtası, yumurta veya çeşitli sebzeler de bulunur. Yosuna sarılmış suşi ve diğer malzemelerden oluşan yemekler ise suşi değil “makizushi” olarak adlandırılır. YANLIŞ: Newton, altında oturduğu ağaçtan kafasına düşen bir elma sayesinde yerçekimi kanununu geliştirdi. DOĞRU: İnsanlık tarihine mal olmuş büyük bir buluşun göz kırpar gibi ve tamamıyla tesadüfî bir olay sonucu gerçekleştiği düşüncesi her zaman heyecan vericidir. “Eğer doğru kişi, doğru zamanda, doğru yerde olmasaydı, insanlık çok önemli bir bilgiden mahrum kalacaktı” fikrine inanmak isteriz. Newton’un yerçekimi kanununu, kafasına düşen bir elma sayesinde bulduğuyla ilgili hikâyeyi de bu yüzden severiz. Ancak işin gerçeği şöyle: Newton’la bir elma arasında kurulan ilk ilişki, bilim adamının ölümünden 60 yıl sonrasına dayanıyor: “Bir bahçede gezinirken, elmayı ağaçtan düşüren yerçekimi kuvvetinin yerden belli bir uzaklıkla sınırlı olmadığı, bu kuvvetin çok daha büyük olduğu düşüncesi aklına geldi.” (John Conduitt) YANLIŞ: Einstein matematik dersinde başarısızdı. DOĞRU: Bu, hemen herkesin inandığı yanlış bir bilgidir. Kaynağı ise 1935 yılında yayımlanan bir makaleye dayanır. Matematik derslerinde başarısız olan pek çok öğrenci bu hikâyeden cesaret alarak kendileri için de bir umut olduğunu düşünseler de, işin aslı Einstein henüz daha çok küçükken dehasını kanıtlamıştı. |
Cevap: Doğru bildiğimiz yanlışlar YANLIŞ: Ispanak insanı güçlendirir – tıpkı Temel Reis gibi! DOĞRU: Bu efsane, ıspanağın demir açısından zengin olduğu gerçeğinden ileri gelir. Fakat tam bu noktada bir hata yapılıyor, çünkü aslında ıspanakta sanıldığı kadar çok demir bulunmaz. İster inanın ister inanmayın, bu efsane bir el yazısı hatasından kaynaklanmaktadır. 1870’de bir doktor ondalık işaretini yanlış yere koyduğu için, ıspanağı olduğundan on kat fazla demir içeriyor gibi göstermiş oldu. |
Cevap: Doğru bildiğimiz yanlışlar YANLIŞ: Alexander Graham Bell telefonu icat etti. DOĞRU: Hepimiz Graham Bell’in telefonu icat ettiği ve ilk olarak sekreteri Watson’ı aradığıyla ilgili hikâyeyi duymuşuzdur. Fakat aslında çalışan ilk telefon bundan 15 yıl önce, Alman bir mucit olan Philipp Reis tarafından icat edilmişti. “Reis Telephon” ismini verdiği bu cihazı, ilk olarak 1861’de sunmuştu. Reis Telephon, müzik notalarını oldukça net olarak, ancak insan sesini zayıf bir şekilde iletebiliyordu. İnsan sesinin tel üzerinden ilk iletiminin Reis tarafından üretilen cihazla gerçekleştirildiği su götürmez bir gerçek. Ancak buna rağmen bütün övgüyü Bell alıyor. |
Cevap: Doğru bildiğimiz yanlışlar YANLIŞ: Çin Seddi uzaydan çıplak gözle görülen tek insan yapısıdır. DOĞRU: Bu iddia pek çok açıdan yanlıştır. Öncelikle, dünyaya, Çin Seddi’ni görebilecek kadar yakın bir noktada bulunuyorsanız, karayolu ağlarını ve insan yapımı daha birçok objeyi görebiliyorsunuz demektir. Bir başka deyişle yalnızca Çin Seddi’nin göründüğü belli bir uzaklık yoktur. Dünyadan birkaç bin kilometre yüksekte ise insanoğlu tarafından yapılmış hiçbir şeyi görme olanağı yoktur. |
Cevap: Doğru bildiğimiz yanlışlar YANLIŞ: Bir şeyleri kaldırmak fıtık olmanıza yol açar DOĞRU: Fıtık teknik olarak kasık ya da belinizdeki kasların duvarında bir açılma ya da zayıflamadır. Bir şeyleri kaldırmak fıtığa yol açmaz. Yine de ağır bir şey kaldırdığınızda bu sizin karın bölgenizdeki baskıyı artıracaktır. Eğer zaten fıtığınız varsa bu tarz bir baskı belinizdekilerin deliklerden fırlamasına yol açabilir. Bir şey kaldırmak bu dışarı doğru şişkinliklerin daha kalıcı ve görünür hale gelmesini sağlayabilir. |
Cevap: Doğru bildiğimiz yanlışlar YANLIŞ: En çok ısıyı başınızdan kaybedersiniz DOĞRU: Anneniz muhtemelen evden çıkmadan önce size hep "Bereni almayı unutma" demiştir. Hatta Amerikan Ordusu'nun rehberinde bile vücut ısınızın yüzde 40'i ila 50'sinin başınızdan kaybolduğu yazmakta. Eğer bu doğru olsaydı kış mevsiminde başımıza bir şapka takıp, pantolon giymeden dolaşabilirdik. Muhtemelen bu yanlış bilinen teorinin kökeni ise 50 yıl önce yapılan askeri bir araştırmaya dayanıyor. Kutuplarda hayatta kalmalarını sağlayacak elbiseler verilen deneklerin vücut ısılarını nasıl kaybettikleri ölçülmüş. Tabii deneklerin açıkta kalan tek yeri başları olduğu için en çok ısıyı da başlarından kaybetmişle |
Cevap: Doğru bildiğimiz yanlışlar YANLIŞ: Yuttuğunuz sakız yıllarca bağırsağına yapışık kalıyor DOĞRU: Sakız, sakız mayası, tatlandırıcı, aroma ve renklendiricilerden oluşuyor. Sakız mayası sindirimi zor bir şey ve mideniz diğer yiyecekleri sindirdiği kadar kolay sindiremiyor onu. Yine de sindirim sisteminizin yuttuğunuz şeylerle başetme konusunda başka bir çözümü var. Sonuçta tam olarak sindiremediğimiz birçok şey yiyoruz. Bağırsaklarınız bu gibi şeyleri dışarı atabileceği hale gelene kadar içeride hareket ettiriyor, Muhtemelen birkaç gün sonra da boşaltım sisteminiz yuttuğunuz sakızı dışarı atmış oluyor. Yine de çok kısa sürede çok fazla ya da devaba boyutlarda sakız yutarsanız (ki bu çok çok nadir görülebilecek bir durum) sindirim sisteminiz tıkanabilir. |
Cevap: Doğru bildiğimiz yanlışlar YANLIŞ: Beyninizin yüzde 10'unun kullanıyorsunuz DOĞRU: İnsanlar buna 100 yıldır inanıyor. Ama bu aynı zamanda şu demek: İnsanlar 100 yıldır yanılıyor. Yapılan araştırmalarda, çekilen MR filmlerinde teknik olarak böyle bir şeyin mümkün olmadığı görülüyor. Yani beynin aktif olmayan, bir başka deyişle sessizliğe gömülen hiçbir yeri yok. Beynimiz son derece meşgul. Aslında beynimizin yüzde yüzünü kullanıyoruz. |
SAAT: 21:53 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.