Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Makale ve Köşe Yazıları (https://www.forum.medineweb.net/516-makale-ve-kose-yazilari)
-   -   Kine doymayan dünya (https://www.forum.medineweb.net/makale-ve-kose-yazilari/9286-kine-doymayan-dunya.html)

Seyyid 22 Ocak 2009 18:36

Kine doymayan dünya
 
Kine
Doymayan Dünya






Yaşama mücadelesi veren ve
yarınlara ulaşmak isteyen her millet, ancak, kendi güç kaynaklarına, kendi köklerine, kendi dînine, kendi îmânına, kendi azmine dayandığı ölçüde
mevcûdiyetini devam ettirebilir. Aksi takdirde, ne ayakta kalması ne de
varlığını sürdürmesi mümkündür. Ya biz bugüne kadar öyle mi yaptık? Yıllar var
ki, kanımızı emen, canımızı çıkaran düşman bir dünyaya yöneldik, onunla
bütünleştik ve onu varlığımızın en esaslı unsuru saydık.. o kadar ki, bu dünyayı
her zaman mihrâbımız gibi gördük, kıble-nümâlarımızla onu aradık.. ondan
merhamet dilendik ve ondan hayır ümîd ettik. Onlar da sürekli bizim bu zaafımızı
değerlendirip kendi dünyamıza, kendi tarihî dinamiklerimize itimâdımızı sarstı,
şuurlarımızı dumûra uğrattı, irâdelerimizi felç etti ve bizi kapılarının âzâd
kabul etmez köleleri haline getirdiler. Asırlarca, ne onlar cefâdan usandı, ne
de bizler vefâda kusur ettik.. yıllar hep bir Muharrem gibi gadr u efgânla akıp
gitti ve bu cennet ülke âdetâ bize bir Kerbelâ oldu.

Kaybolmuş o yıllardan, devamlı
kulaklarımızda uğuldayıp duran ve tasavvurlarımızı bir sis, bir duman gibi
saran bu zâlim dünyanın o günlere âit yalanlarını, vefâsızlığını,
samimiyetsizliğini, istismârını bir kısım tedâilerle (çağrışımlarla)
hatırladıkça, aradan bunca yıl, bunca zaman geçmiş olmasına rağmen, hâlâ
ruhlarımızın isyanla kükrediğini, gönüllerimizin nefretle dolup-taştığını
nabızlarımızın öfkeyle attığını hissediyor ve yenilerinin zuhûr edebileceği
endişesiyle tir tir titriyoruz. Endişe ettiğimiz şeyler zuhûr etmiyor da değil..
işte yanıbaşımızda yıllarca devam eden Irak-İran kanlı boğuşması! İşte
Azerbaycan fâciası!.. İşte “harabe olmuş illeri, yıkılmış evleri, kimsesiz
çölleriyle” hâlâ bir kan ve irin gölü gibi dalgalanıp duran Körfez, Irak.. ve
şimdilerde Gazze!..

Evet, her fırsatta kendini
medeniyetin beşiği, insanı, insânî değerlere taşıyan aydınlık koridorun ışık
kaynağı ve devletler arası dengenin en önemli unsuru gören “Batı” dediğimiz bu
insafsız dünya, hemen her zaman ya bizzat veya iğfâl ettiği bir kısım
çapulcularla -hem de medeniyet adına- vahşetlerin en utandırıcılarını irtikâp
etmiş, insanlığı ışığa çıkaracağım diye, yığınları sürekli kara delikler
etrafında dolaştırmış ve dünyanın her yanında, milletlerarası muvâzeneyi bozucu
karanlık oyunlar oynamış, akla-hayâle gelmedik entrikalar çevirmiştir.. hele
İslâm dünyâsına karşı hiç mi hiç insaflı olamamış.. insaflı olmak bir yana, her
fırsatta gelip gelip bu mazlum dünyâya yüklenmiş.. onu bölüp parçalamış.. yer
yer ırk ve mezhep mülâhazasıyla bu koca âlemi birbirine düşürmüş, öyle kindâr,
öyle kanlı bir ittifaktır ki, zamanın hiçbir diliminde ve tarihin hiçbir
devrinde katiyen haçlı düşüncesinden kurtulamadığı gibi hilâli de hiçbir zaman
hazmedememiştir.

Bu mağrur ve bencil dünyâ, her
zaman kendisini medeniyet kürsüsünün biricik hatîbi, ilim ve düşünce hayatının
en aldatmaz rehberi görmüş; dolayısıyla da herkesi cehâletle, barbarlıkla
karalamış; tabiî, ona göre, bu câhil ve barbar yığınların (!) hakk-ı hayatı ve
hikmet-i vücûdu olmadığından, onları ortadan kaldırmada da beis görmemiştir..
görmemiş ve bu vahşî, bedevî -gerçek vahşîler ve bedevîler zamanın tefsiri
içinde ortaya çıkacaktır- milletlerin içişlerine karışmış; bu karışmayı da
medeniyet ve demokrasi -bunca zulüm ve şenâate vize veren bu ucûbeler de ne
ise?- hamleleri saymış; kan dökmüş, kan içmiş, ülkeler yakıp-yıkmış, idâre
şekillerine müdâhalede bulunmuş ve kendi içindeki boğuşmaları aşabildiği ölçüde
hemen her zaman başkalarıyla uğraşmış.. sonra da bütün bunları bir fazilet ve
insanlık mücâdelesi gibi göstermeye çalışmıştır.

İhtimal ki, bugün hâlâ o,
sebebiyet verdiği katliâmları, çiğnenen ırzları, pâyimâl olan nâmusları,
gizli-açık yağmaları, bir temâşâ zevki içinde seyretmekte ve bu temâşâdan da,
arenalarda ma’sum insanları, vahşî hayvanlara parçalatan nâpâk soyu kadar olsun
teessür duymamaktadır.

Bir zamanlar OrtaAsya ve
Balkanlarda, tarihin en utandırıcı, en zâlim tahrip ve yağmalarını
gerçekleştiren bu iki yüzlü dünyâ, mübârek soyumuzun bize emânet ve hâtırası
olan bu ülkeleri bir baştan bir başa, günâhsız insanların gözyaşları, tâli’siz
nesillerin al kanlarıyla suladığı gibi, şimdilerde yeni ilâve, yeni sistem ve
farklı usullerle insaniyet-perverliğini, ruh asâletini (!) bir kere daha
gözler önüne serdi ve kendini ispatladı...

Ah uğursuz insanlık! Sen, hem
de medeniyet, demokrasi, hürriyet ve insan hakları gibi kelimelerin, dilden
düşürülmediği ve edebiyatının yapıldığı bir çağda, binlerce ma’sum çocuk,
tâli’siz genç ve bedbaht yaşlıların, bir kısım modern cellatlar elinde böyle
parçalanıp-doğranmasına sessiz mi kalacaktın? Şeytanlara rahmet okutturan
bu canavarlıklara alkış mı tutacaktın? Nerede Batının yüksek tirajlı gazeteleri!
Nerede Times’ler, Washington Post’lar, Le Figaro’lar, Independent’ler, Le
Monde’ler, Tribune’ler, Daily Telegraph’lar! Nerede insanlık için intişâr
ettiğini dilden düşürmeyen büyük mecmualar! Nerede Observer’ler, Stern’ler,
Newsweek’ler, Reader’s Digest’ler! Nerede dünyâ radyo ve televizyon kurumları!
Bütün bunlar niçin sustular?!. Ve yazarken de mazlumları hakîr görüp zâlimlere
“bravo” çektiler!..

Aman Allah’ım! Meğer menfaat
hırsı, çıkar düşüncesi, İslâm düşmanlığı ve küfür yobazlığı insanları ne
seviyeye düşürüyormuş?.. Biz hem muhteşem devirlerimizde hem de tâli’imize yenik
düştüğümüz dönemlerde insanları hep azîz bildik, azîz tanıdık; başkalarının da
böyle davranacağı kuruntusuna kapıldık. Ama; esefle ifâde edelim ki, şimdiye
kadar pek çok defa aldandığımız gibi, şu anda da aldatılmak istendiğimizi
görüyor ve “yazıklar olsun!” diyoruz.
Yazıklar olsun asırlardan beri
bize göz açtırmayan Batının kırk harâmilerine! Yazıklar olsun İslâm dünyâsını
bir kere daha zulüm paletleriyle çiğneyip geçenlere! Yazıklar olsun
denizlerimizi kirletip topraklarımızda kan seylâpları meydana getirenlere!
Yazıklar olsun hunhâr haydutların katlettikleri bunca günâhsız insan karşısında
sessiz kalanlara! Yazıklar olsun semâları titreten ma’sum çığlıklarını duyup
ürpermeyenlere! Yazıklar olsun zâlime, zulmü alkışlayana ve bu kızıl kıyâmetten
birşey anlamayana!


Biz, hicrân dolu sînelerimizin
âhıyla inledik ve bir sürü “yazıklar olsun!” çektik. Bu önemsiz olabilir. Ne var
ki, Gayretullâh’ın dile gelmesi böyle olmayacaktır. O konuşunca, bugünkü mağrur
ve gaddar başlar “keşke..!” deyip iki büklüm olacak ve oturup ağlamaya bile
fırsat bulamayacaklardır.

“Zâlimlere bir gün söyletir
Kudret-i Mevlâ,
Tallâhi lekad âserakâllâhü aleynâ” (1)

(1) “Vallâhi, Allah seni bizden
üstün kıldı.” (Yusuf, 12/91)


SAAT: 19:21

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306