Arapça Sünnetin tedvini metni tercümesi(sakarya ilitam ) Arapça Sünnetin tedvini metni tercümesi Müslümanlar Medine-i münevvereye yerleştiklerinde, resulullah s.a.v çoçuklara mahellelerinin mescidinde okuma yazmayı emretti. Rasulullah s.a.v zamanında dokuz mescid vardı, katipler işin başında k.kerimi yazmaya önem verdi. Bu durum vakitlerinin büyük bölümünü alıyordu. Rasulullahın hadisleri çok idi belirli bir noktada durmuyordu, onun her olay hakkında bir sözü vardı. ALLAH’ın ayetlerinin çoğunun hakkında bir şerhi ve tefsiri var idi, Katiplerin rasulullahın sözlerini amellerin ve takrirlerini toplamak için zamanları yok idi. Rasulullah s.a.v vahyin indiği ilk zamanlarda hadislerin yazılmasını yasaklamış idi, taki k.kerimle karışmasın diye, sonra sahabelerin bir kısmına yazma izni verdi ezberlemeye yardımcı olsun diye, hadisleri yazanların çoğu topladıkları şeyleri aleyhisselamın son senelerinde kaydettiler. Nebevi asırda yazılan sahifelerin en meşhurlarından “sahfe-i sadıka” dır ki onu abdullah ibni amr bin as r.a rasulullah tan yazdı bu sahife bin hadisi kapsamaktadır. Ve yine Abdullah ibni Abbas suhufuda aynı şekildedir ki oda rasulullahın sünnetinden ve siretinden pek çok şeyi levhalara yazdı bu levhaları ilim meclislerinde beraberinde taşıyordu. (ilim meclislerinde beraberinde taşıdığı levhlara yazıordu) Raşid halifeler devrinde, Ebu Bekir r.a k.kerimin toplanmsını emretti, Osman r.a yazmaya,İslam beldelerinin hepsine göndermeye önem verdi. Hadisleri yazmadılar insanlar hadislerle uğraşıp k.kerimden uzaklaşmasınlar diye. Tabiiler oldu Hatta yüzüncü yılın sonuna kadar ( hicri 1. asrın sonuna kadar )sünneti yazmaya çekiniyorlardı. Taki halife ömer ibni abdilaziz gelinceye kadar hadislerini tedvinini resmi olarak emreti ve bütün beldelerdeki valilere bunu yazdı, çünkü o ilim ehlini yok olmasından korktu. Sahih olmayan bazı hadislerin yayılmasından korktu. imam-ı malik’in muvattası ve ahmed ibni hanbelin müsnedi ilk yazılan hadis kitablarının en meşhurlarındandır, sünnet bablarına göre ancak buhari asırda tedvin edildi bu asırda alimler kütüb-i sitte dediğimiz sahih altı kitabı telif etmişlerdir.(buhari, Müslim, tirmizi, ebu davud, ibn-i mace,nesa-i) Hadis ravileri kendi beldelerinden ilmi almakla iktifa etmediler ve yine sadece Medine-i münevvereden almakla da yetinmediler fakat hadisleri öğrenmek üzere uzak memleketlere uzun yolculuklara çıktılar ilk neslin elinden ders alabildiler ravi bir tek hadis örenmek için günlerce gecelerce yolculuk ediyordu, ravilerden yaya olarak yürüyenler vardı, yine onlardan ömrünün 15 inde 20 sinde yolculuğa başlayanlar vardı, ve onlardan onyıldan fazla yolculukta kalanlar var idi. Hicri 6. asırda, Muhammed ibnu said zengi ilk hadis öğrenme müessesesini dımeşkte kurdu. Sonra kahirede eyyubi meliki nasuruddin 626 da hadis öğrenme yurdu kurdu. Böylece hadis öğrenmek için yolculuğa ihtiyaç azaldı. Buna rağmen hadis talebelerinden çoğu beldelere yolculuğu,dolaşmayı tercih ediyorlardı. Bu yolculukların hadislerin nassının diriliğinde büyük önemi vardır. sahih hadis kitablarında bir konu etrafındaki rivayetler birbirine benzemiştir. Ancak basit farklar müstesna,hüküm koymadaki birlikte yine bunun neticesinde olmuştur. |
SAAT: 17:04 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.