Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Serbest Kürsü (https://www.forum.medineweb.net/658-serbest-kursu)
-   -   israf , niğmeti verene saygısızlıktır... (https://www.forum.medineweb.net/serbest-kursu/1607-israf-nigmeti-verene-saygisizliktir.html)

karlofca61 12 Aralık 2007 12:27

israf , niğmeti verene saygısızlıktır...
 
İktisat; haddi aşmamak, aşırı gitmemek, gereğinden az veya çok harcamaktan kaçınmak, itidal ile hareket etmek ve orta yolu tutmak manalarına gelmektedir. İktisadın zıddı israftır. İsraf ise; lüzumsuz yere harcamak, istihlâkta (tüketimde) aşırı gitmek, gereğinden fazla yiyip içmek ve Cenâb-ı Hakk'ın lutfettiği nimetleri boş yere sarf etmek demektir.
İktisat, her şeyden önce manevî bir şükürdür; çünkü muktesid insan, Mün'im-i Hakiki'ye ve dolayısıyla O'nun verdiği nimetlere karşı hürmet hisleriyle dolar, onların ardındaki rahmet-i İlâhiyeyi daha iyi kavrar; Rezzak-ı Hakiki'yi bilmenin hasıl ettiği ulvî duygular sayesinde nimetlerden daha derin lezzet duyar; kendisine bahşedilen o kıymetli hediyeleri boşa harcamaktan kaçınır, onları ihtiyaç miktarınca kullanır. Böylece, hem bir manada bedenine kesintisiz perhiz yaptırdığı ve itidal üzere yaşadığı için hep sıhhatli kalır, hem Cenâb-ı Hakk'ın verdiklerine kanaat ederek onları dengeli kullandığından başkalarının eline bakma zilletinden kurtulup izzetini korur, hem de bu manevî şükrüne bir mükafat olarak, hakkında bir bereket vesilesine dönüşen iktisat sayesinde, devamlı ziyade nimetlere kavuşur.
İsraf ise, nimetlere ve onları gönderene karşı saygısızlık olduğu gibi, kanaatsizlik, hırs ve zillet misillü marazların da menşeidir. Zira, müsrif adam, ilahî takdire ve alın teriyle elde ettiğine razı olmaz, sürekli daha fazlasını ister; hiç şükretmez, daima şekvâda bulunur; helal rızkını az bulur, gayr-i meşru olup olmadığına aldırmadan daha külfetsiz ve daha çok kazancın peşine düşer, hatta o yolda izzet ve haysiyetini dahi feda eder. Bu itibarla, iktisat, nimetlerin artarak devam etmesinin ve izzetle yaşamanın önemli bir vesilesi olduğu gibi, israf da bereketin kesilmesinin ve zillete düşmenin mühim bir sebebidir.
Şeytana kardeş olma tehlikesi var
İktisat eden insan, Allah'ın hoşnutluğuna ve Hak dostluğuna yürüyen bahtiyar bir kuldur; müsrif kimse ise, israf yolunda sadece İblis'in arkadaşlığını bulur, şeytanlara kardeş olur. Nitekim, "Yakınlarına, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver, ama sakın saçıp savurma. Çünkü savurganlar şeytanların kardeşleri olmuşlardır. Şeytan ise Rabb'ine karşı pek nankördür."(İsrâ, 17/26-27) mealindeki ayet-i kerime bu hakikati ifade etmektedir.
Evet, Kur'an-ı Kerim saçıp savurmayı yasaklamakta ve savurganlığı şeytanî bir sıfat olarak anlatmaktadır. Saçıp-savurmanın az ya da çok harcama ile değil, harcamanın yapıldığı yerle alâkası vardır; bu açıdan, saçıp savurmadan maksat, "doğru olmayan yerlere harcamada bulunmak"tır. İslam âlimlerine göre, bir insan bütün malını-mülkünü Allah yolunda infak etse de savurganlık yapmış sayılmaz; fakat gayr-i meşru bir iş için sadece birkaç kuruş da harcasa yine "saçıp savurmuş"kabul edilir.
Özellikle içinde yaşadığımız zaman diliminde iktisat etmeyen kimselerin, zillete, manen dilenciliğe ve sefalete düşmeleri kaçınılmazdır. Bugün israf, toplumun hemen her kesiminde büyük bir felaket halini almıştır. Çünkü lüks sayılabilecek pek çok eşya artık zaruri ihtiyaç maddesi telakki edilmektedir. Öyle ki medeniyet, bedeviyete nispeten adeta hayatı birkaç kat ağırlaştırmış, insanı el emeği ve alın teriyle kazanıp helal çizgide yaşayamaz hale getirmiştir. Büyük şehirde meskûn bir insanın, orta halli bir gelirle iaşesini karşılayabilmesine neredeyse imkân yoktur. Zira ihtiyaç kabul edilen maddelerin listesi o kadar uzayıp gitmektedir ki, iktisadı esas almayan, iffet ve izzetini koruma kararlılığında olmayan kimseler, çoluk çocuğu memnun edebilmek için çalıp çırpmaktan, meşru olmayan işler yapmaktan ve iç içe fenalıklara girmekten başka çarelerinin kalmadığına inanabilmektedirler.
Maalesef, şimdilerde, reklam vasıtasıyla iyice azgınlaştırılan tüketim hastalığı, dar gelirli kimselere de sirayet etmiştir ve artık çeşitli hırsızlıklar, rüşvetler, spekülasyonlar, iğfaller, kaçakçılıklar ve aldatmalar ortalığı kasıp kavurmaktadır. Dahası, bu zamanda lüks ve israfı besleyen para pek pahalıdır. Birinci sınıf hayata nâil olma düşüncesindeki kimseler, çoğu zaman haksız ve külfetsiz çok kazanç elde etme mukabilinde izzet, haysiyet, namus ve iffetlerini rüşvet olarak vermektedirler. Hatta dinin mukaddes saydığı nice değeri dünya menfaatlerine peşkeş çekmektedirler.
Hâlbuki Resûl-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz "İktisat eden, ailesini geçindirme hususunda darlık çekmez."mealindeki hadis-i şerifiyle, helal kazançla ve insan haysiyetine yakışır bir şekilde aile fertlerine bakmanın sırrı olarak iktisat yolunu göstermiştir. Gerçekten de, insan yeme-içmesinde, giyim-kuşamında, ev ve eşya hususunda Ashab-ı Kiram efendilerimizin hayat tarzını örnek alsa, onlara ittibaen mütevazı ve sade bir gidişat tuttursa, lüks ve fantezilerden uzak kalsa, buna birden bire muvaffak olamasa bile, yavaş yavaş öyle bir hayatı tesis etmeye çalışsa ve aile efradını da bu anlayışa göre yaşamaya alıştırsa, Allah'ın izniyle o, mutlaka iktisadın bereketini görecek, çok az bir iâşe ile yetinmesini bilecek ve asla helal dairenin dışına çıkmayacak, böylece kimseye el açmayan aziz bir insan olarak hayatını devam ettirecek ve belki pek çoklarına da bu mevzuda hüsn-ü misal teşkil ederek, onları da zillet ve sefaletten kurtaracaktır.

Seyyid 03 Kasım 2008 23:02

Cvp: israf , niğmeti verene saygısızlıktır...
 
Beş yaşında idim.
Rahmetli babaannem pirinç ayıklıyordu.
Bir tane yere düştü.
Babaannem eğildi,
aramaya başladı.
Sağa bakıyor, sola bakıyor, bulmaya çalışıyordu .
Çocukluk iste,

-Aman babaanne dedim.
- Bir pirinç tanesi için bu kadar caba harcamaya, yorulmaya değer mi?
Rahmetli ilk defa sertleşti bana karşı, öfkeyle doğruldu.
-Sen oturduğun yerden ahkâm kesiyorsun, ' dedi.
- Hiç pirinç üretilirken gördün mü? İnsanlar ne kadar zorluk çekiyorlar.
Bir pirinç tanesinde kaç insanin göz nuru, alın teri, emeği , çilesi var biliyor musun ?'
Utancımdan kıpkırmızı olmuştum.

Aradan yıllar geçti.
Hukuk Fakültesinde öğrenciyim.
Alain' in proposlarini okuyorum.
Birden irkildim.
Babaannemi hatırladım.
Alain, bir insan yerde bir iğne görüp de eğilip almazsa, bütün uygarlığa
karşı ihanet etmiş olur diyordu.
İlave ediyordu.
Bir iğnenin üretiminde binlerce insanin alın
teri, göz nuru, el emeği vardır diyordu.

On dokuz yıl evveldi.
Stockholm' e gitmiştim. Bir otele indim.
Geceydi. Sabahleyin, traş olmak i çin
lavaboya gittiğimde, aynanın yanında ilginç bir not gördüm.
' Lütfen traştan sonra jiletinizi çöpe atmayın,
yanda bir kutu var oraya bırakın, bir tek jiletle dahi olsa, İsveç
çelik sanayisine yardımcı olun' diyordu.
Doğrusu hayretler içinde kaldım.
Çocukluğumdan beri çelik eşya denince akla İsveç çeliği gelir.
Birçok eşya üzerinde' İsveç çeliğinden yapılmıştır' diye yazardı.
İste o ülke, kullanılmış bir tek ufacık
jiletin bile çöpe gitmesini istemiyor, ona sahip çıkıyor,
gelen turistlere rica yollu uyarıda bulunuyordu.

İsviçre' de zaman zaman, belli periyotlarda radyolar, televizyonlar bir haberi duyurur.
' Şu tarihte, su saatte, adamlarımız gelecek.
Siz lütfen hazırlığınızı yapın. Okumadığınız, ilgilenmediğiniz, kullanmadığınız ne kadar kitap, dergi, gazete varsa,
kâğıt, ambalaj, kutu varsa, velev ki, bir ilaç prospektüsü dahi olsa,
kapının önüne koyun. İsviçre' nin kalkınmasına yardımcı olun. Fazla
ağaç ziyanına engel olun.'

Japonlar son derece sade, basit, yalın mütevazı yasayan insanlardır.
Evlerini mobilya ile eşya ile dolduranlar Japonlara göre ruhen tekamül edememiş,

hayatın manasını anlayamamış, zavallı kimselerdir..
Böyleleriyle; evini mezat salonuna çevirmiş zavallı, diye eğlenirler.
Bir insanin gösteriş için eşyanın esiri olması ne kadar acıdır.
Vaktiyle Japon ekonomisi darboğazdan geçiyor. İç borçlar, dış borçlar gırtlağı aşıyor.
Zamanın başbakanı meclisi toplar.
Kürsüye çıkar.
Durumu olanca açıklığı ve tehlikeleri ile anlatır ve;

-Şu andan itibaren der,

-Tanrı şahidim olsun ki, Japonların iç ve dış borçları son kuruşuna kadar ödenmeden,

pirinçten başka bir şey yemeyeceğim .
-Şu üstümdeki elbiseden başka elbise giymeyeceğim.
Dediklerini yapar, en üstten en alta bir israftan kaçınma kampanyası açılır.
Japonya bütün borçlarını öder. Bu durumun toplumun
bütün kesimlerini, tek istisna olmadan
kapsadığını söylemeye gerek yok.
Geçenlerde Japon imparatorunun sarayını gördüm.
Yarabbim, ne kadar sade, ne kadar mütevazı, ne kadar gösterişten uzak...


*Gerekmediği halde elektriği yakmakla, suyu kapamadan bos yere akıtmakta,

gece çamurlu ayakkabılarımızı temizlemeden yatmakla ,
yemek yediğimiz kapları yıkamadan bırakmakla biz de zalimler sınıfına geçmiyor muyuz?

*Hayat çok ince, akil almaz incelikte ipliklerle örülmüştür.

Her şey o kadar birbirine bağlıdır ki ,

İlk okul okuma kitabımızdaki bir sözü hiç unutmadım .

Bir mıh bir nalı kurtarır.
Bir nal bir atı, bir at bir komutanı,
Bir komutan bir orduyu,
Bir ordu bir ülkeyi kurtarır diyordu..

Maddi durumumuz ne olursa olsun,
ister zengin olalım ister fakir, hepimiz çok dikkatli olmak zorundayız.
Burada parayı da, maddiyatı da aşan büyük bir edep ve incelik vardır.

Tuba_ 22 Nisan 2014 00:24

Cevap: israf , niğmeti verene saygısızlıktır...
 
Kendimizi kaybettikçe okumamız gerek bir konu

AşkŞairi 22 Nisan 2014 00:27

Cevap: israf , niğmeti verene saygısızlıktır...
 
Dolapları doldu taştı çamaşır
Mağazaları gayret ile dolaşır
Bulduğuna düşünmeden yapışır
Rabbim sen bu akılları yatıştır
Doymak bilmiyor bir türlü gözleri
Çifter çifter çantası her şeyleri
Uyum sağlıyormuş böylece renkleri
Rabbim ıslah eylesin cümlemizi
Bugün giydiğini yarın giymezler
Fukaranın giydiğini beğenmezler
Şarkıcıda sanatçıda gözler
Rabbim bunlar ölmeden doğruyu göster
Dolapları doldu taştı çamaşır
Mağazaları gayret ile dolaşır
Bulduğuna düşünmeden yapışır
Rabbim sen bu akılları yatıştır
Doymak bilmiyor bir türlü gözleri
Çifter çifter çantası her şeyleri
Uyum sağlıyormuş böylece renkleri
Rabbim ıslah eylesin cümlemizi
Bugün giydiğini yarın giymezler
Fukaranın giydiğini beğenmezler
Şarkıcıda sanatçıda gözler
Rabbim bunlar ölmeden doğruyu göster
Nice öksüz gezerken aç ve çıplak
Kaptırmış kendini modaya ahmak
Kalmamış bunlarda insaf ve ahlak
Rabbim ıslah eylesin cümlemizi
Dört gözle takip eder modayı
Giymez asla markasız bir parçayı
Altından elmastan takıları
Rabbim döndür bu bos kafaları
Komşusu aç kendi uyur misali
Hiç eksik etmez her tür keyfini
Düşünmez mi hiç kabirde halini
Rabbim ıslah eylesin cümlemizi

Doymayan gözü toprak doyurur
Aradığı modayı kefende bulur
Boşa harcanan paranın hesabi sorulur
Rabbim doymayan gözü sen doyur
Elbette yemeli ve içmeliyiz
Temizinden güzelinden giymeliyiz
İsraf etmeden şükür etmeliyiz
Rabbim ıslah eylesin cümlemizi
Bir arkadaş & AskSairi
20/04/04

tecelli 22 Nisan 2014 00:33

Cevap: israf , niğmeti verene saygısızlıktır...
 
Elbette yemeli ve içmeliyiz
Temizinden güzelinden giymeliyiz
İsraf etmeden şükür etmeliyiz
Rabbim ıslah eylesin cümlemizi
amin


AşkŞairi 22 Ekim 2014 01:23

Cevap: israf , niğmeti verene saygısızlıktır...
 
Alıntı:

tecelli Üyemizden Alıntı (Mesaj 329212)
Elbette yemeli ve içmeliyiz
Temizinden güzelinden giymeliyiz
İsraf etmeden şükür etmeliyiz
Rabbim ıslah eylesin cümlemizi
amin



Yâ benî âdeme huzû zînetekum inde kulli mescidin ve kulû veşrebû ve lâ tusrifû, innehu lâ yuhıbbul musrifîn(musrifîne).

1. yâ benî âdeme : ey Âdemoğulları
2. huzû : alınız
3. zînete-kum : ziynetleriniz, süsleriniz
4. inde : yanında
5. kulli : her, hepsi, bütünü
6. mescidin : namaz kılınan yer, mescid
7. kulû : yeyiniz
8. ve işrebû : ve içiniz
9. ve lâ tusrifû : ve israf etmeyin
10. inne-hu : muhakkak ki o
11. lâ yuhıbbu : sevmez
12. el musrifîne : müsrifler, israf edenler

Ey Ademoğulları! Her mescide güzel elbiselerinizi giyinerek gidin; yiyin için fakat israf etmeyin, çünkü Allah müsrifleri sevmez.

ali70 22 Ekim 2014 21:32

Cevap: Cvp: israf , niğmeti verene saygısızlıktır...
 
Alıntı:

Seyyid Üyemizden Alıntı (Mesaj 41653)

Geçenlerde Japon imparatorunun sarayını gördüm.
Yarabbim, ne kadar sade, ne kadar mütevazı, ne kadar gösterişten uzak...


Desene bizim ülkede milyonlarca imparator yaşıyor.

Hatta imparatordan daha imparator ve ondan daha lüks...

Gülsek mi ağlasak mı?


SAAT: 16:04

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321