Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Serbest Kürsü (https://www.forum.medineweb.net/658-serbest-kursu)
-   -   CEBRAİL, RUH ül KUDÜS, ER RUH üL EMİN, RUHULLAH (lütfen ön yargısız okuyalım) (https://www.forum.medineweb.net/serbest-kursu/16400-cebrail-ruh-ul-kudus-er-ruh-ul-emin-ruhullah-lutfen-yargisiz-okuyalim.html)

sevginin_bedeli 28 Eylül 2009 15:50

RE: CEBRAİL, RUH ül KUDÜS, ER RUH üL EMİN, RUHULLAH (lütfen ön yargısız okuyalım)
 
CEBRAİL, RUH ül KUDÜS, ER RUH üL EMİN, RUHULLAH
Hakkı YILMAZ

(11. bölüm)

BİZİM TAHLİLİMİZ:

Arapçada " جبرائيلcebrail"den başka " جبريلcibril" şeklinde de sık kullanılan ve on üç tane söyleniş biçimi olan sözcüğün kökeni ile ilgili olarak araştırmacılar iki ihtimal üzerinde birleşmişlerdir:

1- Sözcük, " جبرcebr" ve " ئيلiyl" sözcüklerinden oluşmaktadır. "İyl" sözcüğü eski Arapçada "Allah" demek olduğu için tamlama halindeki "cibril, cebril veya cebrail" sözcüğü "Allah'ın gücü, onarımı" manasını taşır.

2- Aslı İbranice olup Arapçaya sonradan girmiş olan sözcük çekimsizdir. İbranicede "cebr" sözcüğü "kul", "il" sözcüğü de "Allah" demek olduğu için, sözcük tamlama hâlinde "Allah'ın kulu" anlamına gelir. Burada "cebr" sözcüğü, "güçlü insan" ma
Biz, sözcüğün Arapça olduğunu düşünüyor ve tahlilimizi birinci şıkka göre yapmış bulunuyoruz.

الجبرCEBR

İbn-i Menzur, Lisanü'l-Arab adlı eserinde "cbr" maddesine Yüce Allah'ın "Cebbar [yapılmasına karar verdiği şeyi zorla yaptıran / en iyi onarımı yapan]" adı ile başlamış ve "cebr" sözcüğünün "büyüklük, zorbalık" anlamlarını beyan ettikten sonra bu sözcüğün temeline ait bilgileri çok ayrıntılı olarak vermiştir. Bu bilgilerin özü şudur:
"Cebr", " كسرkesr" sözcüğünün karşıtıdır. "Kesr" sözcüğü "kırılmak", bunun karşıtı da "kırılmış şeyin onarılması" demektir. Meselâ hakikat manasıyla "kemiği cebretti" derler. Mecazen de "fakiri ve yetimi cebretti" derler. Böylece hakikat anlamıyla "kırılmış kemiğin sarılıp onarılması", mecaz anlamla da "fakirin zenginleştirilmesi, yetimin kimsesizlikten kurtulması" anlatılmış olur. Ayrıca kurumaya yüz tutmuş bitkinin yaprak ve çiçek açması da "cebr" sözcüğüyle ifade edilir. (Lisan ül Arab; c:2, s:14-18)
Tacü'l-Arus'ta da Lisanü'l-Arab'takiler ile paralel beyanlar vardır. (Tacü'l-Arus; c:6, s:158-162)
Kur'an terimleri üzerine muteber kaynaklardan biri olan Müfredat'ta ise Ragıb el İsfehani şu açıklamalarda bulunmuştur:
"Cebr"in aslı, bir çeşit zor kullanarak bir şeyi onarmaktır. Hükümdarlara "cebr, cebbar" denilmesinin sebebi, insanları dilediklerinde zorlamaları ya da insanların işlerini düzeltmeleri, onarmaları nedeniyledir. Matematikte "cebr", düzeltilmek istenen şeyi düzeltmek için eklenen şeydir. "Cebr" sözcüğünün mübalâğa kalıbı olan "cebbar" sözcüğü, "hak etmediği yüksek bir makam sahibi olduğunu iddia ederek kendi kusurunu kapatmaya çalışan" demektir. Bu sözcük genelde kınama amaçlı kullanılır ve İbrahim/15, Meryem/32, Maide/22, Mümin/35, Kaf/45'te örnekleri görülür. (Müfredat; s:85, 86, "cbr" mad.)

sevginin_bedeli 28 Eylül 2009 15:52

RE: CEBRAİL, RUH ül KUDÜS, ER RUH üL EMİN, RUHULLAH (lütfen ön yargısız okuyalım)
 
CEBRAİL, RUH ül KUDÜS, ER RUH üL EMİN, RUHULLAH
Hakkı YILMAZ
(12. bölüm)
Yukarıdaki açıklamalardan, "cebr" sözcüğünün öz anlamının "onarmak, islah etmek" demek olduğu anlaşılmaktadır. Yani "cebr", "bozulmuş, kırılmış şeylerin onarılıp tekrar işe yarar hâle getirilmesi" demektir. Nitekim Tıp'ta da "ameliyat", "kırk kemiğin sarılıp bütünlenmesi", "kırık ve çıkık organa sarılan tahta" hep "cebr" sözcüğüyle ifade edilmiştir.
Buna göre Rabbimizin "Cebbar" adını "dilediğini zorla yaptıran, ulaşılmaz, azametli" olarak açıklamak yerine, "bozuk işleri, toplumları düzelten, onaran" şeklinde açıklamak daha uygun düşmektedir.

ئيلİYL

"İyl" sözcüğü İbraniceden Arapçaya geçmiş olup her iki dilde de anlamı "Allah" demektir.
Bu durumda, "cibril - cebril" sözcüğünün Arapça ve İbranice dillerinde iki sözcükten tamlama yapılmak suretiyle meydana getirilmiş, tıpkı "Ruhü'l-Kudüs" gibi bir ifade olduğu anlaşılmaktadır. Bu tarz tamlamaların Arapçada kullanılan İsrail, İsrafil, İsmail, Mikail, Azrail gibi başka örnekleri de vardır.
"Cibril" sözcüğünü oluşturan "cebr" ve "iyl" sözcüklerinin her ikisi de Arapça söylenecek olursa, sözcük "cibrullahi" şeklini alır. Bu sözcüğün tamlama hâlindeki anlamı da "Allah'ın onarımı" yani "vahyin kişileri ve toplumları onarması" demek olur. Bu ise "Allah'ın vahyi; canlandırması, diriltmesi" anlamına gelen "ruhullah" veya "ruhulkudüs" ifadelerinin bir başka anlatım tarzıdır. Buradan ortaya çıkan gerçek şudur: "Cibril" ile kastedilen yine vahiydir ve vahy, kişileri ve toplumları canlandırdığı gibi aynı zamanda da onarmaktadır. Başka bir ifade ile; vahyin [Kur'an ayetlerinin] bir bölümü "ruh [can]", bir bölümü de "cibr, cebr [onarım, ıslah] görevi yapmaktadır. Bu gerçeğin konumuz itibariyle ifadesi ise üç kelime ile özetlenebilir: Cebrail [Cibril] Allah'ın vahyidir.
Gerçek bu olmasına rağmen "ilkbaharın yeşilliği" anlamındaki "hızır" sözcüğü nasıl kişileştirilip hayalî bir kimliğe dönüştürüldüyse, "Allah'ın vahyi, onarımı" anlamındaki "cebrail-cibril" sözcüğü de kişileştirilmiş ve "Cebrail veya Cibril" [Vahy getiren, Kur'an'ı indiren melek]" yapılmıştır. Kur'an'ın Allah tarafından indirildiğini bildiren yüzlerce ayetle alenen çelişen bu yanlış kabule kaynak olarak ise, peygamberimizin ölümünden iki yüz sene sonra ortaya çıkmış ama peygamberimizin yaşadığı döneme ait söylentiler gösterilmiş, hatta bu söylentiler ansiklopedilere bile aktarılmıştır:

Dört büyük melekten biri. Cebrâil (a.s.)`in görevi Allah ile peygamberleri arasında elçiliktir. Allah`tan aldığı emir ve hükümleri peygamberlere bildirir. Bütün kitap ve vahiyler Cebrâil vasıtasıyla indirilmiştir. Cebrâil (a.s.) her şekle girebilir. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) onu biri vahyin başlangıcında Hıra`dan Mekke`ye gelirken, diğeri Mirâc`dan dönüşte Sidretü`l-Münteha`da olmak üzere iki defa kendi aslî şekliyle görmüştür. (es-Saâtî, el-Fethu`r-Rabbânî, VIII, 5). Cebrâil (a.s.) bazan da insan kılığına girerek Rasülullah (s.a.s.)`a vahiy getirirdi. Bu durumda çoğu kez yakışıklı ve genç bir sahabî olan Dıhye el-Kelbî`nin sûretinde görünürdü (Tecrid-i Sarîh Tercümesi, IX, 35). Cebrâil (a.s.) İsrâ ve Mirâc hadîsesinde Rasûlullah (s.a.s.)`a Mekke`den Kudüs`e ve oradan Sidretü`l-Münteha`ya kadar eşlik etmiştir (Buhârî, Bed`u`l-Halk 6; Salât 1) (İslâm Ansiklopedisi)

sevginin_bedeli 28 Eylül 2009 15:53

RE: CEBRAİL, RUH ül KUDÜS, ER RUH üL EMİN, RUHULLAH (lütfen ön yargısız okuyalım)
 
CEBRAİL, RUH ül KUDÜS, ER RUH üL EMİN, RUHULLAH
Hakkı YILMAZ

(13. bölüm)

Bu söylentiler arasında, Cebrail'i beyaz bir ata binmiş, beyaz elbisesinin üzerine zırh kuşanmış, elinde oku, yayı, kılıcı ile Bedir'de Mekke müşriklerine karşı savaşırken tasvir edenler de vardır (Buhari; Kitab ül Megazi, Meleklerin Bedir'de görülmesi Babı, 4-43. Hadisler). Bu çarpıtmada İsrailiyatın da etkisinin olduğu bir gerçektir. Zira Yahudi ve Hıristiyan kaynaklarında "Gabriel" şeklinde bir melek kişi vardır ve "gabriel" sözcüğü de "güçlü insan" anlamındaki "geber" sözcüğü ile "tanrı" manasındaki "el" sözcüğünden oluşmuştur. Kitab-ı Mukaddes'teki Daniael; 8/ 15-26, 9/ 21-27, Tobit; 12/15, Enok; 9/1, 9, 10, 20/ 7, 40/1-9, 54/6, Luka; 1/11-20. cümlelerde bu kişiden söz edilmektedir. Ama bu konudaki çarpıtmalar söylentilerde kalmamış, Tekvir, Necm ve Şuara surelerindeki ayetler de çarpıtılmış, Kur'an'daki "Ruhülkudüs", "er-ruhülemin", "güçlü elçi" ifadeleri hep Cebrail yapılmıştır.
Kur'an'da "cebrail" olarak değil de "cibril" olarak geçen sözcük, ikisi Bakara suresinin 97. ve 98. ayetlerinde biri de Tahrim suresinin 4. ayetinde olmak üzere üç kez yer almıştır:

Bakara 97, 98: De ki: "Kim Cibril'e düşmansa, bilsin ki şüphesiz O [Allah], onu [cibrili], kendisinden öncekileri doğrulayıcı, inananlar için bir yol gösterme ve müjde olarak, senin kalbine Allah'ın izniyle indirmiştir.
Kim ki, Allah'a, meleklerine, elçilerine, Cibril'e, Mikail'e düşman olursa, bilsin ki, şüphesiz Allah da inkârcılara düşmandır."

Tahrim 4: Eğer ikiniz, Allah'a tövbe ederseniz... -çünkü kesinlikle ikinizin kalbi kaydı- Yok eğer ona [peygambere] karşı dayanışmaya girerseniz hiç kuşkusuz bizzat Allah, ona Mevla'dır [yardımcıdır, destekçisidir, koruyucudur, yol göstericidir]. Cibril ve iman edenlerin salihleri de. Ve bunlardan sonra melekler de ona arka çıkarlar.

sevginin_bedeli 28 Eylül 2009 15:55

RE: CEBRAİL, RUH ül KUDÜS, ER RUH üL EMİN, RUHULLAH (lütfen ön yargısız okuyalım)
 
CEBRAİL, RUH ül KUDÜS, ER RUH üL EMİN, RUHULLAH

Hakkı YILMAZ

(14. bölüm)
Bakara suresinin 97. ayetine dikkat edilirse orada "onu" ve "o" diye iki tane üçüncü şahıs zamiri vardır. Bu zamirler anlamlandırılırken maalesef genellikle "... onu [Kur'an'ı] O [Cebrail] ... indirmiştir" denilmektedir. Fakat böyle bir meal yanlıştır. Zira ayette, hatta pasajda "o" zamirinin gösterdiği "Kur'an" ya da "vahy" diye bir sözcük mevcut değildir. Bu ayet ayrı bir necm olmayıp Yahudileri tanıtan bir paragrafın ara cümlesidir. Ayetteki "onu" zamiri, ayetin kendi içindeki "cibril" sözcüğüne racidir. " فإنّهFeinnehü [bilsin ki şüphesiz O]" ifadesindeki "O" zamiri ise Allah'ı göstermektedir.
Bu ayette dikkat edilecek bir diğer husus, buradaki " نزّلnezzele" fiilinin, yukarıda sunduğumuz Nahl suresinin 102. ayetindeki "nezzele" fiilinin aksine, geçişli olarak "indirmiştir" anlamıyla çevrilmiş olmasıdır. Bunun sebebi, ayetteki " على قلبكala kalbike" ifadesinin başındaki " علىala" edatıdır. "Ala" edatı, genelde "üzerine" anlamını ifade eder. Ama Arap dilinde " بbe" edatının "ilsak [yaklaştırma, bağlama]" anlamı da çok kullanılır. Zaten dikkat edilirse tüm meallerde "kalbinin üzerine" diye değil, "kalbine" olarak verilmektedir. Ayetteki "ala" edatı "be" anlamına kullanıldığında Arapça dili kuralları gereği "lazım [geçişsiz]" fiili "müteaddi [geçişli]" hâle getirir. Burada da işte bu nedenle geçişsiz "nezzele [indi]" fiili, geçişli "enzele [indirdi]" anlamına dönüşmüştür. Bu durumun Kur'an'da onlarca örneği mevcuttur. "Nezele" fiilinin "tef'il" babından olan fiil ve mastarları incelenirse, ya lâfzen veya takdiren "harf-i cer" ile müteaddi yapıldığı, ya da sözcüğün "be" edatına gerek kalmadan kıraat farklılığı ile geçişli anlama dönüştürüldüğü görülecektir. Örneğin klâsik kaynaklarda, İsra suresinin 82. ayetindeki " ننزّلnünezzilü" sözcüğünün " نُنْزِلُnünzilü" ve " يُنْزِلُyünzilü" şeklindeki kıraatlerinin de varlığı görülmektedir. Yani İsra/82'deki "nünezzilü" ifadesi geçmişte "nünzilü" veya "yünzilü" olarak da okunmuştur. Şimdi de okunabilir. Bizim tercihimiz de bu yöndedir.
"Nezzele" fiilinin sadece geçişsiz anlamda manalandırıldığı Nahl/102. ve Şuara/194. ayetlerde değil, geçişli anlamda manalandırıldığı Bakara/97. ayette de, zamirler doğru isimlere gönderildiği takdirde görülmektedir ki, Kur'an'ın orijinal ifadesinde Cibril "indiren" değil, "indirilen"dir, yani "inen"dir.
Fakat tüm bunlara rağmen Bakara/97, Nahl/102 ve Şuara/194. ayetler çarpıtılarak Kur'an'ın "Cebrail" tarafından indirildiği anlamına gelen çeviriler yapılmıştır. Hâlbuki bu ayetlerin ön veya arkasında yer alan ayetlerde yine Kur'an'ı indirenin bizzat Allah olduğu açıklanmaktadır. Ne hikmetse, art arda gelen bu ayetlerdeki bu çelişki üstünde durulmamıştır, belki de işin farkında olunmamıştır.

sevginin_bedeli 28 Eylül 2009 15:57

RE: CEBRAİL, RUH ül KUDÜS, ER RUH üL EMİN, RUHULLAH (lütfen ön yargısız okuyalım)
 
CEBRAİL, RUH ül KUDÜS, ER RUH üL EMİN, RUHULLAH

Hakkı YILMAZ

(15. ve son bölüm)

SONUÇ

Kur'an'da Kur'an'ın indirilmesi, kitabın indirilmesi, ayetlerin indirilmesi, surelerin indirilmesi, meleklerin [vahylerin] indirilmesi, hikmetin indirilmesi, Tevrat'ın indirilmesi, İncil'in indirilmesi, Furkan'ın indirilmesi ile ilgili üç yüz civarında ayet mevcuttur. Bu ayetlerin hepsinde de bunları indirenin Allah olduğu bildirilmiştir. Kur'an'ı başkasının indirdiğini bildiren hiçbir ayet yoktur, olamaz da. Çünkü Kur'an asla ve kat'iyen kendisiyle çelişmez.

Yitiksevda 28 Eylül 2009 16:48

RE: CEBRAİL, RUH ül KUDÜS, ER RUH üL EMİN, RUHULLAH (lütfen ön yargısız okuyalım)
 
Daha önceden okuduğum ve farklı bir bakış açısı ile Ayeti ayet ile tefsir yönteminin kullanıldığı 1400 yıllık aktarımın dışında detaylıca ele alınmış konular Teşekkürler..


SAAT: 05:39

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306