Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Serbest Kürsü (https://www.forum.medineweb.net/658-serbest-kursu)
-   -   Okuma Biçimi (https://www.forum.medineweb.net/serbest-kursu/17134-okuma-bicimi.html)

a.rahman75 22 Şubat 2010 07:31

Okuma Biçimi
 
Okuma Biçimi
Tarih ve Toplumu Okuma Biçimi İle İlgili Bir Kelam: Binlerce yıllık beşeriyet tarihinin her bir evresini bir dereceye kadar farklı kılan baskın bir karakter tespiti yapmak, beşeriyetin gelişim seyrini ve şu andaki durumunu daha sağlıklı bir metodoloji ile yorumlamak için oldukça önemlidir. Ancak daha da önemlisi söz konusu karakteri vücuda getiren ve besleyen ana saikı tespit etmektir.
Bu tespit, hem yaşadığımız dünyanın sorunlarına sahici çözümler bulmada hem de insanlık için daha ‘emin’ bir geleceğin temellerini oluşturmada ‘aydınlatıcı’ bir fonksiyon icrâ etme kabiliyetini haiz olmalıdır.
Şüphesiz ki, böyle bir tespit faaliyetinde mümkün en doğru sonuçlara ulaşmak için üzerinde akıl yürütebileceğimiz ana malzeme tarih ve yaşadığımız dünyanın işleme biçimi olmalıdır. Bu iki malzeme arasında tutarlı bir ilişki biçimi oluşturmak için genel bir kavram ile ‘tarih’ dediğimiz ‘bizden öncekilerin dünyası’na dair bilginin önceliği tartışma götürmez. Çünkü eğer bu faaliyetin geleceğe ışık tutma gibi bir gayesi varsa, geçmişe uzanan köklerini keşfetmek zorundayız.
Her ne kadar hayatın temel dinamiği olarak merkeze ‘değişim’ olgusunu alan yaygın bir felsefî eğilim varsa da, geçmiş ile gelecek arasında suyun suya benzerliği kadar yakın bir paralellik vaz‘ eden bir başka yaygın görüş daha vardır ki, tarih ve toplum açısından birincisi felsefî, diğeri ise sosyolojik yorumdur.
Bilindiği üzere, felsefe daha çok teorik bir karakter taşırken, sosyolojik sonuçlar vakıaya daha yakın olurlar. Teori ise, kelimenin eski Yunanca’daki kök anlamının çağrıştırdığı gibi, olan-bitenleri uzaktan seyretmekle ilgilidir. Zira Antik Yunan’da Olimpik oyunları seyretmeye gelenlere ‘theros’, bunların yaptığı uzaktan izleme işine de ‘theoria’ denirdi. İkincisi ise, yani sosyolojik görüşün ilk kuramcısı İbn Haldun’dur. O, bu sonuçlara tarihe ait bilgilerini bizâtihi vakıa ile test etmekle ulaşmıştır. Ancak bu, hayatın donuk ve statik bir şey olduğu; hiçbir değişim ihtiva etmediği anlamına gelmez. Fakat bu değişim, görünür evrende tecrübe ettiğimiz değişim kadar olmakla sınırlıdır; her yeni günün yeni güneşi ile bir önceki güneş arasındaki benzerlik gibi.
Bundan olsa gerektir ki, Kur’ân’da bizim ‘tarih’ dediğimiz şey, ‘kıssa’ terimi ile ifade edilir. ‘Kıssa’ ise, yaşadığımız zaman biriminden hareketle geçmişte yaşanmış dünyanın izlerine ulaşmak manasını taşır. Kur’ân’da anlatılan kıssalara baktığımızda ise, anlatılan fert veya toplum tiplerinin şu anda tecrübe ettiğimiz tiplerle birebir bir benzerlik taşıdıklarını görürüz. Bu da o kıssalardan ‘ibret’ alma talebi ile doğrudan ilgilidir. Çünkü geçmiş, şimdi ve gelecek arasında derin bir değişim gerçekleşmiş olsaydı, o kıssalardan ‘ibret’ alma imkânımız neredeyse söz konusu bile edilmezdi. Arapça bir kelime olan ve sözlükte ‘bir taraftan diğerine geçiş’ anlamı baskın olan ‘ibret’ kavramı ise, ‘geçmiş ile şimdi arasında bir değerlendirme yapmak suretiyle geçmişten ders çıkarma’ anlamında kullanılmaktadır.
Bütün bunlarla oluşturmaya çalıştığım temel, yaşadığımız dünyayı ve düşlediğimiz geleceği vakıaya uygun bir tarzda anlamak ve açıklamaktır. Böyle bir faaliyet için ise, sırasıyla; bizden önce yaşayan toplumlara ait bilgi kaynaklarının tespiti, bu kaynakların ‘doğruluk’ derecesi ve kaynaklarda yer alan bilgilerin doğru yorumlanması gibi oldukça önemli ve o kadar da gerekli bir tarih metodolojisine ihtiyacımız vardır.
Garaudy’nin ‘mevcut tarih kaynakları, zalimlerin tarihidir; zira mazlumlar kendi tarihlerini yazma fırsatı bulamadılar’ sözü, tarih kaynaklarının tespiti konusunda önemli bir sorunun olduğunu dile getirmektedir. Meselâ, Kızılderililerin nasıl ve niçin yok edildiklerine dair bugün için elimizde bütünüyle bilimsel nesnelliği esas alan bir formatta yazılmış bir kaynağa ulaşmak neredeyse imkânsızdır. Örneğin, Kızılderililerin nasıl yok edildiğine dair 1997 yılında Şule Yayınları tarafından Türkçe olarak yayımlanmış bulunan kitabın yazarı Bartolome de Las Casas isimli şahıs, Kızılderilileri katleden beyazlarla birlikte bulunmuş, onların suçlarına iştirak etmiş bir Kilise görevlisidir. Öteden beri beyaz insanın salt dünyevî niyetlerle yayılmacı ve emperyal amaçlarına hizmet etmeyi kendisine şiar edinmiş bulunan Kilise, öteden beri, Hz. Mesih’in mesajını tersyüz edecek derecede hep zulmedenlerin yanında durmayı bir tarz-ı siyaset olarak sürdürmüştür. Bugün bile, yeryüzünde barış ve demokrasiyi ikâme etme yalanı ile yeryüzünü ifsat etme gayretini sürdüren beyaz insanın yakıp yıktığı ülkelerde görünen misyonerlik faaliyetleri, Kilise’nin tarih boyunca sürdürdüğü bu meş’ûm geleneğin devam ettiğini göstermektedir. Böylece beyaz insanın işgal ettiği topraklardaki insanların bedenleri krallara; ruhları da Kilise’ye pay edilmektedir. Bu açıdan bakıldığında ortaçağ ile modern çağ arasında görülen değişim sadece kullanılan malzeme ve yöntemin isimleriyle sınırlı kalmaktadır. Dünkü yalan, İsa Mesih’in müjdesini götürmekti; bugün ise, demokrasi ve barış. Yalnız bugün için çok önemli bir fark vardır ki, o da yalanın artık yatsıya kadar uzun bir ömre sahip olmamasıdır. Çünkü her şey herkesin gözü önünde olup-bitmektedir.
Demek istediğim şudur; yaşadığımız dünyada olan-bitenler karşısında sorumlu bir özne olma bilincini yakalamak zorundayız. Böyle bir bilinç ise, tarih ve toplum hakkında eleştirel bir metodoloji ile elde edilebilir. Eleştirel bir metodoloji elde etmek için de aklımızı mağara veya çarşı putlarının inhisarından kurtarmak zorundayız. Eğer ortada atın dişlerinin sayısını tespit etmek gibi bir problem varsa, bu problemi ‘Üstad’ Aristo’nun kitabından değil, atın dişlerini bizzat atın ağzında sayarak çözebiliriz. Yani kısacası, ‘aklımızı başımıza almak’ mecburiyetindeyiz.
Prof. Dr. Orhan Atalay


SAAT: 20:58

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320